Mehmet Kanar – Çözümlü Farsça Metinler (2010)

Mehmet Kanar’ı, iyi bir akademisyen olduğu kadar, Sadık Hidayet, Samed Behrengi ve Sâdi-i Şirâzî gibi İran edebiyatından yazarlardan yaptığı yetkin çevirileriyle de biliriz.

Bir dilden başka bir dile yapılan çeviriyi, başarılı bir gömlek giydirmeye benzeten Kanar’ın elimizdeki çalışmasında ise, klasik ve modern Farsçadan çözümlü metinler yer alıyor.

Kitap, Farsça öğrenenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmesi, çeviri tekniklerini öğrenmelerine yardımcı olması ve klasik ve modern Farsça manzum ve mensur metinlerin cümle yapılarına dikkat çekmesiyle, Farsça eğitimi alanında nitelikli bir kaynaktır diyebiliriz.

Klasik ve modern Farsçanın gramerinin, ayrıntılı fiil çekimlerinin, klasik Farsçadaki yapı farklılıklarının da verildiği kitap, daha sonra kolaydan zora doğru önce mensur, sonra manzum metinlere yer veriyor.

  • Künye: Mehmet Kanar – Çözümlü Farsça Metinler, Say Yayınları, dil, 294 sayfa

Halil Ersoylu – Türk Argosu Üzerinde İncelemeler (2010)

Bilindiği gibi, en zengin argo kullanıma sahip dillerden biri de Türkçe.

İşte Halil Ersoylu elimizdeki çalışmasında, bu zengin kaynağı masaya yatırıyor.

Kitaptan öğrendiğimiz ayrıntılardan biri, argonun dışarıdan küçük görünmesine rağmen, aslında ne denli geniş bir sahaya yayılmış olduğu gerçeğidir.

Örneğin Ersoylu, argonun, genel dilin bitki, hayvan, cansız doğa unsurları ve yansıma seslerinden yararlanılarak nasıl dâhiyane bir şekilde oluşturulduğuna dair çok sayıda örnek sunuyor.

Ayrıca, argo kelimelerde çok şekillilik, argoda kısaltmalar ve deyimlerin kullanılması gibi konuları da anlatan Ersoylu, bu dünyanın kelime hazinesi, deyimleri ve mantığıyla ne denli şaşırtıcı zenginlikte olduğunu ortaya koyuyor.

  • Künye: Halil Ersoylu – Türk Argosu Üzerinde İncelemeler, Ötüken Yayınları, folklor, 381 sayfa

Özlem Şendeniz – “Kimdir Bu Lazlar?” (2020)

 

Lazlar söz konusu olunca, ortada pek çok stereotip vardır ki bunların bazıları bizzat içeriden, Lazlar tarafından bazıları ise dışarıdan, Laz olmayanlar tarafından oluşturularak kullanılıyor.

Peki, günümüz toplumlarında bellek, aidiyet ve kimlik ilişkisi tam olarak nasıl kurgulanır?

İşte Özlem Şendeniz’in bu şahane çalışması, Lazca ve Lazlar örneği üzerinden bu soruya yanıt aramasıyla dikkat çekiyor.

Üç farklı alan çalışmasına dayanmasıyla önem arz eden kitap, bellek, mekân ve vatandaşlığa yönelik kavramsal bir çerçeve kurarak başlıyor.

Kitabın ikinci bölümü, Türkiye sınırları içinde yaşayan Lazların etnik sınırları ve bu sınırların değişimlerine odaklanıyor.

Çalışmanın üçüncü ve son bölümü ise, Lazca örneğinden yola çıkarak sanal mekânın bellek, kimlik ve vatandaşlık performansına nasıl etkide bulunduğunu irdeliyor.

Lazlar ve Lazcayla ilgili çok önemli saptama ve değerlendirmeler barındıran Şendeniz’in incelemesi, “Makbul vatandaş” sayılmanın gereklerinin Laz kimliğini ve belleğini nasıl etkilediğini, göçle ve özellikle mekânla ilgili hafızanın nasıl biçimlendiğini, Laz kimliğiyle Türk kimliği arasındaki ilişkinin nasıl kurulduğunu ve Laz kimlik hareketinin Türkiye’de ne gibi etkiler yarattığını ortaya koymasıyla önemli.

Şendeniz’in Iğdır Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışırken kamuoyunda “Barış Bildirisi” olarak bilinen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirinin imzacısı olması nedeniyle 686 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildiğini de özellikle belirtelim.

  • Künye: Özlem Şendeniz – “Kimdir Bu Lazlar?”: Laz Kimliği ve Sanal Mekânda Lazca, İletişim Yayınları, inceleme, 312 sayfa, 2020

Kolektif – Eğitim Terimleri Sözlüğü (2010)

Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde hazırlanan ‘Eğitim Terimleri Sözlüğü’, eğitimin farklı alanlarında kullanılan birçok terimin anlamlarını barındırıyor.

8 binden fazla terimin yer aldığı elimizdeki çift dilli kaynakta, eğitim kuramları, eğitim yönetimi, eğitim psikolojisi, müfredat tasarımı, eğitim araştırmaları, eğitim stratejileri, eğitimde ölçme ve değerlendirme, eğitim kurumları, istatistik ve Uluslararası Bakalorya gibi, özellikle eğitimciler için oldukça önemli olan konular madde madde açıklanıyor.

Maddelerin oluşturulmasında, sözcüklerin yaygın anlamlarının değil, eğitim terminolojisindeki kullanımlarının dikkate alındığı sözlük, Ş. Sedat Girgin’in çizimleriyle de zenginleştirilmiş.

  • Künye: Kolektif – Eğitim Terimleri Sözlüğü, Redhouse Yayınları, sözlük, 510 sayfa

Rüştü Erata – Türkçe Konuşmanın Püf Noktaları (2010)

Rüştü Erata, TRT kökenli bir haber spikeri. Erata’nın, Türkçenin güncel sorunlarına odaklanmış, ‘Sachmalama Türkçe de Neymiş?’ adlı bir kitabı daha bulunuyor.

Yazar elimizdeki çalışmasında ise, daha etkili iletişim kurmak, daha iyi ve güzel konuşmak isteyenlere, kapsamlı bir Türkçe konuşma kılavuzu sunuyor.

Konuşmaya nasıl başlayıp nasıl sürdürüleceği; reklamlarda dil; televizyonların çeviri ve seslendirme dili; başlıca dil terimleri; Türkçenin temel özellikleri ve A’dan Z’ye tüm sözcüklerin söyleyiş kaynakları, kitapta yer alan konulardan birkaçı.

Kitap, Türkçeyi ustalıkla kullanmak isteyen her okura hitap ediyor, fakat özellikle sunucular, spikerler, seslendirmeciler ve haberciler gibi, basın-yayın alanında çalışanlar için iyi bir kaynak.

  • Künye: Rüştü Erata – Türkçe Konuşmanın Püf Noktaları, Alfa Yayınları, dil, 511 sayfa

Kemal Ateş – Dil Hurafeleri (2010)

Roman ve öykü kitapları da bulunan Kemal Ateş ‘Dil Hurafeleri’ başlıklı çalışmasında, Türkçenin yaşadığı güncel sorunları kapsamlı bir bakışla ele alıyor.

Yazı ve dil devrimi; tutan ve tutmayan sözcükler; son yıllarda hız kazanan Kürtçedeki q, w, x harflerine dair tartışmalar; yerel dil, konuşma dili, yazı dili; imla kavgaları; bazı profesörlerin dahi inandığı dil hurafeleri; Türkçenin yabancı dillerle etkileşimi; Türkçe ve çeviriler; okullarda ve medya araçlarında dilin kullanımı; siyasetçilerin Türkçesi ve Türk romanında yerel dile yöneliş, Ateş’in irdelediği konulardan birkaçı.

  • Künye: Kemal Ateş – Dil Hurafeleri, İmge Kitabevi, dil, 147 sayfa

Douglas Adams ve John Lloyd – Müstesna Sözlük (2019)

Bazen söyleyecek söz bulamayız.

Çünkü aklımızdan geçenleri tarif edebilecek kelime yoktur, bulunmamıştır henüz.

Öte yandan modern hayat ilişkilerinin de beraberinde getirdiği, dile dökemediğimiz deneyim, duygu, durum ve hatta nesneler de vardır.

İşte bu enteresan sözlük, tam da içimizden geçen kelimeleri ifade etmemize yardımcı olacak bir perspektif sunuyor.

Yazarların burada açıkladıkları pek çok madde gündelik hayatta kendilerine yer bulurlarsa şayet, ortaya kesinlikle çok ilginç ve keyifli bir durumun çıkacağını söyleyebiliriz.

Keşke böyle bir sözlüğün Türkçesi de yapılsa ne güzel olurdu demeden de geçemiyoruz.

Kitaptan iki madde:

Hadzor: Bulaşık leğininin içine, köpüklerin altında gözden kaybolacak şekilde yerleştirilmiş ve elinizi kolayca kesmenize yardımcı olan keskin mutfak aleti.

Hagnaby: Disko ışıklarının altında, ertesi sabah yatağınızdaki halinden çok daha çekici görünen kimse.

  • Künye: Douglas Adams ve John Lloyd – Müstesna Sözlük: Muhtaç Laff’lara Münasip Güzaflar, çeviren: Seçkin Erdi, Alfa Yayınları, sözlük, 200 sayfa, 2019

Uta Loeckx – Dil Hakkı (2019)

Uta Loeckx’in bu kitabı, dil hakkı ve çokdilli yaşam konusu üzerine temel bir eser.

Resmi olarak da tanınan üç geleneksel dilin konuşulduğu Belçika ile dört dilin konuşulduğu İsviçre örneklerinden yola çıkarak Loeckx, bu iki ülkenin dil sorununun çözümü konusunda bugün bize neler sunabileceğini tartışıyor.

İki ülkenin uyguladığı çözümler sayesinde, farklı dil gruplarının barış içinde bir arada yaşayabildiğini gösteren Loeckx, dil hakkına ilişkin bu iki ülkede sürdürülen hukuki tartışmaların ve yasal düzenlemelerin tarihi seyrini enine boyuna izliyor.

Loeckx bunun yanı sıra, dil hakkının toplumsal hayatın farklı alanlarında nasıl hayata geçirildiğini de örnekler eşliğinde sunuyor.

Kitabın bir diğer katkısı da, bu konuları ele alırken Belçika ve İsviçre Federal Anayasaları ile İsviçre’deki çokdilli kantonların (Bern, Waadt, Graubünden ve Freiburg) anayasalarını da incelemesi.

  • Künye: Uta Loeckx – Dil Hakkı: Azınlık Dilleri ve Çokdilli Yaşam, çeviren: Yakup Coşar, Dipnot Yayınları, dil, 272 sayfa, 2019

Güler Çelgin – Eski Yunanca Türkçe Sözlük (2018)

‘Eski Yunan Edebiyatı’ ve ‘Örneklerle Hellenistik Çağ Şiiri’ gibi önemli çalışmalara imza atmış Profesör Güler Çelgin’den altın değerinde bir Eski Yunanca – Türkçe Sözlük.

Bu alanda yapılmış ilk önemli çalışmalardan olan ve tamı tamına 856 sayfadan oluşan sözlük, yaklaşık 20 bin Yunanca sözcük ve terimin Türkçe karşılığını barındırıyor.

Çelgin’in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde uzun yıllardan beri vermekte olduğu Eski Yunanca derslerinden edindiği deneyimlerle hazırladığı sözlük, özellikle klasik filoloji, Eskiçağ tarihi, arkeoloji ve felsefe gibi alanlarda eğitim alan öğrenciler için muhteşem bir kaynak.

Hazırlanış biçimi ve kapsamıyla Türkiye’de bir ilk olan sözlüğü, Hint-Avrupa dil ailesinin üyesi, yaklaşık 3 bin 400 yıllık geçmişe sahip çok zengin bir antik dil olan Eski Yunanca öğrenmek isteyenler kesinlikle kaçırmak istemeyecektir.

  • Künye: Güler Çelgin – Eski Yunanca Türkçe Sözlük, Alfa Yayınları, sözlük, 856 sayfa, 2018

Alev Karaduman – Anlıyorum Ama Konuşamıyorum (2015)

Batı’da doğup büyümüş ve bu nedenle ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabilmiş, Araf’ta kalmış Kürt gençlerin kendi kimlikleriyle yüzleşme deneyimleri, bu ilgi çekici kitapta.

Tamı tamına bir Türkiye hikâyesi sunan Alev Karaduman, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman gülünç deneyimleri, kendi yaşadıklarıyla da harmanlayarak kayıt altına alıyor.

Gülten Kaya’nın önsözüyle…

  • Künye: Alev Karaduman – Anlıyorum Ama Konuşamıyorum, İletişim Yayınları