Joseph Campbell – Işık Mitleri (2025)

Joseph Campbell’in bu eseri, Doğu mitolojilerinin ışık kavramı üzerinden sunduğu felsefi ve dini anlamları ele alıyor. Campbell, Hindistan’dan Tibet’e, Çin’den Japonya’ya uzanan geniş bir kültürel coğrafyada ışığın nasıl hem yaşamın kaynağı hem de “ebediyetin metaforu” olarak işlendiğini inceliyor. ‘Işık Mitleri: Doğu’nun Sonsuzluk Metaforları’ (‘Myths of Light: “Eastern Metaphors of the Eternal”), Doğu’nun düşünce sistemlerinde ışığın yalnızca fiziksel bir fenomen değil, hakikatin, bilincin ve aydınlanmanın simgesi olduğuna dikkat çekiyor.

Campbell, Hinduizm’deki Brahman anlayışını, Budizm’in boşluk ve nirvana kavramlarını, Taoizm’deki evrensel denge düşüncesini ışık imgesi üzerinden yorumluyor. Bu çerçevede, ışık hem yaşamın kaynağını hem de varoluşun ötesine geçişi temsil ediyor. Metin boyunca, Doğu geleneklerinin Batı düşüncesinden farkı vurgulanıyor: Batı mitlerinde ışık genellikle mutlak bir hakikatin peşinde koşmayı simgelerken, Doğu’da ışık daha çok varoluşun içsel akışını, birliğini ve sürekliliğini temsil ediyor.

Kitap ayrıca sanat, edebiyat ve ritüellerde ışık imgelerinin kullanımını da ele alıyor. Tapınakların mimarisinden mandalalara, şiirlerden dini metinlere kadar uzanan örneklerle, ışığın estetik ve manevi boyutları açıklanıyor. Campbell, tüm bu yorumları birleştirerek Doğu düşüncesinin temelinde yatan bütünlük ve süreklilik anlayışını açığa çıkarıyor.

Sonuçta ‘Işık Mitleri’, Doğu mitolojisinin zenginliğini yalnızca tarihsel bir inceleme olarak değil, aynı zamanda modern insanın varoluşsal arayışlarına ışık tutacak bir kaynak olarak sunuyor.

  • Künye: Joseph Campbell – Işık Mitleri: Doğu’nun Sonsuzluk Metaforları, çeviren: Ertuğrul Uzun, Gökhan Yavuz Demir, Islık Yayınları, mitoloji, 216 sayfa, 2025

Natalie Haynes – İlahi Kudret (2025)

Natalie Haynes bu kitabında Yunan mitolojisindeki tanrıçaların gücünü ve karmaşık doğasını anlatıyor. Erkek tanrıların gölgesinde kalan tanrıçaların, hem tanrılar hem de insanlar üzerinde nasıl belirleyici roller oynadığını gösteriyor. Hikâyelere yalnızca güzellik, kıskançlık ya da aşk değil, aynı zamanda strateji, intikam, koruma ve yaratım da damgasını vuruyor. Haynes, tanrıçaları sırf duygusal figürler olarak değil, sistem kuran ve bozan güçlü varlıklar olarak ele alıyor.

‘İlahi Kudret: Yunan Mitolojisinde Tanrıçalar’ (‘Divine Might: Goddesses in Greek Myth’), tanrıçaları tek tek inceleyerek ilerliyor. Athena’nın savaş ve bilgelik dengesini kurma biçimi, Hera’nın yalnızca kıskanç bir eş değil, aynı zamanda iktidar sahibi bir kraliçe oluşu dikkat çekiyor. Artemis’in özgürlüğe olan tutkusu ve Apollon’a bile karşı çıkacak kadar bağımsız olması, onun farklı bir kadınlık anlayışını temsil ettiğini gösteriyor. Demeter’in yas tutan bir anne olmasının ötesinde doğa döngülerini yöneten bir güç olması, mitolojik anlatıların çok katmanlı yapısını açığa çıkarıyor.

Haynes, anlatılarına hem mizah hem de öfke katıyor. Tanrıçaların hikâyeleri bugünün kadınlarına da ayna tutuyor. İntikam, koruma, dayanıklılık ve meydan okuma gibi temalar, çağdaş bir bakışla yeniden yorumlanıyor. Yunan mitolojisinin kadim anlatıları, kadın karakterlerin silik figürler değil, dönüştürücü aktörler olduğunu vurguluyor. Haynes’in kalemiyle bu tanrıçalar geçmişten fısıldamıyor, seslerini yükseltiyor.

  • Künye: Natalie Haynes – İlahi Kudret: Yunan Mitolojisinde Tanrıçalar, çeviren: Hilal Dikmen, Domingo Kitap, mitoloji, 316 sayfa, 2025

Roger Caillois – Mitos ve İnsan (2025)

Roger Caillois’nin bu kitabı, mitosların insan düşüncesindeki yerini ve işlevini inceleyen derinlemesine bir antropolojik, felsefi çalışmayı ortaya koyuyor. Caillois, mitosları sadece geçmişin efsaneleri olarak değil, çağdaş insanın düşünce yapısında da etkili olan zihinsel kalıplar olarak değerlendiriyor. Ona göre mitos, insanın dünyayı anlamlandırma biçimiyle doğrudan ilişkili bir yapı kuruyor.

‘Mitos ve İnsan’, mitosların yalnızca dinî ya da kültürel anlatılar olmadığını; aynı zamanda insanın evren karşısındaki konumunu ve varoluşsal kaygılarını ifade ettiğini savunuyor. Mit, insanın bilinmeyenle başa çıkmak için geliştirdiği bir dil olarak ortaya çıkıyor. Mitoslar, toplumların korkularını, arzularını ve değerlerini simgeleştirerek kolektif bilinçte kalıcı izler bırakıyor.

Caillois, mitosların modern dünyada nasıl yeniden üretildiğine de dikkat çekiyor. Bilimsel düşünceye rağmen, insan zihni hâlâ mit yaratma ihtiyacı duyuyor. Popüler kültür, siyaset ve hatta bilimsel teoriler bile bu mitolojik düşünce kalıplarını taşıyor. Mitos, sadece arkaik zamanlara ait değil; günümüzün ideolojik ve sembolik yapılarında da yaşamaya devam ediyor.

Kitap boyunca Caillois, mitos ile insan arasında karşılıklı bir ilişki olduğunu savunuyor. İnsan mitosu yaratıyor ama aynı zamanda mitos da insanı biçimlendiriyor. Bu dinamik ilişki, kültürlerin oluşumunda belirleyici bir rol oynuyor. Caillois’nin yaklaşımı, mitosları sadece edebî ya da tarihî belgeler olarak değil, insan ruhunun derinliklerine inen birer düşünce biçimi olarak okumaya çağırıyor.

  • Künye: Roger Caillois – Mitos ve İnsan, çeviren: Haldun Bayrı, Doğu Batı Yayınları, antropoloji, 168 sayfa, 2025

Eva M. Thury, Margaret K. Devinney – Oxford Dünya Mitolojisi (2025)

Eva M. Thury ve Margaret K. Devinney’in kapsamıyla dikkat çeken bu çalışması, mitolojiyi yalnızca geçmişin anlatıları olarak değil, bugün hâlâ yaşayan ve toplumları şekillendirmeye devam eden kültürel yapılar olarak ele alıyor. ‘Oxford Dünya Mitolojisi: Antikçağlardan Günümüze Mitlere Çağdaş Yaklaşımlar’ (‘Introduction to Mythology: Contemporary Approaches to Classical and World Myths’), mitosları tarihsel, edebi ve kültürel bağlamlarda değerlendirerek hem klasik hem de dünya mitolojilerini çağdaş yaklaşımlarla yorumluyor.

Yazarlar, Yunan ve Roma mitolojisinden başlayarak Mezopotamya, Afrika, Asya, Amerika ve Okyanusya’ya uzanan geniş bir coğrafyadaki mitleri analiz ediyor. Bu mitler aracılığıyla insan doğası, ahlaki değerler, kahramanlık kavramı, yaratılış anlatıları ve toplumların kendilerini nasıl anlamlandırdıkları sorgulanıyor. Kitap, mitosların hem evrensel temalar taşıdığını hem de her kültüre özgü yapılarla şekillendiğini gösteriyor.

Thury ve Devinney, mitolojiye dair kuramsal yaklaşımlara da yer veriyor. Freud, Jung, Lévi-Strauss, Campbell gibi düşünürlerin mit yorumları, günümüz anlatı biçimleriyle ilişkilendiriliyor. Böylece, mitosların yalnızca eski metinler değil, aynı zamanda günümüz filmleri, romanları ve popüler kültür ürünleriyle de bağlantılı olduğu ortaya konuyor. Kitap boyunca okur, mitosun zamansız doğasıyla insan zihninin kolektif dinamiklerini keşfediyor.

Eser, yalnızca akademik araştırmalar için değil, aynı zamanda mitolojiye ilgi duyan genel okur için de erişilebilir bir dille yazılmış. Her bölüm sonunda yer alan tartışma soruları ve karşılaştırmalı analizler, okuru mitlere eleştirel bir gözle bakmaya teşvik ediyor. Bu yönüyle kitap, hem eğitici hem de düşündürücü bir kaynak niteliğinde.

Künye: Eva M. Thury, Margaret K. Devinney – Oxford Dünya Mitolojisi: Antikçağlardan Günümüze Mitlere Çağdaş Yaklaşımlar, çeviren: Tufan Göbekçin, Alfa Yayınları, mitoloji, 1104 sayfa, 2025

Lyn Webster Wilde – Ay Kadınları Amazonlar (2025)

Lyn Webster Wilde’ın bu eseri, efsanevi Amazon kadın savaşçılarının izini tarih, mitoloji ve arkeoloji aracılığıyla sürüyor. ‘Ay Kadınları Amazonlar: Mitolojide ve Tarihte Kadın Savaşçılar’ (‘A Brief History of Amazons’), Antik Yunan kaynaklarında rastladığımız Amazon figürünün yalnızca bir mit mi, yoksa tarihsel bir gerçekliğe dayanan bir iz mi olduğu sorusunu derinlemesine ele alıyor. Bu kadın savaşçılar, erkek egemen uygarlıkların hayal gücünü hem büyülemiş hem de tehdit etmiş figürler olarak dikkat çekiyor.

Kitap, Amazonların kökenlerine dair çeşitli kültürleri incelerken, Karadeniz’in kuzeyindeki İskitler gibi göçebe halkların kadınlarının savaşçı roller üstlendiğine dair arkeolojik kanıtları sunuyor. Bu bulgular, efsanelerin ardında gerçek bir yaşam biçiminin izlerini taşıyor olabilir mi sorusunu gündeme getiriyor. Wilde, Amazon figürünün yalnızca bir topluluk değil, kadının savaşçı, bağımsız ve özgür temsili olarak da değerlendirilebileceğini vurguluyor.

Mitolojik anlatıların yanı sıra tarihsel belgelerden, mezar kalıntılarından ve sanat eserlerinden faydalanan kitap, Amazonların kültürel etkisinin nasıl şekillendiğini gösteriyor. Ayrıca, bu figürlerin feminist düşünce ve çağdaş toplumsal cinsiyet tartışmalarında neden bu kadar güçlü simgelere dönüştüğünü de irdeliyor. Wilde’ın çalışması, Amazonları tarihin kıyısından alıp düşünsel merkeze yerleştiren kapsamlı bir keşif niteliğinde.

  • Künye: Lyn Webster Wilde – Ay Kadınları Amazonlar: Mitolojide ve Tarihte Kadın Savaşçılar, çeviren: Zeynep Demir, Say Yayınları, tarih, 272 sayfa, 2025

Chiara Bottici – Feminist Bir Mitoloji (2025)

Chiara Bottici’nin ‘Feminist Bir Mitoloji’ (‘A Feminist Mythology’) adlı kitabı, feminist düşünceyi mit kavramı üzerinden yeniden ele alıyor. Bottici, mitlerin yalnızca geçmişe ait masallar olmadığını, bugün de toplumsal cinsiyet rollerini şekillendiren güçlü anlatılar olduğunu savunur. Feminist mitoloji anlayışıyla hem tarihsel hem de kültürel kodlara karşı alternatif anlatılar üretmenin mümkün olduğunu ifade ediyor.

Kitapta mit, baskıcı bir araç olmaktan çıkarılıp özgürleştirici bir potansiyele kavuşturuluyor. Bottici’ye göre mitler, kadınları pasif figürlere indirgemek için değil, onları özneleştirmek ve çok sesli anlatılarla görünür kılmak için de kullanılabilir. Bu bağlamda, feminist mitoloji yalnızca eski mitlerin eleştirisi değil, aynı zamanda yeni mitlerin yaratılmasıdır.

Bottici, ataerkil düşüncenin inşa ettiği kadın imgelerinin nasıl doğallaştırıldığını analiz eder. Kadının “öteki” olarak konumlandırılması, mitolojik düzeyde bir süreklilik kazanmıştır. Feminist mitoloji ise bu sürekliliği kırmayı hedefler.

‘Feminist Bir Mitoloji’, feminizmi kuramsal bir zemine yerleştirirken, yaratıcı ve dönüşümcü bir politik dil sunuyor. Bottici, feminist tahayyülün yalnızca eleştirel değil, aynı zamanda kurucu bir güç olduğunu gösteriyor. Bu kitap, hem düşünsel derinliği hem de hayal gücünü birlikte kullanan özgün bir manifestodur.

  • Künye: Chiara Bottici – Feminist Bir Mitoloji, çeviren: Bilge Demirtaş, Livera Yayınevi, feminizm, 288 sayfa, 2025

Maureen Murdock – Mit Yaratımı (2025)

Maureen Murdock’ın bu çalışması, anı yazımını sadece geçmiş olayların kronolojik bir kaydı olarak değil, aynı zamanda kişisel mitolojimizi inşa etme ve benliğimizi derinlemesine keşfetme aracı olarak ele alıyor. ‘Mit Yaratımı: Hayatını Anlamlandırmak, Mitini Keşfetmekle Başlar’ (‘Mythmaking: Self-Discovery and the Timeless Art of Memoir’), anılarımızı yazarken kullandığımız anlatı yapılarını, arketipsel temaları ve sembolleri inceleyerek, bu sürecin bireysel psikolojik yolculuğumuzla nasıl iç içe geçtiğini ortaya koyuyor. Kitap, anı yazarlarını kendi hayat hikayelerinin kahramanları olarak görmeye ve deneyimlerini evrensel mitolojik motiflerle ilişkilendirmeye teşvik ediyor.

Murdock, Carl Jung’un arketip kavramlarından ve Joseph Campbell’ın kahramanın yolculuğu modelinden ilham alarak, anı yazım sürecinde ortaya çıkan farklı arketipsel figürleri ve temaları analiz ediyor. Gölge benlik, bilge yaşlı, anima/animus gibi arketiplerin kişisel hikayelerimizde nasıl tezahür ettiğini ve bu arketipsel dinamikleri anlamanın kendi benliğimizi daha derinlemesine kavramamıza nasıl yardımcı olabileceğini sunuyor.

Kitap, anı yazarlarını sadece olayları hatırlamaya değil, aynı zamanda bu olayların duygusal ve psikolojik anlamlarını keşfetmeye, travmaları ve zorlukları kişisel büyüme ve dönüşüm fırsatlarına çevirmeye yönlendiriyor.

Murdock, anı yazımının iyileştirici gücünü vurgulayarak, kendi mitolojimizi yaratma sürecinin bizi daha otantik ve bütünleşmiş bir benliğe taşıyabileceğini savunuyor. Kitap, hem anı yazmaya yeni başlayanlar hem de deneyimli yazarlar için ilham verici ve yol gösterici bir kaynak sunuyor.

  • Künye: Maureen Murdock – Mit Yaratımı: Hayatını Anlamlandırmak, Mitini Keşfetmekle Başlar, çeviren: Selnur Güneş, Beyaz Baykuş Yayınları, mitoloji, 208 sayfa, 2025

Özgül Cömert, Sinan Cömert – Dünya Mitolojilerinde Bitkiler (2025)

Mitolojik hikâyeleri sever misiniz?

Yüzyıllardır heykellere, resimlere, tablolara ilham veren mitolojik sahneler, mitoloji sevenlerin gönüllerine taht kurmaya aday bu kitapta bir araya geliyor.

Üstelik içinde yalnız Antik Yunan ve Roma mitolojileri değil, Çin, Hint, Japon mitolojilerinden İskandinav ve Latin Amerika mitolojilerine uzanan birçok hikâye var…

Bu kitaptaki hikâyelerin ortak noktası, bitkilerin dilinden konuşmaları… Defne ağacından nergise, ketenden bambuya, adamotundan üzerliğe, şekerkamışından ters laleye, insanlığın ortak hafızasından süzülen bu mitler, onlarca bitki üzerinden coğrafyalar ve zamanlar arası bir gezinti sunuyor!

Özgül ve Sinan Cömert’in hazırladığı ‘Dünya Mitolojilerinde Bitkiler’, nadide bir dünya mitolojileri derlemesi…

  • Künye: Özgül Cömert, Sinan Cömert – Dünya Mitolojilerinde Bitkiler, Mundi Kitap, mitoloji, 488 sayfa, 2025

Kevin Crossley-Holland – Renkli İskandinav Mitleri (2025)

Kevin Crossley-Holland’ın ‘Renkli İskandinav Mitleri’ (‘Norse Myths: Tales of Odin, Thor and Loki’) adlı kitabı, İskandinav mitolojisinin en önemli tanrıları olan Odin, Thor ve Loki’nin hikayelerini anlatan kapsamlı bir derlemedir. Kitap, İskandinav mitolojisinin temel unsurlarını ve karakterlerini tanıtarak, bu zengin mitolojik evrenin derinliklerine bir yolculuk sunuyor.

Kitapta, Odin’in bilgelik arayışı, Thor’un devlerle mücadelesi ve Loki’nin kurnaz oyunları gibi klasik İskandinav mitleri detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca, Yggdrasil ağacı, Ragnarok (dünyanın sonu) ve diğer önemli mitolojik kavramlar da ele alınıyor. Crossley-Holland, mitleri akıcı ve anlaşılır bir dille anlatarak, okuyucuların İskandinav mitolojisinin karmaşık dünyasını kolayca anlamalarını sağlıyor.

Kitap, İskandinav mitolojisine ilgi duyan her yaştan okuyucu için uygun bir kaynak. Mitlerin sadece eğlenceli hikayeler olmadığını, aynı zamanda İskandinav kültürünün ve dünya görüşünün önemli bir yansıması olduğunu vurguluyor. Crossley-Holland, mitleri tarihi ve kültürel bağlamlarına yerleştirerek, okuyucuların İskandinav mitolojisinin derinliğini ve zenginliğini keşfetmelerine yardımcı oluyor.

  • Künye: Kevin Crossley-Holland – Renkli İskandinav Mitleri, çeviren: Ekin Duru, Say Yayınları, mitoloji, 232 sayfa, 2025

Melanie Clegg – Japon Mitolojisi (2025)

Melanie Clegg, Japon mitolojisinin zengin ve karmaşık dünyasına kapsamlı bir giriş sunuyor. ‘Japon Mitolojisi’ (‘Japanese Myths’) adlı kitabı, Japonya’nın yaratılış efsanelerinden başlayarak, tanrıların, tanrıçaların, kahramanların ve doğaüstü varlıkların hikayelerini anlatıyor. Clegg, Japon mitolojisinin Şinto ve Budist inançlarından nasıl etkilendiğini ve Japon kültüründe nasıl bir rol oynadığını açıklıyor.

Kitapta, İzanagi ve İzanami’nin Japon adalarını yaratması, Amaterasu’nun güneş tanrıçası olarak yükselişi, Susanoo’nun yılan canavarı Yamata no Orochi ile mücadelesi gibi temel mitler detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca, Momotaro gibi popüler halk kahramanlarının ve kappa, tengu gibi efsanevi yaratıkların hikayeleri de yer alıyor. Clegg, mitlerin sadece eğlenceli hikayeler olmadığını, aynı zamanda Japon toplumunun değerlerini, inançlarını ve dünya görüşünü yansıttığını vurguluyor.

Kitap, Japon mitolojisinin farklı yönlerini keşfetmek isteyenler için değerli bir kaynak. Clegg, mitleri tarihi ve kültürel bağlamlarına yerleştirerek, okuyucuların Japon mitolojisinin derinliğini ve zenginliğini anlamalarına yardımcı oluyor. Kitap, aynı zamanda, Japon mitolojisinin günümüz popüler kültüründeki etkilerini de ele alıyor.

  • Künye: Melanie Clegg – Japon Mitolojisi, çeviren: Bahar Çetiner, Kronik Kitap, mitoloji, 224 sayfa, 2025