Mehmet H. Doğan – Yazının Bir Çağı (2006)

  • YAZININ BİR ÇAĞI, Mehmet H. Doğan, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 369 sayfa

Ağırlıklı olarak şiir üzerine yazılan denemelerden oluşan ‘Yazının Bir Çağı’, Mehmet H. Doğan’ın, 1968 ve 1998 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından bir seçmeyi içeriyor. Doğan, çevirileri, hazırladığı şiir seçkileri ve özellikle de denemeleri Türkiye edebiyatının önemli bir ismi. Bu seçme, “Tekrarın Tekrarı”, “Birikime Dayanmak”, “Şiirin Yalnızlığı”, “Çağının Tanığı Olmak”, “Yazıdan Bakmak”, “Şiir ve Eleştiri” ve “Şiir, Bugün” gibi yedi bölümden oluşuyor. Denemeler, Behçet Necatigil’den Melih Cevdet Anday’a, Nâzım Hikmet’ten Edip Cansever’e, Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Enis Batur’a, modern Türk şiiri üzerine, Doğan’ın yapıt odaklı eleştirel düşüncelerini içeriyor.

Ali Püsküllüoğlu – Yaşar Kemal Sözlüğü (2006)

  • YAŞAR KEMAL SÖZLÜĞÜ, Ali Püsküllüoğlu, Yapı Kredi Yayınları, sözlük, 125 sayfa

Ali Püsküllüoğlu’nun ‘Yaşar Kemal Sözlüğü’nün ilk baskısı 1974 yılında yapılmış ve yazarın yirmi yedi eseri taranmıştı. Kitabın bu baskısı yeni maddelerle zenginleştirildi, geliştirildi. Yaşar Kemal, Türkiye edebiyatının evrensel ölçekte bir yazarı. Bu sözlükse, Yaşar Kemal edebiyatının daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaynak vazifesi görüyor. Sözlüğün bir diğer önemi, Yaşar Kemal’in metinlerinde kullandığı bölgesel dil öğelerine de yer veriyor olması. Yaşar Kemal’in bu bölgesel dil öğelerinin daha sonra genel dile geçtiği, ortak dile sindiği söylenebilir. İşte bu öğelerin ne olduğunu, tam olarak ne anlama geldiğini göstermek elimizdeki sözlüğün asıl amacı. Sözlük Püsküllüoğlu’nun deyimiyle “bu bölgesel sözlerin bir sözlüğüdür.” Kitapta Püsküllüoğlu dışında Emre Kongar, Ceyhun Atuf Kansu, Selim İleri, Muzaffer Uyguner ve Emin Özdemir tarafından kaleme alınan yazılar da bulunuyor.

Gerard Donovan – Schopenhauer’in Teleskopu (2006)

  • SCHOPENHAUER’İN TELESKOPU, Gerard Donovan, çeviren: Nazmi Ağıl, Yapı Kredi Yayınları, roman, 284 sayfa

‘Schopenhauer’in Teleskopu’ İrlandalı şair Gerard Donovan’ın ilk romanı. Donovan, 2. Dünya Savaşı esnasındaki Avrupa’da geçen romanında, Öğretmen ve Fırıncı isimli iki karakteri üzerinden, şiddetle iç içe geçmiş insanlık durumunu sorgular. Buradaki iki kahraman, işgal altındaki bölgeden alınıp, askerlerin gözetimi altında ücra bir tarlaya getirilir. Kahramanlardan biri kuyu kazarken, diğeri de onun başında beklemeye başlar. Romanın ilginç yönü, kurguya felsefi bakış açısının yedirilmesidir denebilir. Burada iki kahraman arasında geçen diyalog, insanın varoluş sorununa ve şiddete, tarihi çerçeveyi olabildiğince geniş tutarak odaklanıyor.

Necmi Sönmez – Sanat Hayatı İçerir mi? (2006)

  • SANAT HAYATI İÇERİR Mİ?, Necmi Sönmez, Yapı Kredi Yayınları, sanat, 299 sayfa

Sanat eleştirmeni ve küratör Necmi Sönmez ‘Sanat Hayatı İçerir mi?’de, klasik modern ustaları, uluslararası ve Türk sanatçıları, güncel sergileri ve fotografik imgeleri inceleyen sergi eleştirilerine yer veriyor. Sönmez’in 1987-2000 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından yaptığı bu seçki; Matisse, Paul Klee, Ljubov Nopova gibi klasik modernlerden, Thomas Bayrle, Tony Oursler, Joseph Kosuth gibi uluslararası çağdaş sanatçılara; Tiraje Dikmen, Albert Bitran, Ayşe Erkmen gibi çağdaş Türk sanatçılardan “manifesta” ve “documenta” gibi uluslararası güncel sergilere ve Manuel Alvarez Bravo, Man Ray, Lütfü Özkök’ün fotografik çalışmalarına uzanan birçok konuya değiniyor.

Abdülhak Şinasi Hisar – Geçmiş Zaman Fıkraları (2006)

  • GEÇMİŞ ZAMAN FIKRALARI, Abdülhak Şinasi Hisar, Yapı Kredi Yayınları, mizah, 176 sayfa

Abdülhak Şinasi Hisar, Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına rağmen, dil ve üslup bakımından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalmasıyla ve bütün yapıtlarının esas olarak “hatıra”ya dayalı olmasıyla bilinir. ‘Geçmiş Zaman Fıkraları’, yine “hatıra”ya dayalı olan ve Türk edebiyatının bu önemli isminin karakteristik üslubuyla bezenmiş bir eser. Bir çeşit sosyal tarih araştırması olarak da düşünülebilecek bu kitap, 3. Selim döneminden Meşrutiyet yıllarına kadar, üç bölüm halinde, tarihte iz bırakmış kişilere ilişkin çok sayıda fıkra ve anekdot içeriyor. Hisar’ın genel olarak mizaha meyilli kalemi, bu kitabın ana çerçevesi olduğundan, kendini daha bir hissettiriyor.

John Godolphin Bennett – Tanık: Bir Arayışın Hikâyesi (2006)

  • TANIK:  BİR ARAYIŞIN HİKÂYESİ, John Godolphin Bennett, çeviren: Çiçek Öztek, Yapı Kredi Yayınları, otobiyografi, 529 sayfa

Tanık, Atatürk’e Samsun için vize veren John Godolphin Bennett’in (1897-1974) otobiyografisi. Bennett, Asya dilleri ve dinleri üzerine yaptığı incelemeleri ve ayrıca matematikçi ve düşünür yönleriyle bilinir. Atatürk’le vize münasebeti de, Bennett’in İngiliz işgal kuvvetlerinde istihbarat subayı olarak çalıştığı döneme rastlar. Orta Asya’dan Güney Afrika’ya pek çok bölge ve ülke gezen Bennett, bu yolculuklarında, içlerinde Türk mutasavvıflarının da yer aldığı, az tanınan ama önemli manevi önderlerle ve ayrıca 1920’lerde Gürciyev ve Uspenski’yle tanıştı. Kitap, bu önemli ismin Doğu’dan nasıl etkilendiğinin de iyi bir göstergesi.

Philippe Ariès ve Georges Duby (haz.) – Özel Hayatın Tarihi 2 (2006)

‘Özel Hayatın Tarihi’, beş ciltlik bir dizinin ikinci cildini oluşturuyor.

Çalışma, Roma İmparatorluğu’ndan günümüze, Latinlerin domus’larından burjuva konutlarına dek medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimler üzerinde göz gezdiriyor.

Dizinin birinci cildi, güzelliğin, Roma İmparatorluğu’ndan M. S. 1000 yılına kadar olan tarihi seyrini incelerken, bu ikinci cilt, feodal Avrupa’dan Rönesans’a kadar olan dönemi ele alıyor.

Batı’nın toplumsal, siyasal, kültürel, dinsel tarihi üzerine veriler sunan kitap, ayrıca, resimler, çizimler, karikatürler ve fotoğraflar gibi çok sayıda görsel malzeme ile dönemin edebi ve yazınsal metinleriyle de desteklenmiş.

Güven Turan – Bakır Çalığı (2006)

  • BAKIR ÇALIĞI, Güven Turan, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 94 sayfa

‘Bakır Çalığı’, Güven Turan’ın, 1968-2005 yılları arasında kaleme aldığı aforizmalarından oluşuyor. Bu aforizmalar, kadın-erkek ilişkileri, okumak, yazmak, şiir, siyaset, toplum, yaşam ve ölüm gibi çok sayıda konuyu barındırıyor. Daha önce şiir, öykü, roman ve deneme kitapları yayımlanan Turan, yaptığı çok sayıda çeviriyle de bilinir. Bu kitaptaki aforizmaların, aforizma-şiir benzeşmesi düşünüldüğünde, en çok Turan’ın şairlik yönünden beslendiğini söylemek mümkün. Kitaptan birkaç aforizma: “Tarihçiler cinayetlere yüce bir anlam yüklemeye çalışan çok kötü dalkavuklardır.”; “İnsanları yargılamak zorunda olanlar insancıl duyguları yitirmek zorundadırlar. Gerçekte, fazla zorlanmadan bu duruma gelirler zaten.”; “Baktığım zaman, dokunmayı düşünmediğim bir kadın ‘yok’ demektir benim için.”

Thomas Bernhard – Don (2006)

  • DON, Thomas Bernhard, çeviren: Mustafa Tüzel, Yapı Kredi Kültür Yayınları, roman, 279 sayfa

‘Don’, Türkçe’de sevilen bir yazar olan Avusturya edebiyatının önemli ismi Thomas Bernhard’ın ilk romanı. Fakat şu ana kadar Türkçe’de, ‘Wittgenstein’ın Yeğeni’, ‘Kahramanlar Alanı’ ‘Mahzen’, ‘Bir Vazgeçiş’, ‘Soluk: Bir Karar’, ‘Bir Çocuk’, ‘Tiyatrocu’, ‘Odun Kesmek’ ‘Bitik Adam’, ‘Eski Ustalar’ ve ‘Ses Taklitçisi’ gibi çok sayıda kitabı yayımlanan Bernhard’ın, ilk romanının neden bu kadar geç kaldığı bilinmez. Roman, Schwarzach’ta tıp eğitimi alan bir öğrencinin, yanında staj yaptığı asistan tarafından Weng köyüne gönderilmesiyle başlar. Burada gözlemeye geldiği ressam Strauch, Bernhard’ın düşünce ve dil oyunlarının somutlaştığı kahraman olur.