Kolektif – Karialılar (2020)

Efsanevi deniz kavimlerinden olan Karialılar üzerine konuyla ilgilenen herkesin kitaplığında bulunması gereken devasa bir çalışma.

Kitap, Karia Bölgesi’nin prehistorik çağlara tarihlenen en erken yerleşimlerinden Geç Osmanlı Dönemi’ne uzanan arkeolojik ve tarihi geçmişi hakkında bugüne dek yapılmış çalışmaları ve güncel araştırmaları sunuyor.

Türkçe ve İngilizce yayımlanan kitap, Karia’nın farklı dönemlerini, o döneme damgasını vurmuş değişimleri ana hatlarıyla ortaya koyuyor.

Tek bir yerleşimi, kutsal alanı veya belirli bir maddi kültür unsurunu derinlemesine inceleyen bölümler ise bölgenin kültürel çeşitliliğine pencere açıyor.

Karia’nın bugün halen ilgi çekici bir turizm cenneti olmasının sebebi mavi koyları, uzun kumsalları ve temiz su kaynakları kadar, kadim geçmişinden gelen maddi kültür kalıntılarının zenginliği ve çeşitliliğidir.

İşte bu çalışma da, bizi, bölgenin arkeolojik ve doğal servetinin paha biçilemez değeri üzerinde düşünmeye davet ediyor.

  • Künye: Kolektif – Karialılar: Denizlerden Kent Kuruculara, hazırlayan: Olivier C. Henry ve Ayşe Belgin-Henry, çeviren: İpek Dağlı Dinçer ve G. Bike Yazıcıoğlu, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 544 sayfa, 2020

Jane Gallop – Cinsel Tacizle Suçlanan Feminist (2020)

Son zamanlarda yaşanan ifşalarla Türkiye’de de yoğun şekilde tartışılan cinsel tacizle nasıl mücadele edebiliriz?

Jane Gallop’un yayımlandığında Amerika’da feminist çevrelerde büyük yankı uyandıran bu ufuk açıcı kitabı, cinsel taciz politikalarının nasıl ele alınması gerektiğini tartışıyor.

Gallop, geleneksel ahlakçı kaygıların cinsel tacize dair feminist tavrı geri plana atması tehlikesinin, kadınların ahlakçı şekilde korundukları geleneksel görüşle değil, kadının özgürleşmesine dair feminist hedefle uyumlu olacak biçimde gelişmesiyle aşılabileceğini belirtiyor.

Yazar bu çalışmasını da, kadınların saflığını korumaya yönelik söz konusu gelenekçi görüşe, başka bir deyişle kadınların kamusal alana katılımını daima tehdit etmiş olan bildik kollamacı tutuma karşı direnmek amacıyla yazmış.

Kitap bu yönüyle, Türkiye’de sadece cinsel tacize karşı değil, aynı zamanda ahlakçılığa, muhafazakârlığa ve gericiliğe karşı yürütülen feminist mücadeleye büyük katkı yapacak türden.

  • Künye: Jane Gallop – Cinsel Tacizle Suçlanan Feminist, çeviren: Alev Özkazanç, Dipnot Yayınları, kadın, 112 sayfa, 2020

Uğur Tanyeli – Mimar Sinan (2020)

Popüler kültürde Mimar Sinan imgesinin nasıl inşa edildiği üzerine harikulade bir çalışma.

Uğur Tanyeli, şu ana kadar yazılmış Sinan ve Sinan çağı mimarisi tarihlerini de kapsamlı bir bakışla tartışmaya açıyor.

Onaltıncı yüzyıl Osmanlı mimarlığını Sinan’ın eserleri bağlamında tartışmaya açarak başlayan kitap, devamında da,

  • Onaltıncı yüzyılda mekânın matematiksel ve resimsel kavranışı,
  • Sinan mimarlığının sosyoekonomik dinamikler,
  • Osmanlı düşünce geleneklerinde mimarlığın yeri,
  • Özgün otobiyografik metinlerinde Sinan ve mimarlığının nasıl tasvir edildiği,
  • Antikite’nin mirasının Sinan’ın mimarlığı üzerindeki etkileri,
  • Edirne Selimiye Külliyesi örneğinde Sinan’ın çalışmalarında yapım sürecinin nasıl işlediği,
  • Şii-Sünni rekabetinin mimarlığa yansımaları,
  • Ve bunun gibi dikkat çekici konuları ele alıyor.

Sinan’ı ele alırken, onu mümkün mertebe kutsallaştırmamaya özen gösteren çalışmanın ikinci kısmındaysa, Türkiye’de Sinan’ın bir kültür kahramanı olarak nasıl inşa edildiği sorunsallaştırılıyor.

Tanyeli bu kısımda da, yenilmişlik psikozu ile Sinan imgesi arasındaki ilişkiyi, Sinan’ın 16. yüzyılın olağan toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel gerçekleri bağlamında görmekten kaçınan popüler damarın neden var olduğunu tartışıyor.

  • Künye: Uğur Tanyeli – Mimar Sinan: Tarihsel ve Muhayyel, Metis Yayınları, mimari, 544 sayfa, 2020

Radegundis Stolze – Çeviri Kuramları (2020)

Radegundis Stolze’nin filoloji, çeviribilim ve edebiyat bölümlerinde uzun yıllardır ders kitabı olarak okutulan ‘Çeviri Kuramları’, yeni baskısıyla raflarda.

Stolze bu çalışmasında, araştırma nesnesine bakıştaki farklılıklar (dil dizgesi, metin, disiplin, eylem, çevirmen) gözetilerek birbiriyle rekabet içindeki farklı çeviribilimsel yaklaşımları derli toplu bir bakışla açıklıyor.

Merkezi modelleriyle ve uygulamalı boyutlarıyla tek tek bilimsel yaklaşımların temel fikirlerini sunan Stolze, aynı zamanda söz konusu çeviri kuramları arasındaki bağlantıları ve zıtlıkları da vurguluyor.

Çeviri kuramlarına giriş niteliğindeki çalışma, insanlar arasındaki dil engelini ortadan kaldırdığı için vazgeçilmez etkinliklerden olan çevirinin tam olarak ne anlama geldiğini ve bu etkinliğe farklı yaklaşımlar getirmiş “çeviri kuramları”nın ne olduğunu daha iyi kavramak için birebir.

  • Künye: Radegundis Stolze – Çeviri Kuramları: Bir Giriş, çeviren: Emra Büyüknisan, Runik Kitap, dilbilim, 450 sayfa, 2020

Dilara Koçak – Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü 2021 (2020)

2021 yılı hepimiz için iyi geçsin.

Fakat aynı zamanda bizi besleyen, bizi koruyan ve bize barınak sağlayan doğa için de.

Bu ajanda, hem bireysel sağlığımız hem de dünyanın sağlığı için bir yıl boyunca neler yapabileceğimizi gün gün açıklıyor.

Dilara Koçak’ın kaleme aldığı ‘Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü 2021’, nasıl daha iyi bir yaşam süreceğimiz konusunda pratik öneriler sunuyor.

Bireyi olduğu kadar gezegeni de besleyecek, iyi yaşamı öğreten bu ajandayı, kendisine ve tüm canlı varlıklarıyla yaşadığı dünyaya saygı duyan her okur muhakkak edinmeli.

  • Künye: Dilara Koçak – Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü 2021, Alfa Yayınları, ekoloji, 228 sayfa, 2020

Patricia van der Esch – İkinci Enternasyonal (2020)

İkinci Enternasyonal’in Birinci Dünya Savaşı öncesi tutanakları, sosyalizmin köklerinin incelenmesi bakımından en zengin kaynaklardan birini oluşturur.

Fakat sosyalist hareketin bu önemli evresinin eksiksiz bir tarihi hâlâ yazılmayı bekliyor.

Patricia van der Esch’in bu çalışması ise, sosyalizmin başlangıç dönemi tarihindeki bu boşluğu doldurmasıyla büyük öneme haiz.

Van der Esch, kongre tutanaklarına, özellikle Fransız ve Alman sosyalistlerin kaleme aldığı raporlara, süreli yayınlara, anılara, mektuplara, biyografilere ve Enternasyonal’le ilgili her tür belgeye başvurarak sosyalizmin ve sosyal demokrasinin tarihinde çok önemli bir kesit olan İkinci Enternasyonal’in 1889’dan 1923’e uzanan tarihini veriyor.

İkinci Enternasyonal insanlarının savaşsız bir dünya ve sınıfsız bir toplum yaratma konusunda besledikleri muazzam umudu bir kez daha gözler önüne seren çalışma, aynı zamanda Jaurès, Vaillant, Frossard, Vandervelde, Huysmans ve Marcel Cachin’e kadar birçok Fransız ve Belçikalı sosyalist önderin sağlam portrelerini de sunuyor.

  • Künye: Patricia van der Esch – İkinci Enternasyonal, 1889-1923, çeviren: Erden Akbulut, Yordam Kitap, tarih, 256 sayfa, 2020

Patricia Smith Churchland – Nörofelsefe (2020)

Patricia ve Paul Churchland, nörofelsefe alanına önemli katkılarda bulunmuş isimler.

Patricia Smith Churchland’ın kaleme aldığı bu kitap ise, nörofelsefe alanında çok önemli bir çalışma ve konuyla ilgilenenlerin öncelikle okuması gereken eserlerden.

Beyne ilişkin kavrayışımız eskiye nazaran çok daha iyi.

Bugün felsefeciler beynin parçalarının işlevi hakkında daha çok şey bilmeye çalışıyor, öte yandan nörobilimciler de felsefi sorunlarla gitgide daha fazla yüz yüze kalıyor.

Bu iki yaklaşımı da doyurucu bir biçimde açıklayan Churchland, nörofelsefenin beynimizin nasıl çalıştığı ve ne yaptığını irdelerken hangi soru ve sorunlarla karşı karşıya kaldığını kapsamlı bir şekilde açıklıyor.

Kitapta bu bağlamda, temel olarak şu soruların yanıtları aranıyor:

  • Zihinsel durumlar beyin durumlarıyla özdeş midir?
  • Bilinçli yaşantılar fizyolojik olarak anlaşılabilir midir?
  • Temsiller nedir ve bir beyin kendi dışındaki dünyayı nasıl temsil eder?

Patricia Churchland de, nörobilimin bulgularından yola çıkarak bu soruları yanıtlıyor ve zihin-beynin nasıl çalıştığını aydınlatmak için nörofizyolojik, etolojik ve psikolojik olguları bir araya getiriyor.

Bizde şimdi ikinci baskısını yapmış çalışma, Türkçe felsefe literatüründe önemli bir boşluğu dolduracak nitelikte.

  • Künye: Patricia Smith Churchland – Nörofelsefe, çeviren: Özge Yılmaz, Alfa Yayınları, bilim, 592 sayfa, 2020

Fikret Başkaya – Eko-Sosyalist Paradigma (2020)

İçinde yaşadığımız bu sistem, insana ve doğaya zarar vermeden yol alamıyor.

İşte Fikret Başkaya da, şeylere, süreçlere, toplumsal olgulara; dünyayı yaşanmaz bir yer haline getirenler, başka bir deyişle ekolojik yıkıma sebep olanların gözünden bakmak yerine, alternatif yollar üzerine düşünüyor.

Başkaya öncelikle, bugün yaşadığımız ekolojik yıkıma müdahale edebilmek için, düşünce tarzımızın değişmesi, bilincimizin özgürleşmesi, şeylere ve süreçlere kendi gözlerimizle bakabilmemiz gerektiğini söylüyor.

İşte ‘Eko-Sosyalist Paradigma’ da, böylesi bir bilinç devriminin, paradigma değişikliğinin olanakları üzerine derinlemesine düşünüyor.

Bu gezegende yaşamı güvence altına alacak, insan soyuna yakışır bir uygarlık yaratacak, insan-insan ve doğa-toplum uyumunu tesis edecek radikal bir eleştiri inşa etmek için muhakkak okunması gereken bir çalışma.

  • Künye: Fikret Başkaya – Eko-Sosyalist Paradigma: Komünist Topluma Giden Yol, Yordam Kitap, siyaset, 192 sayfa, 2020

Doğan Kuban – İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir (2020)

Doğan Kuban’ın, İstanbul kent tarihi ve mimarisi üzerine eşsiz çalışması ‘İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir’, yeni ve kaliteli baskısıyla raflardaki yerini aldı.

Kuban burada, İstanbul’un Romalı-Bizanslı kimliğinden bugüne uzanan süreçte yaşadığı gelişim ve değişimi yapılar, meydanlar, mimarlar ve hükümranlık kuran kültürler üzerinden çok geniş bir perspektifle ele alıyor.

Aynı zamanda, bu kadim kentin gerçek anlamda bir biyografisi olarak okunabilecek kitap, kentin kültürel kimliğinden planlamasına, arkeolojisinden ulaşımına, Batılılaşma çabalarından yasadışılığa karşı verdiği savaşa kadar çok ayrıntılı bir değerlendirme barındırıyor.

1953’ten bu yana İstanbul üzerine yazan Doğan Kuban, İstanbullu’nun gözüyle, İstanbul’u, betimlemeden çok eleştirel gözlemlere ağırlık veren bir üslupla irdeliyor ve mimarın, plancının ve bilinçli aydınların içinde yaşadıkları bu kenti sevmeleri kadar sorgulamalarının da önemine dikkat çekiyor.

  • Künye: Doğan Kuban – İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir: Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları, YEM Yayın, mimari, 372 sayfa, 2020

Gebhard J. Selz – Sümerler ve Akadlar (2020)

Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan Mezopotamya’daki uygarlığın ilk parlak devrinde ortaya çıkmış iki büyük kavim olan Sümerler ve Akadlar üzerine rehber bir kitap.

Gebhard Selz, iki uygarlığın toplumsal ve kültürel dünyası üzerine ilgi çekici pek çok ayrıntıyı bizimle paylaşıyor.

Sümerler ve Akadlar’ın ortaya çıktığı dönemde Mezopotamya’nın nasıl olduğu, bu iki kavmin başarıya ulaşmasına sebep olan belli başlı dinamikler, Sümerler ve Akadlar’ın toplumsal, siyasi, ekonomik ve kültürel yapıları, kitapta ele alınan kimi konular.

  • Künye: Gebhard J. Selz – Sümerler ve Akadlar: Tarih, Toplum, Kültür, çeviren: Firuzan Gürbüz Gerhold, Alfa Yayınları, tarih, 155 sayfa, 2020