Alain Mabanckou – Yarın 20 Yaşında Olacağım (2015)

Devrim sonrasındaki, 1970’li yılların Kongo’sunda, on yaşında bir çocuğun arayışlar, soru işaretleri, belirsizlikler ve gizemlerle örülü büyüme serüveni.

Michel’in yapmayı en çok sevdiği şey, dostu Lounès’la vakit geçirip gevezelik etmektir.

Kız arkadaşı Carolin’le duygu dünyasının kapılarını aralamaya koyulan kahramanımız, radyo haberlerinden duyduğu, devrilen İran Şah’ı için üzülmekte ve dayısı René aracılığıyla da kapitalizmin ve sosyalizmin, ezilmenin, sömürmenin, siyasetin ve hakikatin ne olduğunu, kafası fazlasıyla karışsa da adım adım öğrenmektedir.

Michel’in meraklı ruhuna, bu esnada, halkının gündelik hayatından, geleneklerinden süzülen renkli ayrıntılar da eşlik edecektir.

Otobiyografik öğeler de barındıran Alain Mabanckou’nun romanı, özellikle Michel karakteriyle zihinlerde yer edinecek türden.

  • Künye: Alain Mabanckou – Yarın 20 Yaşında Olacağım, çeviren: Sibel Kuşca, Timaş Yayınları

Bülent Özdemir ve Cihat Göktepe – Fişlenen Cumhuriyet (2015)

İngiltere’nin, Cumhuriyetin kuruluşu ve sonrasındaki yıllarda, ülkenin önde gelen isimleri hakkında hazırladığı istihbarat raporları bulunuyor.

Bu raporlarda, kimin hangi ülke yanlısı olduğundan kimin namaz kıldığına pek çok detay yer alıyor.

Atatürk’ten Ali Fuat Cebesoy’a, Yunus Nadi’den Halide Edip Adıvar’a pek çok isim hakkında sıcağı sıcağına sunulan bu raporlar, aynı zamanda İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik politikalarına dair önemli ipuçları da barındırıyor.

Bülent Özdemir ve Cihat Göktepe’nin kaleme aldıkları bu kapsamlı çalışma, söz konusu raporların izini sürüyor ve bu raporlar aracılığıyla hem dönemin bir panoramasını çiziyor hem de İngilizlerin dönemin Türkiye’sine yönelik politikalarını açıklığa kavuşturuyor.

  • Künye: Bülent Özdemir ve Cihat Göktepe – Fişlenen Cumhuriyet, Yitik Hazine Yayınları

Kolektif – Üçüncü Kültür (2015)

Bilim insanları ile aydınlar, tümüyle apayrı entelektüel sınıfları mı temsil ediyor?

Bu çalışmada tanımlandığı haliyle “üçüncü kültür aydını” kavramı, sadece bir alanda yetkin olan bir entelektüeli değil, hem nesillerin düşüncelerini de şekillendirecek yetkinliğe sahip hem de bilim alanında da sağlam bir perspektife sahip entelektüeli kastediyor.

Aydın rolünü iletişimi de içerecek şekilde genişleten bu nitelikli kitabın yazarları, klasik entelektüelin bilimle arasına koyduğu mesafenin bugün kabul edilemez olduğunu savunuyor.

Yazarlar burada, insanın ve evrenin evrimini, zihin felsefesini, yeni karmaşıklık bilimini ve bunun gibi, felsefenin ve bilimin şu an gündeminde bulunan birçok konuyu irdeliyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Stephen Jay Gould, Richard Dawkins, Geogre C. Williams, Steve Jones, Steven Pinker, Marvin Minsky, DanielC. Dennett, Roger Penrose, Murray Gell-Mann, Stuart Kauffman, C. G. Langton, J. Donye Farmer, Alan Guth, Paul Davies, Lee Smolin, Martin Rees ve Daniel Hillis.

  • Künye: Kolektif – Üçüncü Kültür, editör: John Brockman, çeviren: Yelda Türedi, Alfa Yayınları

James George Frazer – İnsan, Tanrı ve Ölümsüzlük (2015)

Sir James George Frazer’dan erken toplumları din, insan, doğaüstü ve ölümsüzlük çerçevelerinden irdeleyen öncü bir antropoloji çalışması.

Yazar, insanın ve kültürün evrimi, totemcilik, batıl inançlar, insanlardaki tanrı kavramının kökeni, doğanın din üzerindeki etkisi ve ölümsüzlük inancı gibi konuları tartışıyor.

Antropoloji meraklılarına, alanın bir kült çalışması olarak bu kitabı muhakkak öneriyoruz.

  • Künye: James George Frazer – İnsan, Tanrı ve Ölümsüzlük, çeviren: Onur Aydın ve İrem Demirel, Altın Bilek Yayınları

Lütfi Şahin – Osmanlı’nın Kanlı Tarihi (2015)

Osmanlı, bir devrin en güçlü ve görkemli devletlerinden biri olduğu kadar, kıyımlara ve sürgünlere de sıklıkla sahne oldu.

Lütfü Şahin’in imparatorluğun bu pek bilinmeyen tarihinden ürkütücü sayfalar sunan çalışması, Genç Osman’dan II. Abdülhamid’e, Cem Sultan’dan Çandarlı Halil Paşa’ya tahttan indirilen padişahları, Osmanlı’daki kardeş katlini, gün yüzü görmeyen şehzadeleri ve öldürülen devlet adamlarını anlatıyor.

  • Künye: Lütfi Şahin – Osmanlı’nın Kanlı Tarihi, AZ Kitap

Hamid Dabaşi – Arap Baharı: Postkolonyalizmin Sonu (2015)

Arap Baharı zemheri kışta, 17 Aralık 2010’da, Tunus’ta Sidi Buazidli 26 yaşında bir seyyar satıcı olan Muhammed Buazizi meyve sebze arabasına el konmasını protesto etmek için kendini ateşe verince başladı.

Bu olayı protesto etmek için Tunus’ta sokağa dökülen halk, ardından tüm Ortadoğu’yu kasıp kavuracak bir devrimin fitilini ateşledi.

Bu kitap ise, Arap dünyasını sarsan; siyasi, tarihi ve toplumsal alanda çarpıcı değişimler yaratmış Arap Baharı hakkında önemli bir analiz.

Ortadoğu’nun önde gelen entelektüellerinden İran doğumlu Hamid Dabaşi, bu devrimci ayaklanmalar için “ertelemeli başkaldırı” kavramını kullanıyor.

Yazarın ortaya koyduğu şekliyle ertelemeli başkaldırı ise, ulusal ve ulusaşırı siyasetin birbirleri üzerinde etkiler doğurmasına yol açacak, kesin bir sonuca bağlanmayan ve ucu açık hareketler anlamında kullanılıyor.

Dabaşi’nin bu süreci, yaratıcı, aydınlatıcı ve zengin bir bakışla ele aldığını söylememiz gerekiyor.

Kitap, Arap Baharı’nın bölge jeopolitiğini geri dönülemez biçimde nasıl değiştirdiğini, neden Ortadoğu’yu yeniden tahayyül etmemiz gerektiğini ve Arap Baharı’nın gelecekte ortaya çıkacak olası etkilerini tartışıyor.

  • Künye: Hamid Dabaşi – Arap Baharı: Postkolonyalizmin Sonu, çeviren: Aslı T. Esen, Sümer Yayıncılık, siyaset, 350 sayfa, 2015

Cem Şancı – Yalnızlık Doktorası (2015)

Cem Şancı’dan bir yalnızlık güzellemesi!

Yalnızlığa filozofların, sanatçıların, din adamlarının nasıl yaklaştığını irdeleyen kitap, yalnızlığın korkutucu bir deneyimden ziyade, insanın gelişimine katkıda bulunan bir yardımcı olduğunu öne sürüyor.

Tarihteki ünlü isimlerin öyküleri eşliğinde, yalnızlığın değerini ve getirilerini keşfetmek isteyen okura.

  • Künye: Cem Şancı – Yalnızlık Doktorası, Remzi Kitabevi

Zühre İndirkaş – Mitolojiden Alegoriye (2015)

Prometheus, Oidipus ve Ganymedes…

Batının mitolojik söylemleri, resim sanatına ne gibi etkilerde bulundu?

Züher İndirkaş bu çalışmasında, Erwin Panofsky’nin yöntemine başvurarak Prometheus imgesinin çağlar boyu geçirdiği dönüşümü, Pieter Paul Rubens’in Ganymedes’le ilgili çalışmalarını, Gustave Moreau’nun ‘Oidipus ve Sfenks’ adlı yapıtında yücelttiği ahlaki değeri ve bunun gibi birçok ilgi çekici konuyu irdeliyor.

  • Künye: Zühre İndirkaş – Mitolojiden Alegoriye, Tekhne Yayınları

Julia M. H. Smith – Roma’dan Sonra Avrupa (2015)

Bilindiği gibi egemen paradigma, Ortaçağ Avrupa’sını ağırlıklı olarak “karanlık çağ” şeklinde tanımlamakta.

Bu teze karşı çıkan Julia Smith ise, 500-1000 arası Avrupa kültürel tarihini dinamik ve kimi zaman oldukça renkli dönüşümlerin yaşandığı, kendi başına temel öneme sahip bir süreç olarak ediyor.

Smith’in iyi bir kültür tarihi çalışması olarak niteleyebileceğimiz kitabı, bu sürecin iş ve gündelik hayat, siyaset, toplum, din ve kültür gibi pek çok alanı kapsayan zengin bir tasvirini yapıyor.

  • Künye: Julia M. H. Smith – Roma’dan Sonra Avrupa, çeviren: Ahmet Fethi, Alfa Yayınları

Kolektif – Edebiyatın Taşradan Manifestosu (2015)

Taşra-merkez ilişkisi şu ana kadar çokça tartışılmış konulardan.

Bu kitap ise, söz konusu ilişkiyi bu sefer edebiyat ekseninde yürütüyor.

Bir sempozyumda bu minvalde yapılmış konuşmalar bu kitapta bir araya getirilmiş.

Merkez edebiyatın taşra edebiyatına, taşra edebiyatının merkez edebiyatına, sinemaya ve düşünceye kattıklarını irdeleyen kitap, taşra edebiyatı ve yayıncılığının güncel sorunlarını da saptıyor.

Kitapta; Cumhuriyet romanında merkez-taşra çatışması, edebiyatta taşranın ruhu, taşrada zaman ve Yeni Türkiye sinemasında taşranın temsili gibi ilgi çekici konular tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Abdullah Ataşçı, Mehmed Said Aydın, Ethem Baran, Şükrü Erbaş, Nesra Gürbüz, Kerem Işık, Arın Kuşaksızoğlu, Necati Mert, Vedat Ozan, Ömer Solak, Asuman Susam ve Eyüp Tosun.

  • Künye: Kolektif – Edebiyatın Taşradan Manifestosu, hazırlayan: Mesut Varlık, İletişim Yayınları