Timur Kuran – Yollar Ayrılırken (2012)

  • YOLLAR AYRILIRKEN, Timur Kuran, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, inceleme, 447 sayfa

 

Ortadoğu ve Osmanlı sosyo-ekonomik tarihiyle ilgilenen Timur Kuran ‘Yollar Ayrılırken’de, Ortadoğu’nun geri kalma sürecinde İslam hukukunun rolünü irdeliyor; Ortadoğu’yla Batı’nın ekonomik gelişim yollarının neden ayrıldığını tartışıyor. Ortadoğu’nun ekonomik bakımdan ileri bir bölgeden hantal bir bölgeye dönüşmesini, modern ekonomik yaşam açısından kritik kimi alanlarda Ortaçağ şartlarına uyarlanmış İslam hukukunun, değişen şartlara ayak uydurmamasına bağlayan Kuran, İslam’la kapitalizm arasında derin bir bağdaşmazlık olmadığını, 1000 yılında Ortadoğu ekonomisinin Avrupa ekonomisinden daha az gelişkin olmadığını vurguluyor.

Douwe Draaisma – Aklın Çıkmazları (2012)

  • AKLIN ÇIKMAZLARI, Douwe Draaisma, çeviren: Erhun Yücesoy, Yapı Kredi Yayınları, bilim, 354 sayfa

 

Douwe Draaisma ‘Aklın Çıkmazları’nda, beyin üzerine yapılan araştırmaların derli toplu bir tarihçesini sunuyor; okurunu, bu gizemli dünyanın bilinmeyenlerini keşfetmeye davet ediyor. Draaisma ilginç ayrıntılarla zenginleştirdiği kitabında, Bonnet sendromu, Parkinson hastalığı, Gage matrisi, Broca alanı, Jackson epilepsisi, Korsakov sendromu, Gilles de la Tourette sendromu, Alzheimer hastalığı, Brodmann alanları, Clerembault sendromu, Capgras sendromu ve  Asperger sendromu gibi, aklı ilgilendiren birçok “hastalık” veya “sendrom”u açıklarken, okurlarını da, bu tanımların doğdukları atmosfer hakkında aydınlatıyor.

Jean-Pierre Ollivier – Kalp: Yaşamın Ritmi (2012)

  • KALP: YAŞAMIN RİTMİ, Jean-Pierre Ollivier, çeviren: Elif Gökteke, Yapı Kredi Yayınları, rehber, 128 sayfa

 

Jean-Pierre Ollivier, rehber kitabı ‘Kalp’te, kalbin ve yaşamın gizemlerini çözmeye koyuluyor. Kitabına, kardiyolojinin icadıyla başlayan Ollivier, burada, 17. yüzyılda kan dolaşımının keşfedilmesinden o tarihten itibaren bilim dünyasında kalbin bir pompa olarak kabul edilişine ve fizik, kimya alanlarındaki devrim niteliğindeki gelişmelerden 21. yüzyılın başında kardiyolojinin icadına kadar uzanıyor. Kalbin çalışma esaslarını ayrı bir bölüm halinde inceleyen Ollivier, devamında anjin, koroner damar ve kalp yetmezliği gibi, bilinen veya az bilinen kalp hastalıkları ile bu hastalıklara karşı koruyucu önlemleri anlatıyor.

Pascal Bruckner – Aşk Paradoksu (2012)

  • AŞK PARADOKSU, Pascal Bruckner, çeviren: Olcay Kunal, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 208 sayfa

 

Fransız romancı ve düşünür Pascal Bruckner ‘Aşk Paradoksu’nda, modern aşkın çelişkilerini tartışıyor. Modern aşkın yeni özgürlükler kadar yeni sıkıntılar da doğurduğunu söyleyen Bruckner, tarih, siyaset, psikoloji, edebiyat ve pop kültür gibi birçok alandan detaylarla bu duygunun tarihsel ve güncel hallerini tasvir ediyor. Aydınlanma’nın ardından aşkta yaşanan dönüşümden 1960’ların “özgür aşk” devrimine, Hıristiyanlık ve komünizmin aşka yaklaşımından saf aşk ile beden arasındaki çelişkilere uzanan yazar, ebeyvenlerimizin kendi ahlakları konusunda, modern insanın da kendi ahlaksızlığı konusunda yalan söylediğini düşünüyor.

Sarah Thornton – Sanat Dünyasında Yedi Gün (2012)

  • SANAT DÜNYASINDA YEDİ GÜN, Sarah Thornton, çeviren: Mine Haydaroğlu, Yapı Kredi Yayınları, sanat, 277 sayfa

 

Sarah Thornton bu çalışmasında, dünyanın önemli çağdaş sanat merkezlerinde geçirdiği yedi günü anlatıyor. Sanat dünyasını; sanatçı, sanat simsarı, küratör, eleştirmen, koleksiyoner ve müzayede evi eksperi gibi, altı ayrı bakış açısından ele alan kitap, “Günümüzde sanat neden bu kadar popüler hale geldi?” sorusunun yanıtını arıyor. Yazar, buna gerekçe olarak da, eskisine göre eğitimli sayısının artmasını; kitap okur-yazarlığının düşmesiyle birlikte görsel kültürün yükselişe geçmesini ve fahiş fiyatlarla satılan sanat ürünlerinin medyada haber niteliği kazanmasının sanatı bir lüks meta ve statü sembolü haline getirişini gösteriyor.

Steven Runciman – Bir Gezginin Alfabesi (2012)

  • BİR GEZGİNİN ALFABESİ, Steven Runciman, çeviren: Bahar Tırnakçı, Yapı Kredi Yayınları, anı, 285 sayfa

 

Bizans İmparatorluğu ve Haçlı Seferleri alanlarının önde gelen isimlerinden Steven Runciman, üç ciltlik ‘Haçlı Seferleri’ ile ‘Konstantinopolis Düştü’ isimli kitaplarıyla övgü toplamıştı. Yazarın eldeki kitabı da, hayatının farklı dönemlerinde, çalışmaları ya da merakı vesilesiyle gördüğü mekânlara dair anılarından oluşuyor. Aynaroz, Bulgaristan, Kamboçya, Mısır, Basra Körfezi, Los Angeles, Mora, Filipinler, Romanya, Xanadu ve Batı Hint Adaları, Runciman’ın gezilerinden birkaç durak. Runciman’ın kitabını ilgi çekici kılan bir husus da, mekânlara dair izlenimlerin yanı sıra, ilginç insan hikâyeleri barındırması.

Christopher Isherwood – Hoşça Kal Berlin (2012)

  • HOŞÇA KAL BERLİN, Christopher Isherwood, çeviren: Zehra Gencosman, Yapı Kredi Yayınları, roman, 210 sayfa

Christopher Isherwood’un romanları, onun hayat hikâyesinden izler taşır. Isherwood, 1929-1933 yıllarını, o zamanlar zengin kültürüyle ünlenmiş Berlin’de geçirmiş. İşte Isherwood ‘Hoşça Kal Berlin’de, Hitler’in iktidara gelmesinin ardından terk ettiği Berlin’in kozmopolit dünyasına uzanıyor. Romanın yazarla aynı adı taşıyan anlatıcısı, Berlin’in renkli gece hayatından insan manzaraları veriyor; göçmenler, Yahudiler, komünistler ve Nazi taraftarlarından oluşan birçok karakteri okurun karşısına çıkarıyor. Otobiyografik ve kurmacanın iç içe geçtiği roman, kıyametten önceki Berlin’in hüzünlü bir panoramasını sunuyor.

Savinien Cyrano de Bergerac – Öteki Dünya: Ay Devletleri ve İmparatorlukları (2012)

  • ÖTEKİ DÜNYA: AY DEVLETLERİ VE İMPARATORLUKLARI, Savinien Cyrano de Bergerac, çeviren: Mustafa Demirkan, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 106 sayfa

 

1655 yılında, bir hastalık sonucu hayata veda eden Savinien Cyrano de Bergerac, ‘Öteki Dünya’ adlı bu ütopik, felsefi öyküsü üzerinden dönemin toplum düzeniyle hesaplaşıyor. de Bergerac alaycı hikâyesinde, dönemin dinsel inançlarını, toplumun davranış biçimlerini eleştiriyor ve bunu da, Ay’da yaşayanların vardıkları yüksek düşünce ve teknik düzeyden örnekleri överek yapıyor. Kitap, de Bergerac’ın, dünyada kendisinden yüzyıllar sonra gerçekleşecek ekonomik ve tıbbi gelişmelere dair öngörüleriyle dikkat çekiyor. Ay’da konuşulan dillerin de tasvir edildiği çalışma, bu yönüyle dilbilimcilerin de ilgisini çekebilecek nitelikte.

Cem Behar – Aşk Olmayınca Meşk Olmaz (2012)

  • AŞK OLMAYINCA MEŞK OLMAZ, Cem Behar, Yapı Kredi Yayınları, müzik, 235 sayfa

 

Cem Behar’ın, genişletilmiş bir baskıyla yeniden yayımlanan ‘Aşk Olmayınca Meşk Olmaz’ı, Osmanlı/Türk müzik geleneğinde bir öğretim yöntemi olan “Meşk” kavramına ve onun etrafındaki uygulamalara odaklanıyor. Kitapta, meşk ve usûl, meşkin geçmişi, söz ve saz eserleri meşki, meşkte uzmanlaşma ve meşk mekânları gibi konular değerlendiriliyor. Behar’ın kitabı, müzikte başvurulan bir öğretim yöntemini irdelemekle yetinmeyerek, Osmanlı/Türk müzik geleneğinin esasının nasıl oluştuğunu, gelenek içinde nasıl bir eğitim sisteminin uygulandığını ve geleneğin kendisini ne şekilde yenilediğini ortaya koymasıyla dikkat çekiyor.

Niall Ferguson – Uygarlık (2012)

  • UYGARLIK, Niall Ferguson, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 387 sayfa

 

Kuşağının en önemli Britanyalı tarihçilerinden sayılan Niall Ferguson ‘Uygarlık’ta, önceki 500 yılın büyük bölümünde ötekiler karşısında gerçek ve sürekli bir üstünlükten açıkça yararlanan Batı’yı irdeliyor. Ferguson, Batı’yı ötekilerden ayırt eden şeylerin, yani küresel gücün asıl kaynaklarının belirgin altı kurum ve onlarla ilişkili fikirler olduğunu savunuyor. Yazar bu altı kurumu da, rekabet, bilim, mülkiyet hakları, tıp, tüketim toplumu ve çalışma ahlakı şeklinde sıralıyor ve bunları ayrı bölümler halinde ele alarak Batı uygarlığının yüzyıllar boyunca dünyaya egemen olmasını sağlayan süreçleri analiz ediyor.