Michael Löwy ve Olivier Besancenot – Devrimci Yakınlıklar (2023)

İşçi hareketinin tarihi, Marksistler ve anarşistler arasındaki anlaşmazlıkları, çatışmaları ve çatışmaları ayrıntılarıyla anlatır, asla bu iki hareket arasındaki gerçek ittifakları ve aktif dayanışmayı anlatmaz.

Michael Löwy ve Olivier, Paris Komünü’nden günümüze, genellikle kanlı çatışmaların merkezinde yer alan mücadelelerin kardeşliğini ortaya çıkaran bu görmezden gelinen tarafa ışık tutuyorlar.

Louise Michel’den Subcomandante Marcos’a, Walter Benjamin’den André Breton ve Daniel Guérin’e uzanan, geleceğin kırmızı ve siyah olacağı umuduyla taşınan militan ve duyarlı bir kitap.

Kitaptan bir alıntı:

“Bugün geçmiş yüzyılın devrimlerinin trajik bilançosu bizleri başka türlü düşünmeye zorluyor, sosyalizme bir gün insanî simasını geri vermeyi umut edebilmek için. Antibürokratik devrimci örgütler inşa etmek devrimleri her türden otoriter sapmaya karşı korumanın güvencelerinden biridir. Ama yegâne güvence bu değildir. Çünkü işçi hareketinin kendini donattığı örgütlerin ötesinde bunların devrim içindeki yerleri ve işlevleri hakkında da tartışmak lazım.

Devrimci güçler yaşamsal bir işlevi yerine getirmeliler: Devrimin, kendini dayatan kararları doğru zamanda almasına yardımcı olmak. Fakat, son tahlilde somut iktidar özyönetim yapılarında bulunur.

Umudumuz geleceğin kara ve kızıl olacağı yönündedir: 21. yüzyılda anti-kapitalizm, sosyalizm ya da komünizm, radikalliğin her iki kaynağından da beslenmek zorunda kalacaktır. Arzumuz, gelişip meyve verecekleri verimli bir zemin bulmaları umuduyla birkaç liberter Marksizm tohumu ekmektir.”

  • Künye: Michael Löwy ve Olivier Besancenot – Devrimci Yakınlıklar: Kızıl ve Kara Yıldızlarımız, çeviren: Ayşen Sarı, Habitus Yayınları, siyaset, 144 sayfa, 2023

Michael Löwy – Devrim Bir İmdat Frenidir (2021)

Walter Benjamin’in kendine has devrim modeli bugüne nasıl yanıt verebilir?

Michael Löwy, Benjamin’in eserlerinin devrimci boyutunu net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Löwy, Benjamin’in eserleriyle ilk temasını, entelektüel güzergâhına yön veren bir milat, Marksizmin Avrupa ve Latin Amerika’daki heterodoks formları üzerine araştırmalarını derinden sarsan bir keşif olarak değerlendirir.

Devrimleri, ilerleme bağlamında dur durak bilmeden yol alan dünya tarihinin lokomotifi olarak gören Marx karşısında kendi ilerleme ve gelişme eleştirisini ortaya koyan Benjamin ise “imdat freni” olarak tanımladığı bir devrim modeli sunar.

Peki, insanlık, söz konusu freni çekmeyi başarabilecek midir?

‘Ekososyalist Manifesto’nun yazarlarından Löwy, “ekososyalizmin öncüsü” ilan ettiği Benjamin’in eserlerinin devrimci boyutuna dikkat çekerken, dogmatik olmayan tarihsel materyalizmden ilham alan yaklaşımlarla teolojik kaygılardan ileri gelen görüşlerini ustalıkla bir araya getiriyor.

Löwy bunu yaparken, Benjamin ve anarşizm, Benjamin’de teoloji ve antifaşizm gibi ilgi çekici konuları da tartışıyor.

  • Künye: Michael Löwy – Devrim Bir İmdat Frenidir: Walter Benjamin Üzerine Denemeler, çeviren: Alev Er, Sel Yayıncılık, felsefe, 116 sayfa, 2021

Michael Löwy (der.) – Devrimler (2019)

Tarihe yön vermiş büyük devrimler, bu şahane kitabın konusu.

Michael Löwy’nin derlediği kitap, Paris Komünü’nden Küba Devrimi’ne uzanıyor.

Kitap, söz konusu devrimler açısından altın değerinde olan fotoğraflarla da zenginleşmiş.

Çalışma, Löwy’nin fotoğraf ve tarihsel anlatıyı karşılaştırdığı ve fotoğrafı, gerçekliğin tarihçilerin elinden kaçan yönlerini görünür kılan yeri doldurulamaz bir bilgilenme aracı olarak tartıştığı makalesiyle açılıyor.

Kitabın devamında ise,

  • Gilbert Achcar, 1871 Paris Komünü, 1905 Rus Devrimi ve 1936 İspanya Savaşı’nı,
  • Rebecca Houzel ve Enzo Traverso, 1917 Rus Devrimi’ni,
  • Michael Löwy, 1919 Macar Devrimi’ni,
  • Enzo Traverso, 1918-1919 Alman Devrimi’ni,
  • Bernard Oudin, 1910-1920 Meksika Devrimi’ni,
  • Pierre Rousset, 1911-1949 Çin Devrimleri’ni,
  • Ve Janette Habel de, 1953-1967 Küba Devrimi’ni ele alıyor.

Devrimler tarihine yakından bakmak, onların dünyayı nasıl değiştirdiğine tanık olmak ve en önemlisi de geleceğe daha ümitle bakmak isteyenler, bu kitabı kaçırmamalı.

  • Künye: Michael Löwy (der.) – Devrimler, çeviren: U. Uraz Aydın, Ayrıntı Yayınları, tarih, 480 sayfa, 2019

Michael Löwy – Ekososyalizm (2015)

Michael Löwy, çevreye yönelik gün geçtikçe artan kapitalist saldırılara karşı nasıl harekete geçebileceğimizin yolları üzerine düşünüyor.

Ekolojik dengenin korunmasının, kapitalist sistemin yayılmacı ve yıkıcı mantığına ters düştüğünü hatırlatan yazar, kapitalizmin sınır tanımayan vahşetine karşı durmak için somut ve çabuk sonuç verecek mücadele yollarının neler olduğunu irdeliyor.

  • Künye: Michael Löwy – Ekososyalizm, çeviren: Hande Turan Abadan, Epos Yayınları

Michael Löwy – Demir Kafes (2018)

Michael Löwy’nin Max Weber’e ilgisi, uzun yıllar öncesine dayanır.

Löwy’nin 1969’da yazdığı ‘Weberoloji’ adlı denemesi, Weber’in temel kitabı ‘Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu’na ilişkin yöntem tartışmasıydı.

Löwy şimdi de, Weber’in Karl Marx’la ilişkisini, kendi deyimiyle “Weberci Marksizm” olarak tanımladığı durumu tartışıyor.

Löwy, Weber’in kültürel karamsarlığına, yani bürokratik kapitalist uygarlığa ilişkin, “çelik gibi sert” benzetmesiyle ortaya koyduğu teşhisi ve Weber’in gözünden kapitalizmin bizim için hazırladığı geleceği zengin bir perspektifle yorumluyor.

  • Künye: Michael Löwy – Demir Kafes: Max Weber ve Weberci Marksizm, çeviren: Nihan Çetinkaya, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 176 sayfa, 2018

Michael Löwy – Kafka: Boyun Eğmeyen Hayalperest (2018)

Hakkında bu kadar efsane ve mit üretilmiş Franz Kafka hakkında, yeni ne söylenebilir?

Şu açıktır ki Kafka, yalnızca edebiyat için yaşadı.

Edebiyat onun takıntısı, varlık nedeni ve cankurtaran simidiydi.

Marksist sosyolog ve filozof Michael Löwy de bu kısa ama etkili kitabında, Kafka üzerine; O’nun kişiliği, kitapları, kitaplarının arka planı ve eserlerinin toplumsal/politik izdüşümleri üzerine düşünüyor.

“Kafka’nın romanlarının kozu yazı olarak yazı değildir, birey ile dünya arasındaki ilişkidir.” diyen Löwy, Kafka’ya dair bazı biyografik verilerden ve özellikle de Kafka’nın Praglı anarşist çevrelerle ilişkilerinden yola çıkarak tamamlanmamış üç romanını ve en önemli öykülerinden birkaçını analiz etmesiyle özgün bir çalışmaya imza atmış.

Kafka ve liberter sosyalizm, Kafka’nın eserlerinde baba otokrasisine karşı ortaya konan tepkiler, Kafka’da bir din olarak özgürlük, ‘Şato’daki bürokratik despotizm ve gönüllü kölelik, Kafka’da gerçekçilik ve Kafkaesk durum gibi konuları irdeleyen çalışmanın bir diğer özgünlüğü de,  Kafka’nın eserini kat eden anti-otoriter tutkuyu ayrıntılı bir şekilde tartışmasıdır diyebiliriz.

  • Künye: Michael Löwy – Kafka: Boyun Eğmeyen Hayalperest, çeviren: Işık Ergüden, Ayrıntı Yayınları, edebiyat inceleme, 144 sayfa, 2018

Kolektif – Çağdaş Marksizm İçin Eleştirel Kılavuz (2014)

Dünya çapından bilim insanları, Marksist kuramdaki çağdaş yönelimi, beşeri bilimler ve toplumsal bilimlerin perspektifinden değerlendiriyor.

Alex Callinicos’tan Michael Löwy’ye, Alberto Toscano’dan Gérard Duménil’e önemli isimlerin katkıda bulunduğu kitap, alan hakkında nitelikli bir kılavuz.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Marksizm İçin Eleştirel Kılavuz, hazırlayan: Jacques Bidet ve Stathis Kouvelakis, çeviren: Şükrü Alpagut, Yordam Kitap

Michael Löwy – Marksistler ve Ulusal Sorun (2017)

Türkiye’nin Marksist geleneğinin farklı bileşenlerinin, ülkenin Kürt sorunu bağlamında uzun zamandır yürüttüğü tartışma biliniyor.

Oysa ulusal sorun, Türkiye’yi bir yana bıraksak da, bilhassa Ortadoğu’nun içinden geçtiği süreç düşünüldüğünde yakıcı bir hal almış durumda.

İşte önde gelen Marksist felsefeci ve sosyolog Michael Löwy’nin bu kitabı, her şeyden önce Marksizm’in ulusal soruna bakışını, bu bakışın tarihsel evrimini ve Marksistlerin ulusal sorun konusunda dünyanın farklı yerlerinde aldığı pozisyonları kapsamlı bir şekilde ele almasıyla konuya muazzam bir katkı sunuyor.

Hem derli toplu oluşu, hem kapsamı hem de niteliğiyle Löwy’nin yapıtının, alanda şimdiden bir klasik haline geldiğini de belirtelim.

  • Künye: Michael Löwy – Marksistler ve Ulusal Sorun, çeviren: Kemal Ülker, Versus Kitap, siyaset, 80 sayfa

Gerard Dumenil, Michael Löwy ve Emmanuel Renault – Marksizmin 100 Kavramı (2012)

  • MARKSİZMİN 100 KAVRAMI, Gerard Dumenil, Michael Löwy ve Emmanuel Renault, çeviren: Gözde Orhan, Yordam Kitap, iktisat, 190 sayfa

 

Elimizdeki kitap, Marksizmin zengin mirasını, kuramın felsefi, iktisadi ve siyasî alanları kapsayan yüz temel kavramı üzerinden ortaya koyuyor. Burada, “altyapı-üstyapı”dan, “Artık değer”e, “sınıf savaşımı”ndan “Proletarya diktatörlüğü”ne, “Hegemonya”dan “Yabancılaşma”ya ve “Çelişki”den “Meta fetişizmi”ne, Marksist kuramın hem sık duyulan hem de az bilinen kavramları açıklanıyor. Marksizmin çok yönlülüğünü gözler önüne seren kavramların, Marx’ın düşüncelerine yönelik ilginin dirildiği bu günlerde, okuyucuları, geleneğin büyük eserlerine ve Marksizmin güncel görüşlerine başvurmaya sevk edeceğini de söyleyebiliriz.