Muammer Sakaryalı – Kışladağ’dan Mektup Var (2011)

  • KIŞLADAĞ’DAN MEKTUP VAR…, Muammer Sakaryalı, Yeni İnsan Yayınları, ekoloji, 237 sayfa

Muammer Sakaryalı ‘Kışladağ’dan Mektup Var’da, vahşi altın madenciliğinin Kışladağ’da sebep olduğu yıkımı, göz göre göre yaşanan doğa katliamını anlatıyor. Yüzde 99.56’sı Hollandalılara ait Eldoradogold-Tüpraş şirketi, Uşak’taki Kışladağ Altın Madeni’nde altın çıkarma faaliyetinde bulunuyor. Sakaryalı’nın mektupları, bu faaliyetin bölgedeki yaşamı, suyu, havayı, toprağı ve çiçeği nasıl mahvettiğinin hikâyesi. Madenin açılışının büyük bir hukuksuzluğun sonucunda gerçekleştiğini söyleyen Sakaryalı, Kışladağ’ın ikinci bir Bergama olmaması için verdikleri mücadeleyi, buna karşılık devletten gördükleri sonu gelmez baskıyı kaleme getiriyor.

John Bellamy Foster – Marx’ın Ekolojisi (2011)

  • MARX’IN EKOLOJİSİ, John Bellamy Foster, çeviren: A. Ercüment Özkaya, Epos Yayınları, felsefe, 357 sayfa

Sosyoloji profesörü John Bellamy Foster, ana odağını Karl Marx’ın oluşturduğu ‘Marx’ın Ekolojisi’nde, devrimci bir ekolojik görüşü geliştiriyor; materyalizmin, ekolojik düşünce biçimlerinin gelişimine büyük bir katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. Marx’ın ekolojik perspektifinin onun materyalizminden kaynaklandığını ve onun eserlerinin, dikkate değer ekolojik sezgi içerdiğini belirten Foster, Marx’ın, modern burjuva ekoloji bilincinin ortaya çıkmasından daha önce, doğanın sömürülmesini kınadığını hatırlatıyor. Marx’ın ekolojik düşüncesini sistematik bir biçimde yeniden inşa etmeye koyulan Foster, bunun için ilk olarak ekolojinin kökenlerini araştırıyor. Kitap, bu kökenlerin oluşumunda, materyalizmin on yedinci yüzyıldan başlayıp on dokuzuncu yüzyıl boyunca devam eden gelişiminin önemli bir payı olduğunu gösteriyor.

Mahmut Hamsici – Dereler ve İsyanlar (2010)

 

Gazeteci Mahmut Hamsici ‘Dereler ve İsyanlar’da, AKP hükümeti ve şirketler ile halk ve onların örgütleri arasında büyük bir mücadeleye dönüşen hidroelektrik santrallerini (HES) ele alıyor.

Teorik-politik analizlerden çok, bir gazetecilik araştırmasının sonucu olarak ortaya çıkan kitabında Hamsici, şirketlerin ve devlet kurumlarının projeleri yaşama geçirmek için, neden oldukları büyük yıkımı teşhir ediyor.

Araştırması için Kastamonu’dan İkizdere’ye, Şavşat’tan Tunceli’ye, Erzurum’dan Finike’ye, Anadolu’yu karış karış gezen yazar,  iktidarların ve güçlülerin karşısına dikilen derelerin isyanının ve yaşamın sesinin belgeselini sunuyor.

  • Künye: Mahmut Hamsici – Dereler ve İsyanlar, Nota Bene Yayınları, siyaset, 304 sayfa

Mikdat Kadıoğlu – Küresel İklim Değişimi ve Türkiye (2007)

  • KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ VE TÜRKİYE, Mikdat Kadıoğlu, Güncel Yayıncılık, ekoloji, 382 sayfa

Küresel iklim değişimi, dünyayı bekleyen olası doğal felaketlerden biri. Dünya halkları açlıkla, savaşla, ekonomik krizlerle, yolsuzluk ve adaletsizliklerle başa çıkmaya çalışırken; insanlığı tehdit eden bir başka olayla, küresel ısınmayla karşı karşıya kaldı. Daha fazla para ve güç kazanma hırsı, doğal kaynakların tüketilmesi konusunda da sınırlarını zorladı. Mikdat Kadıoğlu, yıllardır bu tehdidi algılayan ve buna karşı yapılabilecekleri savunan isimlerden. Kadıoğlu kitabında, küresel ısınmaya giden süreci; bunun Türkiye’de nasıl bir değişim yaratacağını ve küresel ısınmayla nasıl baş edilebileceğini irdeliyor.