John W. Moffat – Evrenin Kodunu Kırmak (2022)

‘Evrenin Kodunu Kırmak’, parçacık fiziğinde son birkaç on yılın en önemli keşiflerinden birinin çarpıcı bir anlatımı olarak okunabilir.

John Moffat, teorik ve deneysel fizikçilerin kütlenin kökenini anlamak için verdikleri olağanüstü mücadeleyi anlatıyor.

CERN’deki dokuz milyar dolarlık Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) adı verilen parçacık hızlandırıcısıyla yapılan deneyler, parçacık fiziğinde önemli sorulara cevap bulmayı vaat ediyor.

Bunlardan biri de, doğanın tüm kuvvetlerinin birleşik kuramının gerekli bileşenlerinden süpersimetrik parçacıklardır.

Bir diğer beklenen keşif ise; içinde yaşadığımız üç boyut dışında, sicim kuramı tarafından ihtiyaç duyulan ekstra uzay boyutları.

Üçüncü olarak; LHC deneycilerinin bulmayı umduğu, çoğu fizikçi için evrendeki maddenin en az yüzde 80’ini oluşturan, anlaşılmaz “kara madde.”

John Moffat’ın kitabı, bilimselliğin, dedektif hikayesi ve romantizmin alışılmadık bir karışımı.

Parçacık fiziğinde son birkaç on yılın en önemli keşiflerinden birinin tutkulu anlatımı olarak okunabilecek çalışma, sadece önde gelen teoriye odaklanan çoğu popüler kitabın aksine, teorik ve deneysel fizikçilerin kütlenin kökenini anlamak ve temel kuvvetlerin basit bir birleşik teorisini geliştirmek için verdikleri uluslararası mücadelenin içeriden büyüleyici bir anlatımını aktarıyor.

Parçacık fiziğinin Standart Modelinin tarihi, başarıları ve eksiklikleri hakkında kapsamlı bir araştırma.

  • Künye: John W. Moffat – Evrenin Kodunu Kırmak: Higgs Parçacığının Peşinde, çeviren: Zafer Devrim, Alfa Yayınları, bilim, 312 sayfa, 2022

Sean Carroll – Higgs: Evrenin Sonundaki Parçacık (2019)

Tanrı parçacığı gibi havalı bir adı da olan Higgs bozonu hem bulunması güç hem de anlaşılması oldukça zordur.

Sean Carroll’ın açık ve anlaşılabilir elimizdeki kitabını ise, konu hakkında harika bir rehber olarak öneriyoruz.

Higgs ne olduğuyla değil ne yaptığıyla önem kazanır.

Higgs parçacığı uzayı kaplayan, adına “Higgs alanı” denen bir alandan doğar.

Bilinen evrendeki her şey, uzayda ilerlerken, Higgs alanı içinde hareket eder; hep oradadır, ardalanda görünmez bir şekilde dolanır ve önem taşır: Higgs olmadan, elektronlarla kuarklar, tıpkı ışık parçacığı olan foton gibi kütlesiz olurdu.

Onlar da ışık hızında hareket eder ve bırakın bildiğimiz anlamıyla yaşamı, atomlarla moleküllerin oluşması bile mümkün olmazdı.

Özetle Higgs alanı, sıradan maddenin dinamikleri açısından etken bir oyuncu değildir ama ardalandaki mevcudiyeti yaşamsaldır.

Carroll kitabında, 1962’de ortaya atılan Higgs parçacığının 50 yıl sonra 2012’de CERN’de saptanmasına uzanan süreci başından sonuna izliyor.

Günümüz parçacık fiziğinin geldiği son nokta olan Standart Modelin son parçasını oluşturan bu parçacığın neden bu kadar önemli olduğu ve Higgs parçacığının keşfinden sonraki adımın ne olacağı, kitapta ayrıntılı şekilde açıklanan diğer önemli konular.

  • Künye: Sean Carroll – Higgs: Evrenin Sonundaki Parçacık, çeviren: Mehmet Moralı, Ginko Bilim Yayınları, bilim, 332 sayfa, 2019

Paul Davies – Tanrı ve Yeni Fizik (2014)

Yirminci yüzyılın büyük bilimsel devrimlerinden sonra, Tanrı’nın yeri nedir?

Paul Davies burada, inançlarının yeni fizikle uyumlu olduğunu iddia edenler ile bunun tersini savunanların tezlerini masaya yatırıyor.

Bazı insanlar boşuna yorulmasın diye baştan belirtelim: Davies bilimin Tanrı’ya ulaşmada dinden daha güvenli bir yol sunduğunu düşünüyor.

  • Künye: Paul Davies – Tanrı ve Yeni Fizik, çeviren: Barış Gönülşen, Alfa Yayınları

Zeki Tez – Fiziğin Kültürel Tarihi (2008)

Zeki Tez, ‘Fiziğin Kültürel Tarihi’nde, ağırlıklı olarak modern çağ öncesi fiziğinin kültürel tarihini veriyor.

Daha önce de ‘Matematiğin Kültürel Tarihi’ ve ‘Mekanik Oyuncaklar Tarihi’ gibi aydınlatıcı çalışmalarıyla hatırlanacak Tez’in kitabında, Eskiçağ’dan günümüze fiziğin nasıl bir gelişme kaydettiği, keşifler ve buluşların bu bilimin gelişmesine ne gibi katkılarda bulunduğu ve bu alana yıllarını vermiş bilim insanlarının yaşam öyküleri yer alıyor.

Tüm bu gelişmeleri, bilim tarihindeki önemli sıçramalar eşliğinde aktaran kitap, lise dönemlerinde kimi öğrencilerin korkulu rüyası olan fiziğin kültürel ve sosyal tarihini anlaşılabilir bir dille vermesiyle öne çıkıyor.

  • Künye: Zeki Tez – Fiziğin Kültürel Tarihi, Doruk Yayınları, tarih, 301 sayfa

Richard Phillips Feynman – “Eminim Şaka Yapıyorsunuz Bay Feynman” (2013)

  • “EMİNİM ŞAKA YAPIYORSUNUZ BAY FEYNMAN”, Richard Phillips Feynman, çeviren: Tuncay İncesu, Alfa Yayınları, bilim, 346 sayfa

 ???????????????????????

Nobel Ödüllü fizikçi Richard Phillips Feynman, 20. yüzyılda büyük hız kazanan bilimsel ilerlemenin en özgün karakterlerinden biri. Feynman bu kitabında, bilim dünyasındaki çalışmalarının yanı sıra, hayatının belli dönemlerinde yaşadığı sıra dışı olayları okurlarıyla paylaşıyor. Kitabın ilgi çekici tarafı, Feynman’ın yetkin mizah anlayışı. Yazar burada, iyi saklandığı söylenen nükleer sırların bulunduğu kasalara nasıl ulaştığı, kuantum fiziğinin gizemleri, bir Yunanlıyla kumar hakkındaki konuşmaları, bongo davuluyla baleye eşlik edişi ve barda kadınlara içki ısmarlamanın kendince püf noktaları gibi anekdotlar paylaşıyor.

Walter Lewin ve Warren Goldstein – Fizik Aşkına (2012)

  • FİZİK AŞKINA, Walter Lewin ve Warren Goldstein, çeviren: Nedim Çatlı, Metis Yayınları, bilim, 287 sayfa

 

Fizikçi Walter Lewin ile tarih profesörü Warren Goldstein ‘Fizik Aşkına’da, zor anlaşılması ve sıkıcılığıyla ün yapmış fiziğin pek çok konusunu anlaşılabilir bir üslupla okurlarına sunuyor. Uzun yıllar Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) ders vermiş Lewin, fiziği kuramsal olmaktan çok uygulama yönüyle anlatmasıyla büyük beğeni toplamış. Lewin, atom çekirdeği, uzayın derinlikleri, belirsizlikler, yıldızlar, hareket halinde cisimler, dış uzaydan gelen X ışınları, enerjinin korunumu, elektrik, kozmik felaketler, nötron yıldızları, kara delikler ve manyetizmanın gizemleri gibi konuları, keyifli bir tarzda anlatıyor.

Michael Brooks – Fizik (2012)

 

  • FİZİK, Michael Brooks, çeviren: Ebru Kılıç, Versus Kitap, bilim, 241 sayfa

Michael Brooks, alana dair bir kılavuz eser olarak değerlendirilebilecek ‘Fizik’te, bu bilim dalının kapsamına giren basit sorulardan zamanda seyahat edilip edilemeyeceği gibi büyük sorulara uzanıyor. Kitabı ilgi çekici kılan hususların başında, kimi basit fizik sorularının, insanlığın gerçekleştirdiği en derin bazı keşiflere nasıl yol açtığını göstermesidir diyebiliriz. Brooks, fiziğin amacından “Schrödinger’in kedisi”ne,  elmanın neden düştüğünden “Tanrı parçacığı”nın ne anlama geldiğine, dünyanın manyetik kalkanından doğanın en güçlü kuvvetinin hangisi olduğuna kadar birçok soruyu açıklamaya koyuluyor.