Sean McMeekin – Dünyayı Alaşağı Etmek (2025)

Sean McMeekin bu eserinde, komünizmin yirminci yüzyılın başından günümüze kadar izlediği inişli çıkışlı serüveni ele alıyor. ‘Dünyayı Alaşağı Etmek: Komünizmin Yükselişi, Düşüşü ve Yeniden Yükselişi’ (‘To Overthrow the World: The Rise and Fall and Rise of Communism’), 1917 Bolşevik Devrimi ile başlayan süreci yalnızca Sovyetler Birliği bağlamında değil, küresel ölçekte değerlendiriyor. McMeekin, komünizmin devrimci ideallerle ortaya çıkışını, işçi sınıfına ve sömürge halklara vaat ettiği eşitlikçi düzeni vurgularken, aynı zamanda bunun nasıl totaliter rejimlere dönüştüğünü de ayrıntılarıyla inceliyor.

Anlatıda Stalin döneminin baskısı, Mao’nun Çin’deki kültürel devrimi, Doğu Avrupa’daki baskıcı yönetimler ve Küba gibi farklı coğrafyalardaki deneyimler üzerinden komünizmin farklı yüzleri gösteriliyor. McMeekin, özellikle Soğuk Savaş yıllarında ideolojinin nasıl hem bir umut kaynağı hem de bir korku unsuru olduğunu ortaya koyuyor. 1989 ve 1991’de Doğu Bloku’nun ve Sovyetler Birliği’nin çöküşü, ideolojinin nihai sonu gibi görülse de yazar komünizmin tamamen yok olmadığını belirtiyor.

Kitapta günümüzde Latin Amerika’da, Asya’nın bazı bölgelerinde ve Batı’daki radikal hareketlerde komünist düşüncenin hâlâ etkili olduğu anlatılıyor. McMeekin, ideolojinin değişen dünyada farklı biçimlerde yeniden ortaya çıkışını, ekonomik krizler, eşitsizlik ve toplumsal adalet arayışıyla ilişkilendiriyor. Ona göre komünizm, tarihsel olarak başarısızlığa uğramış görünse de hâlâ dünya siyasetine yön verebilecek bir düşünsel miras taşıyor. Böylece eser, ideolojinin yükselişini, çöküşünü ve günümüzdeki yankılarını bir bütünlük içinde sunuyor.

  • Künye: Sean McMeekin – Dünyayı Alaşağı Etmek: Komünizmin Yükselişi, Düşüşü ve Yeniden Yükselişi, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 368 sayfa, 2025

Sean McMeekin – Rus Devrimi (2024)

On dokuzuncu yüzyılın sonlarında Rus ekonomisi yılda yaklaşık yüzde 10 büyümekteydi ve nüfusu 150 milyona ulaşmıştı.

1920’li yıllarda ülke vahim mali darboğazlar içindeydi ve 20 milyonu aşkın Rus yaşamını yitirmişti.

1950’lilere doğruysa, yerkürenin üçte biri komünizmi benimsemişti.

Ünlü tarihçi Sean McMeekin, Rus Devrimi’nde Romanov Hanedanlığı’nı sona erdiren, Bolşevikleri iktidara getiren ve komünizm pratiğini dünyaya tanıtan olayların izini sürüyor.

Çarlık Ordusu arşivlerinde çalışan McMeekin, geleneksel tarih kitaplarının sıklıkla Marksizm temelli sınıf mücadelesi üzerinden yorumladığı Rus Devrimi’ne heyecan verici, sıra dışı bir bakış sunuyor.

‘Rus Devrimi’, yirminci yüzyılın en önemli dönüm noktalarından birine yönelik farklı bir tarih okuması.

  • Künye: Sean McMeekin – Rus Devrimi: Yeni Bir Tarih, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 376 sayfa, 2024

Sean McMeekin – Temmuz 1914 (2023)

Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verişi “hiç aşılmayan bir dramdı”.

Yüzyılı aşkın bir süredir, karakterlerin hiçbiri akıllardan silinmedi: Habsburg Hanedanı’nın kaygı içindeki varisi Arşidük Franz Ferdinand; ona suikastı planlayan fanatik Bosnalı Sırp komplocular; suikast sonrası yaşanan karmaşayı fırsat bilen Avusturyalı devlet adamları Conrad ve Berchtold; onlara arka çıkan Kayzer Wilhelm ve şansölye Bethmann; imajını değiştirme peşindeki Rus Dışişleri Bakanı Sazonov; Rusları kışkırtan Fransız devlet adamları Poincaré ve Paléologue; son olarak da Londra’daki Kabine üyeleri arasında durumun ciddiyetinin farkına varıp acilen eyleme geçilmesi gerektiği düşüncesindeki Winston Churchill.

‘Temmuz 1914’, 28 Haziran’daki kanlı eylemle başlayan ve 4 Ağustos’ta Britanya’nın da dahil oluşuyla Avrupa’daki çatışmayı dünya savaşı haline getiren süreci bu figürlerin gözünden aktarıyor.

Savaşın kaderin bir oyununun yahut kaza sonucu değil, düpedüz çıkar peşindeki politikacıların çatışmayı körüklemeleri, büyük tehlikeye karşın tutumlarında diretmeleri nedeniyle patlak verdiğini açıklıkla gözler önüne seriyor.

Bununla birlikte sorumluluklarını yüklenemeyen yahut tansiyonu düşürmek için büyük çaba sarf eden haysiyetli figürlerin dramına da yer veriyor.

Tarihçi McMeekin’ın sarsıcı, kaçınılmaz olarak gerilimli ve ince ince detaylandırdığı olağandışı kitabı ‘Temmuz 1914: Savaşa Doğru Geri Sayım’, felaketin ardındaki figürlerin portresini ustalıkla çizerek o mahvedici bir ayın hikayesini neredeyse dakika dakika yeniden kurguluyor.

Tarihin en büyük felaketlerinden biri olan Birinci Dünya Savaşı’nın çıkışını yeni bir bakış açısıyla ele alıyor.

  • Künye: Sean McMeekin – Temmuz 1914: Savaşa Doğru Geri Sayım, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 328 sayfa, 2023

Sean McMeekin – Osmanlı’da Son Fasıl (2019)

“Ölüm döşeğindeki bir hasta olarak bakıldığında, Avrupa’nın Hasta Adamı’nın ölmesi uzun bir süre aldı. Osmanlı gerilemesinin başlangıç tarihini belirlemek, modern tarihin harika entelektüel salon oyunlarından biridir.”

Sean McMeekin’in bu kapsamlı çalışması, Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki durumu ve savaş sonrasında Ortadoğu’nun yeniden biçimlenişi hakkında tam bir başvuru kaynağı.

Yeni açılan Osmanlı ve Rus kaynaklarının yanı sıra, İngiliz, Alman, Fransız, Amerikan ve Avusturya-Macaristan arşivlerinden de yararlanmasıyla dikkat çeken kitap,

  • Osmanlı’nın çözülüşüyle sonuçlanan etnik-dinsel buhranı,
  • Zorunlu göçleri,
  • Balfour Bildirisi’ni,
  • Halifeliğin yıkılışını,
  • Irak ve Suriye’nin paylaşımını,
  • Ve daha da önemlisi, bütün bu meselelerin günümüze tam olarak nasıl bir miras bıraktığını derinlemesine irdeliyor.

Künye: Sean McMeekin – Osmanlı’da Son Fasıl: Savaş, Devrim ve Ortadoğu’nun Şekillenişi 1908-1923, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, 516 sayfa, 2019

Sean McMeekin – Berlin-Bağdat Demiryolu (2012)

 

 

Sean McMeekin ‘Berlin-Bağdat Demiryolu’nda, 1898-1918 zaman aralığında, dünya hakimiyeti mücadelesini yürüten Almanya ile Osmanlı İmparatorluğu ilişkisini, 1. Dünya Savaşı’nın en önemli duraklarından biri olan Berlin-Bağdat Demiryolu üzerinden izliyor.

Çalışma en çok, Alman İmparatorluğu ile Osmanlı’nın, İngilizlere karşı İstanbul’dan Bağdat’a uzanan mücadelelerinin kapsamlı bir hikâyesini ortaya koymasıyla dikkat çekiyor.

Bilindiği gibi bu kapışmanın merkez üssü, petrol yataklarıyla iştah kabartan Orta Doğu’ydu.

McMeekin, günümüz Türkiye ve Orta Doğu’sunun kaderini değiştiren tarihi dönüm noktalarını saptıyor.

  • Künye: Sean McMeekin – Berlin-Bağdat Demiryolu, çeviren: Azize F. Çakır, Picus Yayınları, tarih, 550 sayfa, 2012