Josette Elayi – Asurlular (2023)

Asurlular, Antik Çağ’ın bilinen ilk evrensel imparatorluğunu kurdular.

Asur İmparatorluğu gücünün zirvesindeyken toprakları Batı İran’dan Akdeniz’e, Anadolu’dan Suriye-Arap çöllerine değin uzanıyordu.

Hatta bir dönem Mısır’ı dahi topraklarına katmayı başarmışlardı.

Mezopotamya’nın bu büyük imparatorluğu yalnızca askerî bir devlet olmamış, aynı zamanda büyük kütüphaneleri, botanik ve hayvanat bahçelerini ilk kez kurmuş, sosyal ve dini reformlar gerçekleştirmişlerdi.

Asurluların bu kültürel atılımları, askerî başarılarını taçlandırmış ve hükümdarlarının görkemli bir şekilde yüzlerce yıl hüküm sürmesine olanak sağlamıştı.

Tarihçi Josette Elayi, Antik Çağ’ın unutulan büyük imparatorluğunu tekrar hatırlatıyor ve insanlığa etkilerini geniş çapta inceliyor.

Son arkeolojik keşiflerle zenginleştirdiği çalışmasıyla Asurluları tarihin tozlu raflarından çıkaran Elayi, İsrail Krallığı’nın yıkılışı, Asurluların en büyük rakibi Babillilerle olan mücadeleleri, Anadolu’ya yayılışları ve Mısır’ı boyunduruk altına almaları gibi tarihe damga vuran önemli hadiseleri ustalıkla irdeliyor.

Elayi, kralların ve fatihlerin hüküm sürdüğü, tarihi dokusunun askerî hüner ve kültürel deha öyküleriyle örüldüğü bu büyük imparatorluğu adım adım takip etmenizi sağlıyor.

Akıcı anlatımıyla Asur’un mütevazı başlangıcını, egemenliğini geniş coğrafyalara yayışını, gücünün doruklarına çıkarak adını tarihe silinmez şekilde kazıyışını maharetle anlatıyor.

‘Asurlular: Antik Çağ’ın İlk İmparatorluğu’, klasik bir tarih anlatısından ziyade entrika ve yeniliklerle dolu geçmişe açılan bir kapı.

Elayi, Antik Çağ’ın gizemini keşfetmek isteyen herkesi tarihin koridorlarında sürükleyici bir gezintiye çıkararak Asur İmparatorluğu’nun hayranlık verici hikâyesini gözler önüne seriyor.

  • Künye: Josette Elayi – Asurlular: Antik Çağ’ın İlk İmparatorluğu, çeviren: Ayşen Sarı, Kronik Kitap, tarih, 272 sayfa, 2023

Jean Bottéro – Dünyanın En Eski Mutfağı (2023)

 

Mutfak ve sofra kültürü bir uygarlığı anlamanın en etkili yollarından biri.

Dünyaca ünlü Fransız Asurbilimci, Kutsal Kitap ve kadim Ortadoğu dinleri uzmanı, tarihçi Jean Bottéro, yaklaşık MÖ 1700’lere tarihlenen ve kırka yakın yemek tarifini içeren üç kil tablet üzerinden antik Babil’in yemek kültürünü inceliyor.

Pişirme teknikleri, şölen yemekleri, ölüm ve yaşamın sofraya yansıması, içecek kullanımı gibi çeşitli konu başlıkları, “uygarlıkların beşiği” olarak anılan Mezopotamya’dan günümüz kültürüne ışık tutuyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Bu kitabı yazarken niyetim Mezopotamyalı muhterem atalarımızın ‘yeme-içme’ kültürü hakkında akademik ve kapsayıcı bir çalışma ortaya koymak değildi, çünkü bu (samimi okuyucuya ulaşamama pahasına) akademisyenlere yönelik sıkıcı ve kuru bir çalışma olurdu (…)

“Acilen tatmin edilmek istenen damak zevkine gelince, eski Mezopotamyalılarla beraber yemek yeme imkânımız olmadığına göre bu mutfağın lezzetlerini, elimizin altında bulunan Türk-Arap veya Lübnan ya da Yakındoğu (kim nasıl isterse öyle adlandırsın) mutfağında tadamaz mıyız? Çünkü tarihsel olarak bu mutfaklar Mezopotamya’nın kaybolmuş ‘Yeme-İçme’, ‘Mutfak ve Sofra’ tekniklerinin devamı ve ulaşabileceğimiz tek çağdaş temsilcisi.”

  • Künye: Jean Bottéro – Dünyanın En Eski Mutfağı, çeviren: Nur Çiğdem Tezel, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 136 sayfa, 2023

Zénaïde A. Ragozin – Asurlar (2022)

1200 yıl boyunca ayakta kalabilmiş Asurlar, Mezopotamya’nın en güçlü imparatorluklarındandı.

Zénaïde Ragozin de eldeki önemli incelemesinde, bu görkemli uygarlığın yükselişinden yıkılışına uzanan serüvenini adım adım izliyor.

Mezopotamya: Avcı-toplayıcı yaşamlarına veda eden insanların çiftçilik yaparak medeniyetler kurmaya başladıkları bu toprak parçası ‘Gılgamış Destanı’ndan Hammurabi’nin “göze göz” deyişini ortaya çıkaran ünlü hukuk kurallarına kadar dünya tarihi ve kültürüne çok önemli katkılarda bulundu.

Mezopotamya’nın hikâyesi sürekli değişen sınırlar, yükselen ve çöken imparatorluklar, savaşlar ve fetihlerle doludur.

Akad, Sümer, Babil gibi ünlü devletleri içeren bu listede en büyük şöhreti, kuşkusuz Asur imparatorluğu hak ediyor.

İnşa ettikleri imparatorluğun yükselişi ve yaklaşık 1200 yıl boyunca nasıl ayakta kaldığının hikâyesi, Ragozin’in canlı anlatımıyla gözler önüne seriliyor.

  • Künye: Zénaïde A. Ragozin – Asurlar: İmparatorluğun Yükselişinden Ninova’nın Düşüşüne Kadar, çeviren: Ekin Duru, Say Yayınları, tarih, 320 sayfa, 2022

Leonard William King ve Henry Reginald Hall – Mısır, Kalde, Suriye, Babil ve Asur Tarihi (2009)

İki yazarlı ‘Mısır, Kalde, Suriye, Babil ve Asur Tarihi’, son keşifler ışığında, Mezopotamya’da varlık göstermiş bu uygarlıkların izini sürüyor.

Yazarlardan biri arkeolog, diğeri de tarihçi.

Yazarlar, prehistorik Mısır’ın nasıl keşfedildiğini; Abydos ve ilk üç hanedanını; Memphis ve piramitleri; Batı Asya’daki son kazılar ve kalde tarihinin doğuşunu; Kassitlerin ülkesi Elam ve Babil’i; Eski Babil hayatı ve geleneklerini; Teb’in tapınakları ve mezarlarını; Asur ve Yeni-Babil imparatorluklarını ve Eski Mısır’ın son günlerini anlatıyor.

  • Künye: Leonard William King ve Henry Reginald Hall – Mısır, Kalde, Suriye, Babil ve Asur Tarihi, çeviren: Arıcan Uysal, İlya Yayınları, mitoloji, 408 sayfa

Kolektif – Assurlular (2018)

Assur kenti ve adını bu kentten alan krallık, MÖ 2. binyılın başlarında Kuzey Irak’ta, Dicle Nehri kıyısında kurulmuş ve MÖ 7. yüzyılın sonlarına kadar yaklaşık 1400 yıl neredeyse kesintisiz biçimde varlığını sürdürmüştü.

Türkçe ve İngilizce basılan bu kapsamlı kitap da, MÖ 2. binyılda ilk uluslararası organize ticareti başlatan ve bütün günlük ve ticari faaliyetlerini tabletlere yazdıran tüccarlar ile sonraki binyılda sarp yamaçlara kabartmalarını yaptıran Assurlu kralların, başta Anadolu olmak üzere Yakındoğu coğrafyasında bıraktıkları izleri takip ediyor.

Araştırmacıların uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda elde ettikleri Assur Dönemi Anadolu kültür tarihine dair veriler, her biri alanında uzman bilim insanları tarafından kaleme alınmış.

Kitapta, Assur tarihini ana hatlarıyla tanımlayan girişin ardından, sırasıyla Eski, Orta ve Yeni Assur dönemlerine ilişkin bölümler geliyor.

Burada, Eski Assur Dönemi’nde ticaret ve ticaret merkezleri, Orta Assur Dönemi’nde göçler ve Güneydoğu Anadolu’daki siyasi egemenlik süreci tartışılıyor.

Kitabın büyük bölümünü oluşturan Yeni Assur Dönemi, Anadolu’yla ilişkili sefer kayıtları, Güneydoğu Anadolu’daki steller, kabartmalar ve çiviyazılı arşivler; Assur-Urartu, Assur-Geç Hitit, Assur-Orta Anadolu ve Assur-Arami ilişkileri gibi konuları irdeliyor.

Son iki bölümde ise, Assurluların doğrudan inşa ettiği veya kültürel etkilerinin taşındığı Anadolu’daki merkezler, garnizonlar/eyalet merkezleri ve köyler/kırsal yerleşmeler ele alınıyor.

  • Künye: Kolektif – Assurlular: Dicle’den Toroslar’a Tanrı Assur’un Krallığı, hazırlayan: Kemalettin Köroğlu ve Selim Ferruh Adalı, çeviren: Azer Keskin, B. Nilgün Öz ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 480 sayfa, 2018

David Gaunt – Katliamlar, Direniş, Koruyucular (2007)

  • KATLİAMLAR, DİRENİŞ, KORUYUCULAR, David Gaunt, çeviren: Ali Çakıroğlu, Belge Yayınları, tarih, 699 sayfa

katliamlar-direnis-koruyucular

David Gaunt’un ‘Katliamlar, Direniş, Koruyucular’ isimli bu çalışması, 1. Dünya Savaşı’nda Doğu Anadolu’daki Müslüman-Hıristiyan ilişkilerine odaklanıyor. Bilenler bilir, Gaunt’un çalışması, Ermeniler’le aynı kaderi paylaşmış Asur, Kildani ve Süryani Hıristiyan azınlıklara ilişkin ilk tarihsel araştırmalardan biri. Kitap, resmi Rus, Türk ve Batı Avrupa arşivlerindeki temel kaynaklar dışında, şimdiye dek kullanılmamış el yazması kaynakları ve sözlü tarihi temel almasıyla, 1915 olaylarının tam resmini vermeyi amaçlıyor ve bunu fazlasıyla da başarıyor. Kitap, esas olarak Urmiye ve Hakkari Asurlar’ı ile Diyarbakır Vilayeti, özellikle de Tur Abdin Süryaniler’ine odaklanıyor.

Ephrem-Isa Yousif – Mezopotamya’nın Yıldız Şehirleri (2011)

  • MEZOPOTAMYA’NIN YILDIZ ŞEHİRLERİ, Ephrem-Isa Yousif, çeviren: Nihat Nuyan, Avesta Yayınları, tarih, 158 sayfa

 

Mezopotamya ve Süryani kültürü konulu çalışmalarıyla bilinen Ephrem-Isa Yousif, ‘Mezopotamya’nın Yıldız Şehirleri’nde, tarihi havzayı besleyen kaynaklardan Urfa, Nusaybin, Diyarbakır, Mardin, Erbil, Kerkük, Süleymaniye ve Duhok’u anlatıyor. Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu sekiz şehrin ortak yönlerinden biri de, Türk, Arap ve Asuri-Keldani-Süryani gibi halklara da ev sahipliği yapması. Yousif, söz konusu şehirlerin tarihini araştırırken, bu şehirlerle yolu kesişmiş ünlü seyyahların anlatımlarından da olabildiğince yararlanıyor. Kitap, yazarının, Süryani dilinin ve kültürünün köklerine doğru yaptığı bir yolculuk olarak da düşünülebilir.

Aziz Yalap – Bizim Köyün Papazıdır (2011)

  • BİZİM KÖYÜN PAPAZIDIR, Aziz Yalap, yayına hazırlayan: Antoni Yalap, İletişim Yayınları, anı, 344 sayfa

 

‘Bizim Köyün Papazıdır’, Türkiye’de Süryanı adı ile bilinen Asuri-Keldani halkının hikâyesi. Anıların sahibi Aziz Yalap, uzun yıllar Hakkari’nin Şırnak iline bağlı Uludere ilçesindeki bir Keldani köyünde papazlık yaptı. Buradaki anılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin en karışık ve en tatsız dönemlerinden biri olan 1975-85 arasını kapsıyor. Bilindiği gibi bu dönemde, gayrimüslim vatandaşlar hem devlet hem de bölge Kürtleri tarafından ezildiler. İşte Aziz Yalap’ın anıları, gayrimüslim vatandaşların yaşadıklarını kayıt altına aldığı kadar, ülkenin yakın tarihine dair detaylar barındırmasıyla da önemli. Kitabın önsözü, Baskın Oran imzasını taşıyor.