Kolektif – Çerkeslerin Geleceği Üzerine Düşünmek (2022)

Günümüz Çerkes sosyolojisi, kültürü, kimliği, politikaları ve gelecek yönelimlerine dair çok değerli makaleler, bu kitapta.

Çerkeslerin 21. yüzyıldaki sorunları ve geleceği üzerine odaklanan iki kitaplık derlemenin bu cildi, Türkiye Çerkeslerinin varoluş sorunlarının, mevcut popülist otoriterleşme eğilimindeki siyasetin sınırlarını aşarak demokrasi mücadelesiyle eklemlenmesinin gerekliliği ve koşulları üzerine bir düşünme çabasını içeriyor.

Kitapta demokratik mücadelenin özneleri olarak kültürel kimlikler, eşit vatandaşlık ve çoğul Çerkeslikler kavramları tartışılarak, radikal demokratik açılımlar için toplumsalın nasıl yeniden inşa edilebileceği tartışılıyor.

Çerkeslerin gelecek güzergahı olarak “nasıl bir demokrasi mücadelesi olmalı” sorusuna cevap aranıyor.

Kitap anadilinde eğitim yasağının eleştirisi ile başlıyor ve kaybolmaya yüz tutan Çerkescenin özelliklerini, dil ve kimlik ilişkisini inceleyen yazılarla devam ediyor.

Yok oluş sürecinin yansımaları diaspora Çerkeslerinin anavatanlarıyla buluşması üzerinden de ele alınıyor.

Diaspora Çerkes kültürünün en önemli göstergelerden birisi olarak müzik ve dansların, Çerkeslerin ortak hafızası ile kimliğinin kurulmasındaki rolü değerlendiriliyor, farklı halkların müzik politikalarıyla karşılaştırarak Çerkes müziğinin geleceği tartışılıyor.

Bu kapsamda kültürün diğer unsurları da unutulmuyor: edebiyatın Çerkeslerin var olma mücadelesindeki öneminin yanı sıra, diasporada yeniden-kimliklenme sorunu ve kentleşmenin asimilasyona etkileri de somut örnekler üzerinden tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Adnan Özveri, Ahmet Asena, Akanda Taştekin, Aydan Çelik, Ayhan Kaya, Ayla Bozkurt-Applebaum, Cem Özdemir, Dinçer Demirkent, E. Fuat Keyman, Emre Başok, Erol Anar (Hatko), Erol Taymaz, Ferhat Kentel, Hakan Eken, Hamit Yüksel, Kadir Dede, Levent Köker, Mehmet Eser, Merih Cemal Taymaz, Murat Bjeduğ, Osman Güdü ve Sevda Alankuş.

  • Künye: Kolektif – Çerkeslerin Geleceği Üzerine Düşünmek: Kültür, Toplum ve Demokrasi, derleyen: Merih Cemal Taymaz ve Sevda Alankuş, Dipnot Yayınları, inceleme, 486 sayfa, 2022

Dinçer Demirkent – Bir Devlet İki Cumhuriyet: Türkiye’de Özyönetim ve Merkeziliğin Anayasal Dinamiği (2017)

Türkiye’de cumhuriyetin anayasal anlamı nedir?

Bu sorunun yanıtını arayan Dinçer Demirkent, Türkiye’nin anayasal düzeninin, iki karşıt kuruluşa dayanan, iki karşıt cumhuriyet ve bu bağlamda seyreden mücadelelerle biçimlendiğini belirtiyor.

Bu mücadelenin kurucu meclislere yansıdığını söyleyen Demirken, 1921 Anayasası’nın yerellik, 1924 Anayasası’nın da merkeziyetçilik vurgusuyla öne çıktığını ve bu durumun egemenliğin kullanılması açısından cumhuriyetin iki farklı ve karşıt kuruluşundan birini tercih etmek anlamına geldiğini savunuyor.

Kitap bu bağlamda, şu soruların yanıtını arıyor:

  • Sınıf çatışması sonucu yoğunlaşan talepler, cumhuriyet kurumlarını nasıl esnetti?
  • Kürtler ve gayri Müslim azınlıklar siyasal birliğin neresinde?
  • Din, cumhuriyet kurumlarını nereye kadar zorladı?
  • Kadınların cumhuriyet içindeki yeri nedir?

Bu sorulara doyurucu yanıtlar veren çalışma, Türkiye’deki anayasa tartışmaları açısından önemli bir kaynak.

  • Künye: Dinçer Demirkent – Bir Devlet İki Cumhuriyet: Türkiye’de Özyönetim ve Merkeziliğin Anayasal Dinamiği, Ayrıntı Yayınları, hukuk, 256 sayfa

Murat Sevinç ve Dinçer Demirkent – Kuruluşun İhmal Edilmiş İstisnası (2017)

  • KURULUŞUN İHMAL EDİLMİŞ İSTİSNASI, Murat Sevinç ve Dinçer Demirkent, İletişim Yayınları, hukuk, 432 sayfa

kurulusun-ihmal-edilmis-istisnasi

1921 Anayasası’nın Türkiye anayasalar tarihinde önemli bir yeri var. Hem hazırlandığı ve kabul edildiği Kurtuluş Savaşı yıllarının koşulları hem Birinci Meclis’teki tartışmaların içerik ve niteliği hem de günümüzdeki siyasal tartışmalarla ilgisi açısından. Son KHK ile üniversitedeki görevinden ihraç edilen, Türkiye’nin önde gelen anayasa hukukçularından Murat Sevinç ile Dinçer Demirkent’in elimizdeki ortak çalışması, 1921 Anayasası ve tutanaklarına yer veriyor. Yazarlar, 1921 Anayasası’na dair hazırlanmış akademik çalışmaların bir dökümünü yaptıkları gibi, bu çalışmaların eksik bıraktığı kimi yönleri de yorumluyor. Kitapta yer alan tutanaklar ise, anayasa ilkeleri ve kavramlarını kapsayan Meclis’teki canlı ve zengin tartışma ortamını gözler önüne seriyor.