Kolektif – Enkaz ve Parıltı (2023)

Mültecilerin çantasından, dilsiz deneyimlerden, sokakları geri isteyen politik mücadeleden, kent hakkı tanınmayanlardan, anayasal şiddetin ekonomi-politiğinden, paçavra toplayıcısı bilim insanlarından ve kötümser bir umudun yeşerteceği dünya inancından dem vuran bu derleme, bize Walter Benjamin’in çağdaş düşünce için önemini ve sahip olduğu epistemolojik ve metodolojik imkânlarını hatırlatıyor.

Fragmanlardan, montajlardan, alıntılardan ve şoklardan oluşan epistemolojisi ve oyalanmanın, düş görmenin, uyumanın ve uyanmanın imkânlarını kullanan metodolojisi, egemen bilim ve tarih anlayışının normallerine karşı mücadele eden her varoluşun bakışına da yârenlik edebilme potansiyelini haiz.

Aynı zamanda, ikilikleri bağdaştırmaktan ziyade aralığı kat eden, akademinin ve bilimin aralığından geçmeyi değil de onu tahriş etmeyi, süreklilik gibi görülen bu aralıktaki iktidar ilişkilerinin dönemeçlerini ve kopuşlarını fark eden, yani aralığı kendisine dert edinen ve onunla konuşan bir felsefenin imkânını da müjdeliyor.

İşte bu kitap, modernitenin iki’sine sığmamış bu düşünürün hem yaşamındaki hem de düşüncesindeki arada-kalmışlığıyla, bizi genişlemeye teşne disiplinlerarası bir çatlaktan içeriye buyur ediyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: İlkay Özküralpli, Özgür Yaren, Ralph Buchenhorst, M. Ertan Kardeş, Leyla Bektaş Ata, Ulaş Karadağ, Meriç Kükrer ve Serhat Celal Birdal.

  • Künye: Kolektif – Enkaz ve Parıltı: Walter Benjamin ile Disiplinlerarası Bir Soruşturma, editör: İlkay Özküralpli ve Meriç Kükrer, Nika Yayınevi, inceleme, 188 sayfa, 2023

M. Ertan Kardeş – Şiddet ve Politika (2022)

Adalet, güçlünün hukuku olarak tezahür ettiğinde, yaratılan şiddet de doğallaşır.

Şiddet ne ölçüde kavramsallaştırılabilir?

Kavram ile gerçeklik arasındaki bir etkinlik olarak felsefe, şiddeti hangi zeminlerde düşünülebilir kılar?

Gündelik dilde “şiddet” denilince zihnimizde çok sayıda “şiddet sahnesi” ve “görüntüsü” canlanır ancak söz konusu, kavramla iş gören felsefede şiddeti tartışmak olunca, şiddetin dolayımsızlığı ve aniliği onu kavramayı güçleştirir.

Ama gerçekten de şiddet bütünüyle dolayımsız mıdır?

Elinizdeki eser yöntem olarak çok biçimli ve çok boyutlu bu konuyu onun kavranmasına yönelik çoklu bir strateji izleyerek ele alıyor.

Bu yöntem öncelikli olarak politik felsefe tartışmaları açısından şiddet konularını ele almayı içeriyor.

Filozof odaklı bir yaklaşım yerine, filozofların savunduğu konumları ve özellikle onların arasındaki tematik ve kavramsal farklılıkları öne çıkaran bir yaklaşım izliyor.

Dolayısıyla kitapta bir filozofun şiddet bahislerini ilgilendiren tüm konulardan ziyade o konuların bir bakiyesi olarak şiddeti nasıl tartıştığı görülmeye çalışılıyor.

Politik felsefe alanındaki çalışmalarıyla tanınan felsefeci Ertan Kardeş ‘Şiddet ve Politika: Felsefede Temel Tartışmalar ve Konumlar’da filozofların şiddet kavrayışlarını ve farklı tezlerini bir deneme çerçevesinde ele alıyor, temel tartışmaların birbirlerine mesafesini ortaya koyan bir yaklaşım üretiyor.

  • Künye: M. Ertan Kardeş – Şiddet ve Politika: Felsefede Temel Tartışmalar ve Konumlar, Vakıfbank Kültür Yayınları, felsefe, 112 sayfa, 2022

Kolektif – Çağımız ve Thomas Hobbes (2022)

‘Çağımız ve Thomas Hobbes’ çalışması, filozofun düşüncesini güncelleme amacını taşıyor.

Kitapta Carl Schmitt’in, Leo Strauss’un, Pierre Manent’ın, Jacques Derrida’nın, Max Horkheimer’ın, Franz Neumann’ın Hobbes okumalarına dair yaklaşımları yer alıyor.

Italo Calvino’nun “klasikler, haklarında asla ‘okuyorum’ sözünü değil, genellikle ‘yeniden okuyorum’ sözünü işittiğimiz kitaplardır” tanımı izlenirse, bu çağdaş filozofların Hobbes’unda hem filozofu yeniden okuma imkânı bulunmakta hem de çağın meselelerini yeniden kavramaya ilişkin düşünce stratejileri belirmektedir.

Bu haliyle modernliğin başlangıç uğrağı olarak 17. yüzyıl filozoflarının birbirleriyle olan uzaklıkları ve yakınlıkları kadar, çağımız 20. yüzyıl ve 21. yüzyıl filozoflarının modernlik krizi tartışmaları da, çağı anlamak, onun meselelerini tartışabilmek açısından zengin bir kavramsal kaynak oluşturmaktadır.

O halde, bir klasik olarak Hobbes’u okumak, yeniden okumak “tükenmeyen” bir metni güncel bağlamlarında yeniden keşfetmektir.

‘Çağımız ve Thomas Hobbes’ kitabı Hobbes metinlerinde çağımızın krizlerini düşünmeyi vaat ediyor.

  • Künye: Kolektif – Çağımız ve Thomas Hobbes, editör: M. Ertan Kardeş, Vakıfbank Kültür Yayınları, felsefe, 288 sayfa, 2022

Kolektif – Politik Felsefe Nedir? (2020)

Politikanın değersizleştiği, oldukça kritik bir dönemden geçiyoruz.

Bu yüzden de hem politikaya hem de felsefeye daha çok sahip çıkmamız gerekiyor.

Bu güzel derleme ise, politik felsefenin ne olduğu ve özellikle politik felsefenin yaşadığımız sorunlara nasıl yanıt verebileceği üzerine ufuk açıcı metinler barındırıyor.

Çalışma, felsefenin temel sorunlarını olduğu kadar, günümüzün sorunlarını da politik felsefe açısından eleştirel bir gözle değerlendiriyor ve politik felsefe nedir sorusunu, tam da olması gerektiği gibi, felsefe nedir sorusunu merkeze alarak cevaplıyor.

Aynı zamanda politik eylemi ve koşullarını filozofla, felsefeyle ilişkisi çerçevesinde anlama çabasıyla da dikkat çeken çalışma, politik eylemin ne tözsel bir hakikatçilik çabasıyla anlaşılabileceğini ne de “her şey olur” ve “her şeye izin vardır” diyen rölativist bir zihniyete kurban edilebileceğini vurguluyor.

Politik felsefe politik şeyler üzerine bir soyutlama pratiğinin de ötesinde, politik şeylerin mantığının kurulmasına ya da bozulmasına ilişkin bir etkinliktir.

Bu çalışmanın asıl üstüne bastığı noktalardan biri de budur.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Ateş Uslu, Cengiz Çakmak, Armağan Öztürk, C. Cengiz Çevik, Funda Günsoy, M. Ertan Kardeş, Eylem Yolsal-Murteza ve Kurtul Gülenç.

  • Künye: Kolektif – Politik Felsefe Nedir?, derleyen: M. Ertan Kardeş, Tekin Yayınevi, siyaset, 280 sayfa, 2020

M. Ertan Kardeş – Yönsüzleşmiş Savaşlar (2019)

Günümüzde savaşlar bile kanıksanmıştır.

Bu uzun zamandır bilinen bir olgu.

Fakat bugünün savaşlarını daha öncekilerden ayıran asıl yön, bu savaşların daha yıkıcı, daha hak hukuk tanımayan nitelikler arz etmesi.

Peki, insan uygarlığının bu denli geliştiğinin savunulduğu bir çağda, bu nasıl mümkün oluyor?

Ertan Kardeş’in elimizdeki kitabının konusu, yönsüzleşmiş savaş ve bunun korkunç bir gerçek olarak karşımızda durduğu.

Bugünün savaşlarını “politik felsefenin bir sınır meselesi” olarak tanımlayan Kardeş, felsefenin tanınma, kriz, çatışma gibi güncel konu ve kavramlarını savaş hakkındaki verili kavrayışımızdan yola çıkarak yeniden tartışmaya açıyor.

Bilhassa, savaşların kendisini şiddet olarak yeniden üretme biçimlerini derinlemesine analiz etmesiyle dikkat çeken ‘Yönsüzleşmiş Savaş’, bu sorunu tartışırken Hobbes, Rousseau, Hegel, Clausewitz, Schmitt ve Aron’un isimlerin katkılarını çok yönlü bir bakışla izliyor.

Çalışmayı, dünyanın yeni bir karanlık çağa girdiği bugün, savaşların toplumları ve geleceğimizi nasıl etkilediği üzerine derinleşmek isteyenlere şiddetle tavsiye ediyoruz.

Kitaptan birkaç alıntı:

Dron, liberal devletin ideolojisiyle çelişmeden ürettiği savaşın adıdır: Savaş yapılır ama fedakârlık yapılmadan.

Kazanmak için öldürülür ancak öldürmek için kazanmaya çalışan insandan daha zalimi yoktur.

Kazanılmayan savaşları sürdüren dokunulmaz bir iktidarın paradoksu şudur: Sürekli savaşlara doğru yol almak.

Dronun, işleyeceği bir savaş suçu faili açısından belirsizdir. Sonuçta fiil dron tarafından icra edilmektedir ancak sorumluluğun pilotta mı, generalde mi yoksa ülkenin başkanında mı olduğu muammadır. Dron ‘sorumsuzluk fabrikası’nın tipik bir dispozitifidir.

  • Künye: M. Ertan Kardeş – Yönsüzleşmiş Savaşlar: Politik Felsefenin Bir Sınır Meselesi olarak Savaşa Dair, Pinhan Yayıncılık, inceleme, 192 sayfa, 2019

M. Ertan Kardeş – Schmitt’le Birlikte Schmitt’e Karşı (2015)

Carl Schmitt kavramsallaştırmaları liberalizmin, modern dünyanın, uluslararası hukukun, devletin ve en önemlisi de politikanın neliğinin sorgulanmasına dair radikal imkânlar barındırır.

İşte bu kitap da, Schmitt’in eleştirel bir okuması ve onu çağdaş politik felsefe sorunları içerisinde düşünme girişimi olarak dikkat çekiyor.

Ertan Kardeş’in kitabında, Schmitt’in alımlanmasındaki belli başlı sorunlar, Schmitt düşüncesinde teoloji-politik meselesi, Schmitt’te devlet ve hukuk ilişkisi ve Schmitt’in Kantçı gelenekle kavgası gibi ilgi çekici konular irdeleniyor.

  • Künye: M. Ertan Kardeş – Schmitt’le Birlikte Schmitt’e Karşı, İletişim Yayınları

Kolektif – Dar Kapıdaki Mesih: Walter Benjamin ve Politik Felsefesi (2017)

Bugün medeniyetin tüm kazanımlarını tehdit eden en önemli sorun, Dünya çapında yükselişe geçen aşırı sağ.

Walter Benjamin de, iki büyük dünya savaşının yaşandığı bir dönemin tanığı oluşuyla bu canavarlığı anlamaya çalışmış ve buna karşı mücadele etmişti.

İşte bu kitapta bir araya gelen genç akademisyenler, bugün yaşadığımız çıkmazı aşabilmemiz konusunda Benjamin’in felsefesinin bize ne şekilde rehberlik edebileceği üzerine düşünüyor.

Kitapta hukuk, ezoterizm ve teolojiye uzanan geniş bir perspektifle, Benjamin felsefesi farklı boyutlarıyla irdeleniyor ve bu felsefenin güncel sorunlarımızın çözümü konusunda sunduğu imkânlar tartışılıyor.

  • Künye: Kolektif – Dar Kapıdaki Mesih: Walter Benjamin ve Politik Felsefesi, derleyen: M. Ertan Kardeş, İthaki Yayınları, siyaset, 184 sayfa, 2017