Amed Gökçen, Bade N. Çayır ve Zeynep Altop – Kaz Dağları’ndan Toroslar’a (2020)

Ali yolunda ilerleyen Tahtacılar, her ne kadar Alevi üst başlığı altında yer alan Türkmen topluluğu olarak değerlendirilse de kültür ve inanç açısından ne sadece Türkmen ne de Alevi tanımları içinde değerlendirilebilecek bir içeriğe sahip.

Amed Gökçen, Bade Çayır ve Zeynep Altop’un özenli antropolojik çalışmalarının sonucu olan bu çalışma da, Tahtacılar tarafından anlatılan Tahtacı gelenek ve göreneklerini sunuyor.

‘Kaz Dağları’ndan Toroslar’a: Tahtacı Türkmen Alevileri’, 2015 yılından itibaren Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Manisa, Muğla, Denizli, Burdur, Antalya ve Mersin’de sürdürülen antropolojik çalışmanın bulgularına dayanıyor.

Tahtacıların kendi seslerini ve anlatılarını esas alan kitapta, Alevi inancından ziyade, Tahtacı topluluğu merkeze alınmış.

Kitabın ilk kısmında, günümüzde Tahtacılar konusu irdeleniyor.

Çalışmanın devamında ise, Tahtacı olmanın esaslarından Tahtacılarda cem törenlerine ve Tahtacı kültürüne pek çok konu anlatılıyor.

Dijital ses arşiviyle de zenginleşen kitapta, Tahtacı sözlü kültürü, nefesleri ve semahları da kapsamlı bir biçimde açıklanıyor.

  • Künye: Amed Gökçen, Bade N. Çayır ve Zeynep Altop – Kaz Dağları’ndan Toroslar’a: Tahtacı Türkmen Alevileri, Bilgi Üniversitesi Yayınları, antropoloji, 350 sayfa, 2020

Rıza Yıldırım – Menâkıb-ı Evliyâ (2020)

 

Menâkıb-ı Evliyâ (Buyruk), Kızılbaş-Aleviliğin inançları, ritüelleri, toplumsal yapısı ve kurumları için temel kaynak niteliğindedir.

‘Buyruk’, 16. yüzyıldan itibaren Kızılbaş-Alevi toplumunun inancı, kolektif belleği, örgütlenme yapısı, dini-toplumsal kurumları, ritüelleri, Safevi merkezi ile bağlantıları ve Sünni toplumla ilişkileri gibi birçok konuda zengin bir içeriğe sahiptir.

İşte Rıza Yıldırım da bu önemli incelemesinde, ‘Buyruk’un ilk kez bir edisyon-kritik metninin sunmasının yanı sıra, eserin tarihsel ve toplumsal bağlamı, kaynakları, oluşum süreci ve kavramsal dünyası üzerine kapsamlı bir analiz sunuyor.

Alevilik üzerine çalışan araştırmacıların Kızılbaş hareketi ve Kızılbaş-Alevi kaynaklarına ilgisizliğini en bariz şekilde ‘Buyruk’ örneğinde görüyoruz.

Bu nedenle bu önemli eser, Alevilik çalışmalarında hak ettiği öncelikli yere kavuşamadı.

Yıldırım’ın çalışması ise, bu eksikliği bir nebze de olsa gideren çok önemli bir eser.

  • Künye: Rıza Yıldırım – Menâkıb-ı Evliyâ (Buyruk), Yapı Kredi Yayınları, inceleme, 576 sayfa, 2020

John Gray – Ateizmin Yedi Türü (2020)

Ateizm tarih boyunca tekrar sahneye çıkan tek bir dünya görüşü değildir; çatışan dünya görüşlerine sahip birçok ateizm olmuştur.

John Gray de elimizdeki çalışmasında, birbirinden farklı yedi ateizm türünü kapsamlı bir bakışla irdeliyor.

Burada yedi türe ayrılan ateizmleri şöyle özetleyebiliriz:

  • Yazarın, tarihteki Hıristiyan kurtuluş inancının içi boşaltılmış bir versiyonu olarak tanımladığı seküler hümanizm,
  • Evrimci hümanizm, mesmerizm, diyalektik materyalizm ve günümüzdeki transhümanizm gibi, bilimden bir din çıkaran ateizm türü,
  • Jakobenlikle başlayıp Nazizm yoluyla günümüzün evanjelik liberalizmine uzanan modern siyasal dinler,
  • Marquis de Sade, Dostoyevski’nin kurmaca karakteri İvan Karamazov ve şair William Empson gibi, Tanrı düşmanlığıyla öne çıkan ateizm türü,
  • “İnsanlık” yönünde herhangi bir saygı duymaksızın yaratıcı-tanrı fikrini reddeden George Santayana ile Joseph Conrad’ın ateizmleri,
  • Ve Arthur Schopenhauer’in mistik ateizmi ile Spinoza ile Lev Şestov’un negatif ilahiyatları.

Kitap, dünya tarihinin önde gelen düşünürlerinin kurtuluş, ilerleme, kötülük ve din sorunlarına nasıl baktıklarını daha iyi kavramak için iyi fırsat.

  • Künye: John Gray – Ateizmin Yedi Türü, çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, inceleme, 176 sayfa, 2020

Mircea Eliade – Mefisto ile Erdişi (2020)

Önde gelen dinler tarihçisi Mircea Eliade, Avrupalı olmayanların belli sayıda dinsel davranışını ve manevi değerini irdelediği enfes bir kitapla karşımızda.

Eliade’ye göre, eğer bilinçaltının keşfi Batı insanını kendi gizli ve embriyo aşamasındaki “tarihiyle” yüzleşmeye zorladıysa, Batı-dışı kültürlerle karşılaşmak da onu, insan zihninin tarihine çok derinlemesine girmeye ve bu Tarihi kendi varlığının ayrılmaz bir parçası kabul etmeye zorlayacaktır.

Yazara göre Batı insanı sonsuza kadar kendi önemli bir kısmından, anlamını ve işlevini anlayamadığı bir manevi tarihin parçalarının oluşturduğu kısmından soyutlanmış olarak yaşayamayacaktır.

Ve er geç “ötekilerle” -geleneksel, Asyalı ve “ilkel” kültürlerin temsilcileriyle– diyalog başlayacaktır, ama bu diyalog artık günümüzün (toplumsal, ekonomik, siyasal, tıbbi vb. gerçekliklere ulaşamayan) deneyimsel ve faydacı diliyle değil ama insani gerçeklikleri ve manevi değerleri anlatabilen kültürel bir dille olacaktır.

İşte bu kitabın amacı da, Batılı insana gelecekte “öteki” insanla kuracağı ilişki için bir zemin hazırlamak.

Kitapta,

  • Işıklı Tanrı tezahürleri,
  • Işık-insan üzerine Tibet mitosları,
  • Hint gizemli ışık deneyimi,
  • Tanrı-şeytan ortaklığı ve kozmogonik suya dalış,
  • Bütünleşme mitos ve ayinleri,
  • yüzyılda erdişi,
  • Erdişi mitosu,
  • Tantra öğretileri ve teknikleri,
  • Ölüleri bekleme ve ritüel eylemsizlik,
  • Californialılarda yeni yıl ve dünyanın restorasyonu,
  • Yeni yıl ve kozmogoni,
  • Dünyanın belli aralıklarla yenilenmesi inanışı,
  • Yeniden dirilme ve ahiret söylemi,
  • Tibet kozmik ip mitosları,
  • Homeros’un altın zinciri,
  • Ve dinsel simgecilik gibi pek çok ilgi çekici konu ele alınıyor.

Künye: Mircea Eliade – Mefisto ile Erdişi, çeviren: Hanife Güven, Doğu Batı Yayınları, antropoloji, 232 sayfa, 2020

Adem Tekin – Hz. Ömer’in Kur’an’daki İzleri (2016)

Yaklaşık yirmi önemli konuda, Hz. Ömer’in görüşleri doğrultusunda inen ayetleri araştıran bir inceleme.

Bakara, Maide, Nisa, Enfal, Tevbe, Hud, Mimünun ve Nur gibi surelerde Hz. Ömer’in nasıl izler bıraktığı, Hz. Ömer’in Hz. Muhammed’e karşı çıktığı durumlar ve halifeliği döneminde Hz. Ömer’in Kur’an hükümlerine yaklaşımı, kitabın öne çıkan konuları.

  • Künye: Adem Tekin – Hz. Ömer’in Kur’an’daki İzleri, Berfin Yayınları

Christiane Gruber – Osmanlı-İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım (2020)

Osmanlı-İslam sanatında ibadet ve tılsım kendine nasıl yer buluyordu?

Christiane Gruber’in bütünüyle bu konuya odaklandığı ufuk açıcı çalışması, raflardaki yerini aldı.

Yazar burada,

  • Osmanlı’da Hz. Muhammed merkezli ibadet pratiklerini,
  • Kadem-i Şerif, yani Hz. Muhammed’in ayak izi motifinin sanattaki yansımalarını,
  • Geç dönem Osmanlı-İslam sanatında çiçek metaforlarını,
  • Lilly Kütüphanesi’ndeki Osmanlı resimli dua kitabındaki ilginç detayları,
  • Geç Dönem Osmanlı’da hilye şişelerini,
  • İslam dünyasında muskalar ve tılsımların rolünü,
  • Geç dönem Osmanlı tılsım tomarları ve dua kitaplarında mühürleri,
  • Ve günümüz “Yeni Türkiye”sinde İslami tılsımları kapsamlı bir şekilde irdeliyor.

İslam sanatı tarihi ve Osmanlı tarihiyle ilgilenenlerin zevkle okuyacağı bir çalışma.

  • Künye: Christiane Gruber – Osmanlı-İslam Sanatında Tapınma ve Tılsım, çeviren: Erdem Gökyaran, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 336 sayfa, 2020

Farhad Daftary – Şii İslam Tarihi (2016)

Şii İslam tarihi üzerine yapılan modern bilimsel araştırmaların kapsamlı bir sunumu.

Farhad Daftary, Şii İslamla ilgili genel bilgiler ile tarihsel ve çağdaş tezahürleri içinde Şii İslamın öğretilerini ve pratiklerini anlatıyor.

Oniki İmamcılar, İsmaililer, Zeydiler ve Nusayriler hakkında daha fazla derinleşmek isteyenlere.

  • Künye: Farhad Daftary – Şii İslam Tarihi, çeviren: Ahmet Fethi Yıldırım, Alfa Yayınları

Eric Schroeder – Hz. Muhammed’in İzinde (2016)

İslam tarih ve medeniyetini tamamıyla İslam tarihçilerinin eserlerinden ve onların hikâye ettikleri şekilde kaleme alan bir eser.

Hz. Muhammed’ten Hz. Ebû Bekir’e, Hz. Osman’dan Hz. Ali’ye, Yezid bin Muâviye’den Ömer bin Abdülaziz’e İslam tarihini meydana getiren pek çok şahsiyet, bu kitabın sayfaları arasında.

  • Künye: Eric Schroeder – Hz. Muhammed’in İzinde, çeviren: Semih Yazıcıoğlu, Kapı Yayınları

İnan Özdemir Taştan, İlkay Kara ve Merve Diltemiz Mol – Siyasette Dinselleşme (2019)

AKP 2002’de iktidara geldikten sonra, büyük bir hızla dinselleşmeye, bunun yanı sıra eğitim, sağlık ve kamu harcamaları alanlarında dinsel referansları adeta gözümüze sokacak şekilde arttırmaya başladı.

Üç yazarlı bu usta işi çalışma da, 2002 yılından bugüne devam eden AKP hükümetleri döneminde siyasetin giderek dine yaslanmasını bizzat liderlerin seçmenlere seslenişlerini merkeze alarak izliyor.

AKP’nin ilk seçim başarısını elde ettiği 3 Kasım 2002 tarihinden 1 Kasım 2015’e kadar yapılan beş genel seçim döneminde liderlerin seçmenlerine seslenirken kurdukları söylemin içinde dinsel referansların nasıl işe koşulduğuna, bu söylemin dönüşümüne, kapladığı hacme bakan kitap, bu tartışmayı AKP etrafında yürütmekle kalmayıp bu süreçte parlamentoda grubu bulunan CHP, MHP ve HDP’nin tartışmanın neresinde durduğunu da ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor.

Türkiye’de siyasetçilerin dinsel olanı söylemlerine nasıl dâhil ettiğini, hangi temalar ve sorunlar etrafında dinsel olanla ilişki kurduklarını ve bu ilişkinin girift yapısına yakından bakmak isteyen herkesin edinmesi gereken bir çalışma.

Künye: İnan Özdemir Taştan, İlkay Kara ve Merve Diltemiz Mol – Siyasette Dinselleşme, Nota Bene Yayınları, siyaset, 230 sayfa, 2019

Frei Betto – Fidel ve Din (2016)

Fidel Castro ile Brezilyalı Rahip Frei Betto, din konusunu enine boyuna tartışıyor.

Kitap, Küba’nın en iyi Katolik okullarında ilk ve orta öğrenim görmüş Castro’nun değerlendirmeleri bağlamında hem komünistlerin inançlı insanlarla anlaşmasının mümkün olmayacağı önyargısıyla hesaplaşıyor hem de sosyalistlerin din meselesine bakışını ortaya koyuyor.

Kitap bunun yanı sıra, Latin Amerika tarihinde muazzam etkilerde bulunmuş Kurtuluş Teolojisi ve bunun Marksizmle nasıl ilişkilendirilebileceği konusunda da çok önemli bilgiler barındırıyor.

  • Künye: Frei Betto – Fidel ve Din, çeviren: Özgül Erman, Ayrıntı Yayınları