İnci Aral – Yazma Büyüsü (2011)

  • YAZMA BÜYÜSÜ, İnci Aral, Kırmızı Kedi Yayınları, deneme, 167 sayfa

 

Roman ve öykü kitapları yayımlanmış İnci Aral, ‘Anlar, İzler, Tutkular’ başlıklı bir deneme kitabına da imza atmıştı. Aral, elimizdeki deneme kitabında da, hayatı ve insanı anlamlandırma yolu olarak yazmak konusunu, kendi yazma sürecinden yola çıkarak ele alıyor. Kitapta yazma endişesi, sözcüklerin büyüsü, yazarın yalnızlığı, yanılsama ve fantazya arasındaki ince çizgi, yazar olabilmenin kıstasları ve yazmak ile zaman arasındaki ilişki gibi keyifli konular yer alıyor. Aral ayrıca, yazarlığın öğrenilip öğrenilmeyeceği, roman sanatı, okumak ve yazmak arasındaki ilişki ve bir roman karakterinin yaratılması gibi konuları da tartışıyor.

Semih Gümüş – Yazının Sarkacı Roman (2011)

  • YAZININ SARKACI ROMAN, Semih Gümüş, Can Yayınları, eleştiri, 289 sayfa

 

‘Yazının Sarkacı Roman’, eleştirmen Semih Gümüş’ün edebiyatın en vazgeçilmez türü olan romanı irdelediği yazılarından bir derleme. Gümüş burada, Kemal Tahir, Selim İleri, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Hasan Ali Toptaş gibi pekçok önemli ismin eserleri aracılığıyla yazarı, onun kurduğu dünyayı ve bu dünyanın barındırdığı gizli ve açık anlamları incelemeye koyuluyor. Ayrıca, romancıların Türkiye’deki sosyal hayata bakışı, roman karakterlerinin temsil ettiği sınıfların yazar tarafından aktarılış biçimi ve bir tür olarak romanın başlangıçtan bugüne Türkiye edebiyatında geçtiği yol, Gümüş’ün ele aldığı ilginç konulardan birkaçı.

Hilmi Tezgör (der.) – “Korkuyu Beklerken” Gelenler (2011)

  • “KORKUYU BEKLERKEN” GELENLER, derleyen: Hilmi Tezgör, İletişim Yayınları, inceleme, 271 sayfa

 

‘Korkuyu Beklerken’, Oğuz Atay’ın tek öykü kitabı. 1975’te yayımlanan ve Türkiye edebiyatında yeni bir dönemi başlatan bu kitap, Atay’ın okurlarıyla kurduğu özel ilişkinin önemli bir aşamasını oluşturuyor. Yalnız bu kitabın yoğun bir ilgiyle karşılanışı, 1980’lerin ikinci yarısından itibaren Atay’ın toplu eserlerinin yeniden yayımlanmasıyla oldu. İşte elimizdeki “‘Korkuyu Beklerken” Gelenler’, Atay öyküleri üzerine kaleme alınmış yazılardan oluşuyor. Buradaki makaleler, aydın eleştirisi, ironi, birey, beden temsili, varoluş krizi ve Türkiye’deki erkeklik durumu gibi, Oğuz Atay’ın öykülerinde yer almış birçok temayı analiz ediyor.

Secaattin Tural – Türk Romanında Mevlâna (2011)

  • TÜRK ROMANINDA MEVLÂNA, Secaattin Tural, Ötüken Yayınları, inceleme, 332 sayfa

 

Secaatin Tural eldeki çalışmasında, Türkiye edebiyatında Mevlâna’yı ve onun düşüncesini konu edinen beş romanı inceliyor. Değerlendirilen kitaplar, Nezihe Araz’ın ‘Aşk Peygamberi’, Cihan Okuyucu’nun ‘İçimizdeki Mevlâna’sı, Elif Şafak’ın ‘Aşk’ı, Ahmet Ümit’in ‘Bab-ı Esrar’ı ve Sinan Yağmur’un ‘Aşkın Gözyaşları’ adlı romanları. Çalışmasına, Mevlâna’nın Türkiye edebiyatında nasıl ele alındığını irdeleyerek başlayan Tural, devamında, Mevlâna’yı konu edinen romanları özetleyerek, burada sunulan belli başlı kahramanları değerlendiriyor; Mevlâna ve çevresinin roman kahramanlarına nasıl dönüştürüldüğü üzerinde duruyor. Yazar ayrıca, Mevlâna’nın hayatına ve eserlerine hakim olan “aşk”, “insan sevgisi”, “akıl-gönül” ve “sûret-mânâ âlemi” gibi tasavvufi kavramların, roman kurgusu içinde nasıl ele alındığını da araştırıyor.

George Steiner – Tragedyanın Ölümü (2011)

Türkiye okurlarının yabancısı olmadığı edebiyat eleştirmeni George Steiner, ‘Tragedyanın Ölümü’ başlıklı elimizdeki incelemesinde, Batı kültürünün en güçlü kaynaklarından olan tragedyaya odaklanıyor.

Tragedyanın, Batı dünyası için eşsiz bir sanat formu olduğunu söyleyen Steiner, M. Ö. 5. yüzyıl Atinası’nda Aiskhylos, Sofokles ve Euripides gibi isimlerce icra edilen “yüksek tragedyanın”, tamamen eşsiz olduğuna vurgu yaparak kitabına başlıyor.

Bunun yanı sıra, tragedyanın neden kan kaybettiği sorusunun yanıtını da arayan yazar, Eski Yunan’dan Elizabeth dönemine, Shakespeare’e, Racine’e ve modern tiyatro yazımına uzanarak, bizi Batı tiyatro tarihinde keyifli ve entelektüel bir yolculuğa çıkıyor.

  • Künye: George Steiner – Tragedyanın Ölümü, çeviren: Burç İdem Dinçel, İş Kültür Yayınları, edebiyat inceleme, 279 sayfa, 2011

Mehmet Rifat – Metnin Sesi (2007)

  • METNİN SESİ, Mehmet Rifat, İş Kültür Yayınları, edebiyat eleştiri/inceleme, 232 sayfa

 

Mehmet Rifat’ın ‘Metnin Sesi’ isimli bu çalışması, adı üstünde, tamamıyla metne, metnin ayrıntılarına adanmış bir kitap. Rifat kitabı için, “Metnin Sesi, metne metin için, metnin içinden bakan bir eleştirel yaklaşımın, metin aracılığıyla konuşan bir eleştirel söylemin otuz beş yıla yayılan serüvenini belirgin anlarıyla sunarken çözümleyici-yorumlayıcı eleştiri anlayışının hem kuramsal-yöntemsel temellerin gözden geçiriyor hem de romana, şiire, öyküye, masala, denemeye, eleştiriye yönelik anlamlandırmaları biraraya getiriyor.” diyor. Rifat’ın çalışması metne odaklanırken, bir yandan “metnin sesi”ni duymanın yollarını kuramsal düzlemde irdelerken, diğer yandan da Marcel Proust, Orhan Pamuk, Selim İleri, Michel Butor, Necip Fazıl Kısakürek, Ece Ayhan, Ahmet Muhip Dıranas, Tahsin Yücel, Bilge Karasu ve Hüseyin Cöntürk gibi önemli yazın isimlerinin metinlerini analiz ediyor.

Georg Lukács – Goethe ve Çağı (2011)

  • GOETHE VE ÇAĞI, Georg Lukács, çeviren: Ferit Burak Aydar, Sel Yayıncılık, inceleme, 299 sayfa

 

Georg Lukács, 20. yüzyılın en önemli felsefeci, edebiyat eleştirmeni, estetikçi ve Marksist teorisyenlerinden. Lukács’ın edebiyat incelemelerindeki yetkinliğinin en iyi örneklerinden biri olan elimizdeki eser, düşünürün 1930 ve 1940’lı yıllarda kaleme aldığı makalelerden oluşuyor. Lukács burada, Alman edebiyatının önde gelen yazarlarından Goethe’nin çalışmalarını ve onların Alman kültüründeki rolünü tartışıyor. Goethe’nin yanı sıra, Schiller, Hölderlin, Schelling ve Lessing gibi Alman yazarlarının da incelendiği kitap, Alman kültürünün ve sosyal düşüncesinin evrimleşme dinamiklerini özgün bir bakış açısıyla yorumlamasıyla dikkat çekiyor.

Jean Duval (ed.) – Charles Bukowski ve Beat Kuşağı (2007)

Amerikan yeraltı edebiyatı, çok popüler ismi Charles Bukowski dışında, Beat Kuşağı edebiyatçılarla da adından bayağı söz ettirmişti.

İşte, ‘Charles Bukowski ve Beat Kuşağı’ isimli bu kitap, ele aldığı iki ayrı ekolü, Amerikan yeraltı edebiyatı çatısı altında bir araya getiriyor.

Kitap, iki ekol arasındaki benzerlik ve farklılıkları gösterirken, Beat’lerden Punk’a, Punk’tan Bukowski’ye, Amerikan yeraltı edebiyatını karşılaştırmalı bir analizine girişiyor.

Çalışma, beat sonrası punk döneme yakın bir isim olarak tanımlanan Bukowski dışında, Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William S. Burroughs ve Ken Kesey gibi önemli isimlere de yer vermesiyle önemli.

  • Künye: Jean Duval (ed.) – Charles Bukowski ve Beat Kuşağı, çeviren: Artemis Günebakanlı, Altıkırkbeş Yayınları, inceleme, 120 sayfa

Jale Erlat ve Özlem Kasap – Başlangıcından Günümüze Fransız Edebiyatında Kadın Yazarlar (2011)

  • BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE FRANSIZ EDEBİYATINDA KADIN YAZARLAR, Jale Erlat ve Özlem Kasap, Bilgesu Yayınları, inceleme, 303 sayfa

Kadınlar, her alanda olduğu gibi yazın alanında da görmezden geliniyor. İki yazarlı elimizdeki eser, Fransız edebiyatında kalem oynatmış, fakat uzun yıllar ihmal edilmiş kadın yazarları okurlarına sunuyor. Eski çağlardan günümüze Fransız kadın yazarların serüvenini sunan kitap, aynı zamanda bu yazarların yapıtlarını inceleyip tanıtıyor. Kitap ayrıca, kadın yazarların Fransız toplumunun neresinde durduklarını, nasıl algılandıklarını, verdikleri savaşımları, deneyimlerini, yazma tutkularını, yazım tarzlarını, duygusal ve sosyal ilişkilerini, aşklarını ve nefretlerini de aydınlatıyor. Kadın yazarların seçme metinlerinin de verildiği kitapta, 16. yüzyılda yaşamış Madame Jeanne Flore’den 2009’un Goncourt ödülünü kazanan Marie NDiay’e kadar, Fransız edebiyatında varolma savaşı vermiş kadınların hikâyelerini anlatıyor.

Mehmet Nuri Gültekin – Orhan Kemal’in Romanlarında Modernleşme, Birey ve Gündelik Hayat (2007)

  • ORHAN KEMAL’İN ROMANLARINDA MODERNLEŞME, BİREY VE GÜNDELİK HAYAT, Mehmet Nuri Gültekin, Ürün Yayınları, inceleme, 270 sayfa

 

Orhan Kemal’in eserlerinin asıl ilgi çekici yönlerinden biri, kurgunun taşıdığı karakter zenginliğidir. Özellikle kahramanların gerçekçi sosyolojik çizimi, Orhan Kemal’in eserlerini sosyoloji disiplini incelemelerine dahil etmiş bulunuyor. Orhan Kemal, Türkiye’nin politik, ekonomik ve sosyal modernleşme sürecinin bir bölümünü yaşayan bir isimdi ve bu sürecin iniş çıkışları romanlarının ana temasını oluşturur. Mehmet Nuri Gültekin’in bu çalışması da, yazarın eserlerini sosyolojik incelemeye tabi tutan bu tarz eserlerden biri. Gültekin kitabında, 19. yüzyılın son dönemi ve 1950’li yıllara kadar olan siyasi gelişmelerin, modernleşme çabalarının kırsal/tarımsal yapıya ne şekilde yansıdığını, Orhan Kemal’in romanları üzerinden inceliyor. Yazarın, çalışmaya konu olan kitapları da, bu süreci en iyi veren eserlerinden seçildi.