Zuhal Hazar – Leibniz’den Yapay Zekâya (2023)

Yapay zekâ, Leibniz’in evrensel dil hayalini hayata geçirebilir mi?

Zuhal Hazar, programlama dilleriyle yazılmış programların ve yapay zekâ sistemlerinin evrenselliklerine dair iddiaları tartışarak bu soruya yanıt arıyor.

Yazar, kitabının ilk bölümünde Leibniz’in evrensel dil yaklaşımını ayrıntılı bir şekilde açıklıyor.

Özellikle matematikçilerin ilgisini çekecek ikinci bölümde, kümeler teorisinden matematiğin tarihi ve bunalımlarına, bu bunalımların sonuçlarına kadar pek çok konu ele alınıyor.

Bilgisayar bilimcilerinin ilgisini çekecek üçüncü ve son bölüm ise, programlama dillerinin altında yatan felsefi ve matematiksel mantığın kökenlerini ve bunların mühendislik ile birleştiği noktaları açıklıyor.

  • Künye: Zuhal Hazar – Leibniz’den Yapay Zekâya: Evrensel Dil Arayışı, Sarmal Kitabevi, felsefe, 428 sayfa, 2023

Paul Redding – Kıta İdealizmi (2021)

Genel eğilim, Alman felsefesinin klasik anlatımlarının Kant’la başladığı yönünde.

Paul Redding ise, Alman idealizminin öyküsünün ilk olarak Leibniz’le başladığını savunarak Kıta ve Avrupa felsefesinin kökenleri üzerine özgün bir tartışma sunuyor.

On dokuzuncu yüzyıl Alman felsefesinin klasik anlatımları genellikle Kant’la başlar ve ondan sonraki filozofları Kant idealizmine verdikleri cevaplar ışığında değerlendirir.

‘Kıta İdealizmi’nde’ Redding, Alman İdealizminin öyküsünün Leibniz’le başladığını savunuyor.

Redding, Leibniz’in Newton’la uzay, zaman ve Tanrı’nın doğası üzerine tartışmasını irdeleyerek başlıyor ve devamında Leibniz’in kendine özgü idealizm karakterine Platoncu ve Aristotelesçi unsurları dâhil etme biçimini vurgular.

Redding, Leibniz’in uzay ve zaman görüşlerine ilişkin düşüncelerinin nihayetinde Kant’ın “transendental” idealizm düşüncesini nasıl şekillendirdiğini gösteriyor.

Üstelik Redding, bir yanda Fichte, Schelling ve Hegel gibi Post-Kantçı idealistlerin, öte yandaysa Schopenhauer ve Nietzsche gibi metafiziksel kuşkucuları kapsayan her iki kanadın nihai olarak Leibniz’den türetilmiş bir idealizm biçimiyle boğuşmaya devam ettiklerini ileri sürüyor.

‘Kıta İdealizmi’, felsefe tarihinin en önemli felsefi hareketlerinden birinin yeni bir anlatımını sunmanın yanında, Kıta ve Avrupa felsefesinin kökenlerine duru ve kıymetli bir giriş imkânı yaratıyor.

  • Künye: Paul Redding – Kıta İdealizmi: Leibniz’den Nietzsche’ye, çeviren: Kenan Mutluer, Say Yayınları, felsefe, 376 sayfa, 2021

Steven Nadler – Mümkün Dünyaların En İyisi (2016)

Leibniz, Arnauld ve Melebranche…

On yedinci yüzyılda yolları kesişen üç filozofun, günah, iyilik, kötülük, adalet ve Tanrı konularını kapsayan tartışması.

Üç düşünürün dört asır önce Tanrı ve kötülük üzerine sordukları soru hâlâ yanıtını bekliyor: Tanrı adilse, iyi insanların başına neden kötü şeyler geliyor?

Bu üç filozofun kötülük üzerine sordukları sorular ve verdikleri yanıtlar, hem felsefe hem de din açısından bugün de geçerliliğini koruyor.

Steven Nadler, roman tadında ilerleyen kitabı, Tanrı ve yaşadığımız dünya üzerine düşünmek için iyi bir fırsat.

  • Künye: Steven Nadler – Mümkün Dünyaların En İyisi, çeviren: Abdullah Yılmaz, Alfa Yayınları, felsefe, 366 sayfa, 2016

Zekeriya Kadri – Wilhelm Leibniz (2009)

Zekeriya Kadri bu eserinde, on yedinci yüzyıl Batı felsefesinin büyük rasyonalist filozofu Gottfried Wilhelm Leibniz’e odaklanıyor.

Çalışma, Dârülfünun felsefe tarihi kürsüsünde gerçekleştirilen ilk akademik çalışma niteliğinde. Cumhuriyet dönemi birinci kuşak felsefecilerden Zekeriya Kadri, Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi’nin 1922 yılı mezunlarından.

Yazar eserinde, Leibniz’in felsefesini ve onun etkisinde kaldığı filozofları ele alıyor. Bu baskıda, eserin çevriyazı ve sadeleştirilmiş bölümlerinin yanı sıra, Süleyman Hayri Bolay’ın Zekeriya Kadri’yi ve onun çalışmalarını değerlendirdiği bir yazısı yer alıyor.

  • Künye: Zekeriya Kadri – Wilhelm Leibniz, sadeleştiren ve yayına hazırlayan: Sebahattin Çevikbaş ve Ali Utku, Çizgi Kitabevi, felsefe, 232 sayfa

Leibniz – Theodicee ya da Tanrının Haklı Kılınması (2009)

Leibniz’in ‘Theodicee’ isimli bu kitabı, filozofun, inancın usa uygunluğu, Tanrının iyiliği, insanın özgürlüğü ve kötülüğün kaynağı üzerine denemelerinden oluşuyor.

Bu yönüyle, Leibniz’in bütün görüşlerini bir araya toplayan, onun felsefesini özetleyen bir yapıt olarak düşünülebilecek ‘Theodicee’, kötülüğün kaynağını araştırması, inanç ile usu doğruluk bakımından sorgulaması, insan özgürlüğünü tartışması, tanrısal adaleti irdelemesi ve çağının felsefe sorunlarıyla ilgilenmesiyle, felsefe tarihinde özel bir yere sahip.

Leibniz, 1710’da Amsterdam’da Fransızca olarak yayımladığı eseriyle, çağının felsefe anlayışlarıyla hesaplaşıyor.

  • Künye: Gottfried Wilhelm Leibniz – Theodicee ya da Tanrının Haklı Kılınması, çeviren: Levent Özşar, Biblos Yayınları, felsefe, 186 sayfa

Maria Rosa Antognazza – Leibniz (2013)

  • LEIBNIZ, Maria Rosa Antognazza, çeviren: Orhan Düz, İş Kültür Yayınları, biyografi, 611 sayfa

 LEIBNIZ

Maria Rosa Antognazza elimizdeki dikkat çekici çalışmasında, matematik, metafizik ve mantık alanlarında önemli düşünceler geliştirmiş Alman filozof Gottfried Wilhelm Leibniz’in kapsamlı bir biyografisini sunuyor. Leibniz’in çocukluk dönemi, eğitim yılları, aile çevresi, üniversite yılları ve Leipzig, Nürnberg, Frankfurt ve Mainz’deki hayatının ayrıntılı bir şekilde ele alındığı kitapta, Leibniz’in bugünkü hesap makinesinin atası sayılan Calculus’u icat etme süreci ve devamındaki gelişmeler ile düşünürün metafizik, etik, teoloji, hukuk bilimi, siyaset, mantık ve matematik alanlarındaki çalışmaları da anlatılıyor.