Franklin Lewis – Mevlânâ (2010)

Franklin Lewis ‘Mevlânâ’da, bir hoşgörü ve evrensellik anıtı olan Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin hayatını, öğretisini ve şiirini anlatıyor.

Yazar bir anlamda, hakkında birçok mit, yanlış okumalar ve yanlış betimlemeler bulunan Mevlânâ’yı hem bir insan hem de şair olarak ayrıntılı bir şekilde yeniden inşa ediyor diyebiliriz.

Çalışmasında ilk olarak bir Mevlânâ arka planı oluşturan yazar, Bahâeddin Veled ve Seyyid Burhaneddin Muhakkik-i Tirmizi gibi Mevlânâ’nın pirlerini; Mevlânâ’nın evlatlarını ve manevi kardeşlerini; Mevlânâ’nın hayatı, öğretisi ve şiirini; İslam dünyasında Mevlânâ ve Mevleviliği ve nihayet, Mevlânâ’nın Dünya’daki etkisini anlatıyor.

  • Künye: Franklin Lewis – Mevlânâ, çeviren: Gül Çağalı Güven ve Hamide Koyukan, Kabalcı Yayınevi, biyografi, 789 sayfa

Mevlânâ Celâleddin Rûmî – Mesnevî’den Erotik Hikâyeler (2009)

Mevlana’nın 1259-1261 yılları arasında başlayıp ve 1264-1268 arasında bitirdiği söylenen ‘Mesnevî’si, tasavvuf edebiyatının en önemli eseri olmasının yanı sıra, felsefi derinliği ve muhteşem üslubuyla da bir klasik.

Elimizdeki kitap ise, bu meşhur eserin erotik hikâyelerinden yapılmış bir derlemeyi okurlara sunuyor.

Kitapta yer alan bir hikâyeden alıntı:

“O tatlı ve ay yüzlü güzel, onun erliğine şaşıp kaldı.

İstekle ona kendini teslim etti.

O anda o iki can, birleştiler.

Bu iki canın birbirleriyle birleşmesi yüzünden

gayıptan bir başka can gelip erişir.

Kadının rahminde meniyi kabule mâni bir şey yoksa

bu can, doğuş yoliyle gelir, yüz gösterir.

(…)”

  • Künye: Mevlânâ Celâleddin Rûmî – Mesnevî’den Erotik Hikâyeler, Manifesto Kitap, tasavvuf, 191 sayfa

İsmail Güleç – Türk Edebiyatında Mesnevi Tercüme ve Şerhleri (2008)

İsmail Güleç, ‘Türk Edebiyatında Mesnevi Tercüme ve Şerhleri’nde, dünya dillerine en çok çevrilen kitaplardan, Mevlana’nın ‘Mesnevi’sinin Türkçe çeviri ve şerhlerini araştırıyor.

Son dönemlerde, özellikle de 2007 yılının UNESCO tarafından Mevlana yılı olarak ilan edilmesiyle beraber, Mevlana’nın eserlerine duyulan ilgi daha da arttı.

Güleç’in kitabı da, Türkçeye yapılan çevirileri ve şerhleri, derli toplu bir biçimde barındırmasıyla, bu alanda önemli bir rehber çalışma olarak dikkat çekiyor.

Kitabın birinci bölümünde, Mesnevi’de tahkiye metodu, ikinci bölümünde tercümeleri, üçüncü bölümünde şerhleri ve dördüncü bölümünde de Mesnevi sözlükleri inceleniyor.

  • Künye: İsmail Güleç – Türk Edebiyatında Mesnevi Tercüme ve Şerhleri, Pan Yayıncılık, inceleme, 286 sayfa

Mehmet Kanar (haz.) – İran Şiiri Antolojisi (2014)

‘İran Şiiri Antolojisi’, iki bin beş yüz yıllık tarihe sahip Fars şiirinin öne çıkan isimlerinin eserlerine yer veriyor.

Burada Hâfız-ı Şîrâzî, Sadî, Hayyâm, Attâr ve Mevlânâ gibi klasik dönem devlerinin yanı sıra, Ahmed-i Şamlu ve Furûğ-ı Ferruhzad gibi modern İran şiirinin önde gelen isimlerinin eserlerinden bir seçki sunuluyor.

  • Künye: Mehmet Kanar (haz.) – İran Şiiri Antolojisi, Yapı Kredi Yayınları, antoloji, 240 sayfa

Mevlânâ Celâleddin Rûmî – Divân-ı Kebir’den Seçmeler (2012)

  • DİVÂN-I KEBİR’DEN SEÇMELER, Mevlânâ Celâleddin Rûmî, hazırlayan ve çeviren: Mehmet Kanar, Say Yayınları, tasavvuf, 520 sayfa

 DIVAN

‘Divân-ı Kebir’, 13. yüzyılda yaşamış büyük mutasavvıf Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin aruzun yirmi dört bahrinde yazdığı gazel türündeki şiirleriyle rubailerinden oluşuyor. İşte elimizdeki çalışma, ünlü eserden, Mehmet Kanar’ın seçtiği gazel ve rubailer barındırıyor. Mevlânâ’nın buradaki eserleri, tasavvufun en ünlü metinleri olmalarının yanı sıra, satır aralarında O’nun yaşadığı dönemin koşullarını aydınlatacak detaylar barındırmasıyla da önemli bir tarihi kaynak niteliğinde. Kitabın sonunda, tasavvuf anlayışı ile Mevlânâ’nın düşüncesine giriş yapmak isteyenlere hitap eden nitelikli bir kavramlar sözlüğü de sunuluyor.