Kolektif – Bu da Biter, Ya Sonra? (2022)

Bu önemli derleme, pandeminin ekonomi, siyaset edebiyat, sanat, medya, eğitim ve sağlık üzerindeki etkilerini derinlemesine izliyor.

Dünyayı sarsan COVID-19 pandemisinden sonra hayatlarımız, olağan akışına kaldığı yerden aynen geri dönecek mi?

Çocuk, genç, yaşlı milyarlarca insan ne yaşadı?

Ne yaşadık?

Bizleri bundan sonra neler bekliyor?

Salgın sırasında her vatandaşımızın günlük hava durumu tahminleri kadar içselleştirip, düzenli takipçisi olduğu istatistiklere olan genel ilgi, salgın uzadıkça düştü.

Salgın fırtınasında her hanede hayat, A’dan Z’ye değişip başka bir şeye dönüştükçe; salgın konuşulmaz oldu.

Toplumun gündemi, salgının artçıl etki ve sonuçlarıyla öylesine meşgul ki, kimse tüm bu sorunların asıl malum nedeni olan COVID-19 hakkında artık düşünmek, konuşmak istemiyor.

Acılar öyle uzun, öyle derin, öylesine yaygın ki, unutmak ve hiç adını anmamak en kolayı!

Oysa pandeminin sebep ve sonuçlarının tam da şimdi bir analize ihtiyacı var.

İnsanlığın yaşadığı son salgının içinden, salgın sonrasına bakarak hayatı yorumlayan bu kitap şu soruya cevap arıyor: Bu da biter, ya sonra?

Biyoloji, ekoloji, ekonomi, edebiyat, kültür, sanat, iletişim, eğitim, sağlık gibi hayatın çok farklı alanlarında çalışan, üreten, düşünen, bu soruya cevap arayan yazarlar bu kitap için buluştu, tartıştı ve okuyucuya kendi başlangıçları için ilham vermek istedi: “Daha iyi bir dünya mümkün.”

Kitaba katkıda bulunan isimler de şöyle: Ahmet Atalık, Arif Altun, Aysun Gezen, Aziz Çelik, Bayazıt İlhan, Berna Diclenur Uluğ, Betül Urhan, Dilek Aslan, Emre Kongar, Engin Yılmaz, Fatih Yaşlı, Fazilet Mıstıkoğlu, Ferhunde Öktem, Gülriz Erişgen, Haluk Özen, İlhan Can Özen, Meltem Dengelen, Mutlu Binark, Önder Algedik, Özden Şener, Özlem Ece, Selçuk Dağdelen, Süreyya Karacabey ve Şükrü Erbaş.

  • Künye: Kolektif – Bu da Biter, Ya Sonra?: Covid 19 ve A’dan Z’ye Yeni Hayat, editör: Selçuk Dağdelen, Dilek Aslan ve Bayazıt İlhan, Literatür Yayıncılık, inceleme, 292 sayfa, 2022

Emre Kongar – Yazarlar, Eleştiriler, Anılar (2016)

Emre Kongar’dan sanat, edebiyat, bilim ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerine dair anı ve eleştiriler.

Kitap, Attila İlhan, Haldun Taner, Cemil Meriç, Yahya Kemal, Orhan Veli, Melih Cevdet, Yaşar Kemal, Ömer Seyfettin, Adalet Ağaoğlu, Aziz Nesin, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Hilmi Yavuz ve Orhan Pamuk gibi pek çok yazarla ilgili ilginç ayrıntılar barındırıyor.

  • Künye: Emre Kongar – Yazarlar, Eleştiriler, Anılar, Remzi Kitabevi

Erdem Öztop – Kalemler Konuşunca (2009)

‘Kalemler Konuşunca’, Erdem Öztop’un yazarlarla yaptığı söyleşilerden oluşuyor.

Yazarların yapıtları üzerine görüşleri ve edebiyata bakışları gibi konular, Öztop’un epey bir süredir Cumhuriyet Kitap ekinde yayımlanan bu söyleşileriyle okurun karşısına çıkıyor.

Altı yılı bulan bu söyleşilerinden bir seçkiye dayanan kitabın, yazar ve sanatçıların tanıtılması konusunda iyi bir kaynak olduğunu söyleyebiliriz.

Kitaba söyleşileriyle katılan isimler şöyle: Ahmet Cemal, Kemal Bekir, Adnan Binyazar, Mehmet Eroğlu, Tahsin Yücel, Nazlı Eray, Hıfzı Topuz, Ahmet Ümit, İnci Aral, Mustafa Balbay, Emre Kongar, Doğan Hızlan, Enis Batur, Oktay Akbal, Füruzan, Metin And ve Ali Poyrazoğlu.

  • Künye: Erdem Öztop – Kalemler Konuşunca, Cumhuriyet Kitapları, söyleşi, 307 sayfa

Alper Görmüş – 40 Benzemez Yüz (2008)

Alper Görmüş’ün ’40 Benzemez Yüz’ü, kendisinin Aktüel dergisi için yazdığı portrelerden oluşuyor.

Son yılların en çok konuşulan 40 ismine dair portrelerin, Görmüş’ün kendine has tarzı ve analiziyle renklendiğini, zevkle okunabileceğini söylemekte fayda var.

Bu zevki veren başlıca etkenin ise, Görmüş’ün söz konusu isimleri, haklarında medya tarafından oluşturulmuş yargılar dışında, kendi araştırmaları, kendi bakış açısı eşliğinde sunması ve mizah unsurunu da ihmal etmemesidir diyebiliriz.

Erkan Oğur’dan Fatih Akın’a, Abdullah Gül’den Bekir Coşkun’a, Oktay Ekşi’den Celal Şengör’e, Bülent Arınç’tan Sezen Aksu’ya, Emre Kongar’dan Kenan Pars’a birçok isim, Görmüş’ün kaleminden okurun karşısına çıkıyor.

  • Künye: Alper Görmüş – 40 Benzemez Yüz, Hayy Kitap, deneme, 270 sayfa

Emre Kongar – Diren! (2017)

16 Nisan’da, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil edecek referandumla yeni anayasa oylanıyor.

Bu referandum sonucunun evet olması halinde, Türkiye açısından büyük sıkıntıların yaşanacağı bir dönemin başlayacağı, ülkenin önemli bir kesimi tarafından ısrarla dillendiriliyor.

Tarihsel deneyimlere ve Türkiye’nin özgün koşullarına baktığımızda, bu kaygının yersiz olmadığı da açık.

İşte önde gelen toplumbilimcilerden Emre Kongar’ın elimizdeki kitabı, yalnızca 16 Nisan için değil, uzun zamandır yaşanan bu kötü gidişata karşı bizi uyanık olmaya, demokratik değerlere acilen sahip çıkmaya davet ediyor.

Kongar’ın çağrısı, özünde bir davetten de öte: Yazar, direnmenin zamanının gelip çattığı hatta bunun geçmekte olduğu konusunda bizi uyarıyor; şimdiye kadar yaptığımız gibi susup sinmek yerine, demokrasi için, zar zor kurabildiğimiz kurumlarımız ve değerlerimiz için direnmeye çağırıyor.

Kongar’ın tanımladığı direniş ise, yasalar çerçevesinde, barışçı yöntemlerle, demokratik olarak ve demokrasi için bir direniş anlamına gelmekte.

Çalışma, Türkiye’yi gelecekte bekleyen tehlikelere örnek olarak Nazi Almanya’sı ve İran “Devrim”i deneyimlerini de enine boyuna tartışarak bizi aydınlatıyor.

Kongar’ın burada tanımladığı şekliyle sorun ne tek başına başkanlık ne de referandum.

Sorun bunlardan daha kapsamlı, hayatımızın her alanını kuşatmış, bizi adım atamaz hale getirmiş kurumsal baskı ve artık açıkça görüldüğü şekliyle ülkenin tüm mirasını yok sayan bir rejim değişikliğidir.

Kongar’dan bir demokrasi manifestosu…

  • Künye: Emre Kongar – Diren!, Kırmızı Kedi Yayınevi, siyaset, 104 sayfa

Emre Kongar – Demokrasimizle Yüzleşmek (2007)

  • DEMOKRASİMİZLE YÜZLEŞMEK, Emre Kongar, Remzi Kitabevi, siyaset, 318 sayfa

demokrasimizle-yuzlesmek

Emre Kongar, ‘Demokrasimizle Yüzleşmek’te, Türkiye’deki demokrasi tartışmalarına kendi cephesinden katılıyor. Kitabın eksenini ağırlıklı olarak demokrasi ve küreselleşme konuları oluşturuyor. Kongar demokrasiyle, sadece genel anlamıyla demokrasiyi değil, Türkiye’deki uygulamalar bağlamında, kendine özgü bir model olarak demokrasiyi kastediyor. “Demokrasiyle niçin yüzleşmeliyiz?”, “Özürlü demokrasimizin çelişkileri nelerdir?”, “Demokrasi nedir, nasıl kurulur, nasıl işler, nasıl gelişir?”, “Kadınların ezildiği bir dünyada demokrasi olur mu?” ve “Türk milliyetçiliği ile Kürt milliyetçiliğinin birbirleriyle ve demokrasiyle ilişkisi nedir?”, Kongar’ın cevap aradığı sorulardan birkaçı.

Emre Kongar – İçimizdeki Zalim (2011)

  • İÇİMİZDEKİ ZALİM, Emre Kongar, Remzi Kitabevi, psikoloji, 279 sayfa

 

Zulmetmek ve zulme uğramak, Türkiye kültürünün pek uzak olmadığı konular. Bu durum öylesine içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir ki, artık şiddet hayatımızın rutin, hatta vazgeçilmez bir gerçeği olarak kanıksanmış. İşte Emre Kongar elimizdeki kitabında, zalimler ile mazlumları psikolojinin ve sosyolojinin ölçüleriyle masaya yatırıyor. “Zulmün, faşizmin bireysel temelleri nedir?”, “İnsanlar doğuştan zalim ve faşist eğilimler mi taşır?”, “Hem bireysel hem de toplumsal ve siyasal düzeyde zulümle, faşizmle nasıl mücadele edilir?” ve “‘İçimizdeki Zalim’ ya da faşist, nasıl yenilgiye uğratılır?”, Kongar’ın yanıtını aradığı başlıca sorular.