Mizah ve kahkahanın anti-depresan özelliği üzerine usta işi bir felsefi soruşturma.
Simon Critchley, insan gibi melankolik bir varlığın nasıl olup da gülebildiğini, başka bir deyişle biçareliğimizdeki yüceliğimizin izini sürüyor.
Kitapta, esprinin fenomenolojisinden bedenin dışa vurduğu bir patlama olarak kahkahaya, tutucu mizahtan kahkahanın mesiyanik gücüne, felsefede mizahtan etnisite ve mizahın etnisitesine ve mizah ile psikanalize pek çok ilgi çekici konu ele alınıyor.
Gülmenin bizim hem yüceliğimiz hem de çaresizliğimiz olduğunu belirten Critchley, gülmenin gerçek bir anti-depresan olduğunu, özgürleştirdiğini ve hafiflettiğini söylüyor.
Kitaptan birkaç alıntı:
“Mizah, egonun kendisini gülünç bulmasıyla harekete geçen bir anti-depresandır. Özne kendini adi bir nesne olarak görünce, acı acı ağlamak yerine, kendine gülerek teselli bulur. Mizah egoyu körelten, Prozak kaynaklı sersemlik gibi işleyen bir anti-depresan olmaktansa, bir tür kendini tanıma ilişkisidir.”
“Mizah genellikle karanlık ama her zaman berraktır. Kişinin kendisi ve dünyası ile kurduğu derinlemesine bilişsel bir ilişkidir. Mizahın bize insan durumunun tevazusu ve sınırlılığını hatırlattığını ileri sürmek isterim; trajik-kahramansı bir olumlamaya değil güldürücü onaya, Prometheusçu bir otantikliğe değil, otantik olmamanın komikliğine çağrıda bulunan bir sınırlılığı.”
“Benim için gülümseme – sahip olmak ile olmamakla, haz ile acıyla, insan durumunun yüceliği ve acısıyla alay eden – mizahın özüdür. Bu, en yüce gülüş, gülmeye gülen gülüş, mutsuzluğa gülen gülüş, epigrafın bu kitaba karşı neşesiz gülüşüdür, risus purus’tur. Yine de bu gülümseme mutsuzluk değil yükselme, serbestlik, özgürlük ve tesellinin duruluğunu getirir. Bu nedenle, biz, melankolik hayvanlar yani insanlar aynı zamanda en güler yüzlü olanlarız. Gülümseriz, kendimizi gülünç buluruz. Biçareliğimizden gelir yüceliğimiz.”
- Künye: Simon Critchley – Mizah Üzerine, çeviren: Seyran Sam, MonoKL Yayınları, felsefe, 136 sayfa, 2020