Rashid Khalidi – Filistin: Yüz Yıllık Savaş (2025)

Rashid Khalidi bu eserinde Filistin meselesini yüz yıllık bir sömürgecilik ve direniş tarihi olarak ele alıyor. Yazar, hem tarihçi kimliğini hem de ailesinin yaşadığı deneyimleri bir araya getirerek bireysel tanıklığı tarihsel belgelerle buluşturuyor. Böylece anlatı yalnızca akademik bir inceleme olmaktan çıkıyor, aynı zamanda kişisel bir hafıza kaydına dönüşüyor.

‘Filistin: Yüzyıllık Savaş (Yerleşimci Kolonyalizmin ve Direnişin Tarihi, 1917-2017) (‘‘The Hundred Years’ War on Palestine: A History of Settler Colonialism and Resistance, 1917–2017’), 1917’deki Balfour Deklarasyonu ile başlıyor. İngiliz mandası altında Siyonist yerleşimcilerin Filistin topraklarında sistemli bir şekilde desteklenmesi, yerel halkın haklarının yok sayılmasıyla sonuçlanıyor. Khalidi, bu dönemi Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkından mahrum bırakıldığı bir başlangıç noktası olarak yorumluyor.

1948 Nakba’sı, yüz binlerce insanın yurdundan koparılmasıyla Filistin tarihinin en büyük travmalarından biri olarak öne çıkıyor. Ardından gelen savaşlar, 1967 işgali ve işgal altındaki topraklarda artan yerleşim politikaları, Filistin’in parçalanma sürecini derinleştiriyor. Yazar, bu gelişmeleri klasik bir çatışma değil, yerleşimci sömürgeciliğin sürekli genişleyen pratikleri olarak değerlendiriyor.

Khalidi ayrıca ABD başta olmak üzere Batı’nın İsrail’e verdiği kesintisiz desteğin Filistinlilerin uluslararası meşruiyet mücadelesini zorlaştırdığını vurguluyor. Ancak bu tabloya rağmen Filistin halkının farklı dönemlerde geliştirdiği direniş biçimleri –siyasal girişimler, kültürel üretimler, kitlesel ayaklanmalar– tarihin belirleyici unsurları arasında yer alıyor.

Kitap, Filistin meselesini yalnızca güncel bir kriz değil, yüz yıllık küresel güç dengelerinin ve sömürgecilik pratiklerinin sonucu olarak kavrıyor. Khalidi, Filistin’i hem kayıp bir toprak hem de kesintisiz bir direniş geleneği olarak konumlandırıyor.

  • Künye: Rashid Khalidi – Filistin: Yüz Yıllık Savaş (Yerleşimci Kolonyalizmin ve Direnişin Tarihi, 1917-2017), İletişim Yayınları, siyaset, 422 sayfa, 2025

Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü (2010)

12 Eylül darbesiyle beraber, Türkiye sol hareketi içinde bulunan birçok kişi cezaevlerine hapsedilmiş; kaçabilenlerin büyük bir kısmı Avrupa’ya giderken, bir kısmı da Suriye üzerinden Lübnan’a geçmişti.

Lübnan’a gidenler, İsrail’in Filistin’e saldırısına ve Sabra-Şatilla katliamına tanık olacaktı.

İşte ’12 Eylül ve Filistin Günlüğü’, 12 Eylül darbesi yapıldıktan sonra Lübnan’a kaçan ve orada İsrail-Filistin savaşına tanık olan Adil Okay’ın bu süre zarfında tuttuğu günlüğünden oluşuyor.

Hem acımasız 12 Eylül darbesini hem Filistin’de yaşanan savaşı, o zamanlar henüz yirmili yaşlarında bir genç olan Okay’ın gözlerinden anlatan kitap, iyi bir tarihi belge niteliğinde.

  • Künye: Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü, Ütopya Yayınları, günlük, 327 sayfa

Rochelle A. Davis – Yerinden Edilenlerin Coğrafyaları (2016)

1948 Arap-İsrail Savaşı’nda boşaltılan ve yok edilen Filistin köylerinin tarihleri üzerinden, köylerin insanların bugünkü hayatlarıyla nasıl bağ kurduğunu gözler önüne seren bir çalışma.

Yazar bu amaçla, Filistinliler tarafından yazılan “köy anma kitapları”nı inceliyor.

  • Künye: Rochelle A. Davis – Yerinden Edilenlerin Coğrafyaları, çeviren: Hayrullah Doğan, Koç Üniversitesi Yayınları

Fahir Armaoğlu – Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları, 1948-1988 (2017)

Arap-İsrail savaşları, yalnızca Filistin sorununu daha içinden çıkılmaz hale getirmedi, aynı zamanda yarattığı büyük dalgalanmalarla günümüz Orta Doğu’sunun tarihsel dinamiklerinde de önemli roller üstlendi.

Fahir Armaoğlu bu kapsamlı incelemesinde, yıllar geçtikçe daha yakıcı hale gelen Filistin meselesini merkeze alarak, 1948-1988 arasında yaşanmış Arap-İsrail savaşını ele alıyor.

Yaklaşık kırk yıl sürmesiyle modern çağın en uzun savaşı olarak bilinen Arap-İsrail savaşı, uluslararası niteliğiyle de bizim de içinde bulunduğumuz geniş bir coğrafyayı etkiledi.

Armaoğlu, Osmanlı’nın Orta Doğu’dan çekilmesinin, burada önemli bir boşluk yarattığını ve Filistin meselesiyle Arap-İsrail çekişmesinin de bu istikrarsız ortamın neticesi olduğunu savunuyor.

Yazar bu tezini işlerken, bölgeyi hem güncel hem de tarihsel bir perspektifle irdeliyor.

Çalışma, sadece Filistin sorunu ve Arap-İsrail savaşları için değil, en basitinden bugün Suriye’nin içinde bulunduğu durumu da daha iyi kavramak için iyi bir kaynak.

  • Künye: Fahir Armaoğlu – Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları, Kronik Kitap, tarih, 584 sayfa

Jonathan Schnneer – Balfour Deklarasyonu (2012)

  • BALFOUR DEKLARASYONU, Jonathan Schnneer, çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Kırmızı Kedi Yayınevi, tarih, 439 sayfa

 

Jonathan Schnneer elimizdeki çalışmasında, Arap-İsrail çatışmasını daha karmaşık hale getirdiği gibi, genel olarak Ortadoğu’da bitmek bilmeyen bir sorunlar yumağını da beraberinde getirmiş Balfour Deklarasyonu sürecini anlatıyor. Bilindiği gibi deklarasyon, Lloyd George’un başbakanlığındaki İngiliz savaş kabinesinde dışişleri bakanı Arthur James Balfour’un girişimiyle başlatılmıştı. 1917 yılındaki söz konusu deklarasyon, Filistin’de İsrail’in kurulmasıyla sonuçlanmıştı. Schnneer, deklarasyonun temelinde entrika ve ikiyüzlülük olduğu için, deklarasyona giden yolun salt muzaffer bir süreç olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor.