Geert Mak – Avrupa’da Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler (2009)

Hollandalı yazar Geert Mak’ın büyük bir ilgiyle karşılanan ‘Avrupa’da Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler’i, Avrupa’nın tarihsel anılarına kaynaklık etmiş kentlerdeki izlenimlerini barındırıyor.

Hem bir seyahatname hem de bir tarihi çalışma niteliğindeki eserinde Mak, Amsterdam, Vichy, Dunkirk, Guernica, İstanbul, Kiev, Ypres, Berlin, Viyana, Riga, Stalingrad, Cassino, Çernobil ve Prag gibi kentleri, tarihi ve güncel bir bakışla tasvir ediyor.

On iki bölümden oluşan kitabında Mak, güncel olayları, geçmişin bireysel tecrübeleriyle harmanlayarak anlatıyor.

Kaliteli bir baskıyla yayımlanan kitap, yazarın özgün anlatım tarzıyla dikkat çektiğini de ayrıca belirtmeliyiz.

  • Künye: Geert Mak – Avrupa’da Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler, çeviren: Mürset Topçu, Literatür Yayıncılık, anlatı, 1042 sayfa

Atilla Dorsay – Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna (2009)

‘Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna’, Atilla Dorsay’ın ilgiyle karşılanan ‘Yaşam ve Ölüm Kentleri’nden sonraki ikinci gezi kitabı.

Dorsay bu kitabında, “Gitmeyi hep isteyip asla başaramayacağımı sandığım” dediği coğrafyalara dair izlenimlerini okurlarıyla paylaşıyor.

Fas, Kiev, Bosna, Prag, Karlovy-Vary, Yunan adaları, Taormina, Kopenhag, Hindistan ve Nepal, Dorsay’ın gezdiği dünyanın gözde ülke ve şehirlerinden birkaçı.

Dorsay ayrıca, Antakya, Adana, Bursa, Afyon, Bodrum, Fethiye, Diyarbakır, Gaziantep ve Kars gibi, Türkiye kentlerine dair izlenimlerini de kitaba dahil etmiş.

Görsel açıdan da oldukça zengin olan kitap, Dorsay’ın gezi yazılarını okumak isteyenler için iyi bir fırsat.

  • Künye: Atilla Dorsay – Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna, Turkuvaz Kitap, gezi, 189 sayfa

İlker Özünlü – Endülüs (2015)

Cordoba’dan Sevilla’ya, oradan Granada’ya uzanan, Endülüs’ü bir uçtan bir uca kat eden bir gezi tutkununun izlenimleri.

“Endülüs ve tutku, birbirlerini hem en iyi anlatan hem de en güzel tamamlayan iki sözcüktür.” diyen İlker Özünlü, flamenkosu, arenaları, Kelt, Roma, Emevi ve Fenike gibi uygarlıkları bir araya getiren köklü tarihiyle Endülüs’ün geniş bir panoramasını çiziyor.

  • Künye: İlker Özünlü – Endülüs, h2O Kitap

Deniz Kavukçuoğlu – Moda’da Gezinti (2015)

İstanbul’un kadim semtlerinden Moda’da geçmişten günümüze uzanan keyifli bir yolculuk.

Deniz Kavukçuoğlu, anılar ve portrelerle zenginleşen nitelikli kitabında eski iskele ve tramvaylardan Yoğurtçu Parkı’na, Levanten ailesi Tubinilerden Mehmed Rıza Paşa’ya, Cem Karaca’dan Barış Manço’ya, bu semtin tarihinde yer etmiş kişilerin ve mekânların peşine düşüyor.

  • Künye: Deniz Kavukçuoğlu – Moda’da Gezinti, Can Yayınları

D. H. Lawrence – İtalya’da Alacakaranlık (2009)

David Herbert Lawrence, İtalya’daki Garda Gölü’nün kıyısında, göle bakan bir evde, 18 Eylül 1912’den 3 Nisan 1913’e kadar Frieda Weekley’le beraber yedi ay kaldı.

Göle, Almanya ve Alpler’den geçerek yaptığı bir yolculuk sonunda ulaşan Lawrence’ın bu kitaptaki denemeleri, dünyanın bozulmaya yüz tuttuğu, komşu ülkelerle ilgili bilgilerin önem kazandığı, İngiltere’nin kime karşı duracağı ve kiminle ittifak yapacağının tartışıldığı bir dönemde kaleme alındı.

Her biri başka bir konuyu ele alan denemeler, böylece birbirlerinden bağımsız olarak da okunabiliyor.

Fakat yaklaşan savaş tehdidi ve Avrupa’nın alacakaranlığa doğru ilerlemesi, denemelerin tümünü kapsayan bir ana tema olarak öne çıkıyor.

  • Künye: D. H. Lawrence – İtalya’da Alacakaranlık, çeviren: Eda Dedebaş, Notos Kitap, gezi, 211 sayfa

Asena Günal ve Murat Çelikkan – Hatırlayan Şehir (2019)

‘Hatırlayan Şehir’, çok ilginç ve güzel bir çalışma.

Bir internet sitesi olarak tasarlanmış ve şimdi elimizdeki kitaba dönüşen proje, bir gayri resmi İstanbul tarihi.

Asena Günal ve Murat Çelikkan, İstanbul’un en turistik rotasını resmi tarihin dışında kalmış siyasi tarihin izini takip ediyor.

Başka bir deyişle, Osmanlı’nın ve Cumhuriyet Türkiye’sinin İstanbul özelinde bastırılmış tarihini bir şehir rehberi formatında anlatan kitap, her gün önünden geçtiğimiz, ziyaret ettiğimiz mekânların tarihlerinde çoğunlukla ihlaller, adaletsizlikler, ama aynı zamanda mücadele ve birikimin hafızasını taşıdığını gözler önüne seriyor.

‘Hatırlayan Şehir’, İstanbul’un bu çok da bilinmeyen gayri resmi tarihine Taksim Meydanı’ndan Sultanahmet Meydanı’na on yedi mekân, meydan ve bina üzerinden ışık tutuyor.

Kitapta gezilen mekânlar şöyle:

Taksim Meydanı, Gezi Parkı, İstiklal Caddesi, Emek Sineması, Galatasaray Meydanı, Hazzopulo Pasajı, Mısır Apartmanı, Karşı Sanat, Aras Yayıncılık, Narmanlı Han, Neve Şalom Sinagogu, Salt Galata, Kamondo Merdivenleri, San(a)saryan Han, Belediyeler Birliği Binası, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve Four Seasons Hotel İstanbul.

  • Künye: Asena Günal ve Murat Çelikkan – Hatırlayan Şehir: Taksim’den Sultanahmet’e Mekan ve Hafıza, Hafıza Merkezi Yayınları, siyaset, 352 sayfa, 2019

Serdar Kızık – Ege’nin İmbatında Yolcu (2009)

‘Alışma’, ‘Karışma’ ve ‘Maksat Spor Olsun’, Cumhuriyet gazetesi Ege Bürosu temsilcisi Serdar Kızık’ın daha önce yayımlanmış kitapları.

Kızık son kitabı ‘Ege’nin İmbatında Yolcu’da ise, gezi yazılarıyla okurun karşısına çıkıyor.

Dünyanın en güzel coğrafyalarından olan Ege’den yol halleri ve hikâyeleri sunan Kızık, okurlarını, bu güzellikleri yeniden keşfetmeye davet ediyor.

Kızık’ın, bir yandan Ege’nin farklı coğrafyalarına odaklanırken, aynı zamanda metnini, yolculuk kültürüne dair ayrıntılarla da zenginleştirdiğini söyleyebiliriz.

“Yola çıkmaya gör bir kez, yoldan çıkarsın…” diyen Kızık, romantik ve yalnız Doğanbey, mor tülün ardındaki Mordoğan, tarihi zenginliğiyle Urla, Datça, Bozburun, Cunda, Sedir, Gökova, Alaçatı, Birgi, İzmir, Muğla, Dalyan, Bozdağ, Foça, Selçuk, Kemeraltı ve Bergama gibi, Ege’nin önemli mekânlarına yaptığı gezilerinden izlenimleri paylaşıyor.

  • Künye: Serdar Kızık – Ege’nin İmbatında Yolcu, Cumhuriyet Kitaplar, gezi, 268 sayfa

Louis-Antoine de Bougainville – Dünyanın Çevresinde Yolculuk (2009)

‘Dünyanın Çevresinde Yolculuk’ta Louis-Antoine de Bougainville, 18. yüzyılda yaptığı ilginç bir deniz yolculuğunu anlatıyor. Canlı bir anlatıma ve seyre dair zengin ayrıntılara sahip eserinde Bougainville, uğradığı adalar ve onları kuşatan denizler, aşılan boğazlar ve geçitleri okurlarıyla paylaşıyor.

Kitabın bu niteliğiyle, denizcilik konusunda önemli bir kılavuz olduğu söylenebilir. 18. yüzyılda denizdeki protokol kuralları, sömürge yönetimleri ve sömürge tarihi konusunda önemli bilgiler barındıran kitapta, kimi yörelerin betimlemesi, kıyının görünümü, akıntıların yönü ve rüzgâr rejimi gibi birçok zengin ayrıntı yer alıyor.

  • Künye: Louis-Antoine de Bougainville – Dünyanın Çevresinde Yolculuk, çeviren: Ömer Bozkurt, Yapı Kredi Yayınları, coğrafya, 350 sayfa

Elias Canetti – Marakeş’te Sesler (2015)

Batılı bir yazarın, kendisine tümüyle yabancı Doğu’yla karşılaşması ve bunun kendisinde uyandırdığı izlenimler, bu kitabın konusu.

Elias Canetti, neredeyse hiçbir görüntüyü, sesi ve kokuyu kaçırmayan bakışıyla Müslüman Arap şehri Marakeş’i sokak sokak, meydan meydan adımlıyor.

Ve bu geziden bize, çarşıların cıvıltısı, evlerin sessizliği, kafes ardındaki kadınların bakışları, öykücüler ve arzuhalciler yansıyor.

  • Künye: Elias Canetti – Marakeş’te Sesler, çeviren: Kâmuran Şipal, Sel Yayıncılık

Nursel Gülenaz ve Oya Koca – Yedikule – Samatya (2018)

İstanbul’da her geçen gün bir şeyler yok ediliyor.

Ve bu şehirde yaşayanlar olarak, geçmişin bu denli pervasızca yok edilişi karşısında sesimiz çıkmıyor.

Son zamanlarda bir başka şehri ranta dönüştürme girişimine Yedikule bostanlarında tanık olduk.

İstanbul’un mütevazı, sakin dış semtleri Yedikule-Samatya hattında bizi tarihi ve çağdaş bir yolculuğa çıkaran iki yazarlı bu kitap ise, “Bu sokak benim” demenin, kentimize sahip çıkmanın neden önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor.

Yedikule ve Samatya, İstanbul’un fethi sonrası şenlendirme amacıyla yerleştirilen gayrimüslimlerle Müslümanların kadim ilişkisinin simge mekânlarıdır.

Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra mütevazı, ama eşsiz özgünlük ve kalitede bir sayfiye yeridir.

Denizden gelen yosun kokusudur, Türk-Ermeni-Rum kardeşliğine açılan sokaklardır.

Nursel Gülenaz ve Oya Koca nitelikli kitaplarında, Yedikule-Samatya rotasında adım adım, sokak sokak ilerliyor ve bunu yaparken şimdinin beton ormanlarında özlemi çekilen eski mahalle yaşantısının nelerin ya da kimlerin eseri olduğunun izini sürüyor.

Yazarlar ayrıca, hem kitaplarının satır aralarında hem de gezdikleri sokaklarda, yeni kuşakların gözleri önünde bu kadim yerlerin şaşırtıcı derecede kısa bir sürede silikleşmesinin sebep ve sonuçlarını da arıyor.

  • Künye: Nursel Gülenaz ve Oya Koca – Yedikule – Samatya, Remzi Kitabevi, gezi, 224 sayfa, 2018