Anil Ananthaswamy – Ya Ben Yoksam? (2018)

Benlik nedir?

Zihin bedeni nasıl etkiler ve ona nasıl yön verir?

Benlik algımız nedir ve nasıl oluşur?

Anil Ananthaswamy, bu ilgi çekici kitabında, sinirbilim alanındaki en güncel araştırmaların sonuçlarından yola çıkarak şizofreni, otizm, Alzheimer, epilepsi, Cotard sendromu ve huysuz bacak sendromu gibi çeşitli zihinsel ve nörobiyolojik hastalıkların insan algısı üzerindeki muazzam etkilerini açıklığa kavuşturuyor.

Pek çok vaka örneğiyle zenginleşen çalışma, yukarıdaki sorulara ufuk açıcı yanıtlar verdiği gibi, bizi benliğin dehlizlerinde hem ürpertici hem de aydınlatıcı bir yolculuğa davet ediyor.

  • Künye: Anil Ananthaswamy – Ya Ben Yoksam?: Benliğin Labirentlerinde Bir Gezinti, çeviren: Duygu Akın, Yapı Kredi Yayınları, bilim, 252 sayfa, 2018

Eugenio Borgna – Bekleyiş ve Umut (2015)

Eugenio Borgna’nın bu kitabı, uçup kaçıcı ve gizemli bir şekilde birbirini kovalayıp birbirinden uzaklaşan bekleyiş ve umudun anlamı üzerine bir yeniden düşünme girişimi.

Kalbin bekleyişlerdeki huzursuzlukları, varoluşsal bir kategori olarak umut ve psikopatolojik deneyimlerde umudun dönüşümü konularında derinleşmek isteyenlere bu çalışmayı şiddetle öneririz.

  • Künye: Eugenio Borgna – Bekleyiş ve Umut, çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu, Yapı Kredi Yayınları

Kolektif – Ahlakın Dışındakiler: Psikopati ve Ahlaki Yetilerden Yoksunluk (2018)

Psikopati, psikiyatrik bir sorun olmasının yanı sıra, ahlaki felsefe bağlamında da birçok filozofun üzerine yoğun olarak düşündüğü bir sorun.

Bu kitapta bir araya getirilen makaleler de, psikopatinin ne olup ne olmadığından, psikopatların sahip olduğu belirli ahlaki bozukluklar ve eksikliklere, bilhassa psikopati ve ahlaki yetilerden yoksun olma ilişkisini etraflıca irdeliyor.

İnsanların ahlaki yargılara varabilmek için hangi yetilere ihtiyaçları olduğunu enine boyuna tartışmasıyla önem arz eden ve psikopatinin, kimi filozofların iddia ettiği gibi tek bir eksiklikten değil, bir dizi yetinin yokluğundan kaynaklandığı varsayımıyla hareket eden çalışma,

  • Psikopati ve ahlaki rasyonellik,
  • Empati, dil bozuklukları ve psikopati arasındaki ilişki,
  • Sosyopatlar ve başkalarının ıstırabını umursamamak,
  • Ahlak psikolojisiyle ilgili verili sorunlar,
  • Psikopatik içerleme,
  • Ahlaklı/ahlakdışı bir kişi olmak ve ahlakı umursamak,
  • Psikopati, sorumluluk ve ahlaki/uzlaşımsal ayrımı,
  • Psikopatik kabahatlerin önemi,
  • Ve sosyolojinin, Tehlikeli ve Ağır Kişilik Bozukluğuna (ATKB) yaklaşımı gibi konular irdeleniyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Thomas Schramme, Henning Sass, Alan R. Felthous, Eric Matthews, Heidi L. Maibom, Gwen Adshead, Kerrin A. Jacobs, Piers Benn, Walter Sinnott-Armstrong, John Deigh, David W. Shoemaker, Matthew Talbert ve Susie Scott.

  • Künye: Kolektif – Ahlakın Dışındakiler: Psikopati ve Ahlaki Yetilerden Yoksunluk, derleyen: Thomas Schramme, çeviren: Ebru Kılıç, Koç Üniversitesi Yayınları, psikoloji, 352 sayfa, 2018

Kolektif – Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest (2018)

Türkiye toplumu olarak, can yakıcı sorunları halının altına süpürerek görmezden gelme gibi kötü bir huyumuz var.

Bu durumun en bariz örneği ise, çocuğa cinsel istismarın en korkunç biçimlerinden biri olan ensest.

Ensestin, bizzat çocuğu koruyacağı varsayılan ailede gerçekleşiyor olması da, bu durumu daha da içinden çıkılamaz hale getiren asıl etken.

Peki, ensestin önüne geçmemizin yolu nedir?

Bu kitabın da açıkça ortaya koyduğu gibi, ensestle mücadeledeki ilk adım, bireyi ailenin önüne koyan bir yaklaşımla hareket etmek.

Başka bir deyişle, her ne pahasına olursa olsun aileyi korumayı merkeze alan yaklaşımlar, ensest failini cezalandırmamakta, bu da sorunun daha da büyümesine neden olmaktadır.

İşte bu kitap, adli tıp, demografi, eleştirel medya çalışmaları, hukuk, kadın araştırmaları, pediatri, psikiyatri, psikoloji ve sosyoloji alanlarından gelen uzmanların araştırma, uygulama ve gözleme dayalı birikimlerini bir araya getiriyor ve böylece hem konuyu geniş bir kapsamda ele alması hem de çözüm önerileri sunmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Kitapta,

  • Rakamlarla ensest ve çocukluk döneminde cinsel istismar,
  • Uzmanların gözünden, Türkiye’de ensest sorununun aldığı boyutlar,
  • Çocuk cinsel istismarcıları ve ensest saldırganlarının özellikleri,
  • Ensest mağdurlarının anneleri olarak kadınlar,
  • Ensest gebeliği ve travma döngüsü,
  • Ensest vaka ve suçların medyada temsil edilmemesi sorunu,
  • Ensest olgularında adli-tıbbi değerlendirmeler ve hekim sorumluluğu,
  • Ensest olgularında hastane temelli çocuk koruma merkezlerinin rolü,
  • Ve tanıklıklar eşliğinde, yasalarda ve uygulamada cinsel istismar gibi çok önemli konular ele alınıyor.

Kitap, bu büyük sorunu kapsamlı bir çerçevede irdelediği gibi, ensest saldırılarında başvuru yollarını ve başvurulacak kurumları da anlatıyor.

Çalışmaya katkıda bulunan isimler ise şöyle: İlknur Yüksel-Kaptanoğlu, Alanur Çavlin, Ece Koyuncu, Filiz Kardam, Altan Sungur, Ayşen Ufuk Sezgin, Zeynep Belma Gölge, Emine Bademci, Gonca Çelik, Ayşe Avcı, Ayşegül Tahiroğlu, Hanife Aliefendioğlu, M. Şevki Sözen, Birgül Tüzün, Figen Şahin Dağlı, M. Ayşin Taşar ve Türkay Asma.

  • Künye: Kolektif – Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest: Türkiye’den Araştırmalar, Saptamalar, Örnekler ve Öneriler, hazırlayan: Alanur Çavlin, Filiz Kardam ve Hanife Aliefendioğlu, Metis Yayınları, sosyoloji, 288 sayfa, 2018

Irwin D. Yalom ve Ginny Elkin – Her Gün Biraz Daha Yakın (2018)

Bir psikoterapiyi hem terapistin hem de hastanın gözünden izlemek ilginç bir deneyim.

Her ikisinin de bu sürece dair tespit ve değerlendirmelerinin birbirinden farklı oluşu, bunun ilginç oluşundaki başlıca etken.

Irwin D. Yalom, 1970 yılının sonbaharında yardımcı terapistiyle birlikte yürüttükleri grup terapisine Ginny Elkin’in devam etmesinin artık faydalı olmayacağına karar verdi.

Yalom’un bu aşamada önerdiği fikir, bireysel terapidir.

Yalom da Elkin de, her hafta yaptıkları görüşmelere dair raporlarını kendileri yazacak, fakat bu raporlar da üzerinden altı ay geçmeden hiç kimse tarafından okunmayacaktır.

Bundan sonraki iki yıl boyunca doktor ve hastası, birlikte paylaştıkları saatleri kendi görüş açılarına göre kaydettiler ve terapi sırasında konuşulmayan, sonradan akla gelen fikirleri, yorumları, duyguları ve çağrışımları sık sık yazılarına eklediler.

İşte bu görüşmelerin neticesi olan elimizdeki kitap, hem bir psikoterapi sürecinin nasıl ilerlediğine adım adım tanık olmamızı hem de psikiyatr ve hastanın birbirleri hakkındaki düşüncelerine aynı anda şahit olmamızı sağlıyor.

Kitabın, bilhassa psikoterapi seansları hakkında bilgilenmek ve bu sürecin izlediği seyri kavramak isteyenlere fazlasıyla hitap ediyor diyebiliriz.

  • Künye: Irwin D. Yalom ve Ginny Elkin – Her Gün Biraz Daha Yakın, çeviren: Zeliha Babayiğit, Pegasus Yayınları, psikoterapi, 300 sayfa, 2018

Christopher Bollas – Güneş Patladığında (2018)

İngiliz psikanalist ve yazar, aynı zamanda çağdaş psikanalitik teorilerin öncülerinden olan Christopher Bollas’ın ‘Güneş Patladığında’ adlı bu güzel çalışması, hem şizofreninin ne olduğu hem de tedavi yöntemleri hakkında dört dörtlük bir rehber.

Bollas, şizofrenide ilaç tedavisi dışında daha insancıl tedavi yöntemlerinin uygulanmasından yana.

Yazar, bunun en iyi yollarından birinin, şizofreninin ortaya çıktığı ilk haftalarda yoğun bir psikoterapi uygulamak olduğunu düşünüyor.

Bollas’a göre, şizofrenin, yanında uzun uzun sohbet edebileceği birilerinin olmasının da, başka bir deyişle şizofrenin yalnız kalmamasının da tedavinin olumlu sonuç vermesi açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.

Kitapta, şizofreni kapsamlı bir şekilde tanıtılıyor ve bu alandaki güncel tedavilerin ne aşamada olduğu hakkında aydınlatıcı bilgiler veriliyor.

Bollas’ın klinik deneyimleriyle de zenginleşen çalışması, şizofreni hastaları, onların yakınları ve psikoterapistler için bir başucu kitabı olmaya aday.

  • Künye: Christopher Bollas – Güneş Patladığında: Şizofreninin Gizemi, çeviren: Mehmet Gürsel, Yapı Kredi Yayınları, psikoloji, 208 sayfa, 2018

Alice Miller – Beden Asla Yalan Söylemez (2014)

Gerçek ve güçlü duygularımızın inkârı, bedenimiz, ruhumuz ve geleceğimiz üzerinde nasıl etkiler yaratır?

Bu soruyu psikoterapik yaklaşım ekseninde yanıtlayan Alice Miller, çocukluklarında suistimal edilenlerin, gerçek duygularını nasıl bastırdıklarını ve bunların kendini kandırma kısır döngüsünü nasıl kırıp özgürleşebileceklerini anlatıyor.

  • Künye: Alice Miller – Beden Asla Yalan Söylemez, çeviren: Cihan Dansuk, Okuyan Us Yayınları

Silvano Arieti – Bir Şizofreni Anlamak (2008)

Silvano Arieti ‘Bir Şizofreni Anlamak’ta, şizofreni hastalığından mustarip olanların aileleri ve arkadaşlarına, hastanın sağlığına kavuşması veya iyileşmede ilerleme göstermesine yardım etmek için neler yapabileceklerini anlatıyor.

Şizofreni hakkında bilinenleri ve bilinmesi gerekenleri, kolay bir dille açıklayan Arieti, şizofreni hastasının gerçek olmayan dünyasını, içinde bulunduğu zorluğun çeşitli boyutlarını, kendine has kişilik tipinin gelişimini, bireysel-psikolojik problemleriyle karşı karşıya kalmasını ve yeniden sağlığına kavuşma olanaklarını anlatıyor.

Konuya dair bilgisizlik, önyargılar ve korkular düşünüldüğünde, kitabın bu anlamda önemli bir işlev üstlenebileceği söylenebilir.

  • Künye: Silvano Arieti – Bir Şizofreni Anlamak, çeviren: Aylin Eti, Doruk Yayınları, psikoloji, 211 sayfa

Salman Akhtar – Acının Kaynakları (2017)

Acı çekmek, korku, açgözlülük, suçluluk, kandırma, ihanet, intikam…

Psikiyatri alanının önde gelen isimlerinden Profesör Salman Akhtar bu önemli çalışmasında, geniş bir alana yayılan psikanalitik kuramlardan yola çıkarak “gereksiz, patolojik ama dermanı olan acılar” şeklinde tanımladığı yukarıdaki duyguları irdeliyor.

Bu duyguları sadece psikanalitik açıdan değil, aynı zamanda fenomenolojik ve sosyokültürel açılardan da yorumlaması, çalışmayı insani kılan en önemli husus.

Akhtar’ın çalışması, psikanalistin bu duyguları ifşa etmesi ve yıkıcı amaçlarını çözümlemesi için çok sayıda vaka örneği de sunuyor.

Kitap klinisyenler için olduğu kadar psikodinamik psikoterapistler için de bir başucu kitabı olmaya aday.

Çalışmanın Türkçe baskısına ek olan Pandora’nın Kutusu isimli bölümün, Gülgün Alptekin’in Salman Akhtar’ın bu eseri üzerinden anlattığı bir vaka çalışmasını konu edindiğini de ayrıca belirtelim.

  • Künye: Salman Akhtar – Acının Kaynakları: Korku, Açgözlülük, Suçluluk, Kandırma, İhanet ve İntikam, çeviren: Elif Okan Gezmiş, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, psikanaliz, 228 sayfa, 2017

Eugenio Borgna–Melankoli (2014)

Eugenio Borgna’dan, insani ve psikolojik, metafizik ve klinik, gündelik ve edebi bir deneyim olarak üzerine çok şey söylenmiş melankoliye özgün bir yaklaşım.

Yazar, melankoliyi klinik bir bakışla ele alıp bunun semptomatolojik yönlerine odaklanmaktan ziyade, melankolinin psikopatolojik ve antropolojik yönlerine odaklanıyor.

  • Künye: Eugenio Borgna – Melankoli, çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu, Yapı Kredi Yayınları