Eric Berkowitz – Tehlikeli Fikirler (2023)

İlk Çin imparatorunun kitaplara açtığı savaştan Vatikan’ın pornografi “yasağına”, Charlie Hebdo saldırısından sosyal medyaya uygulanan baskılara dek, çatlak sesleri bastırma çabası insanlık tarihi kadar eski.

Berkowitz sansürün Batı’da geçirdiği serencamı sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet merceğinden incelediği ‘Tehlikeli Fikirler’de insanlığın kendi kendini neden ve nasıl susturduğunu, tarihi silmenin tehlikelerini (ve beyhudeliğini), sansürün çağdaş toplumu nasıl şekillendirdiğini ve günümüzde hangi biçimlerde zuhur ettiğini ortaya çıkarıyor.

Sansürün devlet aygıtıyla, fikirlerle ve kültürle ilişkisini çarpıcı örneklerle aktaran Berkowitz, “sahte haber” ve “nefret söylemi” gibi kanıksanmış tabirlere derinlik kazandırıyor, konuşma ile susturmanın iki bin yıllık çekişmeli tarihini gözler önüne seriyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Başkalarını susturma dürtüsünün geçmişi, konuşma dürtüsü kadar gerilere uzanır çünkü konuşmanın bir gücü vardır.”

  • Künye: Eric Berkowitz – Tehlikeli Fikirler: Antikçağdan Sahte Habere Batı’da Sansürün Kısa Tarihi, çeviren: Duygu Akın, Minotor Kitap, tarih, 432 sayfa, 2023

Jamie Metzl – Darwin Hack’leniyor (2021)

Gelecekte genetik mühendisliği sayesinde çocuklarımızı tasarlayabilir, ömürlerimizi uzatabilir, hayatı sıfırdan başlatabilir, bitki ve hayvan dünyasını yeniden yaratabiliriz.

Peki, buna gerçekten ihtiyacımız var mı?

Jamie Metzl, DNA kodumuzu yeniden düzenlemeye başlayacağımız gelecekte bizi bekleyen potansiyeller ve tehlikeler üzerine düşünüyor.

‘Darwin Hack’leniyor’, genetik devrimiyle hem insan refahının nasıl dönüşeceğini hem de sebep olacağı ölümcül genetik silahlanma yarışının dünyayı nasıl büyük bir felakete sürükleyeceğini anlatıyor.

DNA kodumuzun okunabileceği, yazılabileceği ve hatta hacklenebileceğini belirten Metzl, bizi genetik mühendisliğinin birçok açıdan hayatımızın seks, savaş, aşk ve ölüm gibi esas temellerini derinden sarsacak ayrıntılarını keşfetmeye davet ediyor.

  • Künye: Jamie Metzl – Darwin Hack’leniyor, çeviren: Duygu Akın, Tellekt Kitap, bilim, 400 sayfa, 2021

Jenny Offill – Eş (2016)

Heyecanını yitirmiş bir evlilik yaşayan ve bunun yarattığı duyguyla, edebiyatın rehberliğinde geçmişiyle yüzleşmeye koyulan bir kadının hikâyesi.

Kadına bu yolculuğunda Kafka’nın yanı sıra Stoacılar ve hatta Rus kozmonotları da eşlik edecektir.

Bu yolculuğun sonunda kadın, evli olmanın gerçekleriyle olduğu kadar, geçmişiyle de yüzleşecektir.

  • Künye: Jenny Offill – Eş, çeviren: Duygu Akın, Domingo Yayınları

David Eagleman – Ve…: Sonraki Hayattan Kırk Öykü (2010)

Sinirbilim dalında doktorasını yapmadan önce üniversite eğitimini İngiliz ve Amerikan edebiyatı üzerine yapan David Eagleman ‘Ve…’ isimli elimizdeki eserinde, öldükten sonra insanın başına neler geleceğini, öteki dünyada neler olup bittiğini anlatıyor.

Bir öyküsünde, “Tanrı’nın cinsiyeti hakkındaki tartışma yanlış yönlendirilmiştir. Bizim Tanrı dediğimiz şey aslında evli bir çifttir. Kendi suretlerinde insanı yaratmaya karar verdikleri zaman bir uzlaşmaya varmış, her iki cinsten aşağı yukarı eşit sayıda üretmişlerdir.” diyen Eagleman, aynı zamanda hem güldüren hem de hüzünlendiren bir kurmacaya imza atmış.

İnsanın varoluş konusunda sonu gelmez bir şekilde yanıt aradığı soruları, gerçekte onun yok oluşuna inerek cevaplamaya koyulan kitap, sırlarla dolu öte dünyadan kimi düşündüren, şaşırtan ve kimi de güldüren hikâyeler sunuyor.

  • Künye: David Eagleman – Ve…: Sonraki Hayattan Kırk Öykü, çeviren: Duygu Akın, Domingo Kitap, öykü, 125 sayfa

Desmond Morris – Muhteşem Bebek (2010)

‘Çıplak Maymun’ ve ‘İnsanat Bahçesi’ gibi kitaplarıyla bildiğimiz Desmond Morris ‘Muhteşem Bebek’te, bir bebeğin anne rahmine düştüğü andan iki yaşına kadarki gelişim sürecini ve anne-babaların bu gelişiminde nasıl olumlu roller üstlenebileceğini ayrıntılı bir şekilde izliyor.

Ebeveynlere yönelik bebek bakımı kitaplarının disiplini fazlasıyla merkeze aldığını söyleyen yazar, bu durumun kadınları, bebeklerine gönüllerince yaklaşmalarını engellediğini savunuyor.

Amerikalı bebek uzmanı John Watson’ın teorilerinin moda olduğu 1928 yılında dünyaya gelen yazar, öteki bebekler gibi olabildiğince katı bir disiplinle yetiştirilmiş.

“Watson’ın gaddar rejimi altında yetiştirilen bebekler, genelde acı çekiyorlardı” diyen Morris, anne ve çocuk arasında tamamen sevgi üstüne kurulu bir ilişkinin nasıl oluşturulabileceğini ele alıyor.

  • Künye: Desmond Morris – Muhteşem Bebek, çeviren: Duygu Akın, Domingo Kitap, bebek bakımı, 192 sayfa

Mary Wollstonecraaft – Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (2019)

38 yıl gibi kısa bir ömür sürmüş Mary Wollstonecraft (1759-1797),  modern feminizmin kurucularındandır.

Bilindiği gibi kendisi, daha sonra ‘Frankenstein’ı yaratacak Mary Wollstonecraft Shelley’nin de annesidir ve Shelley’nin doğumundan on bir gün sonra hayatını kaybetmişti.

Wollstonecraft, kısa hayatına rağmen o döneme değin erkeklerin tekelinde olmuş felsefe alanında kaleme aldığı metinlerle, kendinden sonraki yüzyılları kadın hakları konusunda derinden etkilemiş bir 18. yüzyıl düşünürüdür.

İlk kez 1792’de yayımlanan ‘Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi’, özellikle uysal ve gösterişli kadınlık algısıyla kıyasıya hesaplaşarak yeni ve erkeklerle tümüyle eşit bir kadın tasavvuru yaratıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Kadınları, hem zihnen hem de bedenen kuvvet kazanmaları için çaba sarf etmeleri gerektiğine razı edebilmeyi; onları, yumuşak sözlerin, kalbin kırılganlığının, ince fikirliliğin ve ince zevkin zayıflıkla neredeyse eşanlamlı olduğuna; sadece merhamet ve merhametin kız kardeşi addedilen bu çeşit sevginin nesnesi olan bu varlıkların, çok geçmeden aşağılanma nesnesi de olacaklarına ikna edebilmeyi diliyorum.”

  • Künye: Mary Wollstonecraft – Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi, çeviren: Duygu Akın, Kafka Kitap, 160 sayfa, 2019

John Lloyd ve John Mitchinson – Afili Lügat (2010)

Uzun zaman çok satanlar listesinde yer alan ‘Cahillikler Kitabı’ ekibinin kaleme aldığı ‘Afili Lügat’, 399 ayrı başlık altında düzenlenen aforizmalara yer veriyor.

Burada, akla gelebilecek birçok konuda, dünyaca ünlü yazarlar kadar, farklı toplumların atasözlerinden örnekler bulunuyor.

Alfabetik bir sırayla hazırlanan kitapta ağlamaktan ahlaka, bankacılıktan bürokrasiye, can sıkıntısından cehalete, çalışmadan çirkinliğe, edebiyattan gazeteciliğe, hapishaneden hiçliğe, içkiden inanca ve kadından nasihate kadar birçok kelime yer alıyor.

Derleme, hayatın karşımıza çıkaracağı beklenmedik anlarda kullanabileceğimiz için güzel ve eğlenceli sözler sunuyor.

  • Künye: John Lloyd ve John Mitchinson – Afili Lügat, çeviren: Duygu Akın, Domingo Kitap, anlatı, 440 sayfa

Chris Smith – Acısız Bilim (2015)

Bilim, günlük hayatı nasıl değiştiriyor?

Alzheimer’ın tedavisinden trafik kirliliğinin zekâya etkilerine, kök hücre araştırmalarından ilaçların yan etkilerini azaltan bilgisayarlara, bilim dünyasındaki son gelişmeleri konu edinen bu kitap, hem profesyonel hem de amatör bilim meraklılarını cezbedecek türden.

  • Künye: Chris Smith – Acısız Bilim, çeviren: Duygu Akın, NTV Yayınları

Kolektif – Şifreler Kitabı (2009)

Editörlünü Paul Lunde’un üstlendiği ‘Şifreler Kitabı’, muazzam çeşitlilikte bilgi taşıyan işaret, sembol, kodlar ve gizli diller gibi, her türden şifrenin kullanım yöntemlerini ayrıntılı şekilde anlatıyor.

Kitap, tematik yapısı ve bağlantılı gruplar içinde kullanılan belli türdeki şifreleri ortaya koymasıyla dikkat çekiyor.

İlk şifreler, savaş şifreleri, tarikatların, gizli toplulukların, askeriyenin şifreleri, yeraltı dünyasının şifreleri, medeniyetin şifreleri, ticaretin şifreleri, insan davranışlarının şifreleri, görsel şifreler, hayali şifreler ve dijital çağ şifreleri, detaylı bir biçimde ele alınan konulardan.

Kitabın sonunda, kavramların açıklandığı bir sözlük de bulunuyor.

  • Künye: Kolektif – Şifreler Kitabı, editör: Paul Lunde, çeviren: Duygu Akın, NTV Yayınları, kültür, 288 sayfa

Mary Shelley – Frankenstein (2009)

Mary Shelley’nin ‘Frankenstein’ı, ilk olarak 1818 yılında yayımlanmıştı.

Yayımlandıktan sonra büyük yankı uyandıran roman, bilimsel gelişmelerin varabileceği tehlikeli aşamayı gözler önüne sermeyi, insan kabiliyetinin dudak uçuklatıcı örneklerini veren yaratının, aynı zamanda nasıl olup da onun cehennemi olabileceğini göstermeyi amaçlıyordu.

Shelley’nin öyküsü, gelişen tıp ilminin verdiği imkânlarla yaratılan yeni bir varlığın, kendisini yaratanların celladı oluşunu hikâye ediyor.

Shelley’nin elimizdeki eseri, Jason Cobley tarafından çizgiromana uyarlandı.

Çizgiromanın çizerliği Declan Shalvey, renklendirmesi ise Jason Cardy ve Kat Nicholson’a ait.

  • Künye: Mary Shelley – Frankenstein, çeviren: Duygu Akın, NTV Yayınları, çizgiroman, 143 sayfa