Edna O’Brien – Azizler ve Günahkârlar (2015)

1960’larda kadınların iç yaşamlarını ve cinselliklerini cesurca hikâye etmesiyle ün kazanmış İrlandalı yazar Edna O’Brien’dan on bir öykü.

O’Brien burada göçmenleri, işçileri, savaş kurbanlarını, huysuz yaşlı kadınları ve kadın-erkek ilişkilerindeki gariplikleri kendine has üslubuyla tasvir ediyor.

  • Künye: Edna O’Brien – Azizler ve Günahkârlar, çeviren: İmge Tan, Kırmızı Kedi Yayınevi

Seyit Soydan – Yollar (2009)

Muhalif tavrı nedeniyle birçok kez tutuklanan ve yargılanan Seyit Soydan, ilk kitabı ‘Yollar’da, öykülerinden bir demet sunuyor.

Kendisini kutluyor, eserlerinin devamını diliyoruz. Soydan’ın öyküleri, bu toprakların özgün renklerinin izini sürüyor ve bunlardan her birinin, bütünün vazgeçilmez birer parçası olduğu gerçeğinin altını çiziyor.

Soydan, Güçlükonak katliamı mağdurlarıyla yaptığı söyleşiler nedeniyle DGM tarafından 20 ay hapisle cezalandırıldı.

Yazarın öyküleri de, kendisi gibi barış mücadelesinden taviz vermiyor.

Barut kokuları, demir parmaklıklar ve yangınları anlatan öyküler, aynı zamanda geleceğe dair sönmeyen bir barış ve mutluluk umudunu da diri tutuyor.

  • Künye: Seyit Soydan – Yollar, Evrensel Yayınları, öykü, 176 sayfa

Jack London – Güney Denizi Hikâyeleri (2015)

Deniz hikâyelerinin piri London’dan, her biri inci değerinde sekiz öykü.

1900’lerin başındaki Güney Pasifik’te geçen öyküler, okurunu deniz akıntıları, köpekbalıkları, fırtınalar, kelle avcıları ve yamyamlarla dolu bir dünyaya çağırıyor.

Macera meraklıları ve deniz hayranları kaçırmasın.

  • Künye: Jack London – Güney Denizi Hikâyeleri, çeviren: Mehmet Moralı, Alfa Yayınları

Kolektif – Taş Duvar Açık Pencere (2009)

‘Taş Duvar Açık Pencere’nin yazılması fikri, biri Alman diğeri Türk iki kadın yazarın, Rita Rosen ve Ayşe Kulin’in, Frankfurt Kitap Fuarı’nda karşılaşmasına dayanıyor.

Kadın yazarların durumu hakkındaki deneyimlerini paylaşan iki yazar, her iki ülkenin kadın yazarlarını okurlara daha iyi tanıtmaya ikna edecek bir antolojinin hazırlanmasına karar verir.

Türk-Alman kadın yazarların kültür alışverişini desteklemeyi ve kadınların hayatlarına ilişkin anlayışı derinleştirmeyi amaçlayan bu antolojide, yukarıdaki iki ismin yanı sıra, Elke Heidenrecih, Nezihe Meriç, Gabriele Wohmann ve Ayla Kutlu’nun birer öyküsü yer alıyor.

Değişik ülkelerin kadın yazarları, bu antolojide bir araya geliyor.

  • Künye: Kolektif – Taş Duvar Açık Pencere, Everest Yayınları, öykü, 68 sayfa

Müfit Özdeş – Son Tiryaki (2018)

Müfit Özdeş’in ilk olarak 1996 yılında yayınlanan ‘Son Tiryaki’si, bize özgü mizahla bilimkurguyu bir araya getiren muhteşem kitaplardan biri.

Karşımıza Krryçiysk’ten Zoltrak’a, Peri kızı Nurcihan’dan Tunguska’ya pek çok özgün karakter çıkaran pek çok öykü barındıran kitap, şimdi genişletilmiş baskısıyla raflardaki yerini aldı.

Buradaki kimi öykülerin konuları şöyle:

  • Yıllardır çalıştırılmayan bir madde tranformatörünün işletilmesiyle yaşanan ilginç olaylar,
  • Merendiz adlı gezegenin böceğimsi sakinlerinin açlıkla mücadelesi,
  • Sigaranın tümüyle yasaklandığı bir dünyada çareyi uzaya kaçmakta bulan bir sigara tiryakisi,
  • Tanrı’nın kadın ve erkeği yaratışında yaşanan aksaklıklar,
  • Atom ve hidrojen bombalarının esir aldığı İstanbul’da yaşam,
  • Tebaası için bir robot yapan padişah,
  • Çirkin kızına eş bulmaya çalışan bir kralın yaşadıkları,
  • Başka bir gezegenden dünyaya gelen bir kadının buradaki erkeklerle imtihanı…

Yayınlanışının üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen ‘Son Tiryaki’nin, Türkiye bilimkurgu yazınındaki özgün yerini koruduğunu söylemeliyiz.

Müfit Özdeş ve bilimkurgu hayranları, kitabın yeni öyküler eklenmiş bu baskısını kaçırmak istemeyecektir.

  • Künye: Müfit Özdeş – Son Tiryaki, Metis Yayınları, öykü, 224 sayfa, 2018

Kâmuran Şipal – Gece Lambalarının Işığında (2009)

Kâmuran Şipal, Çağdaş Alman edebiyatından ve Franz Kafka’dan yaptığı özenli çevirileriyle bilinir.

‘Gece Lambalarının Işığında’ ise, bir öykücü olarak da bilinen Şipal’in toplu öykülerini bir araya getiriyor.

Toplu öykülerde, Şipal’in ‘Beyhan’, Elbiseciler Çarşısı’, ‘Büyük Yolculuk’, ‘Buhûrumeryem’ ve ‘Köpek İstasyonu’ başlıklı beş kitabı yer alıyor.

Orta sınıf insanlarının iç ve dış yaşamları arasındaki ilişkileri ve çatışmalarının, gerçekçi-düşçü bir yaklaşımla incelenmesi, Şipal’in öykülerinin asıl özgünlüğünü oluşturuyor.

Yazarın, ilki 1962, sonuncusu da 1988 yılında yayımlanan öykü kitapları, bu sefer de toplu bir basımla okurların karşısına çıkıyor.

  • Künye: Kâmuran Şipal – Gece Lambalarının Işığında, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 506 sayfa

Mevlânâ Celâleddin Rûmî – Mesnevî’den Erotik Hikâyeler (2009)

Mevlana’nın 1259-1261 yılları arasında başlayıp ve 1264-1268 arasında bitirdiği söylenen ‘Mesnevî’si, tasavvuf edebiyatının en önemli eseri olmasının yanı sıra, felsefi derinliği ve muhteşem üslubuyla da bir klasik.

Elimizdeki kitap ise, bu meşhur eserin erotik hikâyelerinden yapılmış bir derlemeyi okurlara sunuyor.

Kitapta yer alan bir hikâyeden alıntı:

“O tatlı ve ay yüzlü güzel, onun erliğine şaşıp kaldı.

İstekle ona kendini teslim etti.

O anda o iki can, birleştiler.

Bu iki canın birbirleriyle birleşmesi yüzünden

gayıptan bir başka can gelip erişir.

Kadının rahminde meniyi kabule mâni bir şey yoksa

bu can, doğuş yoliyle gelir, yüz gösterir.

(…)”

  • Künye: Mevlânâ Celâleddin Rûmî – Mesnevî’den Erotik Hikâyeler, Manifesto Kitap, tasavvuf, 191 sayfa

Tarık Günersel – 300 Yaş Konuşması (2009)

‘300 Yaş Konuşması’, Tarık Günersel’in öykü, mizah ve şiir gibi farklı türde metinlerini bir araya getiriyor. Günersel’in 1971-2009 arasında kaleme aldığı bu yazılar, en çok da mizahı zekice kullanabilmeleriyle dikkat çekiyor.

Örneğin kitaba adını veren metin, denek olup dört yüz yıl yaşamaya karar veren bir yazarın trajikomik dünyasını anlatıyor.

“İlk yüz yılımda, yaptığım katkılar coşku uyandırıyordu. İkinci yüz yılımda yaratıcılığım kanıksandı. Artık şöyle deniyor, sıkıntıyla: ‘Öf, yine çığır açtı.'” diyen bu yazar, insanoğlunun uzun yaşama sevdasıyla alay ediyor; uzun yaşamanın beraberinde getireceği sıkıntılı ve gülünç durumları gözler önüne seriyor.

  • Künye: Tarık Günersel – 300 Yaş Konuşması, Helikopter Yayınları, edebiyat, 242 sayfa

Ayşe İnci – Pisikolojik Öyküler (2009)

Ayşe İnci’nin kaleme aldığı ‘Pisikolojik Öyküler’, konusunu kedilerden, kedi sevgisinden alan öykülerden oluşuyor.

“Çocukken hiçbir zaman bir hayvanla korkutulmamış olmamızın da etkisi olsa gerek, hayvanlar hep can dostlarımız oldu ama gerek iş hayatımızın, gerekse yaşadığımız mekânların şartları gereği, hayatımızı paylaşanlar daha çok kedi dostlarımızdı.” diyen İnci, bu kitapta yer alan on iki öyküsünü, tüm kedi severlere ve hayvan dostlarına ithaf etmiş.

İnci’nin, tüm kahramanlarının kediler olduğu öyküleri, hayvanlarla insanlar arasındaki dostluğun, sınırı olmayan paylaşımın ve etkisini sürekli hissettiren sıcacık ilişkinin varabileceği noktaları sergilemeleriyle dikkat çekiyor.

  • Künye: Ayşe İnci – Pisikolojik Öyküler, Güncel Yayıncılık, öykü, 96 sayfa

Serap Gökalp – Kulak Misafiri (2009)

‘Astak Kum Saatinde Akarken’, öyküleri ödüller kazanmış Serap Gökalp’in ilk kitabıydı.

Gökalp’in, öyküsünü zenginleştirmeye devam ettiği ‘Kulak Misafiri’ isimli elimizdeki kitabı ise, yazarın on sekiz eserini bir araya getiriyor.

Bu öykülerde, kentlerde yitip giden insanlar, kadın erkek ilişkilerindeki güzellikler ve çıkmazlar, taşranın kendine has zamanı ve duygusu gibi temalar okurun karşısına çıkıyor.

Gökalp’in öykülerini özgün kılan yönlerden birinin de, farklı karakterlerin dünyaları arasında kurduğu köprülerdir diyebiliriz.

Zira yazar, bir öyküsünde başvurduğu çağrışımları, konusu ve karakterleri farklı başka bir öyküsünde, yeniden okurun karşısına çıkarıyor.

  • Künye: Serap Gökalp – Kulak Misafiri, Pupa Yayınları, öykü, 174 sayfa