Pierre Cabanne – Kübizm (2014)

  • KÜBİZM, Pierre Cabanne, çeviren: Işık Ergüden, Dost Kitabevi, sanat, 137 sayfa

KUBIZM

Sanat tarihçisi Pierre Cabanne elimizdeki çalışmasında, sanat dünyasında yirminci yüzyılın başında boy göstererek, Rönesans’tan beri Batı sanatında geçerli olan merkezi perspektife dayalı resimsel mekân anlayışını yıkan kübizmi kaynakları, öncüleri, gelişimi ve yansımalarıyla inceliyor. Kübizmden önce Fransız resmini irdeleyerek çalışmasına başlayan Cabanne, akımı doğuran şartları; Paul Cézanne’ın kübistler üzerindeki etkilerini; ekolün Pablo Picasso, Georges Braque, Roger de La Fresnaye ve Robert Delanuay gibi öncüleri ile Fransa, Almanya, Rusya ve ABD’deki yansımalarını; kübizmin mimari ve şiirdeki izlerini araştırıyor.

Alain de Libéra – Ortaçağ Felsefesi (2013)

  • ORTAÇAĞ FELSEFESİ, Alain de Libéra, çeviren: Işık Ergüden, Dost Yayınevi, felsefe, 127

ORTACAG

Ortaçağ felsefesi ve Hıristiyan teolojisi konularında uzman isimlerden olan profesör Alain de Libéra elimizdeki çalışmasında, Ortaçağ felsefe literatürünü baştan sona kat ederek, dönemin düşünsel atmosferine dair nitelikli bir rehber sunuyor. Libéra, Ortaçağ felsefesinin ana metinleri ile bu dönemde yapılmış Yunan, Arap, Yahudi felsefe çeviri ve derlemelerini; dönemin temel bilgi biçimlerini; Ortaçağ mantığının yeniliklerini; doğa felsefesinin bir bölümü olan Ortaçağ fiziğinin özgünlüğünü; dönem düşünürlerinin metafizik sorunlara yaklaşımını ve Ortaçağ’da psikoloji ile etik konularında yapılmış çalışmaları irdeliyor.

Patrizia Castelli – Rönesans Estetiği (2013)

  • RÖNESANS ESTETİĞİ, Patrizia Castelli, çeviren: Durdu Kundakçı, Dost Kitabevi, sanat, 237 sayfa

RONESANS

Ortaçağ ve Rönesans kültür tarihi alanında bir uzman olan Patrizia Castelli eldeki çalışmasında, Rönesans’ın estetik ideallerini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Castelli, Rönesans sanatında sıklıkla karşılaşılan “ışık”, “mimesis”, “ékphrasis”, “ölçü” ve “oran” kavramlarını; Rönesans zamanındaki yeni estetik yaklaşımlarla Antik estetik arasındaki ilişki ve gerilimleri; Rönesans döneminde Yeni-Platonculuğun sunduğu sanatsal ve toplumsal savın bileşenlerini; Rönesans’ın figüratif ve simgesel evreninde Eros ve Venüs çiftinin yerini; Giordano Bruno’nun eserlerinde tanrı ve insan imgelerinin gelişimini ele alıyor.

Gérard Duprat – Düşünce Özgürlüğü ve Hoşgörü (2013)

  • DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ VE HOŞGÖRÜ, Gérard Duprat, çeviren: İsmail Yerguz ve Burcu Çiçek Eken, Dost Kitabevi, siyaset, 190 sayfa

DUSUNCE

Siyaset bilimci ve felsefeci Gérard Duprat, özgün çalışması ‘Düşünce Özgürlüğü ve Hoşgörü’de, Avrupa Birliği’nin ifade özgürlüğü söylemini, hoşgörüsüzlük bağlamında inceliyor. Günümüz Avrupa’sını var eden şartların neler olduğunu irdeleyen Duprat, ulus ötesi bir birleşmeyi, aynı zamanda kapitalizm karşıtlığını da kapsayan geniş bir özgürlük projesi olarak tasarlıyor. Batı fikriyatında var olagelen düşünce özgürlüğü ve hoşgörü arasından hangisinin tercih edileceği konusundaki tartışmaya kendi cephesinden katılan Duprat, Spinoza ve Hegel’in düşüncelerini çözümleyerek bu iki kavramdan her birine yeni bir açılım getirmeyi amaçlıyor.

Eylem Canaslan ve Cemal Bâli Akal (der.) – Marx’tan Spinoza’ya, Spinoza’dan Marx’a (2013)

  •  MARX’TAN SPINOZA’YA, SPINOZA’DAN MARX’A, derleyen: Eylem Canaslan ve Cemal Bâli Akal, Dost Kitabevi, felsefe, 366 sayfa

 SPINOZA

Spinoza ile Marx arasındaki bağlantılar üzerine bir soybilimsel inceleme olan bu kitap, Spinoza düşüncesinin Marx’ın sistemindeki yerini, Spinozacılığın Marksizm tarihindeki etkilerini ve iki ismin yan yana getirilmesinin koşullarını tartışıyor. Kitap, Spinoza’dan başlayarak Rousseau, Kant, Fichte, Schelling, Hegel, Marx ve Engels’e uzanan Batı medeniyetinin üç yüz yıllık düşünsel serüvenini ele aldıktan sonra, Marksist düşüncede önemli bir kırılma yaratmış Althusser’in Spinoza okumalarıyla devam ediyor ve Spinoza ile Marx arasındaki bağlantının bugünkü ontolojik, etik ve politik sorunlara verebileceği yanıtları tartışıyor.

Sophie de Mijolla-Mellor – Paranoya (2013)

  • PARANOYA, Sophie de Mijolla-Mellor, çeviren: Işık Ergüden, Dost Kitabevi, psikanaliz, 135 sayfa

PARANOYA

Psikanalist Sophie de Mijolla-Mellor elimizdeki rehber çalışmasında, gerçek anlamı yanlış bilinen ama bir o kadar da yaygın kullanılan paranoya kavramını aydınlatıyor. Yazar, paranoyakların psikiyatride nasıl tarif edildiğini, bir paranoyağı nasıl tanıyacağımızı, paranoyak birinin kendi içinde ne hissettiğini, onu “normal”den ayırt edenin ne olduğunu, paranoyak birinin çılgın olmasının şart olup olmadığını, hangi yaşta paranoyak olunduğunu, paranoyakların tehlikeli olup olmadığını ve paranoyaklar için bireysel ya da grupsal çarelerin neler olduğunu yanıtlıyor, ayrıca tarihteki ünlü paranoyaklardan örnekler veriyor.

Michael Freeden – İdeoloji (2013)

  • İDEOLOJİ, Michael Freeden, çeviren: Hakan Gür, Dost Kitabevi, siyaset, 174 sayfa

 IDEOLOJI

Michael Freeden elimizdeki çalışmasında, siyasal ve toplumsal dünyaları anlamlandırmaya yarayan ve kimi zaman iyi, kimi zaman kötü anlamlar çıkarılan ideolojilerin bir haritasını çıkarıyor. Freeden burada, ideoloji terimini ilk kez kullanan Antoine Destutt de Tracy’nin fikirlerini, farklı bir yol izleyerek kendi dönemlerine kadarki ideoloji anlayışını yeniden yorumlayan Karl Marx ve Friedrich Engels’in katkılarını, farklı siyasal kuramların ideoloji konusundaki belli başlı yaklaşımlarını, terimin ortaya çıkışından sonra siyasal arenada nasıl kalıcılık kazandığını ve  günümüz siyasetinin neden ideolojisiz yapamayacağını anlatıyor.

Simon Critchley – Kıta Felsefesi (2012)

 KITA

Simon Critchley elimizdeki rehber çalışmasında, kıta felsefesi olarak adlandırılan yaklaşımı düşünürler, gelenekler ve akımlar üzerinden ele alıyor ve felsefenin geleceği üzerine bir dizi varsayımda bulunuyor.

Critchley, kıta felsefesini, bu terimin tarihi ve anlamı ile karşı kutbu oluşturduğu söylenen analitik ya da Anglo-Amerikan felsefesinden nasıl farklılaştığı tartışmasını kitabının merkezine alırken, kıta felsefesini yeniden tanımladığı gibi, bu felsefenin Anglo-Amerikan gelenek tarafından göz ardı edilen çok sayıda sorunu gündeme getiren apayrı bir felsefi gelenekler ve uygulamalar dizisini içerdiğini savunuyor.

  • Künye: Simon Critchley – Kıta Felsefesi, çeviren: Hakan Gür, Dost Kitabevi, felsefe, 178 sayfa

Geraldine A. Johnson – Rönesans Sanatı (2013)

 

Oxford Üniversitesi’nde sanat tarihi dersleri veren Geraldine A. Johnson, Rönesans sanatı ve Barok sanat üzerine yaptığı çalışmalarla biliniyor.

Johnson, bu alandan edindiği tecrübeleriyle kaleme aldığı elimizdeki kitabında, Rönesans sanatını önemli isimleri ve karakteristik özellikleriyle, ayrıca dönemin bir panoramasını da çizerek okurlarına tanıtıyor.

Johnson, bir yandan Leonardo da Vinci, Albrecht Dürer, Hans Holbein ve Michelangelo gibi dönemin önemli sanatçılarının eserlerini kapsamlı bir yoruma tabi tutarken, öte yandan o dönemin dünyasında bu yapıtların nasıl algılandığı ve kabul gördüğüyle ilgili özgün analizler de sunuyor.

Rönesans sanatına tarihsel, toplumsal, ekonomik ve kültürel arkaplanından hareketle bakan yazar, dönemin ünlü isim ve eserleri kadar Avrupa’nın farklı bölgelerinden daha az bilinen örnekleri de masaya yatırıyor, bunları birbirleriyle karşılaştırıyor.

Dönemin eser, sanatçı, teknik veya üslup gibi yönlerinin yanı sıra Rönesans sanatının “gözden kaçan” yönlerini de dikkate alarak o zamanın gündelik nesnelerine neden ve nasıl sorularıyla yaklaşıyor.

Konu hakkında kaçırılmaması gereken bir yapıt.

  • Künye: Geraldine A. Johnson – Rönesans Sanatı, çeviren: Füsun Demir, Dost Kitabevi, sanat tarihi, 174 sayfa

Laure Murat – Cinsiyet Yasası (2012)

  • CİNSİYET YASASI, Laure Murat, çeviren: İsmet Birkan, Dost Kitabevi, kültür tarihi, 300 sayfa

 CINSIYET

Daha çok 19. ve 20. yüzyıl edebiyatı, kültür tarihi ve cinsiyet araştırmalarıyla ilgilenen Laure Murat elimizdeki kitabında, üçüncü cinsin kültür tarihindeki yerini, zengin bir arşiv taraması eşliğinde saptıyor. Murat, Theophile Gautier’nin erkek kılığına giren bir kadını anlattığı ‘Mademosielle de Maupin’ romanından Balzac’ın bir romanında “üçüncü cins”le özdeşleşen bir figürüne, Paris’te polis teşkilatı arşivlerinde üçüncü cinse dair tutanaklardan 20. yüzyılda başlayan cinsiyet değiştirmeye yönelik cerrahi operasyonlara ve belli başlı edebi yapıtlarda üçüncü cinsin ele alınışına kadar pek çok detayı değerlendiriyor.