Rıza Oylum (haz.) – Uzakdoğu Sineması (2011)

  • UZAKDOĞU SİNEMASI, hazırlayan: Rıza Oylum, Başka Yerler Yayınları, sinema, 100 sayfa

 

Rıza Oylum’un hazırladığı ‘Uzakdoğu Sineması’nda, Çin, Güney Kore, Honk Kong, Japonya, Tayland ve Vietnam ülkelerinin sinemaları inceleniyor. Özellikle 2000 sonrası dönemin en yaratıcı sinemalarından olan Uzakdoğu sineması, korku, gerilim, şiddet ve savaş filmleri gibi farklı türleri özgün bir şekilde yorumladı. Elimizdeki çalışmayı ilgi çekici kılan bir husus, söz konusu coğrafyanın sinemasını merak eden tüm okurları hedefleyerek kaleme alınması. Akıcı bir üslupla kaleme alınan; dipnotların, uzun cümlelerin ve yabancı kelimelerin hiç kullanılmadığı çalışma, Uzakdoğu filmlerini, yönetmenlerini ve renklerini merak edenlere önerilir.

David Mamet – Film Yönetmek Üzerine (2007)

  • FİLM YÖNETMEK ÜZERİNE, David Mamet, çeviren: Gülnur Güven, Hil Yayın, sinema, 100 sayfa

‘Film Yönetmek Üzerine’, oyun yazarı olarak daha önce Pulitzer ödülü kazanmış olan yönetmen David Mamet’in Columbia Üniversitesi Sinema Okulu’nda verdiği beş dersten oluşuyor. Mamet bilindiği gibi, ‘Postacı Kapıyı İki Kere Çalar’, ‘Dokunulmazlar’, ‘Hoffa’ ve ‘Başkanın Adamları’ gibi önemli filmlerin senaryolarını yazmış, ‘Oyun Evi’, ‘Oleanna’ ve ‘İspanyol Mahkum’ gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmıştı. Dolayısıyla bu kitap, sinema konusunda önemli tecrübelere sahip bir ismin, mesleğinin kilit noktalarını sinema meraklılarıyla okuyucuyla paylaşması anlamına da geliyor.

Ludvig Hertzberg (der.) – Jim Jarmusch (2007)

  • JIM JARMUSCH, derleyen: Ludvig Hertzberg, çeviren: Selim Özgül, Agora Kitaplığı, sinema, 270 sayfa

Jim Jarmusch denince, sinema meraklılarının ilk aklına gelen, kendisine ün getiren ilk filmi ‘Cenetten de Garip’ olacaktır herhalde. Ludvig Hertberg’in derlediği bu çalışma, sinema tarihinin önemli isimlerinden Jarmusch’un sanatına odaklanan çok sayıda makaleden oluşuyor. Jarmusch, sinema anlayışı hakkında şöyle demişti: “Ben önce bir hikâye tasarlayıp yazmak, onu senaryo haline getirmek ve sonra o senaryoya uygun oyuncular seçmek yerine, önce karakterlere kafa yormaya başlayıp, daha sonra onlar hakkında bir hikâye kurmayı ve yazmayı seviyorum.” Elimizdeki kitap, bu özgün ismin sanatına dair bilinmeyen ayrıntıları sunmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Daniel Wallace – Büyük Balık (2011)

  • BÜYÜK BALIK, Daniel Wallace, çeviren: Begüm Kovulmaz, Yapı Kredi Yayınları, roman, 150 sayfa

Daniel Wallace ‘Büyük Balık’ta, Edward Bloom adlı karakterinin sıra dışı hayatını tasvir ediyor. Roman, Bloom’un hayatına dair ayrıntıları oğluyla paylaşması üzerine kurulmuş. Fakat Bloom bunu, hayatını bildik, alelade bir şekilde ortaya dökerek değil, fıkralar ve hikâyeler anlatarak  yapar. Dolayısıyla roman, barındırdığı çok sayıda fıkra ve hikâyeyle, Bloom’un hayatına dair bilinmeyenleri ortaya çıkarma işini okuruna havale ediyor. Bu yönüyle zevkli bir okuma vaat eden roman, aynı zamanda özgün bir tipi de edebiyata armağan ediyor. Wallace’ın romanının, 2003 yılında Tim Burton tarafından sinemaya uyarlandığını da hatırlatalım.

Şenol Erdoğan (haz.) – Sinema Manifestoları (2007)

  • SİNEMA MANİFESTOLARI, hazırlayan: Şenol Erdoğan, Altıkırkbeş Yayınları, sinema, 166 sayfa

‘Sinema Manifestoları’, alternatif bir sinema tarihi olarak düşünülebilir. Çünkü kitap genel olmaktan çok, sinema tarihinin lokal, daha doğrusu anarşik unsurlarını ele alıyor. Kitapta, Fütürist sinemacılar; “sine-göz” sinemasının babası Vertov; Hollywood sinemasına muhalif “newyorker”lar; 1960’ların Alman sinemasında, kalıplardan sıkılan “Yeni Alman Sineması” yaratıcıları; seks, küfür ve şiddetsiz bir sinemanın sinema olmayacağını savunan “İhlal” sinemacıları; “Şizoid” sinemacılar ve son olarak da dijital videodan internet filmciliğine giden yolda, sinemada muhalif olmuş kişi ve kuramlar ele alınıyor. Alternatif sinemayı merak edenlere önerilir.

Z. Tül Akbal Süalp ve Aslı Güneş (ed.) – Taşrada Var Bir Zaman (2010)

  • TAŞRADA BİR ZAMAN, editör: Z. Tül Akbal Süalp ve Aslı Güneş, Çitlembik Yayınları, kültür, 310 sayfa

‘Taşrada Bir Zaman’, taşra kavramı konusundaki tartışmaları bir araya getirmesiyle ilgi çekiyor. Birçok ismin katkıda bulunduğu kitap, özellikle son on yıldır Türkiye sinemasında öne çıkan “taşra” temasının sebeplerine dair yapılan bir araştırmanın sonucunda ortaya çıktı. Kitaptaki makaleler, taşranın sadece sinemada değil, diğer sanat kollarında, hatta toplumsal hayatın genelinde de popüler olduğunu ortaya koyuyor. Kitaba yazılarıyla katkıda bulunan isimler şöyle: Jale Parla, Z. Tül Akbal Süalp, Necla Algan, Tanıl Bora, Aslı Kayhan, Fatih Özgüven, Burçe Çelik, Behçet Güleryüz, Mesut Varlık, Aslı Güneş, Janet Barış ve Ayşe Kayhan.

Richard Tapper (ed.) – Yeni İran Sineması (2007)

  • YENİ İRAN SİNEMASI, editör: Richard Tapper, çeviren: Kemal Sarısözen, Kapı Yayınları, sinema, 340 sayfa

Richard Tapper’ın editörlüğünde hazırlanan ‘Yeni İran Sineması’, her biri kendi alanlarında birer uzman olarak kabul edilen isimlerin, İran sinemasını, siyaset, temsil ve kimlik yönleriyle ele alan yazılarından oluşuyor. 90’lı yıllardan sonra gelişme kaydeden İran sineması, sadece özgün bir ulusal sinema olmasıyla değil, dünyanın en yenilikçi ve heyecan uyandırıcı sinemalarından biri olmasıyla da ünlendi. Makaleler, İran sinemasının gelişimi, sinemanın İran kültürü ve toplumundaki yeri, İran sinemasının bir dünya sineması haline gelişi gibi konuları irdeliyor. Kitap, İran sinemasını hem genel bir bakış açısıyla hem de birtakım filmler ve yönetmenler üzerinden incelemesiyle ilgiye değer.

C. W. Ceram – Sinemanın Arkeolojisi (2007)

  • SİNEMANIN ARKEOLOJİSİ, C. W. Ceram, çeviren: Hasan Aydın, Agora Kitaplığı, sinema, 222 sayfa

Alman gazeteci ve yazar C. W. Ceram, ‘Sinemanın Arkeolojisi’nin amacını, “sinemanın tarih öncesine ve ilk yıllarına ait uzun zamandır biriken çok sayıda belgeyi bir düzene koymak.” şeklinde özetliyor. İlk olarak 1953 yılında yayımlanmış olan kitap, ağırlıklı olarak sinemanın teknolojik anlamda doğduğu zamanlara odaklanıyor. Deyim yerindeyse sinemanın “tarih öncesi”ne odaklanan kitabın en ilgi çeken yönlerinden biri de barındırdığı çok sayıda belge ve fotoğraf. Sinematografinin öncüleri, ilk film şeritleri, ilk filmler ve sinema endüstrisinin ortaya çıkışı gibi konuların ele alındığı çalışma, sinema tarihiyle ilgilenenler için iyi bir kaynak kitap niteliğinde.

Dilek Tunalı – Batıdan Doğuya, Hollywood’dan Yeşilçam’a Melodram (2006)

  • BATIDAN DOĞUYA, HOLLYWOOD’DAN YEŞİLÇAM’A MELODRAM, Dilek Tunalı, Aşina Kitaplar, tiyatro, 319 sayfa

Dilek Tunalı’nın ‘Batıdan Doğuya, Hollywood’dan Yeşilçam’a Melodram’ isimli elimizdeki kitabı, temel olarak, Türkiye tarihinin en çok film çekilmiş bir dönemine, Yeşilçam’ın 1960’lı yıllarına odaklanıyor. Dilek bu dönemdeki belli başlı filmleri merkeze alarak; ayrıca kültürel antropoloji, tarih, kimlik, zihniyet ve yaratıcılık gibi kavramları da yedeğine alarak melodrama bakıyor. Batı’nın zihinsel, kültürel ve toplumsal gelişimiyle yakından ilgili olan melodram, Hollywood sineması ve üçüncü dünya ülkelerinin sinemalarını derinden etkilemiş bir tarz. Dilek’in kitabı, melodram kültürüne ve antropolojisine ilgi duyanlara önerilir.

Ulaş Işıklar – Gecenin Çocukları (2010)

  • GECENİN ÇOCUKLARI, Ulaş Işıklar, Avrupa Yakası Yayınları, inceleme, 200 sayfa

Ulaş Işıklar, ilgi çeken kitabı ‘Gecenin Çocukları’nda, son dönem korku sinemasında vampir karakterinin değişimini ve dönüşümünü inceliyor. ışıklar kitabında, vampir karakterlerinin özelliklerini ve bu karakterlerin dönemsel ve kültürel olarak nasıl bir değişim geçirdiklerini örnekler üzerinden değerlendiriyor. Korku kavramını, korkunun ideolojisini ve bir tür olarak korku sinemasını anlatarak çalışmasına başlayan Işıklar, korku sinemasında vampir mitinin, içinde bulunduğu dönemin toplumsal belirleyicileri tarafından yeniden üretildiği ve o dönemde var olan ideolojik ve kültürel anlamların temsil edildiği bir alan olduğunu savunuyor.