Katja Haustein’in bu kitabı, fotoğrafın edebiyat, felsefe ve kültürle ilişkisini derinlemesine inceleyen disiplinlerarası bir çalışma. Haustein, fotoğrafın yalnızca bir temsil aracı değil, aynı zamanda kimliğin, belleğin ve duygunun (affect) kurucu bir unsuru olduğunu ileri sürüyor. ‘Kayıp Zamana Dair: Proust, Benjamın ve Barthes’ta Fotoğraf, Kimlik ve Duygulanım’ (‘Regarding Lost Time: Photography, Identity, and Affect in Proust, Benjamin, and Barthes’), özellikle üç büyük düşünür ve yazar üzerinden bu sorunsalı tartışıyor: Marcel Proust, Walter Benjamin ve Roland Barthes.
İlk bölümde, Proust’un “Kayıp Zamanın İzinde”si bağlamında fotoğrafın zamanı sabitleyen, kaybolanı yeniden çağıran ama aynı zamanda asla geri getirilemeyen bir anın melankolik izi olduğu vurgulanıyor. Haustein, Proust’un karakterleri ve anlatısı üzerinden fotoğrafın hem kişisel hatırlamanın hem de kaybın ifadesi olduğunu gösteriyor.
İkinci bölümde, Walter Benjamin’in fotoğraf üzerine yazıları ele alınıyor. Benjamin’in “aura” kavramı, teknik yeniden üretimin etkileri ve fotoğrafın tarihle kurduğu bağ merkeze alınıyor. Haustein, Benjamin’in fotoğrafı hem politik hem de estetik bir araç olarak düşündüğünü ve kimlik inşasında kolektif boyutun öne çıktığını belirtiyor.
Üçüncü bölümde, Roland Barthes’ın “Camera Lucida”sı üzerinden fotoğrafın kişisel ve duygusal etkisi tartışılıyor. Barthes’ın “punctum” kavramı, fotoğrafın seyircide yarattığı ani ve kişisel sarsıntıyı ifade ederken, Haustein bu kavramın kimlik ve aidiyetle nasıl ilişkilendiğini inceliyor.
Genel olarak kitap, fotoğrafın bireysel hafıza, toplumsal kimlik ve duygusal deneyim arasında nasıl bir köprü kurduğunu, kayıp ve hatırlama üzerinden şekillenen bir estetik ve varoluşsal alan sunduğunu savunuyor.
- Künye: Katja Haustein – Kayıp Zamana Dair: Proust, Benjamın ve Barthes’ta Fotoğraf, Kimlik ve Duygulanım, çeviren: Sibel Erduman, Vakıfbank Kültür Yayınları, fotoğraf, 344 sayfa, 2025










