Giray Fidan – Cumhuriyet’in Çinli Misafirleri (2019)

Çin modernleşmesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin rolü neydi?

Büyük bir imparatorluğun küllerinden doğmuş Türkiye Cumhuriyeti, kısa süre içinde Çinli yönetici elit ile Çinli entelektüellerin de ilgisini çekmişti.

Zamanında birçok Çinli, yaşanan dönüşümü yerinde görmek için Türkiye’yi ziyaret etmişti.

Giray Fidan da bu çalışmasında, Türkiye’yi ziyaret etmiş Çin’in önemli entelektüel, siyasetçi, diplomat ve reformcularını anlatıyor.

Kitap, Hu Hanmin, Hu Shiqing, Alfred Sze ve He Yaozu, Marksist teorisyenlerinden Cai Hesen gibi isimlerin kaleme aldıkları kitapçıklar, makaleler ve gazete yazılarını içeriyor.

Çalışma bu yönüyle, Çinlilerin gözünden Türkiye’nin siyasi, toplumsal ve kültürel yapısını, gündelik yaşamını ve daha da önemlisi iki ülkenin ortak değerleri hakkında ilginç değerlendirmeler barındırıyor.

  • Künye: Giray Fidan – Cumhuriyet’in Çinli Misafirleri, İş Kültür Yayınları, tarih, 176 sayfa, 2019

A. Refik Gür – Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadılık Müessesesi (2016)

Kadılık teşkilatı, Osmanlı müesseselerinin ilk sıralarında yer alır.

Zira kadılık, adalet dağıtımından başka askeri, mülki, idari, beledi ve zabıta amirliği fonksiyonlarının kontrolünde de önemli roller üstleniyordu.

Gür’ün alana dair en önemli çalışmalardan olan bu eseri, kadılık kurumunu ayrıntılı bir bakışla irdeliyor.

  • Künye: A. Refik Gür – Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadılık Müessesesi, İş Kültür Yayınları

Averil Cameron – Bizanslılar (2016)

Geç Antik Çağ’dan yıkılış sürecine, Dünya tarihinde önemli yeri olmuş Bizans İmparatorluğu’nun mufassal bir tarihi.

1025 ile 1453 arasında Bizans’ın değişen biçimi, imparatorlukta idari yapı, toplumsal yaşam, eğitim ve kültür, Bizans’ın Avrupa’yla ilişkileri gibi konulara odaklanan enfes bir eser.

2006 yılında John D. Criticos Ödülü’nü kazanan çalışma, Bizans İmparatorluğu’nun karmaşık tarihi, etnik yapısı ve kimliğine bir giriş niteliği taşıyor.

  • Künye: Averil Cameron – Bizanslılar, çeviren: Özkan Akpınar, İş Kültür Yayınları, tarih, 344 sayfa, 2016

Honoré de Balzac – Tılsımlı Deri (2010)

Honoré de Balzac’ın ‘Tılsımlı Deri’si, Dr. Faust-Mephisto ilişkisinin bir benzerini hikâye etmesiyle dikkat çekiyor.

Romanın başkahramanı, yoksulluk içinde yaşayan genç Fransız ressam Raphael’dir.

Tüm parasını kumarda kaybeden Raphael, son çare olarak intihar etmeye karar verir.

Bunun için havanın kararmasını bekleyen Raphael, bu esnada oyalanmak için bir antikacının dükkânına gider.

Antikacı ona, üzerinde Arapça yazıların yer aldığı ve tüm istekleri karşılayabilen bir deri armağan eder. Fakat tılsımlı deri, yerine getirdiği her istek karşılığında, kişinin hayatını da kısaltacak; genç adam da böylece, isteklerine kavuşmayı kısalan ömrüyle ödeyecektir.

  • Künye: Honoré de Balzac – Tılsımlı Deri, çeviren: Volkan Yalçıntoklu, İş Kültür Yayınları, roman, 267 sayfa

Edib Ahmed Yükneki – Atabetü’l-Hakayık (2016)

Hadis ve Arapça beyitlerle harmanlanmış şiirlerden oluşan, yazılı Türk edebiyatının ilk dönemlerinden günümüze ulaşabilmiş nadir bir eser.

Edib Ahmed Yükneki’nin 12. yüzyılda, Emir Dad Sipehsâlâr Bey’e armağan ettiği eser, ahlaklı ve erdemli olmanın yollarını anlatıp kimi ahlaki öğütlerde bulunmakta.

  • Künye: Edib Ahmed Yükneki – Atabetü’l-Hakayık, çeviren: Ayşegül Çakan, İş Kültür Yayınları

Franz Martin Wimmer – Kültürlerarası Felsefe (2009)

Franz Martin Wimmer, harika çalışması ‘Kültürlerarası Felsefe’de, felsefeye, kültürlerarası perspektiften bir giriş yapıyor.

İlk olarak, “felsefe” kavramını netleştirmeye girişen Wimmer; felsefeyi bilim, sanat ve din gibi öteki zihinsel yaratımlardan ayırıyor.

Wimmer ardından, felsefenin Çin, Hint, Yunan, Batı, Afrika ve Latin Amerika gibi birçok toplumda ve kültürde gelişimini, felsefenin tarihle ilişkisini ve yabancı bir düşünceyle diyaloga girmenin neden elzem olduğunu tartışıyor.

Yazar buradan hareketle, felsefede kültürlerarası bir perspektifin neden haklı, hatta vazgeçilmez olduğu üzerine derinlemesine düşünüyor.

  • Künye: Franz Martin Wimmer – Kültürlerarası Felsefe, çeviren: Mustafa Tüzel, İş Kültür Yayınları, felsefe, 254 sayfa

Suraiya Faroqhi – Orta Halli Osmanlılar (2009)

Son dönemin en verimli Osmanlı tarihçilerinden Suraiya Faroqhi ‘Orta Halli Osmanlılar’da, 17. yüzyılda Ankara ve Kayseri’deki evleri, ev sahiplerini ve mülkiyet ilişkilerini inceliyor.

Faroqhi, söz konusu iki kentteki evlerin fiziksel şekilleri; bir ev satın almanın bedelleri; kentli mülk sahipleri ve kentli mülk sahibinin karşılaştığı zorluklar gibi konuları, kadı sicillerine dayanarak kapsamlı bir şekilde incelerken, Osmanlı tarihinin önemli bir evresine de ışık tutuyor.

Yazar bu esnada, “O dönemdeki Anadolu kentlerinin işleyişi nasıldı?”, “Söz konusu kentlerde ne tür binalar vardı?” ve “Bu binalar nasıl kullanılıyordu?” sorularının yanıtlarını arıyor.

  • Künye: Suraiya Faroqhi – Orta Halli Osmanlılar, çeviren: Hamit Çalışkan, İş Kültür Yayınları, tarih, 312 sayfa

Sean O’Casey – Kırmızı Güller (2009)

‘Kırmızı Güller’, 20. yüzyılın başlarında W. B. Yeats ve Lady Gregory’nin önderliğinde adını duyuran İrlanda tiyatro hareketinin ikinci kuşak oyun yazarlarından Sean O’Casey’nin en başarılı oyunlarından.

Oyun, demiryolu işçisi olarak çalışan Ayamonn Breydon ve arkadaşlarının, ücretlerinin artırılması için sendika yoluyla harekete geçmelerini ve sonrasında yaşanan olayları anlatıyor.

İşçiler, herhangi bir anlaşmazlık sonunda grev yapmayı bile göze almıştır.

Bu işçilerden Breydon’ın, daha iyi bir hayatın yaratılabilmesi için ailesinden başlayarak çevresindeki koyu milliyetçiler ile bağnazları ikna etme çabası ise, oyunu heyecanlı ve ilgi çekici kılan hususlardan.

  • Künye: Sean O’Casey – Kırmızı Güller, çeviren: Cevat Çapan, İş Kültür Yayınları, oyun, 118 sayfa

Kolektif – Osmanlılardan Günümüze Doğu Akdeniz Kentleri (2015)

Osmanlı’nın Akdeniz’deki liman kentleri üzerinden, 1350-1850 arası Doğu Akdeniz’in ekonomik ve toplumsal yapısındaki dönüşümleri saptayan sağlam bir derleme.

Çalışma, temelde,

  • “Dünyanın en işlek ve canlı ticaret yollarının bulunduğu bölge olan Akdeniz’deki bu etkinliğin toplumsal, kültürel ve siyasal düzlemlerdeki olaylarla ilişkisi nasıldı?”,
  • “Akdeniz’in sosyal tarihini liman kentleri üzerinden okuyabilir miyiz?”
  • Ve “Bir bütün olarak Akdeniz bölgesi, siyasal iktidarlardan ve kültürel kimliklerden görece bağımsız yapısal bir birlik sunuyor mu?” gibi sorulara yanıt arıyor.

Yazarların bunu yaparken kozmopolitizm kavramını da tartışmaya dahil etmesi, kitabı ayrıca dikkat çekici kılan husus.

Son olarak çalışmanın, İzmir, Selanik, Beyrut, İskenderun ve İstanbul’un tarihine yeni bir perspektif sunduğunu da özellikle belirtmeliyiz.

  • Künye: Kolektif – Osmanlılardan Günümüze Doğu Akdeniz Kentleri, hazırlayan: Biray Kolluoğlu ve Meltem Toksöz, çeviren: Neyyir Berktay, İş Kültür Yayınları, tarih, 312 sayfa, 2015

Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi – Malta Mektupları (2015)

İttihat ve Terakki partisinin önde gelen isimlerinden, Ahmet İzzet Paşa kabinesinde Adliye nazırı görevini yürütmüş Şeyhülislam Mustafa Hayri Efendi’nin, yaklaşık bir buçuk sene sürmüş Malta sürgünü zamanındaki mektupları.

Bu mektuplar, Osmanlı’nın bir dönemine ışık tutmasıyla önemli.

Malta’dan ayrıldığı 18 Kasım 1920 tarihine kadar tutuklu kaldığı yaklaşık bir buçuk sene boyunca eşi Unise Hanım’a, oğulları Suat, Münip ve Hakkı’ya gönderdiği mektuplarda Mustafa Hayri Bey, esaret hayatının güçlüklerinden bahsediyor ve ailesine nasihatlerde bulunuyor.

1914’te şeyhülislam olan Mustafa Hayri Efendi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Harbi’ne girmesine dinen cevaz veren ünlü Cihad-ı Ekber Fetvası’nı hazırlayan isimdi.

İşgal döneminde sürüldüğü Malta’dan Kuva-yı Milliye ve Hint Müslümanlarının girişimleri sonucu kurtulan Mustafa Hayri Efendi, vatana döndükten sonra Mustafa Kemal Paşa’nın siyasete davetini kabul etmedi.

  • Künye: Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi – Malta Mektupları, hazırlayan: Ali Suat Ürgüplü, İş Kültür Yayınları, anı, 232 sayfa, 2015