Emma Goldman – Hayatımı Yaşarken, Cilt 1-2 (2018)

“Dans edemeyeceksem, devriminiz sizin olsun.”

Bu söz, hayatı boyunca taviz vermemiş bir anarşist, göçmen ve Yahudi olarak yaşamış Emma Goldman’ın en meşhur sözlerinden biri olarak tarihe geçti.

Bu iki ciltlik çalışma da, Emma Goldman’ın 71 yıl süren hayatına sığdırdığı muazzam olayların ilk elden tanıklığını sunmasıyla, gerçek anlamda tutkulu ve devrimci bir hayat yaşamamız konusunda yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

Goldman,

  • Birinci Dünya Savaşı’nda savaş karşıtıydı,
  • Milliyetçiliğe düşmandı,
  • Ekim Devrimi’nden sonra Sovyetler Birliği’ni ziyaret etti,
  • Lenin’le tartışıp büyük hayal kırıklığı yaşadı,
  • Ateizmi, özgür aşkı ve eşcinsellerin evliliğini savundu,
  • Doğum kontrolü için mücadele etti,
  • İspanya İç Savaşı’nda Anarşistleri destekledi,

Goldman’ın tutkulu mücadelesini kayda alan otobiyografisi, bir anlamda büyük dönüşümlerin yaşandığı bir “devrimler çağı” olarak tanımlayabileceğimiz 20. yüzyılın siyasi tarihi açısından da altın değerinde bir kaynak.

Bu basımı bilhassa özel ve güzel kılan husus ise, 68 Devrimi’nin 50. yılında yapılmış olması.

  • Künye: Emma Goldman – Hayatımı Yaşarken, çeviren: Beril Eyüboğlu ve Emine Özkaya, Metis Yayınları, otobiyografi, 2 Cilt, 1016 sayfa, 2018

Kolektif – Behice Boran Kitabı (2018)

Behice Boran, Türkiye’de sosyalizm idealini dillendirmenin bile büyük cesaret sayıldığı bir dönemde, bütün baskı ve dayatmalara karşı durarak sosyalizmin Türkiye’deki yolculuğuna tarihsel katkılarda bulundu.

Bunun yanı sıra Boran’ı, Türkiye yakın siyaset tarihinin önemli bir figürü olduğu gibi, ülkedeki başka pek çok ilke imza atmış öncü bir kadın olarak da biliriz.

İlk kadın sosyolog, ilk sosyalist kadın milletvekili ve ilk kadın siyasi parti başkanı, bu ilklerden yalnızca birkaçı.

İşte bu kitap da, Behice Boran üzerine farklı kişilerin yazıları ile kendisinin seçme metinlerini bir araya getiriyor.

Kitabın yazarları, Behice Boran’ın düşünce dünyasını ve siyasi mücadelesini kapsamlı bir bakışla serimliyor, kendisinin bir sosyalist, bilim insanı, kadın ve siyasetçi olarak portresini ortaya koyuyor.

Kitabın devamında da, Behice Boran’ın felsefesini en iyi veren seçme metinlerine yer verilmiş.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: İlhan Tekeli, Hasan Ünal Nalbantoğlu, Gökhan Atılgan, Fatmagül Berktay, Can Açıkgöz, Oya Baydar, Metin Çulhaoğlu, Semih Gümüş ve Nabi Yağcı.

Künye: Kolektif – Behice Boran Kitabı, hazırlayan: Emir Ali Türkmen, Dipnot Yayınları, siyaset, 548 sayfa 2018

Sara Ahmed – Feminist Bir Yaşam Sürmek (2018)

Sara Ahmed’ten, feminizmi bizzat yaşamın içinde konumlandırma, bu yönüyle yaşam ile düşünce arasındaki çatışmayı feminist bir yaşamı öne çıkararak aşma girişimi.

Feminizm birbirimizi nasıl bulduğumuzdur.” diyen Ahmed, feminist bir yaşam sürdürmenin biricik yolunun, en başta her şeyi, ama her şeyi sorgulamakla başlayacağını belirtiyor.

Ahmed burada,

  • Ne adil ne de eşit olan bir dünyada, başka bir deyişle feminist olmayan ve feminizme karşı bir dünyada, nasıl daha iyi yaşanabileceği,
  • Diğerleriyle nasıl daha eşit ilişkiler yaratılabileceği,
  • Ve toplumsal sistemler tarafından desteklenmeyenleri veya daha az desteklenenleri desteklemenin yollarının nasıl bulunacağı gibi konularda etik sorular soruyor.

Yazar, zengin bir teorik çerçeve içinde ve bizzat kendi feminist olma deneyiminden edindiklerinden de hareketle, bu sorulara yanıt arıyor.

Savunduğu değerleri yalnızca zihninde yaşamakla yetinmeyip, bunları hayatına da yedirebilmek isteyen her feministin muhakkak okumak isteyeceği bir kitap.

  • Künye: Sara Ahmed – Feminist Bir Yaşam Sürmek, çeviren: Beyza Sumer Aydaş, Sel Yayıncılık, feminizm, 394 sayfa, 2018

Kolektif – Sanatın Gölgedeki Kadınları (2018)

Bu önemli derleme, kendi alanında tarihin dışında bırakılmış, görülmemiş ya da görmezden gelinmiş kadınları, onların yaşamlarını ve eserlerini günışığına çıkarıp görünür kılıyor.

Kitap, 19. yüzyıl ortasından 20. yüzyıl ortalarına kadar uzanan yüzyıllık dönemi, tam olarak söylersek 1850-1950 yılları arasında sanat ve edebiyatta varlık göstermiş kadınları konu ediniyor.

Burada kimler yok ki!

Kitabın “Biyografi” başlığı altında, kimisi eşinin ya da babasının gölgesinde kalmış, kimisi toplumsa cinsiyet kalıplarına odaklı meslek algısıyla köşesine sıkışmış, kimisi eserleri kendisinden daha çok tanınan pek çok kadın var:

Selma Rıza, Sabiha Sertel, Semiha Es, Mebrure Alevok, Mihri Müşfik, Müfide Kadri, Sabiha Bozcalı, Sabiha Bengütaş, Nermin Faruki, Zerrin Bölükbaşı, Güzin Duran ve Muazzez Aruoba, kitapta hayatları ve çalışmalarına yer verilen kadınlar.

Kitapta bunun yanı sıra, yine farklı yazarların, kadınların sanat ve edebiyat dünyasındaki ısrarla görmezden gelinen varlığını Suat Derviş, Afife Jale, Halide Edip Adıvar ve Emine Semiye gibi isimler üzerinden tartıştığı makaleler de zenginleşmiş.

Kadınların üretimlerine, yaratıcılıklarına, güçlükleri aşmada geliştirdikleri stratejilere daha yakından bakmak için muhakkak okunması gereken bir çalışma.

  • Künye: Kolektif – Sanatın Gölgedeki Kadınları, derleyen: Özlem Belkıs ve Duygu Kankaytsın, Ayrıntı Yayınları, sanat, 480 sayfa, 2018

Feraye Sünev Çokgürses ve Kaan Arer – Bacak Arasından Türkiye (2015)

Bir jinekoloğun gözünden, ibretlik kadın doğum hikâyeleri.

Uzun yıllar bir kadın doğumcu olarak çalışmış Feraye Sünev Çokgürses ve kitabın diğer yazarı Kaan Arer, hem kürtaj olmak isteyen, sezaryene muhtaç olup maddi imkânsızlıklardan bunu gerçekleştiremeyen kadınları hem de diz boyu rezilliğin kol gezdiği özel sağlık sektörüne yönelik eleştirilerini paylaşıyor.

  • Künye: Feraye Sünev Çokgürses ve Kaan Arer – Bacak Arasından Türkiye, Martı Yayınları

Seda Akgül – Ruh İkizi mi, Ruh Öküzü mü? (2014)

Eğer etrafınız uzak durulması gereken erkeklerden geçilmiyorsa, en iyi seçenek bekâr kalmaktır! En azından mantık bunu diyor.

Beyaz atlı prens klişesini sorgulayan bu kitabın yazarı Seda Akgül de, bekârlığın sultanlık olduğuna inananlardan.

İlişkilerini sorgulayıp bekârlığın sadece maddi değil, sosyal ve psikolojik olarak neden daha iyi olduğunu irdelemek isteyenlere.

  • Künye: Seda Akgül – Ruh İkizi mi, Ruh Öküzü mü?, Alfa Yayınları

Mary Talbot ve Bryan Talbot – Öncü Kadınlar (2018)

İçeriğiyle de çizimleriyle de göz dolduran ‘Öncü Kadınlar’, 20. yüzyılın başında kadınların oy hakkını edinmesi için çalışmış kadınların ufuk açıcı mücadelelerini adım adım anlatıyor.

Mary Talbot’ın yazdığı, Bryan Talbot’ın resimlediği ‘Öncü Kadınlar’, akıcı bir macera ile bu tarihsel süreçte yaşananları harmanlayan harika bir grafik roman.

Kitap, evde de, işte ve siyasette de son sözü söyleme hakkının her zaman erkeğe tanındığı bir zamanda, kendi oy haklarını kazanmak için yola çıkmış, bu uğurda olağanüstü mücadele sergilemiş ve ısrarlarıyla yüzyıllık adaletsizliği ortadan kaldırmış öncü kadınları bize bir kez daha hatırlatıyor.

Bu her yönüyle özgün yapıtın, 2015 yılında Madrid Kitapçılar Birliği tarafından yılın en iyi grafik romanı seçildiğini de bilhassa belirtelim.

  • Künye: Mary Talbot ve Bryan Talbot – Öncü Kadınlar: Bir Direnişin Hikâyesi, çeviren: Damla Kellecioğlu, Desen Yayınları, 192 sayfa, 2018

Eric R. Dursteler – Dönme Kadınlar (2018)

Fatma Hatun ya da eski adıyla Beatrice Michiel,

Maria Gozzadini ve kızları Ayşe, Emine, Hatice,

Elena Civalelli,

Mihale Şatoroviç…

Eric Dursteler’ın bu nitelikli çalışması, yalnızca erken dönem Akdeniz’deki dönme kadınların hikâyelerini anlatmıyor, aynı zamanda dönemin geniş kültürel ve toplumsal pratikleri ve gelenekleri hakkında önemli bilgiler veriyor.

Güçlü arşiv çalışmalarına dayanmasıyla dikkat çeken kitabında Dursteler, dönme kadınların hem toplumsal hem de siyasi olarak nasıl güçlü olabildiklerini de ortaya koyuyor.

Örneğin Venedikli Beatrice Michel, dönme olduktan sonra Fatma Hatun adını almış ve böylece şahsi ve ailevi anlamda statüsünü yükseltmişti.

Bunun yanı sıra Hıristiyan Elena Civalelli ve Müslüman Mihale Şatoroviç, öylesine cesur kadınlardı ki, Osmanlı-Venedik sınırını kullanarak hayatlarına yepyeni yönler vermişlerdi.

Diğer bir önemli örnek de, Yunan adası Milos’tan kaçan dört Müslüman kadının Korfu’ya sığınmalarıydı.

Ayşe, Emine, Hatice ve anneleri Maria, Korfu’ya sığındıktan sonra İslamiyetten Hıristiyanlığa dönmüş ve bu durum Osmanlı-Venedik arasında uluslararası bir soruna neden olmuştu.

Bunun gibi ilgi çekici olaylarla dolu ‘Dönme Kadınlar’, Erken Akdeniz’de kimlik ve dönmelik arasındaki ilişkiyi kapsamlı bir şekilde gözler önüne sermesiyle önemli.

  • Künye: Eric R. Dursteler – Dönme Kadınlar: Erken Dönem Modern Akdeniz’inde Toplumsal Cinsiyet, Kimlik ve Sınırlar, çeviren: Deniz Koç, Koç Üniversitesi Yayınları, kadın, 248 sayfa, 2018

Kecia Ali – Cinsel Ahlâk ve İslam (2015)

İslamiyetin verili uygulanışında “hasas konu” kabul edilen cinselliği, İslam ile cinsel ahlâk çerçevesinde tartışan bir çalışma.

Eşitlikçi bir cinsel ahlâkın imkânlarını irdeleyen Müslüman feminist Kecia Ali’nin tüm Müslümanlara çağrısı da, İslam’da ve Müslüman toplumlarında kadınların konumunun yeniden gözden geçirilmesi.

İslam’da kadının konumunu kapsamlı bir şekilde ortaya koyan Ali, çalışmasının devamında da, İslam ahlâkında boşanma, İslam kaynaklarında ve söylemlerinde cariyelik, İslam hukukunda gayrimeşru cinsel ilişki, İslam kaynaklarında “Kadın Sünneti”, Müslüman düşüncesinde eşcinsel yakınlaşma ve Kur’an’da kadın bedenleri ve erkek failliği gibi önemli konuları tartışıyor.

  • Künye: Kecia Ali – Cinsel Ahlâk ve İslam, çeviren: Adnan Bülent Baloğlu, İletişim Yayınları

Ezeli Doğanay – Ana Dendi Bacı Dendi Yar Dendi (2009)

Şair Ezeli Doğanay’ın uzun soluklu çalışmasının ürünü olan ‘Ana Dendi Bacı Dendi Yar Dendi’ isimli bu antolojide, tarihin sessizliğine gömülmüş kadın halk ozanlarının şiirleri yer alıyor.

Kendi içinde üç bölüme ayrılan antolojinin ilk bölümünde Koşma, Nefes, Türkü ve Güzelleme yazan kadın halk ozanlarına, ikinci bölümde de ağıtlara yer verilmiş.

Halk edebiyatı geleneğinin önemli ürünlerinden maniler de üçüncü bölümde bulunuyor.

Antolojide bunun yanı sıra, erkek sözleri de denebilecek, kadınlara dair atasözleri; kadınları aşağılayan atasözleri; peygamberlerin kadına bakışı; kadın yaşamında bazı önemli siyasi ve tarihi günler gibi ilgi çeken konular da bulunuyor.

Not: Kitap görseli temsilidir.

  • Künye: Ezeli Doğanay (haz.) – Ana Dendi Bacı Dendi Yar Dendi, hazırlayan: Ezeli Doğanay, Hitit Verlag, antoloji, 623 sayfa