Thomas Paine’in ilk olarak 1797’de yayımlanan bu eseri, modern anlamda sosyal adalet, gelir dağılımı ve mülkiyet hakkı üzerine yazılmış en erken metinlerden biri kabul ediliyor. Paine, kitabında doğanın herkese ait olduğunu, toprağın mülkiyet haline getirilmesinin ise insanlık tarihinde eşitsizliğin başlangıcı olduğunu söylüyor. Ona göre özel mülkiyet, emeğin ürünü olarak meşrudur; fakat toprak, doğanın armağanı olduğu için kimsenin tekelinde olamaz. Bu nedenle, toprağın özelleştirilmesiyle kaybedilen ortak hakkın bir tür “doğal borç” olarak toplumun tüm üyelerine iade edilmesi gerektiğini öne sürüyor.
Paine, bu borcun ödenebilmesi için dönemin koşullarına göre oldukça radikal bir öneri getiriyor: Toprak sahiplerinin, mülklerinin bir kısmını kamusal bir fona aktarması gerektiğini savunuyor. Bu fon, her gence 21 yaşına geldiğinde başlangıç sermayesi olarak bir miktar para verilmesi ve yaşlılara düzenli gelir sağlanması için kullanılmalıdır. Böylece hem toplumsal dayanışma güçlenecek hem de ekonomik eşitsizlikler doğal bir dengeye kavuşacaktır. Paine’in bu fikri, günümüzde “evrensel temel gelir” tartışmalarının da öncülü sayılıyor.
‘Toprak Adaleti’ (‘Agrarian Justice’) aynı zamanda ahlaki bir çağrıdır. Paine, yoksulluğu bireysel başarısızlık değil, adaletsiz ekonomik sistemin sonucu olarak görüyor. Eşitliğin yalnızca yasalarla değil, maddi koşulların yeniden düzenlenmesiyle sağlanabileceğini vurguluyor. Ona göre gerçek özgürlük, yalnızca mülkiyetin değil, refahın da adil biçimde paylaşılmasıyla mümkündür.
‘Toprak Adaleti’, Paine’in politik düşüncesinin insancıl yönünü sergileyen bir manifesto niteliğinde. Eser, mülkiyetin sınırlarını sorgularken, sosyal adaletin ekonomik temellerini tartışmaya açıyor ve modern refah devletinin düşünsel öncüllerini kuruyor.
- Künye: Thomas Paine – Toprak Adaleti, çeviren: Ömer Alkan, Fihrist Kitap, siyaset, 50 sayfa, 2025




