Kolektif – Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması (2021)

Tarih üzerine düşünen ve eyleyenlerin muhakkak edinmesi gereken bir kitap.

İki ünlü tarihçi, Peter Burke ve Marek Tamm’ın derlediği bu özenli çalışma, tarihin yıpratılması ve itibarsızlaştırılmasına karşı bir manifesto olarak okunabilir.

Yirminci yüzyılın sonlarında, toplumsal bilimler üzerinde nefes aldırmaz bir tahakküm kuran post-modern ve post-yapısalcı akımlar, büyük anlatılara, devasa kuramsal çalışmalara saldırı üzerinden kendilerini var ettiler.

Kuşkusuz, toplumsal bilimler içerisinde ayrıksı bir yere sahip olan tarih bilimi, bu kültürelci saldırılardan en fazla nasibini alan ve dolayısıyla itibar kaybına uğrayan disiplindi.

İnsanlığın toplumsal geçmişine ilişkin tarihsel analizin yerine soykütüksel sorgulamayı koyan bu genel eğilim karşısında tarihçiler ve tarih bilimi uzun süre suskun kaldı.

Tamm ve Burke’ın derlediği, ‘Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması’, bu post-yapısalcı tarih bilimi itibarsızlaştırmasına karşı bir manifesto olarak okunabilir.

Daha doğru tabirle bu çalışma, tarih biliminin yeniden itibar kazanmasına yönelik bir çabanın ürünüdür.

Genel tarih disiplinine sadık kalarak, çevresel tarihten sömürgecilik sonrası tarihe, toplumsal cinsiyet tarihinden bellek tarihine, bilginin tarihinden duyguların, şeylerin tarihine uzanan geniş bir alanda farklı çalışmaların yer aldığı ufuk açıcı bir çalışmayla karşı karşıyayız.

Bu çalışma bir yandan post-yapısalcı kültürel yönelime tepkinin, diğer yandan doğrudan bu post-yapısalcı mantık içerisinden tarih bilimine yeniden itibar kazandırmaya yönelik olarak, görsel kültür tarihi, dijital tarih, nörotarih, duyguların tarihi, post-hümanist tarih gibi, tarih biliminin yeni alt disiplinlerini de okuyucunun ilgisine sunuyor.

  • Künye: Kolektif – Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması, derleyen: Peter Burke ve Marek Tamm, çeviren: Atilla Güney, İmge Kitabevi, tarih, 589 sayfa, 2021

Peter Burke ve Marek Tamm – Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması (2021)

Post-yapısalcı akımın tarih bilimini itibarsızlaştırmasına karşı bir manifesto.

Peter Burke ve Marek Tamm’ın derlediği bu çalışma ise, bu saldırılara karşı tarih biliminin yeniden itibar kazanmasına yönelik bir çabanın ürünü.

Yirminci yüzyılın sonlarında, toplumsal bilimler üzerinde nefes aldırmaz bir tahakküm kuran post-modern ve post-yapısalcı akımlar, büyük anlatılara, devasa kuramsal çalışmalara saldırı üzerinden kendilerini var ettiler.

Toplumsal bilimler içerisinde ayrıksı bir yere sahip olan tarih bilimi ise, bu kültürelci saldırılardan en fazla nasibini alan ve dolayısıyla itibar kaybına uğrayan disiplindi.

İnsanlığın toplumsal geçmişine ilişkin tarihsel analizin yerine soykütüksel sorgulamayı koyan bu genel eğilim karşısında tarihçiler ve tarih bilimi uzun süre suskun kaldı.

Burke ve Tamm’ın derlediği, ‘Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması’ ise, bu post-yapısalcı tarih bilimi itibarsızlaştırmasına karşı bir manifesto olarak okunabilir.

Başka bir deyişle bu çalışma, tarih biliminin yeniden itibar kazanmasına yönelik bir çabanın ürünü olarak okunabilir.

Genel tarih disiplinine sadık kalarak, çevresel tarihten sömürgecilik sonrası tarihe, toplumsal cinsiyet tarihinden bellek tarihine, bilginin tarihinden duyguların, şeylerin tarihine uzanan geniş bir alanda farklı incelemelerin yer aldığı bu önemli çalışma, bir yandan post-yapısalcı kültürel yönelime tepkinin, diğer yandan doğrudan bu post-yapısalcı mantık içerisinden tarih bilimine yeniden itibar kazandırmaya yönelik olarak, görsel kültür tarihi, dijital tarih, nörotarih, duyguların tarihi, post-hümanist tarih gibi, tarih biliminin yeni alt disiplinlerini de okuyucunun ilgisine sunuyor.

  • Künye: Peter Burke ve Marek Tamm – Tarih Üzerine Yeni Yaklaşımların Tartışılması, çeviren: Atilla Güney, İmge Kitabevi, tarih, 586 sayfa, 2021

Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek (2021)

Devletin rolü ve niteliği hakkında tartışmalar modern politikaların merkezinde yer alsa da, devletin kendisini tanımlamak zordur, zira devlet kavramı bir dizi tarihsel yoruma tabidir.

Bob Jessop’ın 5 Mart’ta yeni bir baskıyla raflardaki yerini alacak değerli incelemesi, tam da böylesi bir tarihsel yorum ekseninde devleti anlamaya çalışmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Kitapta, devletin soy kütüğü, ulus-devlet, devlet formasyonları, devletlerin dönemleştirilmesi, çağdaş devletler ve mevcut devlet yapılarının geleceği gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitabın devamında ise,

  • Devletin en iyi şekilde; zor kullanma kapasiteleri, kurumsal mahiyeti, sınırları, içsel işleyişleri ve uluslararası sistem içerisindeki egemen konumu üzerinden tanımlanıp tanımlanmayacağı,
  • Devletin sosyal ilişki ya da siyasal eylem yönelimine yardımcı olup olmadığı,
  • Ve devlet ve siyaset, devlet ve hukuk, devlet ve sivil toplum, özel ve kamu, devlet iktidarı ve mikro iktidar ilişkileri arasında ne tür bağların olduğu gibi konular tartışılıyor.

Her yerde olan devleti anlamak, bilmek ve bunu daha iyi yorumlamak için, yaşayan en önemli devlet kuramcılarından biri olan Bob Jessop’ın bu incelemesine muhakkak bakılmalı.

Kitap, Jessop’ın daha önce yayınlanmış ‘Kapitalist Devletin Geleceği’ ve ‘Devlet Teorisi’ adlı kitaplarıyla başladığı üçlemenin son cildi.

  • Künye: Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek, çeviren: Atilla Güney, Nika Yayınevi, siyaset, 408 sayfa, 2021

Atilla Güney – Sosyolojinin Marksist Reddiyesi (2019)

Sosyolojinin tarihinde, kapitalist üretim ilişkilerini meşrulaştıran evreler istisna değildir.

Özellikle işçi sınıfı ve onun hikâyesinin kuramsal izdüşümü olan tarihsel maddeciliğin reddedilişi üzerinden kurgulanmış, emek değer teorisi yerine idealist-spekülatif bir kültürel değer anlayışını ana omurgası yapmış bir sosyoloji disiplininden bahsediyoruz.

İşte Atilla Güney’in bu özgün çalışması, soğuk savaş döneminin ideolojik mücadeleler ikliminde kurumsallaşmış ve “olgunlaşmış” bu sosyoloji disipliniyle, yanı sıra onun Türkiye’deki tedarikçileriyle hesaplaşıyor.

‘Sosyolojinin Marksist Reddiyesi’nin ilk bölümü, 20. yüzyılın hâkim toplumsal düşünce biçimini, yani paradigmasını alan sosyolojinin felsefi arka planını eleştirel bir gözle değerlendiriliyor.

İkinci bölümde, soğuk savaş döneminin örtük sınıf savaşımları koşullarında söz konusu paradigmanın sosyolog denilen kişi tarafından nasıl ideoloji ve dünya görüşüne dönüştürüldüğü ortaya konuluyor.

Üçüncü bölümde ise, iki tersine dönmüş toplumsal görüngü olarak din ve devlet gerçekliğinin nasıl kavramsal bir inşa olarak merkez-çevre modeli aracılığıyla Türkiye yakın tarihinin ve bugününün açıklanmasında kullanıldığını irdeliyor.

Çalışmanın, toplumsal/siyasal olgulara, din ve devlet üzerinden kurgulanmış merkez-çevre gibi ikili açıklama modelleri üzerinden yaklaşan sosyoloji anlayışının sınıfsal ve ideolojik tarihsel seyrini açıklamasıyla büyük öneme haiz olduğunu söylemeliyiz.

  • Künye: Atilla Güney – Sosyolojinin Marksist Reddiyesi, Yordam Kitap, sosyoloji, 238 sayfa, 2019

Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek (2018)

Devletin rolü ve niteliği hakkında tartışmalar modern politikaların merkezinde yer alsa da, devletin kendisini tanımlamak zordur, zira devlet kavramı bir dizi tarihsel yoruma tabidir.

Bob Jessop’ın bu kitabı, tam da böylesi bir tarihsel yorum ekseninde devleti anlamaya çalışmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Kitapta, devletin soy kütüğü, ulus-devlet, devlet formasyonları, devletlerin dönemleştirilmesi, çağdaş devletler ve mevcut devlet yapılarının geleceği gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitabın devamında ise,

  • Devletin en iyi şekilde; zor kullanma kapasiteleri, kurumsal mahiyeti, sınırları, içsel işleyişleri ve uluslararası sistem içerisindeki egemen konumu üzerinden tanımlanıp tanımlanmayacağı,
  • Devletin sosyal ilişki ya da siyasal eylem yönelimine yardımcı olup olmadığı,
  • Ve devlet ve siyaset, devlet ve hukuk, devlet ve sivil toplum, özel ve kamu, devlet iktidarı ve mikro iktidar ilişkileri arasında ne tür bağların olduğu gibi konular tartışılıyor.

Her yerde olan devleti anlamak, bilmek ve bunu daha iyi yorumlamak için, yaşayan en önemli devlet kuramcılarından biri olan Bob Jessop’ın bu incelemesine muhakkak bakılmalı.

Kitap, Jessop’ın daha önce yayınlanmış ‘Kapitalist Devletin Geleceği’ ve ‘Devlet Teorisi’ adlı kitaplarıyla başladığı üçlemenin son cildi.

  • Künye: Bob Jessop – Devlet: Dün, Bugün, Gelecek, çeviren: Atilla Güney, Epos Yayınları, siyaset, 484 sayfa, 2018