Feride İmrana Altun – İstanbul’un 100 Roma, Bizans Eseri (2012)

Feride İmrana Altun elimizdeki çalışmasında, tarih içinde üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un Roma ve Bizans dönemi kiliseleri, yolları, meydanları, anıt sütunları, sosyal yapıları, su yapılarını, limanları, surları, kuleleri ve zindanlarını anlatıyor.

Aya İrini, Ayasofya, Theotokos Khalkoprateia, Azize Euphemia Kilisesi, Myrelaion Kilisesi (Bodrum Cami), Konstantinos Forumu, Haliç surları, Anemas zindanı, Hebdemon (Fildamı) ve Sophia limanı gibi birçok eserin yer aldığı kitap, hem İstanbul’un tarihi hem de barındırdığı kültürel ve mimari zenginlik hakkında bilgilenmek isteyenler için iyi bir fırsat.

  • Künye: Feride İmrana Altun – İstanbul’un 100 Roma, Bizans Eseri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A. Ş. Yayınları, tarih, 105 sayfa, 2012

Kerem Çalışkan – 100 Yılın Darbesi (2012)

  • 100 YILIN DARBESİ, Kerem Çalışkan, Caretta Yayınları, tarih, 152 sayfa

 

Kerem Çalışkan ‘100 Yılın Darbesi’nde, Osmanlı’nın kaderini değiştiren İttihatçıların Babıali darbesinin ayrıntılı bir öyküsünü sunuyor. Osmanlı’nın kanlı modernleşme kavgasının bilinmeyenleri, ilk Genelkurmay başkanı Hüseyin Avni Paşa ile başlayan “darbe geleneği”, ilk siyasî darbe ile tahttan indirilen Sultan Abdülaziz’in hazin sonu, askeri isyanı bastırmak için kurulan Harekat Ordusu’nu kimin organize ettiği, darbeci Enver Paşa’nın silah zoruyla Harbiye Nazırı ve ardından diktatör oluşu ve İslamcı kesimin modernleşmeye karşı tepki göstermesinin tarihsel arka planı, kitapta ele alınan ilgi çekici konulardan.

Metin Kayaoğlu – Hangi Tarihin Mirasçısıyız (2012)

  • HANGİ TARİHİN MİRASÇISIYIZ?, Metin Kayaoğlu, Akın Yayınları, tarih, 222 sayfa

 

Metin Kayaoğlu ‘Hangi Tarihin Mirasçısıyız?’da, tarihi Marksist bir yaklaşımla yeni baştan yorumluyor ve ezilenlerin tarihyazımını inşa etmeye çalışıyor. Kitabında, ezilenlerin tarihsel mirası, devlete karşı tarihsel anarşi, ahilik ve kentsel demokrasi modeli, Fetret dönemi ve Bedreddin ayaklanması, Patrona Halil isyanı, Hikmet Kıvılcımlı’da tarih ve ezilenler, İbrahim Kaypakkaya’nın tarihsel rolü, Doğu’da ezilenlerin eşitlikçi toplum deneyimleri ve ezilenlerin barbarlığı ya da tarihsel devrimciliği gibi konulara odaklanan Kayaoğlu, tarihyazımıyla ilgili Batılı Marksist çevrelerde sürdürülen tartışmalara da katılıyor.

Edhem Eldem, Daniel Goffmann ve Bruce Masters – Doğu İle Batı Arasında Osmanlı Kenti: Halep, İzmir ve İstanbul (2012)

  • DOĞU İLE BATI ARASINDA OSMANLI KENTİ, Edhem Eldem, Daniel Goffmann ve Bruce Masters, çeviren: Sermet Yalçın, İş Kültür Yayınları, tarih, 308 sayfa

 

Üç yazarlı elimizdeki kitap, üç önemli Osmanlı kentini, kervan kenti Halep’i, liman kenti İzmir’i ve başkent İstanbul’u çok yönlü bir bakışla irdeliyor. Osmanlı kaynaklarının yanı sıra, Venedik, Fransız, Hollanda ve İngiliz kaynaklarına da başvuran yazarlar, üç şehirdeki cemaatler arası ilişkileri, siyasi ve toplumsal dokuyu ele alıyor. Arap ve Anadolu kentlerinin hem Osmanlı kentleri hem de bunlardan Halep, İzmir ve İstanbul’un aynı zamanda Akdeniz kentleri olduğu fikrini tartışan kitap, üç şehrin doğası ve karakterini anlamak için ağırlıklı olarak onların orta dönemlerine, yani 17. ve 18. yüzyıllarına odaklanıyor.

Florian Riedler – Osmanlı İmparatorluğu’nda Muhalefet ve Meşruiyet (2012)

  • OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA MUHALLEFET VE MUŞRUİYET, Florian Riedler, çeviren: Azize F. Çakır, Picus Yayınları, tarih, 192 sayfa

 

Florian Riedler elimizdeki çalışmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki çatışma ve muhalefet konularını ve bu doğrultuda Tanzimat döneminde, 19. yüzyılın ikinci yarısında vuku bulmuş birtakım komploları yakından inceliyor. Riedler, Fedailer Cemiyeti ve Kuleli vakası, Abdülaziz’e karşı yapılan başarılı darbe, Ali Suavi ve Çırağan baskını gibi komploları, bunları geri kalmış oluşumlar gibi ele alan daha önceki çalışmaların aksine, bu komploları meydana çıktıkları özel tarihsel bağlam içinde inceliyor ve bunların, süregelen Osmanlı siyasal kültüründeki muhalefet olgusuyla nasıl bir ilişkileri olduğunu irdeliyor.

Jonathan Schnneer – Balfour Deklarasyonu (2012)

  • BALFOUR DEKLARASYONU, Jonathan Schnneer, çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Kırmızı Kedi Yayınevi, tarih, 439 sayfa

 

Jonathan Schnneer elimizdeki çalışmasında, Arap-İsrail çatışmasını daha karmaşık hale getirdiği gibi, genel olarak Ortadoğu’da bitmek bilmeyen bir sorunlar yumağını da beraberinde getirmiş Balfour Deklarasyonu sürecini anlatıyor. Bilindiği gibi deklarasyon, Lloyd George’un başbakanlığındaki İngiliz savaş kabinesinde dışişleri bakanı Arthur James Balfour’un girişimiyle başlatılmıştı. 1917 yılındaki söz konusu deklarasyon, Filistin’de İsrail’in kurulmasıyla sonuçlanmıştı. Schnneer, deklarasyonun temelinde entrika ve ikiyüzlülük olduğu için, deklarasyona giden yolun salt muzaffer bir süreç olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor.

Sezai Balcı – Giresun Rumları ve Gayrimüslim Bir Belediye Başkanı: Kaptan Yorgi Konstantinidi Paşa (2012)

Sezai Balcı elimizdeki çalışmasında, 1885-1904 arasında, Giresun’da aralıksız olarak en uzun süre belediye başkanlığını yapmış, bölgenin Rum okullarıyla ilgili çalışmalar yürütmüş Kaptan Yorgi’nin hayat hikâyesini sunuyor.

Yazar, Kaptan Yorgi’nin hikâyesini de, kendisinin de mensubu olduğu ve 19. yüzyılda büyük bir atılım gösteren Giresunlu Rum tüccar grupların faaliyetleri ekseninde veriyor.

Dönemin Giresun Rumlarının demografik durumu; Rum eğitim kurumları; Pissanos ailesi, Fot ailesi ve Mavridiler gibi, yörenin önde gelen aileleri ve Giresun’dan Rusya’ya gayrimüslim göçü, Balcı’nın ele aldığı diğer konular.

  • Künye: Sezai Balcı – Giresun Rumları ve Gayrimüslim Bir Belediye Başkanı: Kaptan Yorgi Konstantinidi Paşa, Libra Kitap, tarih, 204 sayfa, 2012

Reinhart Koselleck – Kritik ve Kriz (2012)

  • KRİTİK VE KRİZ, Reinhart Koselleck, çeviren: Eylem Yolsal Murteza, Otonom Yayıncılık, tarih, 264 sayfa

 

Reinhart Koselleck’in ‘Kritik ve Kriz’ini ilgi çekici kılan hususların başında, Aydınlanma’yı, modern egemenliğin krizi bağlamına yerleştirmesi. Koselleck burada, politik krizin başlangıcı ile kökensel bağlantısını aydınlatmak amacıyla, tarihin felsefi anlamını burjuvazinin mutlakıyetçi devlet içindeki politik durumunu araştırarak kavramaya çalışıyor. Yazarın tezi de, mutlakıyetçiliğin, Aydınlanma’nın oluşumunu gerektirdiği ve Aydınlanma’nın da Fransız Devrimi’nin oluşumunun şartlarını sağladığı, şeklinde özetlenebilir. Kitabın bu yönüyle, Aydınlanma üzerine yapılan çalışmalara önemli bir katkı sunacağını söyleyebiliriz.

Rüştü Çelik – Kandiye Olayları (2012)

  • KANDİYE OLAYLARI, Rüştü Çelik, Kitap Yayınevi, tarih, 91 sayfa

 

Rüştü Çelik ‘Kandiye Olayları’nda, 6-7 Eylül 1898’de yaşanan Girit Kandiye merkezli olayları ele alıyor. Müslüman ahalinin, Girit adasında maruz kaldığı baskı ve saldırılar sonucunda meydana gelen Kandiye olayları, Osmanlı asker ve memurlarının Girit’ten çıkartılmasıyla sonuçlanmış ve 1913 yılında imzalanan Londra Antlaşması ile Osmanlı devleti, Girit üzerindeki haklarından vazgeçtiğini bildirmişti. Kandiye olayları öncesi adadaki durumu değerlendirerek kitabına başlayan Çelik, devamında da, Kandiye olaylarının yaşanmasını, adanın Osmanlı devletinden fiilen kopuşunu ve bunun sonucunda artan Müslüman göçlerini ele alıyor.

Mutay Öztemiz – Süryaniler (2012)

  • SÜRYANİLER, Mutay Öztemiz, Ayrıntı Yayınları, tarih, 208 sayfa

 

Mutay Öztemiz elimizdeki çalışmasında, Süryanilerin 2. Abdülhamit’ten günümüze uzanan kapsamlı bir tarihini sunuyor. Süryani adı ve kökeni, Süryanilerin kökenleri, Süryaniler ve din, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin oluşumu, Süryanilik ve İslami baskı, misyonerlik, Süryanilerin dilleri, Osmanlı döneminde Süryaniler, 1915 olaylarının Süryani demografisine yansıması, Cumhuriyet Türkiyesi’nin Süryanilere yaklaşımı ve 1980’den günümüze Süryani göçleri, kitapta ele alınan konulardan bazıları. Öztemiz’in çalışmasında ayrıca, Süryani kültüründe aile ve kadın, Süryani eğitimi ve ekonomisi gibi ilgi çekici konular da yer alıyor.