Hans-Georg Gadamer – Felsefenin Başlangıcı (2023)

İlk Yunan düşünürlerinin incelenmesi her zaman için Gadamer’in felsefi çalışmalarının merkezinde yer aldı.

Ünlü filozof, hermeneutik yöntemini ilk Yunan düşünürlere, nevi şahsına münhasır bir şekilde uyguluyor.

Bu önemli eser, ilk kez Almanca olarak yayınlanan 1988 ‘Napoli Dersleri’nden oluşuyor.

Kitap boyunca Gadamer, Platon ve Aristoteles tarafından aktarıldığı şekliyle Yunan düşüncesinin gelişimini takdire şayan bir açıklıkla izliyor.

Gadamer’e göre “başlangıç” kavramı felsefenin özü/mahiyeti için büyük bir önemi haizdir.

  • Künye: Hans-Georg Gadamer – Felsefenin Başlangıcı, çeviren: Mehmet Barış Albayrak, Albaraka Yayınları, felsefe, 172 sayfa, 2023

Hans-Georg Gadamer – Bilginin Başlangıcı (2023)

Bu kitap, Gadamer’in Presokratikler üzerine daha önce yayımlanmış ancak (Almanca ve İngilizceye) hiç çevrilmemiş makalelerinin tamamını bir araya getiriyor.

Herakleitos fragmanlarının hermenötik ve filolojik incelemesiyle başlayan Gadamer, daha sonra Yunan Atomcuları ve Presokratik kozmologlar üzerine bir tartışmaya geçiyor.

Son iki makalesinde Gadamer, modern bilimsel düşüncenin Yunan felsefe geleneğine olan derin borcunu ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.

  • Künye: Hans-Georg Gadamer – Bilginin Başlangıcı, çeviren: Mehmet Barış Albayrak, Albaraka Yayınları, felsefe, 184 sayfa, 2023

Hans-Georg Gadamer – Hegel’in Diyalektiği (2020)

 

Hans-Georg Gadamer, felsefi hermeneutiğin gelişiminde çok etkili olmuş, felsefede ve felsefe tarihinde diyaloğun önemini vurgulamış, bunu da özellikle Platon ve Aristoteles, ayrıca Hegel ve Heidegger felsefeleri bağlamında göstermiştir.

Gadamer bu kitabında bir araya getirilen makalelerinde ise, Hegel’in özgün diyalektik yöntemini çok yönlü bir bakışla irdeliyor.

Gadamer, diyalektik kavramının gelişimini Antik Yunan düşüncesinden modern düşünceye kadar izliyor ve bunu yaparken de, hermeneutik yöntemi ustaca kullanıyor.

Kitapta tartışılan kimi konular şöyle:

  • Yabancılaşma kavramının başlatıcısı olarak düşünülebilecek tersyüz edilmiş dünya,
  • Arzunun hareketinin ortaya koyulduğu öz-bilinç diyalektiği,
  • Mantığın en özgün formlarından olan Hegel mantığı,
  • Hegel’in Heidegger’in düşüncesiyle ilişkisi,
  • Kendine yabancılaşmanın belirtisi olarak yalıtılmışlık…

Gadamer’in çalışması, Hegel felsefesini daha iyi kavramak açısından çok özgün bir katkı sunuyor.

  • Künye: Hans-Georg Gadamer – Hegel’in Diyalektiği, derleyen: Güçlü Ateşoğlu, çeviren: Muazzez Uslu, Güçlü Ateşoğlu, Özlem Berk Albachten, Çetin Balanuye, Meryem Uçar, Murat Turan, Emrah Günok, Hasan Ünal Nalbantoğlu ve Deniz Soysal, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 176 sayfa, 2020

Kolektif – Çağdaş Felsefenin Macerası 1 (2016)

Felsefenin temel meselelerini Badiou, Rancière, Agamben, Arendt, Adorno ve Gadamer’in birebir metinleri bağlamında irdeleyen değerli bir çalışma.

Bu isimlerin varoluşçuluk, fenomenoloji ve ontoloji gibi felsefenin ana konularını kapsayan metinlerini barındıran çalışma, bilhassa bu alanlarda çalışanlar açısından kılavuz niteliğinde.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Felsefenin Macerası 1: Varoluşçuluk, Fenomenoloji, Ontoloji, derleyen: Güçlü Ateşoğlu, Belge Yayınları

Kolektif – Varoluşçuluk, Fenomenoloji, Ontoloji (2020)

Bu usta işi derleme, çağdaş felsefede üç temel yaklaşım olan varoluşçuluk, fenomenoloji ve ontolojiyi farklı yönleriyle irdeleyen on beş metne yer veriliyor.

Bu metinlerin de, çağdaş düşüncenin önde gelen isimlerinden Jean-Paul Sartre, Hans-Georg Gadamer, Herbert Marcuse, Theodor W. Adorno, Hannah Arendt, Alain Badiou, Jacques Rancière, Giorgio Agamben, Jean-François Lyotard, Simon Critchley ve Jean-Marie Vaysse gibi gibi isimlere ait olması ise çalışmayı nitelikli kılan hususların başında geliyor.

Ali Akay’ın aydınlatıcı sunuşuyla açılan kitapta, Fransız felsefesinin macerasından filozofun varlık nedenine, Husserl felsefesinde idealizm probleminden varoluş ve ölüme, Satrte’ın varoluşçuluğundan Hegel ve Husserl’de epistemolojik fenomenolojiye ve çağdaşın ne anlama geldiğine kadar pek çok konu tartışılıyor.

  • Künye: Kolektif – Varoluşçuluk, Fenomenoloji, Ontoloji, derleyen: Güçlü Ateşoğlu, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 2020

Vefa Taşdelen – Hermeneutiğin Evrimi (2008)

Vefa Taşdelen, ‘Hermeneutiğin Evrimi’nde, Batı kültürünün en köklü konularından hermeneutiğin geçirdiği aşamaları, zaman içindeki dönüşümünü izliyor.

Taşdelen çalışmasında, hermeneutiğin romantik hermeneutik, yöntem bilimsel hermeneutik, varoluşçu hermeneutik, felsefi hermeneutik, eleştirel hermeneutik gibi birbirinden farklı anlayışlarından birer temsilciyi ele alıyor.

Giambattista Vico, Johann Martin Chladenius, Friedrich Schleiermacher, Wilhelm Dilthey, Martin Heidegger, Hans-Georg Gadamer ve Jürgen Habermas, Taşdelen’in incelemesine konu olan filozoflar.

Bu alandaki başkaca kitaplar düşünüldüğünde, Taşdelen’in çalışmasının daha anlaşılır olduğunu belirtmekte fayda var.

Taşdelen, kitabın sonunda da, Hermeneutik ve postmodernizm ilişkisini inceliyor.

  • Künye: Vefa Taşdelen – Hermeneutiğin Evrimi, Hece Yayınları, felsefe, 280 sayfa

Hans-Georg Gadamer – Hakikat ve Yöntem, 1. Cilt (2008)

Hans-Georg Gadamer’in ‘Hakikat ve Yöntem’i, 1960 yılında yayınlanmış olmasına ve Gadamer bundan sonra da birçok eser vermesine rağmen, düşünürün külliyatının en ünlü ve en önemli eseri olarak durmaya devam ediyor.

Kitabın Türkçeye çevirisi de, orijinal dili olan Almancadan yapılmış ve sağlıklı bir çeviri olması için de, İngilizce çevirisiyle karşılaştırılmış.

Gadamer, Türkçeye üç cilt halinde çevrilmesi düşünülen çalışmasının birinci cildinde, hakikat ve yöntem sorununu, sanatın ontolojisinde ve tarih düşüncesinde temellendirme denemesinde bulunuyor.

Kitabın bu birinci cildi, daha çok hakikat ve yöntem konusunda kavramsal bir çerçeve kuruyor.

  • Künye: Hans-Georg Gadamer – Hakikat ve Yöntem, 1. Cilt, çeviren: Hüsamettin Arslan ve İsmail Yavuzcan, Paradigma Yayıncılık, felsefe, 384 sayfa

Hans-Georg Gadamer – Ağrı (2013)

  • AĞRI, Hans-Georg Gadamer, çeviren: Kamile Kaş Keskin ve Mesut Keskin, Avesta Yayınları, felsefe, 104 sayfa

AGRI

Ünlü alman filozof Hans-Georg Gadamer, hem Türkçe hem de Kürtçe olarak yayınlanan ‘Ağrı’da, ağrıyı tıbbi, felsefi ve sosyal çerçevelerden yorumluyor. “Yaşamın asıl boyutu, ağrıda sezilebilirdir” diyen ve bizzat yaşadığı ağrıların verdiği deneyimlerden hareket eden Gadamer, bireyin ilk defa ağrıları bilinçli bir şekilde ne zaman algıladığını, ağrı karşısındaki duyarlılığımız ile bireysel donanımımız veya kabiliyetimiz arasındaki bağı, doktorların ağrı tedavisine yaklaşımındaki etik boyutu, geleneksel ve modern tıbbın ağrı sorununu ele alışındaki belli başlı farklılıkları, ağrıya dair yerleşmiş bilgi ve mitleri tartışıyor.