Trevor Bryce – Hattuşili (2025)

Hattusili’nin yaşamı, Hitit İmparatorluğu’nun hem kırılganlığını hem de yeniden doğuş gücünü gösteriyor. Trevor Bryce, prens olarak başladığı yolculuğun onu nasıl imparatorluğun kaderini belirleyen bir figüre dönüştürdüğünü anlatıyor. Hattusili, genç yaşından itibaren siyasetin sert dengeleriyle yüzleşiyor ve ailesi içindeki rekabet onu güç arayışına doğru itiyor. Bu dönemde sergilediği kararlılık, ileride kuracağı düzenin ilk işaretlerini veriyor.

‘Hattuşili: İmparatorluğu Ele Geçiren Hitit Prensi’ (‘Hattusili, the Hittite Prince Who Stole an Empire: Partner and Rival of Ramesses the Great’), Hattuşili’nin askeri dehasını öne çıkarıyor. Kuzeydeki kabilelerle yürüttüğü mücadeleler, Suriye’deki hakimiyet yarışı ve özellikle Kadeş çevresindeki güç oyunları onun nasıl stratejik bir lider olduğunu gösteriyor. Bryce, bu mücadeleleri aktarırken Hattuşili’nin düşmanlarını yenmekten çok onları kontrol etmeye odaklandığını belirtiyor. Bu yaklaşım, onun imparatorluğu genişletirken aynı zamanda içerideki istikrarı da sağlamasını mümkün kılıyor.

Eserde en çarpıcı bölümlerden biri, Hattuşili ile II. Ramses arasındaki karmaşık ilişkiyi ele alıyor. İki hükümdar rakip olarak sahneye çıkıyor ancak zamanla diplomatik bir denge kuruyor. Kadeş Savaşı sonrası imzalanan antlaşma, dönemin uluslararası ilişkileri açısından büyük önem taşıyor ve Bryce bunu iki karakterin kişisel hırsları üzerinden yorumluyor.

Son bölümde Hattuşili’nin kendi ailesi içinde yaşadığı iktidar mücadelesi ve yeğeniyle olan çekişmesi anlatılıyor. Bu çatışma, onun hem gücünün hem de kırılganlığının bir yansıması olarak öne çıkıyor. Bryce, Hattuşili’nin siyasi zekasının yanında insani yanını da ortaya koyuyor ve onun tarihte bıraktığı izleri derinlikli bir biçimde aktarıyor. Ayrıca kitap, dönemin kültürel atmosferini ve saraydaki güç dengelerini açıkça aktarıyor. Hattuşili’nin kararlarının yalnızca askeri değil toplumsal sonuçlar da doğurduğunu gösteriyor.

  • Künye: Trevor Bryce – Hattuşili: İmparatorluğu Ele Geçiren Hitit Prensi, çeviren: Gökhan Aydın, Kabalcı Yayınları, tarih, 357 sayfa, 2025

Trevor Bryce – Hitit Krallığı (2023)

Bu kitap, eskiçağ tarihiyle ilgilenen herkesin rahatlıkla okuyabileceği açıklıkta ve netlikte.

Konuyla ilgili güncel çalışmalardan da bolca yararlanan Trevor Bryce, Hitit siyasi tarihinin kapsamlı bir resmini sunuyor.

‘Hitit Krallığı’, en son arkeolojik keşiflere dayanarak Hitit toplumunun siyasi, ekonomik, dini ve askeri yapısı hakkında canlı bir resim çiziyor.

Bryce’ın güçlü yanlarından biri de yazıtlar, anlaşmalar ve diplomatik mektuplar gibi Hitit uygarlığı hakkında birinci kaynaklardan yararlanması.

  • Künye: Trevor Bryce – Hitit Krallığı, çeviren: İrem Kutluk, Alfa Yayınları, tarih, 632 sayfa, 2023

 

Trevor Bryce – Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum (2023)

Hitit dünyasını çok çeşitli yönleriyle ele alan bu kitap, yazarın Hitit Krallığı’nda sunduğu askeri ve siyasi tarihi tamamlıyor.

Okur, Hitit dünyasında yaşamanın, kutlamalarına katılmanın, krizlerine ortak olmanın, onlarla başkentin sokaklarında veya evlerinde buluşmanın, bir şifa ritüelinin görüntülerini, seslerini ve kokularını deneyimleyecek, “Büyük Kral”la bir gösteriye katılacak.

Antik tarih meraklılarının ilgisini ziyadesiyle çekecek çalışma, Hitit kültürü üzerine derinlikli bir araştırma sunuyor.

Trevor Bryce, bugün Anadolu araştırmalarının yaygınlaşmasında çok etkili olmuş bir biliminsanı ve bir otorite olarak, Hititlerin olabilecek en net tarihini üretti.

  • Künye: Trevor Bryce – Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, çeviren: İrem Kutluk, Alfa Yayınları, tarih, 368 sayfa, 2023

 

Archibald H. Sayce ve Arthur Gilman – Hititler (2021)

Hititler, 14. yüzyılda Yakın Doğu’da büyük bir siyasi ve askeri güç haline gelmişlerdi.

Peki, üstünlüklerini sağlayan koşullar neydi?

Archibald Sayce ve Arthur Gilman, Hititlerin dünya tarihinde oynadığı rolü aydınlatıyor.

Çalışma bunun yanı sıra, Hititlerin çöküşlerinin ve ortadan kaybolmalarının ardındaki gizemleri de aydınlatıyor.

Hititlerin yaşadığı önemli bölgenin keşfi, “kadim tarihin öyküsü” olarak tanımlanır.

Hiçbir şey Eski Ahit’le yakın ilişkisi bulunan, seçkin bir ırktan gelen bu unutulmuş halkın yeniden canlandırılması kadar ilginç olamaz.

Bu kitabın sayfalarında, bu canlandırmanın Mısır ve Asur yazıtlarının, Küçük Asya’daki garip görünümlü anıtların ve hâlâ tam çözümlenememiş hiyerogliflerin değerlendirilmesiyle nasıl başarıldığı sergileniyor.

On yıl öncesine kadar bu “öykü” dile getirilemiyor ve Hititlerin dünya tarihinde oynadığı rol bilinmiyordu.

Ama artık bizler İbrahim’in dostları ve Uriya’nın mensup olduğu ırk konusunda daha fazla bilgi sahibiyiz.

  • Künye: Archibald H. Sayce ve Arthur Gilman – Hititler, çeviren: Ekin Duru, Say Yayınları, tarih, 112 sayfa, 2021

Nurdoğan K. Gülen – Şuppiluliuma (2010)

Nurdoğan K. Gülen’in tarihi denemelerini bir araya getiren ‘Şuppiluliuma’, Hititlerin ünlü kralının izini sürerek, okurunu tarih içinde bir yolculuğa çıkarıyor.

Tarihi bir karakter üzerinden insan doğasını irdeleyen yazar, Şuppiluliuma’nın Anadolu’da verdiği savaşı, Anadolu ve Ortadoğu’da savaşlarla yol almaya çalışan medeniyetleri, kraliçe ve prenses evliliklerini, Mısır’da tek tanrılı dinin ortaya çıkışını, saraylardaki entrikaları ve köleleştirilen halkları anlatıyor.

Tarih yazmak yerine, Anadolu’nun en eski dönemlerinden birine insanın doğasını merkeze alarak yaklaşmayı tercih eden Gülen’in çalışması, tarihi kaynakları yorumlayarak, dönemin sosyal dokusunun ve insan düşüncesinin izini sürüyor.

  • Künye: Nurdoğan K. Gülen – Şuppiluliuma, Alfa Yayınları, deneme, 349 sayfa

Ekrem Akurgal – Hatti ve Hitit Uygarlıkları (2015)

Hatti ve Hitit uygarlıklarının sanat eserlerini, ikonografik analiz bağlamında irdeleyen bir çalışma.

Akurgal’ın uzun yıllara yayılan araştırmalarının bir dökümü.

Yazar, Hitit sanatında egemen olan stilleri, bunların üretildiği çağın özgünlüğünü ve Hitit sanat eserlerinin Hellen sanatına ne gibi etkilerde bulunduğunu ortaya koyuyor.

  • Künye: Ekrem Akurgal – Hatti ve Hitit Uygarlıkları, Phoenix Yayınları

Stefano de Martino – Hititler (2006)

  • HİTİTLER, Stefano de Martino, çeviren: Erendiz Özbayoğlu, Dost Kitabevi, tarih, 127 sayfa

Hititleri, Anadolu’da İ.Ö. 2. bin yıldan itibaren, devlet yapıları, askeri düzenleri ve toplumsal örgütlenme biçimleriyle kendilerinden sonraki uygarlıkları da biçimlendiren etkiler yarattı. Uzun yıllardır yörede Hititlerle ilgili kazı çalışmalarında yer alan Stefano de Martino, arkeolojik, mitolojik ve dilbilimsel verileri harmanlayarak Hitit kültürünün genel panoramasını ve dinlerini, tarihi arka planın bütünlüğü içinde aktarmayı amaçlıyor. de Martino’nun çalışması, konunun uzmanı olmayan okuyucuları hedeflemesiyle rehber nitelikte bir eser. Kitapta, gerek Hitit ve gerekse Yakındoğu ülkeleri kültür ve dillerine ait kişi, yer ve tanrı adlarının, çevriyazı ile dönüştürülmesi de buna katkıda bulunuyor.