Aleksandr Ikonnikov – Lizka ve Erkekleri (2006)

  • LİZKA VE ERKEKLERİ, Aleksandr Ikonnikov, çeviren: Metin Alemdar, Merkez Kitaplar, roman, 143 sayfa

 

‘Lizka ve Erkekleri’, komünizmin yerini giderek kaosa bıraktığı günümüz Rusya’sında, çığırından çıkmış bir şehir ve “eskiden kurtulmaya çalışan, ama yeniden de bir o kadar korkan” insanların hikâyesini anlatıyor. Aleksandr Ikonnikov’un kahramanı Lizka, yaşadığı kasabanın tutucu yaşamından bunalıp, büyük ümitlerle şehre göç eder. Ancak bu göç ettiği yerlerde fakirlik, yolsuzluklar ve toplumu esir alan ümitsizlik, onu hayallerinden vazgeçmek zorunda bırakır. Lizka’nın bu kaçışında karşısına çıkan erkekler de, bir anlamda Rusya’nın kendisini sembolize eder. Gitarist Mişa, komünizm döneminin kurumlarını Gorbaçov Rusya’sına uygulamaya çalışan Victor, kondüktör Artur ve kaç savaşa katıldığını hatırlamayan alkolik, topal ve asabi asker Maks bu sembol kahramanlardan birkaçı. Bunun yanında roman, Lizka üzerinden, bir kadının sevgi arayışına ve erkeklere duyduğu güvensizliğe de odaklanıyor. Rusya’nın genç kuşak yazarlarından olan Ikonnikov’un romanı, Fransa ve Almanya’da büyük ilgi görmüştü.

Blain Brown – Sinematografi (2006)

  • SİNEMATOGRAFİ, Blain Brown, çeviren: Selçuk Taylaner, Hil Yayın, sinema, 371 sayfa

Blain Brown’un tam adı ‘Sinematografi: Kuram ve Uygulama’ olan bu kitabı, sinematografinin temel kavramlarını, yöntemlerini ve teknik yönlerini, sadece uzmanların değil amatörlerin de anlayacağı bir dille anlatıyor. Tasarım ve görsel düzenleme ilkelerine, kameranın her türlü kullanımına, pozlama, ışık ve ışıklandırmaya, renkler ve görüntü denetimine, kısacası sinematografiyle ilgili hemen her konuya ayrıntılı olarak yer veriliyor. Brown’un çalışması, eski Yunanca’da “hareketle yazı yazmak” anlamına gelen sinematografiyi aktarırken, bu “yazı”nın tekniğini, araçlarını, anlamlarını ve ayrıntılarını ele alıyor. Kitap ‘Film Uzamı’, ‘Görsel Dil’, ‘Objektif Dili’, ‘Kameranın Dinamikleri’, ‘Sinemasal Devamlılık’, ‘Pozlama’, ‘Renk Kuramı’, ‘Işıklandırma Araçları’, ‘Anlatım Unsuru Olarak Işık’, ‘Rengi Denetlemek’, ‘Objektif’, ‘Video ve Yüksek Seçiklikli (High Def) Video’, ‘Görüntü Denetimi’, ‘Set Çalışmaları’, ‘Teknik Meseleler’ ve ‘Profesyonel Formatlar’ bölümlerinden oluşuyor.

Alice Miller – Yetenekli Çocuğun Dramı (2006)

  • YETENEKLİ ÇOCUĞUN DRAMI, Alice Miller, çeviren: Emine Avşar, Profil Yayıncılık, psikoloji, 157 sayfa

Alice Miller’in ‘Yetenekli Çocuğun Dramı’, ilk kez 1979 yılında, daha sonra 1996’da yayımlanmıştı. Bu kitap, yazarın 1996’da yaptığı bu yeniden yazmanın çevirisinden oluşuyor. Kitap, Miller’in giderek çok önemli ve belirleyici olarak görmeye başladığı çocuğun duygusal dünyasına, doğumu izleyen aylara ve ilk yıllara dikkat çekmeye çalışıyor. Miller Freud Ekolü’nden aldığı deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak, psikanalitik görüşün ve genel olarak da geleneksel psikolojinin insanın özellikle de çocuğun duygu dünyasını ihmal ettiğini savunuyor. Miller, 1988’de Uluslararası Psikanalistler Derneği’nden ayrılmasını, “psikanalitik görüşün çocuk dünyasını ihmal etmesi ve çocuğun psikolojik durumuna dair verileri çarpıtması” olarak gerekçelendirmişti.

Winfried Georg Maximilian Sebald – Satürn’ün Halkaları (2006)

  • SATÜRN’ÜN HALKALARI, Winfried Georg Maximilian Sebald, çeviren: Yeşim Tükel Kılıç, Can Yayınları, roman, 268 sayfa

‘Satürn’ün Halkaları’, 1998 yılında Los Angeles Times Kitap Ödülü’ne değer görülmüştü. Berlin Edebiyat Ödülü, Heinrich Böll Ödülü, Mörike Ödülü ve Heinrich Heine Ödülü, yazarın aldığı diğer ödüller. Bu roman ise, W. G. Sebald’in İngiltere’nin doğu kesimindeki Suffolk Kontluğu’nda yaptığı yolculuğunun notlarından oluşuyor. Suffolk öyküsünün çerçevesinde çocukluğa, tarihe, savaşlara, soykırımlara uzanan, doğanın ve kültürün neden olduğu yıkımların tarihteki izini süren bir yol romanı. 2001 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybeden Sebald’in bu yolculuğu, aynı zamanda bir düşün yolculuğu olduğu da söylenebilir. Çünkü anlatılan öyküye paralel olarak, Ömer Hayyam, Descartes, Borges, Joseph Conrad ve Chateaubriand gibi isimlerin düşüncelerine de geçişler yapılıyor.

Jonathan Wolff ve Michael Rosen (der.) – Siyasal Düşünce (2006)

  • SİYASAL DÜŞÜNCE, derleyen: Michael Rosen ve Jonathan Wolff, çeviren: Sevda Çalışkan ve Hamit Çalışkan, Dost Kitabevi, siyaset, 550 sayfa

‘Siyasal Düşünce’, güncel siyaset yorumlarından çok, bu söylemin tarihini, oluşma aşamalarını inceleyen ve siyaset kuramı ile siyaset tarihine dahil edilebilecek nitelikli bir rehber çalışma. Siyaset toplumsal bir şebeke olduğu düşünüldüğünde, bu şebekenin arkeolojisini yapmak, politika dediğimiz “kurum”u anlamanın tek yolu. Kitabın derleyenleri Michael Rosen ve Jonathan Wolff’un yaptıkları da, bu kurumun arkelojisini yaparak daha bütünlüklü bir tanım sunmak. “İnsanın Doğası”, “Devletin Varlık Nedeni”, “Demokrasi ve Zorlukları”, “Ekonomik Adalet”, “Liberalizmin Alternatifleri”, “İlerleme ve Uygarlık” gibi bölümlerden oluşan kitap, siyaset kuramı hakkında derli toplu tanımlar ve kavramlar vermeyi amaç ediniyor.

Pe Jacobi – Korkuları Yenmek, Paniği Atlatmak (2006)

‘Korkuları Yenmek, Paniği Atlatmak’ adlı elimizdeki kitabın ‘Kadınlar İçin Bir Kitap’ olan alt başlığından da anlaşılacağı üzere, yazarı Pe Jacobi, korku ve paniğin çözümünde kadınların yaşadıkları sorunları merkeze alıyor.

Bilindiği gibi panik ve korkular, erkeklere oranla kadınlarda iki kat daha fazla.

Buna bir de çağımızın keşmekeşini ekledikten sonra, gündelik hayatın dahi kadınlar için bu anlamda ne kadar zor hale geldiğini tahayyül etmek mümkün.

Pe Jakobi, kitabında, somut örneklerden hareket ederek, kadınların bu hastalığa yakalanmalarının nedenlerini, korku bozukluğu türlerini ve hastalığı yenmenin yollarını anlatıyor.

Yazarın kendisi de bu panik ve korkuları yaşayıp atlattığı için bu çalışmanın böyle bir kişisel, birebir deneyime dayanan yönü de var.

  • Künye: Pe Jacobi – Korkuları Yenmek, Paniği Atlatmak, çeviren: Yasemin Cengiz, Delta Yayınları, psikoloji, 181 sayfa

Güven Turan – Bakır Çalığı (2006)

  • BAKIR ÇALIĞI, Güven Turan, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 94 sayfa

‘Bakır Çalığı’, Güven Turan’ın, 1968-2005 yılları arasında kaleme aldığı aforizmalarından oluşuyor. Bu aforizmalar, kadın-erkek ilişkileri, okumak, yazmak, şiir, siyaset, toplum, yaşam ve ölüm gibi çok sayıda konuyu barındırıyor. Daha önce şiir, öykü, roman ve deneme kitapları yayımlanan Turan, yaptığı çok sayıda çeviriyle de bilinir. Bu kitaptaki aforizmaların, aforizma-şiir benzeşmesi düşünüldüğünde, en çok Turan’ın şairlik yönünden beslendiğini söylemek mümkün. Kitaptan birkaç aforizma: “Tarihçiler cinayetlere yüce bir anlam yüklemeye çalışan çok kötü dalkavuklardır.”; “İnsanları yargılamak zorunda olanlar insancıl duyguları yitirmek zorundadırlar. Gerçekte, fazla zorlanmadan bu duruma gelirler zaten.”; “Baktığım zaman, dokunmayı düşünmediğim bir kadın ‘yok’ demektir benim için.”

Rıfat N. Bali – Maziyi Eşelerken (2006)

Rıfat Bali, ‘Maziyi Eşelerken’de, azınlıklar sorununa odaklanıyor.

Bali, azınlıklar sorununun ekonomik ve siyasal temellerine ilişkin genel bir çerçeve çizdikten sonra, bu sorunun Türk edebiyat tarihine yansımalarını inceliyor.

Özellikle Yahudi azınlığın fıkra, öykü, roman ve şiir gibi yazınsal türlerde hangi imge ve karakteristik niteliklerle işlendiğini ele alıyor.

Dolayısıyla kitap bu yönüyle, genel bir sorun olarak baş gösteren, “ben ve öteki” sorunsalı üzerine yapılan bir çözümleme olarak da düşünülebilir.

Bali bu sorunsalı özellikle edebiyat üzerinden analiz ederken, “yazar”, “aydın” ve “okur” kavramlarının siyasal erkin rengine göre aldığı biçimleri göstermeyi amaçlıyor.

Bali bunu yaparken de, Türkiye’nin etnik zenginliği düşünüldüğünde, geçmişi “eşelemeye” çalışıyor.

  • Künye: Rıfat N. Bali – Maziyi Eşelerken, Dünya Kitapları, inceleme, 255 sayfa

Karl Popper – Bitmeyen Arayış (2006)

  • BİTMEYEN ARAYIŞ, Karl Popper, çeviren: Mustafa Acar, Plato Film Yayıncılık, otobiyografi, 391 sayfa

‘Açık Toplum ve Düşmanları’ isimli kitabında Karl Marx ve Platon’a yönelttiği eleştirilerle tanınan Karl Popper’ın ‘Bitmeyen Arayış’ı, düşünürün entelektüel yolculuğunun öyküsünü anlatıyor. ‘Bir Entelektüelin Yaşam Öyküsü’ alt başlığını taşıyan kitap, bu otobiyografik yönleriyle, 1994 yılında ölen Popper’in kişisel dünyasından kesitler barındırıyor. “1. Dünya Savaşı patlak verdiğinde henüz 12 yaşındaydım; savaş yılları ve sonrası benim entelektüel gelişimime pek çok bakımda damgasını vurmuştur. Bu yıllar beni, genel geçer fikirlere, özellikle de siyasi fikirlere eleştirel bakar hale getirmiştir.” diyen Popper, bu eserinde, bilim felsefesi, siyaset, fizik, müzik gibi farklı alanlara ilişkin görüşlerini ve bu görüşlerinin zaman içindeki evrimini anlatıyor.

Michel Guérin – Kahraman Sokrates Nietzsche (2006)

  • KAHRAMAN SOKRATES NIETZSCHE, Michel Guérin, çeviren: Kenan Sarıalioğlu, Dharma Yayınları, felsefe, 319 sayfa

Michel Guérin, ‘Kahraman Sokrates Nietzsche’de “mantıkçı” bir Nietzsche’yi göz önünde bulundurmayı amaçlar. Yani kitabın asıl amacı, Guérin’in deyimiyle, Nietzsche felsefesinin realist görüntüsünün, moral bir temelinin olduğunu göstermek. Nietzsche’nin Sokrates’in durumundan etkilendiğini söyleyen Guérin, Sokrates’in kuramsal felsefesinin, felsefeyi bilim yönüne çekerken, Nietzsche felsefesinin, “filozoflar ve din kurucuları arasındaki yakınlık”la ilgilendiğini belirtiyor. Dolayısıyla Guérin’in bu kitabının çerçevesi, Sokrates’e benzeyen ve ondan ayrılan yönleriyle, bir din kurucusu, bir peygamber olarak Nietzsche’nin kendi felsesidir. Guérin’e göre, Nietzsche’yi “kahraman Sokrates” yapan şey, “soruna karşı sesini yükseltmek zorunda” oluşudur. Postmodern çağda, yanılsamanın hakikatin yerini tutmasıyla, geç de olsa büyük ilgi çekmeye başlayan Nietzsche felsefesi, bu kitapta, postmodern çağın tutkusu olan yanılsamayı üretme özellikleriyle ele alınıyor.