David J. Chalmers – Bilinçli Zihin (2024)

Bu kitap, felsefe dünyasında bilinci anlama arayışında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Kitap, bilinci fiziksel dünyanın bir parçası olarak açıklamanın yetersizliğini savunarak, bilincin temel bir özellik olarak ele alınması gerektiğini öne sürer.

David J. Chalmers, bilinci açıklamanın zorluğunu “zor problem” olarak tanımlar.

Fiziksel dünyanın yasalarıyla bilinci açıklamak, tıpkı madde ile bilincin nasıl bir araya geldiğini anlamak gibi, temel bir zorluktur.

Kitap, bilinci yalnızca fiziksel süreçlere indirgemenin mümkün olmadığını savunur.

Bilincin öznel deneyimi, fiziksel dünyanın nesnel özelliklerinin ötesinde bir şeydir.

Chalmers, bilincin, tıpkı kütle veya yük gibi, evrenin temel bir özelliği olduğunu öne sürer.

Bu, bilincin fiziksel dünyayla ilişkili olsa da ondan bağımsız bir varoluşa sahip olduğunu ifade eder.

Kitap, bilincin evrenin her yerinde veya bazı özel sistemlerde (örneğin, beyinlerde) var olup olmadığı sorusunu tartışır.

Chalmers, bilincin evrenin temel bir özelliği olduğu görüşünü benimseyerek, evrenin bilinçli bir bütün olabileceği olasılığını da gündeme getirir.

Chalmers, felsefede bilinç üzerine yapılan çalışmaları yeni bir boyuta taşıyor ve bilinci anlamak için yeni bir çerçeve sunuyor.

Kitap, nörobilim, yapay zekâ ve kognitif bilim gibi alanlarda yapılan araştırmalara ilham vermiş ve bilinç üzerine daha derinlemesine çalışmaların yapılmasına katkı sağlamıştır.

Chalmers, farklı felsefi yaklaşımları ele alarak, bilinç konusundaki karmaşıklığı ve çok boyutluluğu göstermiştir.

  • Künye: David J. Chalmers – Bilinçli Zihin: Temel Bir Teori Arayışı, çeviren: Gülay Erol, Fol Kitap, felsefe, 624 sayfa, 2024

Mark Solms – Gizli Kaynak (2023)

Orangutanlar ağaç dallarında incir yemeye devam ederken, insanlar nasıl oldu da tapınaklar inşa eden hülyalı şairlere dönüşebildi?

Sinirbilim alanının en gözü pek düşünürlerinden Mark Solms, neredeyse ömrünü adadığı bu zor meselenin cevabını ‘Gizli Kaynak’ta mahir bir dedektif gibi kovalıyor.

Zihnin loş kuytularında durmadan geziniyor ve onlarca farklı vakaya tek tek, usanmadan misafir oluyor.

İnsan bilincinin nasıl ve neden ortaya çıktığı sorusu kadim.

‘Gizli Kaynak’ı özel yapansa, yeni ve hayret verici bir cevapla eve dönmesi.

Psikanalizin doğuşundan en güncel sinirbilim araştırmalarına dek uzanan, takip etmesi hiç de zor olmayan bir yolculuk bu.

Görkemli soruşturmalar yapabilme becerisine sahip tek canlı, bir kez daha kendi hikayesinin peşinde.

Bu ezeli muammaya ışık tutmaya, insan olmak deneyiminin filizlendiği o gizli kaynağa erişmeye hazırlanın.

  • Künye: Mark Solms – Gizli Kaynak: Bilincin Kaynağına Yolculuk, çeviren: Elif Kayurtar, Okuyanus Yayınları, bilim, 408 sayfa, 2023

Nicholas Humphrey – Ruh Tozu (2022)

‘Ruh Tozu’, bilincin evrimini yaşamla, ölümle ve varoluşun anlamıyla ilgili meseleleri merkeze alarak irdeleyen şahane bir çalışma.

Bilinç çalışmalarının önde gelen ismi nöropsikolog Nicholas Humphrey, bilincin ne olduğu, evrim tarafından neden seçildiği ve yaşamın anlamı sorunlarına yanıt arıyor.

Kitap nörobilim, evrimsel biyoloji, psikoloji, antropoloji, felsefe ve şiirden yararlanarak, keyifle okunacak bir entelektüel macera sunuyor.

Çalışma aynı zamanda, bilinç probleminin saplantılı sorularımızla nasıl iç içe olduğunu gösteriyor.

  • Örneğin Tanrı fikrinin evrimin bir ürünü olduğunu hiç düşündünüz mü?
  • Peki ya hayatın yaşanmaya değer olup olmadığı ve ölüm korkusu evrimin bir oyunu olabilir mi?

İşte kitap, bu ve bunun gibi çarpıcı sorulara yanıt aramasıyla da ayrıca dikkat çekiyor.

  • Künye: Nicholas Humphrey – Ruh Tozu: Bilincin Büyülü Evreninde Bir Keşif Yolculuğu, çeviren: Atakan Altınörs, Fol Kitap, bilim, 248 sayfa, 2022

Douglas Hofstadter – Ben Bir Garip Döngüyüm (2015)

Düşüncelerimiz moleküllerden mi yapılmıştır?

Bir makinenin kafası karışabilir mi?

Bilim felsefecisi Douglas Hofstadter, ruhlar ve boyutları, örüntü ve kanıtlanabilirlik, semboller ve Gödel’in döngüsü gibi konular üzerine düşünerek, “Biz kimiz?” sorusuna farklı açılardan yanıtlar veriyor.

Daha önce Gödel, Escher, Bach’ı anlattığı kitapları da çokça beğenilen Douglas Hofstadter’ın bu kitabını da, kafa karıştırıcı sorulara ilgili ve özellikle de bilinç konusunda zengin bir kaynak arayanlara öneriyoruz.

  • Künye: Douglas R. Hofstadter – Ben Bir Garip Döngüyüm, çeviren: İlkay Alptekin Demir, Alfa Yayınları, bilim, 510 sayfa, 2015

Jean-Pierre Changeux ve Paul Ricoeur – Neden, Nasıl Düşünürüz? (2009)

 

‘Neden, Nasıl Düşünürüz?’, sinir biyoloğu ile bir filozofun etik, insan doğası ve beyin konularına uzanan tartışmalarından oluşuyor.

Kitapta Jean-Pierre Changeux beyinle ilgili bilimsel açıklamalarda bulunurken, Paul Ricoeur ise, felsefi bakışıyla bu açıklamaları yorumluyor.

Changeux ve Ricoeur böylece, “Beynin yapısı ve işleyişi hakkında bilgi edinmek kendi benliğimize dair bilgimize nasıl bir katkıda bulunur?”, “Beynimizi tanımak günlük yaşamdaki deneyimimizi, dünyayla ve ‘öteki’yle olan ilişkimizi nasıl etkiler?” ve “Beyin ile düşünce/bilinç arasında nasıl bir ilişki vardır?” gibi soruların muhtelif yanıtlarını tartışıyor.

  • Künye: Jean-Pierre Changeux ve Paul Ricoeur – Neden, Nasıl Düşünürüz?: Etik, İnsan Doğası ve Beyin Üzerine Bir Tartışma, çeviren: İsmet Birkan, Metis Yayınları, bilim, 294 sayfa

David Papineau ve Howard Selina – Bilinç (2015)

Gözlerinizi yumduğunuzda ortadan kaybolan şey, bilinçli görsel deneyiminizdir.

Bu, bilinci açıklamak için verilecek en iyi örneklerden biridir.

David Papineau ve Howard Selina’nın kaleme aldıkları eldeki referans kitap da, bilincin ne olduğundan bilimin bu alandaki en güncel bulgularına, koşullu refleks çalışmalarından beynin yazılımı olarak zihne, konuyu çizimler eşliğinde açıklayan iyi bir rehber.

  • Künye: David Papineau ve Howard Selina – Bilinç, çeviren: Duygu Akın, NTV Yayınları

Saffet Murat Tura – Zor Problem (2018)

Bilinç konusu gizemli ve olağanüstü bir alan olduğundan, yalnızca uzmanların değil, sıradan insanların da üzerine çokça kafa yorduğu konulardandır.

Olağanüstü ve gizemlidir çünkü bilinçli olmamızı gerektiren hiçbir doğa yasası yoktur.

Veya insanoğlu, henüz böyle bir yasayı keşfetmiş değil.

İşte Saffet Murat Tura da, 2016 yılında yayınlanan ‘Beynin Gölgeleri’nde bilinç sorunuyla ilgili sunduğu tezi, bu kitapta geliştiriyor.

Bilinç nörobiyolojisi ile etkileşimciliğin yaklaşımlarına kimi eleştiriler yönelten Tura çalışmasında,

  • “Niçin nasıl bir bilincim var?”
  • “Beynin nöral faaliyetleriyle birlikte ortaya çıkan fenomen dünyası nedir?”
  • “Biyolojik evrimin geçici bir uğrağı olan biz insanlarda organize bir tarzda tezahür eden bilinç fiziksel değilse, bilincin bazı özellikleri –bedenimizi oluşturan atom ve moleküller gibi bir hammadde tarzında da olsa– içinden neşet ettiğimiz evrenin en temel dokusuna içkin olabilir mi?”
  • Ve “Evrende bilincin hammaddesi var mı? Eğer varsa, fiziksel olan ve olmayan bu özelliklerin birbiriyle ilişkisi ne?” gibi soruların yanıtlarını da arıyor.

Künye: Saffet Murat Tura – Zor Problem: Bilinç Bilinç Nörobiyolojisinin Fenomenal Dünya Yorumu, Metis Yayınları, psikoloji, 112 sayfa, 2018