Kolektif – Kadın Cinayetleri Önlenebilir (2016)

Kadın cinayetlerinin engellenmesi yönünde geliştirilecek politikalar ve uygulamaya konulacak eylem planları için harikulade bir kılavuz.

Araştırma, kadın cinayetleri konusunda medyanın oynadığı rolü çözümlediği gibi, farklı kurumların kadın cinayetlerinin nedenleri ve engellenmesi için gereken önlemler konusundaki görüşlerine de yer veriyor.

  • Künye: Kolektif – Kadın Cinayetleri Önlenebilir, Filmmor Yayınları

Ural Nadir – “Nasıl Korunabilirdik?”: Şiddete Uğrayan Kadınlar ve Çocuklar (2017)

“Nasıl Korunabilirdik?”, aile içi şiddet mağduru kadınların ve çocukların deneyimlerini anlamayı hedefliyor.

Ural Nadir kitabı için, şiddet gören 17 ve şiddet ortamında yetişmiş sekiz kadınla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmiş.

Çalışma,

  • Kadınlar/çocukların evlilik hikâyeleri,
  • Kadınlar/çocukların şiddete ilişkin tanımları ve deneyimleri,
  • Kadınlara/çocuklara yönelik aile içi şiddetin başlama zamanı,
  • Kadınlara/çocuklara göre gördükleri şiddetin nedenleri,
  • Şiddetin kadınlara ve çocuklara etkileri,
  • Ve kadınların/çocukların şiddetle başa çıkma mekanizmaları gibi konuları ayrıntılı bir şekilde kayda alıyor.

Kitap, söz konusu sorunu kadınlar ve çocuklar cephesinden anlamaya çalıştığı gibi, aynı zamanda şiddet mağduru kadın ve çocukların korunması ve bu bağlamda erkeklerle yapılacak çalışmalar konusunda da önerilerde bulunuyor.

  • Künye: Ural Nadir – “Nasıl Korunabilirdik?”: Şiddete Uğrayan Kadınlar ve Çocuklar, İletişim Yayınları, kadın, 271 sayfa

Sibel Hürtaş – Canına Tak Eden Kadınlar (2014)

Bu ülkede erkeğin pervasız şiddeti dur durak bilmiyor.

İşin vahim yönü, bu şiddet artık kanıksanmış durumda.

Fakat buna eyvallah demeyenler de var.

Sibel Hürtaş bu kitabında, bu toprağın derinlerine dek işlemiş şiddeti, kocalarını öldüren kadınların hikâyelerini izleyerek gözler önüne seriyor.

Devlet erki, yasalar ve polis, erkek şiddetinin üstesinden gelmekte acizken, bu şiddetin hedefindeki kadınların artık canına tak ediyor.

Çalışma, kocalarını öldüren kadınlarla yapılan birebir görüşmelere dayanmasıyla alana büyük bir katkıda bulunuyor.

Bu kadınları cinayet işlemeye götüren toplumsal, siyasi ve kültürel etkenleri analizi açısından çok değerli ve önemli bir çalışma.

  • Künye: Sibel Hürtaş – Canına Tak Eden Kadınlar, İletişim Yayınları, kadın, 192 sayfa

 

Betül Yarar (der.) – Şiddetin Cinsiyetli Yüzleri (2015)

  • ŞİDDETİN CİNSİYETLİ YÜZLERİ, derleyen: Betül Yarar, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

siddetin-cinsiyetli-yuzleri

Toplumsal cinsiyet ile şiddet arasındaki ilişkiyi kuramsal bir çerçeveden ele alan öncü bir çalışma. Şiddetin öznellik ve iktidarla ilişkisini, toplumsal cinsiyet rejiminin kuruluşunda şiddetin nasıl bir rol üstlendiğini ve şiddetin, tarihsel ve toplumsal olarak nasıl biçim değiştirdiğini merak edenlere.

Ayşe Önal – Namus Cinayetleri (2012)

  • NAMUS CİNAYETLERİ, Ayşe Önal, İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, kadın, 158 sayfa

 

Ayşe Önal ‘Namus Cinayetleri’yle, Türkiye’de kadına yönelik şiddeti konu edinen çalışmalara önemli bir katkıda bulunuyor. Kitabın özgünlüğü, kadına yönelik şiddeti, mağdurların gözüyle değil, birebir faillerin anlatımıyla izlemesi. Cezaevlerinde “namus cinayeti” hükümlüleriyle uzun görüşmeler yapan Önal, okurun tahammülünü ve sinirlerini zorlayan dokuz erkeğin anlatımına yer veriyor. Bu öyküler, annesinin, kardeşinin ya da eşinin gözlerinin içine bakarak “seni öldüreceğim” diyen bir erkeğin ruh dünyasını ve daha da önemlisi bu beyanlar aracılığıyla, ülkedeki kadına dair genel algıyı yansıtmasıyla dikkat çekiyor.

Songül Sallan Gül – Türkiye’de Kadın Sığınmaevleri (2012)

 

  • TÜRKİYE’DE KADIN SIĞINMAEVLERİ, Songül Sallan Gül, Bağlam Yayınları, kadın, 278 sayfa

Songül Sallan Gül ‘Türkiye’de Kadın Sığınmaevleri’nde, somut veriler eşliğinde ülkedeki kadına yönelik şiddeti irdeliyor ve sığınmaevlerinin buna ne gibi çözümler getireceğini tartışmaya açıyor. İki yıllık bir çalışmanın ürünü olan kitap, İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere on ilde, SHÇEK, belediye ve kadın kuruluşlarına ait yirmi dört sığınma evinde yaşayan kadınlarla yapılan görüşmelere dayanıyor. Söz konusu illerdeki sığınmaevi ve şiddetle mücadele eden kurumların yöneticileriyle de görüşen Gül, farklı ülkelerin deneyimlerinden de hareketle, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutlarını ortaya koyuyor.