Kolektif – Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe (2023)

Cumhuriyet’i kadınlar, siyasal düşünceler, toplumsal, siyasal, ekonomik, diplomatik değişim ve sanat açısından ele aldığımız bu eser ortaya çıktı. 100 yıllık Cumhuriyet’i

‘Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe’, özlü bir hesap özeti.

Yedi başlık altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin yoğunlaştırılmış bir değerlendirmesi.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar, Cumhuriyet’i kadınlar, siyasal düşünceler, toplumsal, siyasal, ekonomik, diplomatik değişim ve sanat açısından ele alıyor.

Aynı zamanda derlemeyi de hazırlayan Mehmet Ö. Alkan, “Cumhuriyet’in Siyasal Dönemeçleri” adlı yazısında, cumhuriyetin gelişme seyrini altı dönemsel bağlamda kat ediyor: Atatürk Cumhuriyeti, Milli Şef Cumhuriyeti, Demokrat Parti Cumhuriyeti, Dar-beler Cumhuriyeti, 12 Eylül Cumhuriyeti ve AKP Cumhuriyeti.

Sema Erder, kentleşme sürecini ele aldığı “Köylülükten Çıkışın Zorlu Halleri”nde, “post-kentleşme” ve şirket küreselleşmesinin etkisi altında inşaat ekonomi-politiğine dayalı “yeni nesil popülizmi” tartışıyor.

Aksu Bora, “Kadınların Yüz Yılı”nın, Cumhuriyet’in “Kız Evlatlar”ından Solun “Bacıları”na, 1980’lerin “Kadınları”na, AKP’nin “hanım kardeşleri”ne uzanan hareketli seyri üzerine düşünüyor.

Şevket Pamuk, “Cumhuriyet Ekonomisi”nin üç döneminde (korumacılık ve devletçilik; tarıma dayalı kalkınma ve ithal ikameci sanayileşme; neoliberal politikalarla dışa açılma) kopuş ve devamlılıkları analiz ediyor.

Gökhan Çetinsaya da, Cumhuriyet döneminin dış politikasını şekillendiren temel karakteristiklerin eleştirel bir analizinin ardından, bu politikadaki süreklilik ve değişimlere bakıyor.

Tanıl Bora, yüz yılın “ideolojik akışlar”ını, yani Türkiye’nin temel siyasi düşünce geleneklerini, dönemsel bağlamlar içinde gözden geçiriyor.

Ahu Antmen “Sanatın Yüzyılı”nda, Osmanlı-Cumhuriyet kopuş veya sürekliliğiyle ve tabii Batı’yla ilgili kültürel çatışmalar ve sentez arayışlarına odaklanıyor.

Sanatın hem canlı bir “yansıma,” hem de bizzat bir hayat alanı olduğunu göstererek…

Yedi tabloda, cumhuriyet tarihi panoraması…

  • Künye: Kolektif – Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe, derleyen: Mehmet Ö. Alkan, İletişim Yayınları, inceleme, 318 sayfa, 2023

Linda Nochlin – Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok? (2022)

 

“Neden hiç büyük kadın sanatçı yok?”

Linda Nochlin, feminist sanat tarihinin temellerini atan bu çarpıcı makalesinde, bu soruya bizzat beyaz erkek bakış açısının büyüklük saplantısını yapıbozuma uğratarak yanıt veriyor.

Nochlin’in bir dönüm noktası olarak feminist sanat tarihinin temellerini atan makalesi, sanat olgusunu algılamamızda hâlâ önemli bir yere sahip.

Aydınlatıcı olduğu kadar sorgulatıcı yönüyle okuru konuya dahil ediyor, kabullendiğimiz varsayımları gözden geçireceğimiz yeni bakış açılarına davet ediyor.

Nochlin, neden hiç “büyük kadın sanatçı” olmadığı sorusunu, sorunun çarpık mantığı içinde yanıtlamayı reddediyor.

Onun yerine, büyüklük kavramının kendisini masaya yatırarak sanatta erkek-egemen deha kavramını yaratan temel varsayımları yapıbozuma uğratıyor.

Sanat tarihsel düşünceye hâkim olan beyaz erkek bakış açısının yalnızca ahlaki değil, aynı zamanda entelektüel bir yanılgı olduğunu benzersiz bir kavrayışla gözler önüne seriyor.

Bu etkili makale, tek başına kitap halinde basılan bu yıldönümü baskısında yazarın kendi makalesini değerlendirdiği “Otuz Yıl Sonra” makalesiyle birlikte yayımlanmış.

Feminist, queer, ırk ve postkolonyal kuram ve çalışmalarının filizlenip yayıldığı bir dönemde “Otuz Yıl Sonra” makalesi yepyeni bir kanonun ortaya çıkışına dair çarpıcı bir değerlendirme.

Louise Bourgeois, Cindy Sherman ve başka birçok sanatçıya göndermeler yapan bu makalede Nochlin eşsiz bir tutku ve hassasiyetle kadınlar ve sanat arasındaki ilişkiyi çözümlüyor.

“Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?” çeşitli kültür ve toplumlarda etkisi yankılanan birleştirici bir çağrı niteliğinde.

Nochlin’in mesajı hiç bu kadar acil olmamıştı: 2015 yılında söylediği gibi, “daha yapacak çok iş var.”

  • Künye: Linda Nochlin – Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?, çeviren: Ahu Antmen, Hayalperest Kitap, sanat, 136 sayfa, 2022

Kolektif – İradenin İyimserliği (2021)

Yirmibirinci yüzyılın kadınların yüzyılı olacağı söylenir.

Peki, bugün kadınlar kendi hikâyelerini ne kadar anlatabiliyorlar?

‘İradenin İyimserliği’, emek pratiklerinden sanat ve spora, 2000’lerin Türkiye’sinde kadınların varoluşunun farklı cephelerini tartışıyor.

Kitapta,

  • 2000’li yıllarda kadın sanatçılar,
  • “Yozgat Blues” ve “Unutursam Fısılda” filmlerinde kadınların temsili,
  • Sporda kadınlar,
  • Yerli dizilerde kadınların temsili,
  • Muhafazakâr kadının halet-i ruhiyesi,
  • Amargi Dergi’nin feminist hareketteki yeri ve önemi,
  • MHP ve Ülkü Ocakları’nda kadınlık halleri,
  • Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kadın hareketine katkıları,
  • Ve Gökova Körfezi’ndeki balıkçı kadınların deneyimleri bağlamında kadın emeği gibi ilgi çekici konular tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Aksu Bora, Ahu Antmen, Sema Aslan, Emek Çaylı Rahte, Zehra Çelenk, Gözde Çerçioğlu, Yücel İlknur Hacısoftaoğlu, Binnaz Saktanber, Burcu Şenel, Funda Şenol Cantek, Nagehan Tokdoğan, Figen Uzar Özdemir, İlknur Üstün, Özlem Yeniay ve Nevin Yıldız.

  • Künye: Kolektif – İradenin İyimserliği: 2000’lerde Türkiye’de Kadınlar, derleyen: Aksu Bora, İletişim Yayınları, feminizm, 368 sayfa, 2021

Brian O’Doherty – Beyaz Küpün İçinde (2010)

İrlandalı sanatçı ve eleştirmen Brian O’Doherty’nin, ‘Galeri Mekânının İdeolojisi’ alt başlığını taşıyan ‘Beyaz Küpün İçinde’ isimli elimizdeki eseri, 1976’da Arforum dergisinde art arda üç yazı olarak yayımlanmıştı.

Çalışmasında, galeri mekânının sanat nesnesi ile izleyici özne üzerindeki etkisini ele alan O’Doherty, modernizm için önemli bir zaman dilimi olarak düşünülebilecek bu süreçte bağlamın nesneyi nasıl yuttuğunu, nasıl bizzat nesnenin kendisi haline geldiğini araştırıyor.

Bir ortaçağ kilisesini inşa etmek için uygulanan kurallar ne kadar özenliyse, galeri mekânının inşası için uygulanan kuralların da aynı özene sahip olduğunu söyleyen yazar, her ikisinde de içerinin dış dünyadan soyutlandığını belirtiyor.

O’Doherty, modern sanatın ardındaki mekanizmaları ortaya çıkarıyor; sanat izlemenin estetik temellerini ve sosyolojik, ekonomik bağlamını irdeliyor.

  • Künye: Brian O’Doherty – Beyaz Küpün İçinde, çeviren: Ahu Antmen, Sel Yayıncılık, eleştiri, 136 sayfa

Ahu Antmen – 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar (2008)

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmakta olan Ahu Antmen, ’20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar’ başlıklı bu kapsamlı ve özenli kitabında, Avrupa’da akımlar halinde gelişen sanat serüvenini okuyucuya sunuyor.

Antmen’in rehber niteliğindeki kitabı, Kübizm, Gerçeküstücülük, Soyut Dışavurumculuk, Pop, Arazi Sanatı, Performans ve Kimlik Sanatı gibi, her biri kendi dönemine damgasını vurmuş sanatsal akımları ana noktalarıyla ve anlaşılabilir bir dille anlatıyor.

Bu sanat serüveninin, söz konusu akımları bizzat yaşayanların anlatımları ve yazılarıyla desteklenmesinin de kitabı ayrıca nitelikli kıldığını belirtelim.

  • Künye: Ahu Antmen – 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar, Sel Yayıncılık, sanat, 333 sayfa