Cenk Özbay, Ayşegül Terzioğlu ve Yeşim Yasin (haz.) – Neoliberalizm ve Mahremiyet (2011)

  • NEOLİBERALİZM VE MAHREMİYET, hazırlayan: Cenk Özbay, Ayşegül Terzioğlu ve Yeşim Yasin, Metis Yayınları, inceleme, 285 sayfa

 

‘Neoliberalizm ve Mahremiyet’te yer alan makaleler, Türkiye’de mahremiyetin kapsamını, beden, sağlık ve cinsellik boyutlarıyla masaya yatırıyor. Kitabın ilk bölümünde, Türkiye’de sağlık sisteminde son otuz yılda yaşanmakta olan dönüşüme farklı pencerelerden bakılıyor. Burada, tüm dünyada gerçekleşen sağlık sistemlerinin neoliberalleşme ekseninde yeniden yapılanması sürecine Türkiye örneği üzerinden mercek tutuluyor. Kitabın ikinci bölümünde, modern tıbbın hasta bedenleri ve öznellikleri üzerindeki etkileri irdeleniyor; son bölümde de, cinsiyet ilişkilerinin ve cinsel kimliklerin, neoliberalleşmeyle birlikte nasıl dönüştüğü ortaya koyuluyor.

Robert Muchembled – Orgazmın Tarihi (2011)

  • ORGAZMIN TARİHİ, Robert Muchembled, çeviren: İsmail Yerguz, Sel Yayıncılık, inceleme, 382 sayfa
 
Robert Muchembled ‘Orgazmın Tarihi’nde, insanın en mahrem alanlarından olan beden zevkinin öyküsünü, 16. yüzyıldan günümüze uzanarak veriyor. Şehevi arzuların yüceltilmesinin, Avrupa’nın özgünlüğünün temelini oluşturduğunu söyleyen Muchembled, cinselliğin, 16. yüzyıldan 1960’lı yıllara kadar süren baskılar karşısında kendini sürekli uyarladığını belirtiyor. Yazar, batının cinsel zevke beş yüzyıldan beri yaklaşımının belirgin özelliklerini; Katoliklerin ve Protestanların ahlaksal baskısıyla cinselliğin cendereye alınışını ve 1960’lı yıllarda eski bağnaz modelin ABD’de kalıcı hale gelip hazcılığın Avrupa’da zaferini ilan edişini anlatıyor.

M. Nedim Süalp, Aslı Güneş ve Z. Tül Akbal Süalp (haz.) – Sınıf İlişkileri (2011)

  • SINIF İLİŞKİLERİ, yayına hazırlayan: M. Nedim Süalp, Aslı Güneş ve Z. Tül Akbal Süalp, Bağlam Yayınları, inceleme, 436 sayfa

 

Alanında uzman isimlerin katkıda bulunduğu ‘Sınıf İlişkileri’, güncel ve tarihi perspektif içinde sınıf konusunu irdeliyor; ayrıca olguyu, toplumsal bilimler, eleştirel kuram, sosyoloji, iktisat, edebiyat ve sinema gibi disiplinlerin bakış açısından yorumluyor. Toplumsal sınıfların, sınıf mücadeleleri ve küresel kapitalizm ölçeğinde değerlendirildiği bu nitelikli kitapta ayrıca, sınıf ve şehir ilişkisinin irdelendiği, David Harvey’le yapılmış bir söyleşi de yer alıyor. Sinemada işçi ve işçi görünümleri, Yılmaz Güney sinemasında toplumsal sınıfların temsili, korku sinemasında sınıfsal metaforlar, müziğin ve kültürün sınıfsal güzergâhları, Türkiye edebiyatında nitelikli işçi romanlarının neden yazıl(a)madığı ve Türkiye çocuk edebiyatında sınıf olgusunun nasıl ele alındığı, kitapta yer alan diğer ilgi çekici konular.

Ayfer Gürdal Ünal – Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik (2011)

  • TÜRK ÇOCUK EDEBİYATINDA ENGELLİLİK, Ayfer Gürdal Ünal, Evrensel Yayınları, inceleme, 160 sayfa

 

Ayfer Gürdal Ünal, nitelikli çalışması ‘Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik’te, 1969-2009 yılları arasında çocuklar için yazılmış ve erişilebilen kırk anlatıda, engelli imgesinin nasıl işlendiğini inceliyor; bu zaman zarfında engelliliğe bakıştaki değişimleri saptıyor. Ünal, söz konusu metinlerde engelliliğin, pencere arkasında sokakta oynayan arkadaşlarını izleyen “zavallı sakat” yaklaşımından, toplum içine girmiş, aktif bir engelli imgesine doğru bir değişim gösterdiğini belirtiyor. Yazar, engelliyi, aile, okul, arkadaş ve dış çevre ilişkileri içinde inceledikten sonra, ayrı bir bölümde engellinin iç dünyasını da mercek altına alıyor.

Mehmet Korkut Öztekin – Manga (2011)

  • MANGA, Mehmet Korkut Öztekin, İletişim Yayınları, inceleme, 270 sayfa

 

Mehmet Korkut Öztekin, ilgi çekici çalışması ‘Manga’da, Japon çizgi romanı Manga’yı bir kültürel direniş aracı olarak inceliyor. Öztekin, mangayı kültürel direniş boyutuyla ele almadan önce, Japonya’daki resim sanatını, matbaa teknolojisini, yayıncılık sektörünü ve nihayet, mangacılığın bu ülkede doğuşunu ve yükseliş sürecini irdeliyor. Yazar devamında, manga ve animelerde insan, teknoloji ve çevre tasvirlerini ele alıyor. Öztekin ayrıca, mangada gelenek, tarih ve toplumun kendine nasıl yer bulduğunu da araştırıyor. Manga ve animeyi toplumsal bir fenomen haline getiren süreçlere odaklanan kitap, türün meraklıları için iyi bir kaynak.

Merter Oral – Toplumsal Belgeci Fotoğraf ve Fikret Otyam Örneği (2011)

  • TOPLUMSAL BELGECİ FOTOĞRAF VE FİKRET OTYAM ÖRNEĞİ, Merter Oral, Espas Yayınları, inceleme, 200 sayfa

 

Fikret Otyam’ın, 1953 yılında Anadolu’ya yaptığı bir kamyon yolculuğu, onun, daha sonra kendisiyle özdeşleşecek gezi röportajcılığını başlatan süreç olacaktı. Otyam, gezi röportajlarının yanı sıra, toplumsal belgeci fotoğraflarıyla da, Anadolu’nun sorunlarını aktarmış ve bu konuda toplumsal duyarlılık yaratmıştı. İşte Merter Oral’ın elimizdeki nitelikli çalışması, Otyam’ın fotoğraf çalışmalarını, toplumsal bilinç yaratma yönleriyle inceliyor. Toplumsal belgeci fotoğraf kavramını tanımlayarak kitabına başlayan Oral, ardından, bir toplumsal belgeci fotoğraf ustası olarak Otyam’ın çalışmalarını, detaylı bir bakışla analiz etmeye koyuluyor.

Hugh Stevens (yay. haz.) – Gey ve Lezbiyen Yazını (2011)

  • GEY VE LEZBİYEN YAZINI, yayına hazırlayan: Hugh Stevens, çeviren: Kıvanç Tanrıyar, Sel Yayınları, inceleme, 336 sayfa

 

İngiliz Dili alanında uzman bir isim olan Hugh Stevens’ın hazırladığı ve birçok yazarın katılımıyla ortaya çıkan ‘Gey ve Lezbiyen Yazını’, lezbiyen ve gey kültürü ile ilgili bir dizi temayı tartışıyor ve bu temaların edebi metinlerde nasıl ele alındığını gösteriyor. Konu hakkında rehber bir çalışma olarak düşünülebilecek kitapta yer alan bölümler, lezbiyen ve gey araştırmalarının içindeki ses ve yaklaşım çokluğunu olduğu kadar, günümüz queer hayatının farklılıklarını da yansıtıyor ve eşçinselliğe dair soruların sık sık politika ve kültürün diğer yönleriyle çakıştığını gösteriyor. Kitapta, eşcinsellik ve edebiyat; gey kurmacasında normallik ve queerlik; transgender kurmaca ve politika; günümüz lezbiyen ve gey kurmacasında geçmişle karşılaşmak; lezbiyen ve gey aşk şiiri ve AIDS edebiyatı gibi birçok konu irdeleniyor.

Margaret Meserve – Türk (2011)

  • TÜRK, Margaret Meserve, çeviren: Asiye Koray Bendon, APRIL Yayıncılık, inceleme, 552 sayfa

 

Margaret Meserve nitelikli çalışması ‘Türk’te, Batı Türkleri, Hazarlar, Oğuzlar ve Selçuklular gibi, Osmanlı öncesi Türki halkları tanımlayarak, Rönesans tarihçilerinin kullandığı Geç Antik dönem ve Ortaçağ kaynaklarını inceliyor. Bunu yaparken, “Osmanlı” ve “Türk” kelimelerini birbirlerinin yerine geçebilecek şekilde kullanan yazar, Rönesans, Ortaçağ, Osmanlı, Türk ve İslam konularını araştırmasının merkezi olarak tasarlıyor. Türklerin kökenlerinin nereye uzandığını ve onların uzak tarihlerini irdeleyen kitabın, aynı zamanda Batı ve Doğu, Hıristiyanlık ve İslam konusundaki tartışmalara yeni katkılarda bulunduğunu da söyleyebiliriz.

Murat Şeker – İstanbul’da Yaşam Kalitesi Araştırması (2011)

  • İSTANBUL’DA YAŞAM KALİTESİ ARAŞTIRMASI, Murat Şeker, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yayınları, inceleme, 194 sayfa

 

Murat Şeker’in elimizdeki çalışması, İstanbul’un yaşam kalitesini, veri ve analizler yoluyla araştırıyor. İstanbul’un 39 ilçesinden insanlarla yapılan yüz yüze görüşmelerle oluşturulan kitap, ilçelere ait değişkenlerden yararlanarak yaşam kalitesi endeksine ve saha görüşmelerinden hareketle de şehrin standart bir yaşam kalitesine ulaşıyor. Kitap, şehirde yaşayan insanların hayat kalitesini ölçerken, aile yaşamından konuta, iş yaşamından sağlığa, ekonomik yapıdan kentsel memnuniyete uzanan geniş bir yelpazede göstergeler barındırmasıyla, İstanbullular ve şehrin yöneticileri kadar, konuyla ilgilenen akademisyenlere de hitap edecek nitelikte.

Willy Lahaye, Jean-Pierre Pourtois ve Huguette Desmet – Kuşaktan Kuşağa Aktarım (2011)

  • KUŞAKTAN KUŞAĞI AKTARIM, Willy Lahaye, Jean-Pierre Pourtois ve Huguette Desmet, çeviren: Z. Canan Özatalay, İletişim Yayınları, inceleme, 341 sayfa

 

Émile Durkheim, her kuşağın önceki kuşağın aktardığı kültürel modellere dayanarak sosyalleşeceğini söylemişti. Düşünüre göre bu aktarımın en güçlü şekilde gerçekleştiği alan, ailedir. Elimizdeki kitap da, sosyalleşmenin aileyle sınırlı kalmadığı; okul, işyeri, spor kulübü, eş ilişkisi, arkadaş çevresi gibi başka ortamların da bireyin gelişimine katkıda bulunduğu gerçeğinden hareketle, aktarımın meydana gelme biçimlerini çok yönlü bir şekilde inceliyor. Kitap, her kuşağın, bir yandan aileden aldıklarını yeniden üretirken, öte yandan yeni düşünme ve yapma biçimleri geliştirmesini, yani aktarımdaki devamlılık ve kopuşları ortaya koyuyor.