Nestor İskender – Nestor İskender’in Gözünden İstanbul’un Fethi (2023)

“Ve kehanet gerçek oldu: Konstantin tarafından kurulan bu kent, Konstantin ile çöktü.”

Nestor İskender, Rus kaynaklarına göre 1453’te İstanbul Kuşatması’na şahit olmuş Slav kökenli bir Ortodoks Hristiyan’dır.

Hayatı hakkında ise bize sadece, yaşadığı 15. yüzyılda kaleme aldıkları rehberlik eder.

Araştırma ve incelemelere göre Nestor, Osmanlı topraklarına bilinmeyen nedenlerle gelmiş ve burada zorla Müslüman olmuştur.

Güney Rusyalı olduğu tahmin edilen Nestor’un Fetih anlatısı ciddi derecede Bizans hayranlığı ve kilise taraftarlığı sergiler.

Ona göre “kâfir” ve “tanrıtanımaz” Türklerin 1453 yılında başkent Konstantinapol’ü kuşatmaları Bizans’ta işlenen günahların kefareti, ilahi bir sonucudur.

Zira “kötülükler ve kanunsuzluklar nice büyük tahtların yıkılmasına neden olmuştur.”

Kehanetlerden, doğa üstü hadiselerden, kanlı yağmur damlalarından ve koruyucu meleklerden bahsedilen bu Fetih hatıratında tarih ile efsane, hayal ile gerçek, korku ile öfke iç içe.

İstanbul’un Fethi’ni bir gayrimüslimin dilinden ve süzgecinden aktaran bu özgün edebî-tarihsel hatırat, “anlatılmayan” unsurların da en az “anlatılan” unsurlar kadar bilgilendirici olabileceğini tarih okuruna ısrarla ve yeniden hatırlatıyor.

İstanbul’un fethine bizzat kuşatmada, Osmanlı askerlerinin arasında şahitlik eden Rus asıllı esir Nestor İskender’in fetih sürecini bütün veçheleriyle, günbegün anlattığı bu kitap, fetihle ilgili bilgi veren nadir yabancı kaynaklardan olması hasebiyle çok değerlidir.

Nestor İskender’in canlı anlatımı, hem Osmanlı hem Bizans tarafı hakkında verdiği sayısız detay, eserin farklı yerlerinde karşımıza çıkan çeşitli Hristiyan söylenceleri Nestor İskender’in fetih günlüklerini daha çekici kılıyor.

Nestor İskender’in İstanbul’un fethine dair yaptığı yorumlar ise fethin Hristiyan toplumlarında nasıl yankı bulduğunu anlamamızı sağlıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Sultan yürüdü ve mukaddes yerde durdu. Patrik, ruhban konseyi ve halk gözyaşları dökerek, iniltilerle onun ayaklarına kapandılar. Sadece eliyle ağlamalarını kesmek için işaret etti ve onlara şunu dedi: ‘Sana sesleniyorum Anastasius, sana ve çevrendeki herkese, tüm halka söylüyorum: Bugünden itibaren benim öfkemden, ölümden, tutsak olmaktan korkmayın.’”

  • Künye: Nestor İskender – Nestor İskender’in Gözünden İstanbul’un Fethi, çeviren: Emine İnanır, Timaş Yayınları, anı, 96 sayfa, 2023

Franz Babinger – Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı (2021)

Bu kitap uzun yıllar önce yayımlanmış olsa da, bugün de Fatih Sultan Mehmed ve dönemi üzerine en geniş kapsamlı çalışma olmaya devam ediyor.

Franz Babinger, 800 sayfalık eserinde, Fatih’in devlet idaresini, sanat ve bilim hamiliğini irdeliyor.

İlk olarak 1953’te basılan ve bugün klasik bir biyografi haline gelmiş çalışma, 1453’teki ünlü Konstantinopolis kuşatmasından Osmanlı İmparatorluğu’nu güvenli bir sınıra ulaştıran sayısız sefere kadar, II. Mehmed’in hayatındaki olayları ve dönüm noktalarını ayrıntılı bir şekilde açıklıyor.

Halil İnalcık’ın önsözüyle.

  • Künye: Franz Babinger – Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı, çeviren: Dost Körpe, Alfa Yayınları, tarih, 800 sayfa, 2021

Fatih Sultan Mehmed – Fatih Divanı ve Şerhi (2009)

Fatih Sultan Mehmed, başarılı bir devlet yöneticisi olduğu kadar, şairliğiyle de bilinen bir Osmanlı padişahı.

Kendisinin şairlik yönü ile ilgili belgelere devrin tezkirelerinde ve nazire mecmualarında rastlandığı gibi, onun yazdığı şiirlerin bir kısmını barındıran bir ‘Divan-ı Sultan Mehmed’ nüshası da bulunuyor.

İşte, Muhammed Nur Doğan tarafından hazırlanan elimizdeki eser, Fatih’in bu ünlü divanının metni, nesre çevirisi ve şerhinden oluşuyor.

Çalışmayı dikkat çekici kılan hususlardan biri de, Fatih’in daha önce yeni harflerle yayımlanmamış bir gazelini de barındırıyor olması.

Kitapta ayrıca Doğan’ın, Fatih Divanı’nı inceleyen bir yazısı da yer alıyor.

  • Künye: Fatih Sultan Mehmed – Fatih Divanı ve Şerhi, hazırlayan: Muhammed Nur Doğan, Yelkenli Yayınevi, divan, 324 sayfa

Halim Kara – Osmanlı’yı Tahayyül Etmek: Tarihsel Romanda Fatih Temsilleri (2017)

Tarihsel romanlar tarihi yeniden okudukları gibi, hem onu yeni baştan yazabilir hem de tümüyle çarpıtabilir.

Modern Türk edebiyatı, karşılaştırmalı edebiyat ve tarihsel roman gibi alanlarda çalışan Halim Kara’dan tarihsel romanların Osmanlı kurguları üzerine nitelikli bir inceleme.

Kara incelemesinin merkezine, Fatih Sultan Mehmet’in tarihsel romanlardaki işlenişini merkeze alarak yapıyor.

Tarihsel romanların birer kurmaca metin olmalarından öte, toplumsal hafızayı ne denli etkilediğini ayrıntılı bir şekilde gözler önüne sermesi, çalışmanın en büyük katkısıdır diyebiliriz.

Kitapta ayrıca,

  • Türk edebiyatının siyasi ve toplumsal işlevleri,
  • Türkiye’de tarihsel romanının ortaya çıkışı ve gelişimi,
  • Resmi tarihyazımının dinamikleri,
  • Ve edebiyatın kimlik oluşumunda üstlendiği roller gibi, birçok ilgi çekici konu tartışılıyor.

Yalnızca tarihe ve tarihsel romanlara değil, genel olarak edebiyat incelemeleriyle ilgilenen her okurun bakmak isteyeceği bir çalışma.

  • Künye: Halim Kara – Osmanlı’yı Tahayyül Etmek: Tarihsel Romanda Fatih Temsilleri, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, edebiyat inceleme, 300 sayfa

André Clot – Fatih Sultan Mehmed (2012)

  • FATİH SULTAN MEHMED, André Clot, çeviren: Necla Işık, Doğan Kitap, biyografi, 283 sayfa

 

André Clot elimizdeki çalışmasında, gerek Eski Kıta’nın ve gerek Ortadoğu’nun, beş yüzyıl önce yaşamış en güçlü simalarından birinin yaşamını ve gerçekleştirdiği işleri anlatıyor. Fatih Sultan Mehmed’in, on iki yaşında genç bir veliaht olarak tahta çıkışıyla başlayan kitap, padişahın İstanbul’un fethinden Mora’da kazandığı zafere, son Bizans topraklarının, Bosna’nın, iki kıtanın ve iki denizin fethine uzanan fetih ve hakimiyet dönemini kapsamlı bir bakışla ele alıyor. Kitap, sultanı, yalnızca bir siyaset adamı olarak değil, şairliği ve sanatçılarla ilişkileri üzerinden değerlendirmesiyle de önemli bir boşluğu dolduruyor.

Mihail Kritovulos – Kritovulos Tarihi (2012)

  • KRİTOVULOS TARİHİ, Mihail Kritovulos, çeviren: Ari Çokona, Heyamola Yayınları, tarih, 658 sayfa

 

İmroz adası doğumlu Mihail Kritovulos ‘Kritovulos Tarihi’nde, 1451-1467 arasında gerçekleşen olayları anlatıyor. Yazar, Bizans İmparatorluğu’nun yıkılıp yerine Osmanlı İmparatorluğu’nun geçişini, bu değişimin baş aktörü olarak gördüğü Fatih Sultan Mehmed’in saltanatını merkeze alarak veriyor. Bizanslı ve Osmanlı görgü tanıklarının anlatımlarından yararlanan Kritovulos, Bizans’ın çöküş sürecini, Venedik-Ceneviz rekabetini ve İstanbul’un fetih sürecini ayrıntılı bir bakışla anlatıyor. Tarihin ilgi çekici yönlerinden biri de, Fatih zamanında gerçekleştirilmiş İstanbul’un imar ve iskânıyla ilgili çalışmalara yer vermesi.

Feridun M. Emecen – İmparatorluk Çağının Osmanlı Sultanları 1 (2011)

  • İMPARATORLUK ÇAĞININ OSMANLI SULTANLARI 1, Feridun M. Emecen, İSAM Yayınları, tarih, 163 sayfa

 

Yeniçağ tarihi konusunda uzman isimlerden Feriden M. Emecen, daha önce yayımladığı Osmanlı klasik çağıyla ilgi üçlemesinde, dönemin Osmanlı’sında savaşı, siyaseti, devlet ve toplumu ayrıntılı bir bakışla irdelemişti. Emecen, ‘İmparatorluk Çağının Osmanlı Sultanları’nın  elimizdeki ilk cildinde de, Osmanlı’da klasik devlet formunun yerleşmesinde önemli payları olan Fatih Sultan Mehmed’den sonraki üç padişahı ele alıyor. Bunlar, padişahlığı zamanında bir anlamda “Doğu Rönesansı”nın yaşandığı II. Bayezid; yaptığı Doğu seferleriyle Osmanlı’ya dini bir misyon kazandıran Yavuz Sultan Selim ve Orta Avrupa, Akdeniz ve Batı politikalarını ağırlık veren Kanuni Sultan Süleyman. Dönemin ayrıntılı bir resmini veren Emecen, bu üç padişahın siyasetleriyle birlikte Osmanlı’da emperyal bir zihniyetin ortaya çıktığını belirtiyor.