Steven Nadler, Lawrence Shapiro – İyi İnsanlar Kötü Düşününce (2025)

Steven Nadler ve Lawrence Shapiro’nun bu eseri, insanların yanlış düşünce biçimlerine nasıl kapıldığını ve felsefenin bu tuzaklardan çıkışta nasıl yol gösterebileceğini inceliyor. Yazarlar, günümüzde bilgi bolluğu içinde doğru ile yanlışı ayırt etmenin zorlaştığını, özellikle de sosyal medyanın yanlış bilgiyi hızla yayarak düşünsel hataları pekiştirdiğini vurguluyor. Bu durumun yalnızca bireysel değil, toplumsal sonuçlar da doğurduğunu belirtiyorlar. ‘İyi İnsanlar Kötü Düşününce: Felsefe Bizi Kendimizden Nasıl Korur?’ (‘When Bad Thinking Happens to Good People: How Philosophy Can Save Us from Ourselves’), yanlış düşünmenin psikolojik kökenlerini açıklarken, inançlarımızı körü körüne savunma eğiliminin nasıl oluştuğunu da ele alıyor.

Nadler ve Shapiro, yanlış akıl yürütme türlerini mantıksal safsatalar ve bilişsel önyargılar üzerinden örneklendiriyor. Kendi görüşlerimizi doğrulayan bilgileri seçme, karşıt kanıtları görmezden gelme veya karmaşık sorunları basite indirgeme gibi eğilimler, düşünce kalitemizi zayıflatıyor. Yazarlar, bu zihinsel tuzakların farkına varmanın felsefi düşünme becerilerini geliştirmekle mümkün olduğunu savunuyor. Felsefe, eleştirel sorgulamayı, mantıklı argüman kurmayı ve kanıta dayalı inançlar geliştirmeyi öğretiyor.

Kitapta ayrıca, Sokrates’ten Kant’a uzanan düşünürlerin yöntemleri, günümüzün bilgi karmaşasında yol gösterici araçlar olarak sunuluyor. Yazarlar, “doğruyu aramak” ile “haklı çıkmak” arasındaki farkı netleştiriyor ve okuru fikirlere açık, kendi varsayımlarını sorgulayan bir zihin yapısına davet ediyor. Sonuç olarak, felsefi düşünmenin yalnızca akademik bir uğraş değil, yanlış bilgiden korunmak ve daha sağlıklı toplumsal tartışmalar yaratmak için yaşamsal bir beceri olduğu mesajını veriyor.

  • Künye: Steven Nadler, Lawrence Shapiro – İyi İnsanlar Kötü Düşününce: Felsefe Bizi Kendimizden Nasıl Korur?, çeviren: Ali Karatay, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 208 sayfa, 2025

Steven Nadler – Spinoza’nın Etika’sı (2021)

Spinoza’nın ‘Etika’ adlı başyapıtı, felsefe tarihinin hem en önemli hem de en zor kitaplarından biridir.

Steven Nadler’in bu çalışması ise, söz konusu eserin katkıları üzerine eşsiz bir inceleme.

Nadler burada, ‘Etika’nın argümanlarını ve öğretilerini açıkladığı gibi, Spinoza’nın özgün fikirlerinin o zamanki dünyayı neden bu denli korkuttuğunu da irdeleyerek dönemin düşünce atmosferinin iyi bir fotoğrafını çekiyor.

Nadler bunun yanı sıra, Spinoza’nın düşüncesinin bugün neden güncelliğini koruduğunu da ele alıyor.

‘Etika’ bize Tanrı, doğa, insan ve mutluluk üzerine neler söyler sorusunun yanıtını arayanların muhakkak okuması gereken çalışma, Spinoza düşüncesinin felsefi arka planını ve Spinoza’nın girdiği diyalogları inceliyor, örneğin Descartes ve Hobbes da dahil çağdaşlarıyla ve Stoacılar başta olmak üzere antik düşünürlerle ve nihayet ataları Yahudi rasyonalistleriyle nasıl bir diyalog kurduğunu ortaya koyuyor.

  • Künye: Steven Nadler – Spinoza’nın Etika’sı, çeviren: Özgür Şahin, Say Yayınları, felsefe, 408 sayfa, 2021

Steven Nadler – Mümkün Dünyaların En İyisi (2016)

Leibniz, Arnauld ve Melebranche…

On yedinci yüzyılda yolları kesişen üç filozofun, günah, iyilik, kötülük, adalet ve Tanrı konularını kapsayan tartışması.

Üç düşünürün dört asır önce Tanrı ve kötülük üzerine sordukları soru hâlâ yanıtını bekliyor: Tanrı adilse, iyi insanların başına neden kötü şeyler geliyor?

Bu üç filozofun kötülük üzerine sordukları sorular ve verdikleri yanıtlar, hem felsefe hem de din açısından bugün de geçerliliğini koruyor.

Steven Nadler, roman tadında ilerleyen kitabı, Tanrı ve yaşadığımız dünya üzerine düşünmek için iyi bir fırsat.

  • Künye: Steven Nadler – Mümkün Dünyaların En İyisi, çeviren: Abdullah Yılmaz, Alfa Yayınları, felsefe, 366 sayfa, 2016