Thomas S. Kuhn – Bilimde Ortak Ölçüsüzlük (2025)

Thomas S. Kuhn’un bu kitabı, yazarın ölümünden önce kaleme aldığı son metinleri ve yayımlanmamış derslerini bir araya getiriyor. ‘Bilimsel Devrimlerin Yapısı’ ile bilim tarihine yeni bir yön kazandıran Kuhn, bu eserinde o kitabın ötesine geçerek bilimin dilsel, kavramsal ve tarihsel temellerini sorguluyor.

Merkezde yer alan “ortak ölçüsüzlük” kavramı, farklı bilimsel paradigmaların neden birbirine tam olarak çevrilemediğini açıklıyor. Kuhn’a göre her paradigma, kendi dünyasını tanımlayan özel bir kavram sistemi ve değerler dizisiyle var olur; bu yüzden bilimsel değişim, doğrusal bir ilerleme değil, farklı anlam evrenleri arasında yaşanan bir dönüşümdür.

‘Bilimde Ortak Ölçüsüzlük’ (‘The Last Writings of Thomas S. Kuhn: Incommensurability in Science’), bilginin yalnızca deneysel birikimle değil, dilin ve anlamın içsel yapısıyla da şekillendiğini vurguluyor. Kuhn, bilimsel düşüncenin rasyonelliğini inkâr etmeden, onun rasyonelliğinin çok biçimli doğasına dikkat çekiyor. Bu yönüyle ‘Bilimde Ortak Ölçüsüzlük’, bilimi kültürel, tarihsel ve bilişsel bağlamlarda yeniden konumlandırıyor. Tamamlanmamış olsa da kitap, Kuhn’un zihinsel evreninde açılan yeni ufukları ve bilimin doğasına dair bitmeyen soruları yansıtıyor.

‘Bilimde Ortak Ölçüsüzlük’, yalnızca bir felsefi çalışma değil, aynı zamanda bir düşünürün kendi mirasını yeniden yorumlama çabasıdır. Bilimsel devrimleri anlamanın ötesine geçerek, insanın bilgiyle, dille ve dünyayla kurduğu ilişkinin sınırlarını sorgulayan bir düşünsel vasiyet niteliği taşıyor.

  • Künye: Thomas S. Kuhn – Bilimde Ortak Ölçüsüzlük, çeviren: Turgay Sivrikaya, Islık Yayınları, bilim, 408 sayfa, 2025

Helen L. Parish – Reformasyon’un Kısa Tarihi (2025)

‘Reformasyon’un Kısa Tarihi’ adlı eseri, 16. yüzyılda Avrupa’yı derinden sarsan ve Hristiyanlığın tarihini sonsuza dek değiştiren Reformasyon hareketini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Yazar, bu karmaşık ve çok yönlü süreci, basit bir anlatımla ve güncel araştırmalara dayanarak okura sunuyor.

Helen L. Parish, Reformasyon’un tek bir olay veya fikir etrafında şekillenmediğini, aksine birbirini etkileyen çok sayıda sosyal, siyasi ve dini faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını vurguluyor. Kitapta, Martin Luther’in 95 teziyle başlayan bu hareketin Avrupa’nın farklı bölgelerindeki etkileri, yeni mezheplerin ortaya çıkışı, Katolik Kilisesi’nin tepkileri ve reform hareketlerinin uzun vadeli sonuçları detaylı bir şekilde inceleniyor.

Yazar, Reformasyon’u sadece dini bir hareket olarak değil, aynı zamanda toplum, siyaset ve kültür üzerinde derin etkileri olan bir dönüşüm süreci olarak ele alıyor. Kadınların konumu, evlilik gibi sosyal kurumlar, ruhani otorite ve devlet arasındaki ilişkiler gibi konular, Reformasyon’un etkisi altında nasıl değiştiği inceleniyor. Ayrıca, matbaanın gelişimi gibi teknolojik faktörlerin Reformasyon’un yayılmasındaki rolü de vurgulanıyor.

Parish, Reformasyon’un farklı yorumlarını ve tartışmalarını da kitabında yer veriyor. Bu sayede okuyucu, konuya farklı perspektiflerden bakma imkânı buluyor. Yazar, karmaşık tarihsel süreçleri sade bir dille anlatırken, aynı zamanda akademik bir titizlikle konuya yaklaşıyor.

Kısacası, ‘Reformasyon’un Kısa Tarihi’, bu önemli tarihi olayın farklı yönlerini kapsayan, güncel araştırmalara dayanan ve okunması kolay bir eser. Hem tarih meraklıları hem de öğrenciler için değerli bir kaynak niteliğinde.

  • Künye: Helen L. Parish – Reformasyon’un Kısa Tarihi, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, tarih, 248 sayfa, 2025

Ayşe Buğra – Kapitalizm Tarihi İçinde Sosyal Politika (2024)

‘Kapitalizm Tarihi İçinde Sosyal Politika’, kapitalizmin tarihsel seyri içinde, sosyal politikanın oluşum ve değişimlerinin izini sürüyor.

Kitap, sosyal politikanın tarihini yeniden düşünme girişimi olduğu kadar, arka planda, liberalizme, sosyalizme, muhafazakârlığa, demokrasiye, eşitlik talebine, devlet fikrine vb. dair bir düşünce tarihi çalışması, aynı zamanda.

Ayşe Buğra, 16. yüzyıldan günümüze, sosyal politika deneyimlerinin eleştirel bir değerlendirmesini yapıyor: Sadaka rejiminin düzenlenmesinden yeni yoksulluk yasalarına, hayırseverlik pratiklerine, işçi sınıfının mücadelesine ve kazanımlarına, refah devleti uzlaşmasının yarattığı kurumlara ve neoliberalizmin yol açtığı yeni çalışma ve yeni yoksulluk biçimleriyle baş etme çabalarına – bu arada Covid-19 pandemisi ve Ukrayna savaşı gibi global olayların etkilerine…

Sosyal politikanın oynadığı dönüştürücü rolün tarihsel önemini hatırlatan bir kitap.

  • Künye: Ayşe Buğra – Kapitalizm Tarihi İçinde Sosyal Politika Yoksulluk, Çalışma ve Toplum, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, tarih, 311 sayfa, 2024

Peter J. Burke – Cehalet (2024)

Peter Burke imzalı bu kitap, Antik çağlardan günümüze her türlü cehaletin zengin ve kapsamlı tarihi.

‘Cehalet: Küresel Bir Tarih’, ‘bilmemenin’ hayatlarımızı bazen iyi bazen kötü yönde etkilediği sayısız yolu araştırıyor.

Tarih boyunca her çağ kendisini bir öncekinden daha bilgili olarak gördü.

Rönesans hümanistleri Orta Çağ’ı karanlık bir çağ olarak gördü, Aydınlanma düşünürleri batıl inançları akılla ortadan kaldırmaya çalıştı, modern refah devleti cehaletin “devini” öldürmeye çalışmış ve günümüzün aşırı bağlantılı dünyasında görünüşte sınırsız bilgi talep üzerine mevcuttur.

Peki ya yüzyıllar boyunca kaybolan bilgi ne olacak?

Gerçekten atalarımızdan daha az cahil miyiz?

Peter Burke, bu son derece orijinal anlatıda, insanlığın cehaletinin din ve bilim, savaş ve politika, iş dünyası ve felaketler genelindeki uzun tarihini inceliyor.

Burke, 1919’da Avrupa’nın sınırlarını yeniden çizen inatçı politikacılardan ihbarcılık ve iklim değişikliğini inkâr etme politikalarına kadar birçok cehalet biçiminin -gerçek veya sahte, bilinçli ve bilinçsiz- dikkat çekici hikayelerini ortaya koyuyor.

Sonuç, çağlar boyunca insan bilgisinin canlı bir keşfi ve sınırlarını tanımanın önemi.

Kitaptan bir alıntı:

“(…) Bu kitabı iki tip insan için yazdım. İlk başta genel okur için. Her bir birey bilgi ve cehaletin eşsiz bir karışımı olduğu için konunun genele hitap ettiği su götürmez. İkinci olarak benim gibi başka araştırmacılar için yazdım. Umuyorum ki bu kitapta, genç araştırmacıları henüz bir ‘alan’ olamamış bu sahaya girmeye ve elbette geçici sonuçlarımı eleştirmeye, düzeltmeye ve geliştirmeye teşvik etmek için bugüne dek ne yapıldığı, bugünden sonra ise ne yapılabileceği hakkında ‘büyük resmi’ sunabilirim.

“İleride yazılacak bir cehalet tarihi, yüzyıllara bölünmüş bir anlatı biçiminde geleneksel tarzda sunulabilir. Böyle bir anlatı, farklı alanların paylaştığı genel eğilimlerin belirlenmesine bağlı kalacaktır. Elinizdeki kitap bu türden gelecek incelemeleri teşvik ederse, bundan çok mutlu olurum. Şimdilik cehaletin tarihi hakkındaki mevcut cehaletimize bakılırsa belli konulara ayrılmış bir dizi denemeye dayanan genel bir inceleme yapmak daha gerçekçi bir yaklaşım olur…”

  • Künye: Peter J. Burke – Cehalet: Küresel Bir Tarih, çeviren: Turgay Sivrikaya, Islık Yayınları, tarih, 416 sayfa, 2024

Robert J. C. Young – Postkolonyalizm (2024)

Derin eşitsizlikler üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz.

Sömürgeciliğin tasfiyesine rağmen, eski emperyal devletler, önceden hükmettikleri ülkeler üstündeki egemenliklerini büyük oranda koruyorlar.

‘Postkolonyalizm’, sömürgecilik karşıtı mücadeleyi farklı bir bakış açısıyla, bugüne uzanan bir izlekte inceliyor; Batı egemenliğinin eski ve yeni görünümlerini eleştirel bir gözle ele alıyor.

Sömürgeciliğe karşı mücadelenin hem tarihini hem temel tartışmalarını ortaya koyarken dünya düzenine dair düşüncelerimizi de yeni bir perspektife yerleştiriyor.

Robert J. C. Young; ezilen, hor görülen, baskı altında yaşayan kadınların, yurtlarından edilmiş mültecilerin, kendi toplumları içinde en küçük düşürücü şekillerde yaşamaya mahkûm edilenlerin, kültürleri ve yaşam alanları yok edilen yerli halkların, işgal altında yaşayan Filistinlilerin hayatlarına dokunuyor.

Siyasal, toplumsal ve kültürel tahakkümün eski biçimleriyle birlikte şimdiki yansımalarını da incelikle dile döküyor.

Geniş bir coğrafyaya yayılan incelemesinde müzikten edebiyata, sömürgeci geçmişin kalıntılarının nasıl hâlâ ayakta kalabildiğini sorguluyor ve en çok da kendi hayatlarımızı ve zihinlerimizi sömürgeci bakıştan kurtarmanın yollarını arıyor.

  • Künye: Robert J. C. Young – Postkolonyalizm: Çok Kısa Bir Giriş, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, siyaset, 192 sayfa, 2024

Erik Jan Zürcher – Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e (2024)

Erik Jan Zürcher’in ‘Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e’ kitabı, modern Türkiye’nin neredeyse her tartışma başlığı için derin bir kavrayışa temel teşkil edebilecek makalelerden oluşuyor.

Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan dönemi karşılaştırmalı ve detaycı bir biçimde ele alıp özgüllükleri, süreklilik ve kopuşları anlamaya imkân tanıyor, tarihyazımına dair tartışmaları zenginleştiriyor.

Meslekten tarihçiler ve öğrenciler kadar Türkiye’nin güncel meseleleriyle meşgul olan her okura hitap eden bir çalışma.

Kitaptan bir alıntı:

“Osmanlı ve Türkiye tarihini, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce yaşanan devrimler tarihinin ya da imparatorlukların çöküşünün ve anti-emperyalist mücadele tarihinin bir parçası olarak gördüğümüzde, yaşanan olaylar anlam kazanır ve bunca zamandır Türk tarihyazımına egemen olan istisnacılıktan kurtulmuş oluruz.”

  • Künye: Erik Jan Zürcher – Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e: Tarih, Toplum ve Siyaset, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, tarih, 320 sayfa, 2024

Peter Burke – Bilgi Tarihinde Sürgünler ve Göçmenler (2023)

Tarihçi Peter Burke, entelektüel diasporaları ele aldığı bu geniş kapsamlı çalışmasında, sürgün ve göçmenlerin tarih boyunca bilgiye yaptıkları ayırt edici katkıyı sorguluyor.

Sürgün ve göçmenlerin, dahası iki kültür arasında aracılık eden herkesin, insanın ufkunun genişlemesine katkılarının dökümünü yapıyor.

Dahası bu katkıları ayrıksı kılan şeyi, yani yerelcilikten uzaklaşmanın üstünde duruyor.

Kitap, sürgün ve göçmenliğin olumlu sonuçlarından bazılarına, kara bulutların arasından görünen ışığa odaklanıyor.

Geniş bir coğrafyaya ve geniş bir zamana odaklanan çalışma, bilgi tarihinde kayıpların yanı sıra kazançları, etkileşimleri, etkileşimlerden doğan melezleşmeyi, mesela Alman teorisi ile Anglo–Amerikan ampirizmi arasındaki yaratıcı melezleşmeyi ele alıyor.

Bu güncel değerlendirme, kişisel kayıplarına rağmen sürgün ve göçmenlerin yeni vatanlarına getirdikleri entelektüel sermayenin sonuçları üstünde duruyor.

‘Bilgi Tarihinde Sürgün ve Göçmenler” bir hayatta kalma mücadelesinin bilgi tarihi açısından etkileşimlerle dolu hikâyesini anlatıyor.

  • Künye: Peter Burke – Bilgi Tarihinde Sürgünler ve Göçmenler (1500-2000), çeviren: Turgay Sivrikaya, Islık Yayınları, tarih, 320 sayfa, 2023

Erdem Yörük – Türkiye’de Refah Devleti ve Siyaset (2022)

Türkiye devleti sosyal yardımları dağıtırken neden açıktan açığa yoksul Kürtlere öncelik verdi?

Erdem Yörük, Erdoğan’ın siyasal gücünün arkasındaki temel etkenlerden biri olarak aralarında yoksul Kürtlerinde önemli bir kısmını oluşturduğu yoksullara yönelik sosyal yardımların genişlemesinin rolünü tartışıyor.

Aşağı yukarı kırk yıldır yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde de refah sistemleri dönüşüme uğradı.

Kimi yazarlar bu dönüşümü birtakım yapısal değişkenlerin belirleyiciliği altında bildiğimiz refah devletinin ya bütünüyle ortadan kalkması ya da küçülmesiyle açıkladı.

Erdem Yörük’ün ‘Türkiye’de Refah Devleti ve Siyaset’ kitabı ise, istihdam temelli sosyal güvenlik politikalarından gelir temelli sosyal yardım politikalarına doğru bir geçişi tespit ediyor.

Fakat bunu tespit ederken refah politikalarının anlamlandırılmasında taban siyasetini merkeze alan akademik geleneğe yaslanıyor.

Dolayısıyla refah sistemlerinin dönüşümünü (yapısal unsurlara indirgemeden), enformel proletaryanın politik talepleri ile siyasi elitler arasındaki rekabeti dinamik bir ilişki olarak kurgulayarak anlamaya girişiyor.

Bu yönüyle sosyal yardımların genişlemesinin politik anlamına dair daha derin bir kavrayış sunuyor.

Refah devletinin günümüzdeki biçimini detaylı verilerle anlamak isteyen okur için ufuk açıcı bir eser.

Kitaptan bir alıntı:

“Yoksullar, uğruna mücadele ettikleri şeylerin niyetlenilmemiş bir sonucu olarak sosyal yardımlara erişim sağlamışlardır. Türkiye hükümetlerinin yeni sosyal yardımları sağlamasının arkasında, yalnızca yapısal sebepler ya da bu yardımları talep eden yoksulların örgütlü hareketleri değil, ayrıca başka siyasi, etnik ya da dinî gerekçelerle radikalleşen ve kendi safına dahil etme stratejileriyle içerilen ‘yoksul halk hareketleri’ vardı.”

  • Künye: Erdem Yörük – Türkiye’de Refah Devleti ve Siyaset: Siyasi Elitler Arasındaki Rekabet ve Toplumsal Hareketler Bir Refah Devletini Nasıl Yarattı?, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, siyaset, 264 sayfa, 2022

George Lane – Moğolların Kısa Tarihi (2022)

Cengiz Han zor bir çocukluk geçirmişti.

Çetin koşullar onu da sertleştirmiş, hayata tutunmak için acımasızlığa zorlamıştı.

Bunlar bazı tarihçi ve vakanüvislere, Moğolların başarı ve genişlemeyle dolu bir buçuk yüzyılını açıklamak için oldukça iyi bir neden verse de, gerçek bundan büyük ölçüde farklıydı.

George Lane, ‘Moğolların Kısa Tarihi’nde Moğolların önüne çıkan her şeyi yıkıp geçen fetihçi ve yenilmezler ordusu değil, büyük ölçüde gittiği yerlerdeki koşullarla ilişkilenmeyi bilen, örgütlenme becerisiyle öne çıkan, dinî ve kültürel çoğulculuğu benimseyen, ticaret bilen gelişkin bir topluluk olduğunu öne sürüyor.

Genişleme ve büyüme becerisini, satır aralarında beliren gelişmelerde arıyor.

Moğolların tarihini merak edenler için bilindik ezberlere gelmeyen bir giriş kitabı.

Kitaptan bir alıntı:

“Dünyanın ilk küreselleşme deneyimine eşlik eden siyasi dönüşüm, çoğu zaman tek bir adama mal edilir: Büyük Cengiz Han. Komşu imparatorlukların zayıflıklarından yararlanıp Avrasya’daki Türk-Moğol kabilelerinin liderliğine yükselen Cengiz Han, bu sayede Türklerin yarı göçer toplumlarını, gelişmiş ama saldırıya açık Çin kentlerini, İslam dünyasının savaş halindeki topluluklarını ve Avrupa’nın neredeyse savunmasız sınır bölgelerini yutan bir devrimi başlatmıştır.”

  • Künye: George Lane – Moğolların Kısa Tarihi, çeviren: Turgay Sivrikaya, İletişim Yayınları, tarih, 288 sayfa, 2022

Darian Leader – Çizgilerle Lacan Rehberi (2022)

Lacan’ı okumak zor, anlamak daha da zor derler.

Freud’dan bu yana psikanalizin belki de en etkili ve en tartışmalı entelektüeli Jacques Lacan’la tanışmak, onun edebiyat, sanat ve felsefe üzerindeki tesirini görmek için muhtemelen bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.

Yaşayan en mahir Lacancı psikanalistlerden Darian Leader imzalı ‘Çizgilerle Lacan Rehberi’, okuyucuyu Lacan’ın dünyasında telaşsız bir gezintiye çıkaran, Lacancı teorinin kuytu köşelerinden ustalıkla geçen bir rehber.

  • Künye: Darian Leader – Çizgilerle Lacan Rehberi, çeviren: Turgay Sivrikaya, Okuyanus Yayınları, psikanaliz, 184 sayfa, 2022