Matthew Maxwell – Hamamböceğine Dokunmak (2025)

Matthew Maxwell’in bu çalışması, felsefi ve kişisel bir alegori üzerinden yaşamın kaçınılmaz sıkıntılarıyla baş etmenin yollarını araştırıyor. Maxwell, basit ama rahatsız edici bir metafor olan hamamböceği üzerinden insanın hayattaki zorluklara, kaygılara ve travmalara verdiği tepkileri sorguluyor. Hamamböceği burada yalnızca tiksindirici bir böcek değil, kişinin karşılaşmak istemediği, bastırdığı ya da kaçtığı gerçekliklerin simgesi olarak ele alınıyor.

‘Hamamböceğine Dokunmak: Özgür Olduğunu Henüz Bilmeyenler İçin Bir Kitap’ (‘How to Hold a Cockroach’), kısa ve akıcı bir anlatımla bireyin korkularına yaklaşımının onun yaşam deneyimini nasıl biçimlendirdiğini gösteriyor. Maxwell, hamamböceği tutmanın aslında yaşamın kendisini tutmak anlamına geldiğini; yani kişi ne kadar dirense de hayatın olumsuzluklarını kabullenmeden bütünlüklü bir özgürlük ve huzur yaşanamayacağını savunuyor. Kaçmak yerine yüzleşmek, tiksinmek yerine anlamak, kontrol etmek yerine kabul etmek kitabın ana felsefi duruşunu oluşturuyor.

Yazar, kendi deneyimlerinden yola çıkarak okuru, “rahatsız edici olanla” kurulan ilişkinin dönüştürücü potansiyelini görmeye davet ediyor. Bu yaklaşım, mindfulness (farkındalık) ve stoacılıkla da benzeşen bir kabul felsefesi taşıyor. Maxwell, mutluluğun olumsuzlukların yokluğunda değil, onlarla birlikte yaşamayı öğrenmekte bulunduğunu vurguluyor.

‘Hamamböceğine Dokunmak’, modern yaşamın kaygıları, kişisel krizler ve insanın kırılganlığı karşısında basit bir mecaz üzerinden derin bir yolculuk sunuyor. Kitap, hem kişisel gelişim hem de felsefi düşünceyle ilgilenen okurlar için özgün bir rehber niteliği taşıyor.

  • Künye: Matthew Maxwell – Hamamböceğine Dokunmak: Özgür Olduğunu Henüz Bilmeyenler İçin Bir Kitap, çeviren: Şafak Kılıç, Okuyanus Yayınları, felsefe, 112 sayfa, 2025

Simon Gilham – Kendine Yalan Söylemeyi Bırak (2025)

Simon Gilham’ın bu eseri, kişisel gelişim alanında kalıpların dışında bir yaklaşım sunuyor. ‘Kendine Yalan Söylemeyi Bırak: Hayatını Değiştirecek 101 Acı Gerçek’ (‘Stop Lying to Yourself: 101 Hard Truths to Help You Change Your Life’), okuyucunun kendisiyle yüzleşmesini, bahaneleri ve kendini kandırmayı bırakmaya davet ediyor. Her biri kısa ama vurucu 101 bölümde, hayatı değiştirmek için gerekli olan dürüstlüğün altı çiziliyor.

Gilham, değişimin ilk adımının gerçekleri kabul etmek olduğunu savunuyor. “Vaktin yok değil, önceliğin yok.” gibi ifadelerle, sorumluluğu dış faktörlere yüklemek yerine bireyin kendi tercihlerinin farkına varması gerektiğini söylüyor. Kitap, okuyucunun sıkça kullandığı bahaneleri tek tek ortaya koyarak, onların ardındaki korkuları ve kaçışları gösteriyor.

Yazar, bu sert doğrularla okuyucunun konfor alanından çıkmasını amaçlıyor. Çünkü gerçek değişim, ancak yüzleşme ve eylemle mümkün. İlişkilerden kariyere, fiziksel sağlıktan kişisel hedeflere kadar geniş bir yelpazede okura ayna tutuyor.

Kitabın dili doğrudan ve zaman zaman provokatif olsa da altında yatan niyet açık: kendinle yüzleşmeden kendini geliştiremezsin. Gilham, motivasyon değil, dürüstlük sunuyor. Çünkü ancak gerçeği gördüğümüzde onu dönüştürebiliriz.

Sonuç olarak ‘Kendine Yalan Söylemeyi Bırak’, bahaneleri bırakıp yaşam sorumluluğunu üstlenmek isteyen herkes için cesur, net ve dönüştürücü bir rehber.

  • Künye: Simon Gilham – Kendine Yalan Söylemeyi Bırak: Hayatını Değiştirecek 101 Acı Gerçek, çeviren: Ezgi Alkan, Literatür Yayıncılık, kişisel gelişim, 208 sayfa, 2025

Whitney Goodman – Toksik Olumlama (2024)

İnsanlar her yeni gün pozitif olma baskısıyla karşı karşıya.

“Güzel enerji eşittir güzel hayat” mottoları, “iyi tarafından bak” tavsiyeleri havada uçuşurken olumsuz kişileri tek mutluluk formülüyle susturmak mümkün: Gülümse geç!

Hastalık, kayıp, ayrılık ve diğer zorluklarla karşı karşıya kalındığında bile gerçek duygular hakkında konuşmak, onları sindirerek zamanla daha iyi hissetmek için çok az fırsat var.

Peki olumlu olmak tüm sorunların çözümüyse neden çoğumuz endişeli, depresif ve tükenmiş hâldeyiz?

Elinizdeki bu kitap, toksik olumlamanın kendimize ve ilişkilerimize ne kadar zarar verdiğini ortaya koyarken araştırmalardan ve danışan hikâyelerinden besleniyor.

Terapist Whitney Goodman’ın kaleme aldığı bu dürüst rehber, olumsuz duyguları deneyimlemenin ve onlarla başa çıkmanın etkili yollarını şefkatle sunuyor.

  • Künye: Whitney Goodman – Toksik Olumlama: Mutlu Olmakla Kafayı Bozmuş Bir Dünyada Kendin Olmak, çeviren: Lale Günseli Bayır, Nova Kitap, kişisel gelişim, 272 sayfa, 2024

Gladys McGarey – İyi Yaşanmış Bir Hayat (2023)

 

Gladys McGarey, 102 yaşında hâlâ mesleğini sürdüren bir hekim.

O, bu kitapta, asırlık ömründen çıkardığı dersleri ve insan yaşamının nasıl daha iyi olacağına dair kendisine ilham kaynağı olan binlerce hastasının hikâyelerini bizlere anlatıyor.

Altmış yılı aşkın hekimlik hayatının ardından Dr. Gladys, bu kitapta uzun, mutlu ve dolu dolu bir yaşamın tadını çıkarmak için altı uygulanabilir sırrını şöyle paylaşıyor:

  • Enerjinizi çılgınca harcayın
  • Tüm yaşam hareket üzerine kuruludur
  • Burada olmanızın bir sebebi var
  • Asla yalnız değilsiniz
  • Her şey sizin öğretmeninizdir
  • Sevgi en güçlü ilaçtır

McGarey’nin, kendi sıra dışı yaşamından paylaştığı mucizevi iyileşme öyküleri de oldukça büyüleyici.

O, sadece sağlık ve şifa hakkında değil, aynı zamanda neşe içinde ve tatmin duyulan bir yaşam için neler yapılması gerektiği konusunda düşüncelerinizi etkileyip bakış açınızı değiştirecek.

Kitap boyunca, sizlere sevgi dolu ve bilge bir büyükanne gibi eşlik edecek.

  • Künye: Gladys McGarey – İyi Yaşanmış Bir Hayat: 102 Yaşında Bir Doktordan Her Yaşta Sağlıklı ve Mutlu Yaşamak Üzerine Altı Sır, çeviren: Dila Elmas, Mona Kitap, kişisel gelişim, 312 sayfa, 2023

Terri Cole – Kendin Olma Hakkı ve Sınırlarına Hakim Olmak (2022)

Kendimiz olmadan ve sınırlar koymadan mutlu olmamız mümkün değil.

Psikoterapist Terri Cole, bunu yapabilecek becerileri geliştirmemiz için neler yapabileceğimizi anlatıyor.

Cole, basit ama çok önemli bir önermeden yola çıkıyor: Sağlıklı sınırlar olmadan, hakiki ve mutlu bir hayat yaşayamazsınız.

Bu özellikle günümüz kadınları için geçerli; sıklıkla içinde bulundukları kültür tarafından “iyi” olmaya koşullandırılan, başkalarını kırmaktan ya da kötü biri gibi algılanmaktan korkan ve bir yandan da kendi sağlık ve mutluluklarını koruma ihtiyacı hisseden, bu ikisi arasında sıkışıp kalmış kadınlar için.

Bu düşünceden hareket edilerek yazılan ‘Kendin Olma Hakkı ve Sınırlarına Hakim Olmak’, sağlıklı sınırlar çizme ve bu sınırları koruma konusunda ustalaşmak isteyen kadınlara yönelik kapsamlı bir rehber görevi görüyor.

‘Kendin Olma Hakkı ve Sınırlarına Hakim Olmak’, suçluluk duymadan veya olay çıkarmadan, başkaları uğruna kendinizden vazgeçmeyi bırakmanıza yardımcı olacak bir dizi beceri kazandırmayı amaçlıyor.

Kitapta, iş ve özel hayatınızın her yönünü bilinçli bir şekilde kontrol altına alabilmeniz için gerekli olan ve tecrübeye dayalı birtakım uygulamalar yer alıyor.

  • Künye: Terri Cole – Kendin Olma Hakkı ve Sınırlarına Hakim Olmak, çeviren: Hale Türkeş, Okuyan Us Yayınları, kişisel gelişim, 276 sayfa, 2022

Susan Forward – Sevgisiz Anneler (2021)

Kimi talihsiz kadınlar, çocukluklarından itibaren annelerinin sözlü, duygusal ve fiziksel şiddetine maruz kalmıştır.

Psikoterapist Susan Forward, sevgisiz annelerin gadrine uğramış bu kadınların imdadına yetişiyor ve onların acı veren anılardan, suçluluk ve korkularından nasıl kurtulabileceklerini anlatıyor.

İki kısma ayırdığı kitabında Forward, ilk olarak beş sevgisiz anne modelinin açtığı derin duygusal yaralar yüzünden kadınların içlerindeki acı, korku ve çalkantı mirasıyla nasıl çaresizce baş etmeye çalıştıklarını kapsamlı bir biçimde ortaya koyuyor.

Yazar kitabının ikinci kısmındaysa, keşiften iyileşmeye geçerek, büyük tahribatlar yaratan anne yarasının nasıl iyileştirilebileceğini ele alıyor.

Forward, hakikatle yüzleşerek, acı veren hisleri kabul ederek, öfkenin bilgeliğine sığınarak ve davranışları değiştirerek bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılabileceğini belirtiyor.

  • Künye: Susan Forward – Sevgisiz Anneler: Yetişkin Kızlar İçin İyileştirici Bir Rehber, çeviren: Mercan Yurdakuler, İletişim Yayınları, kişisel gelişim, 311 sayfa, 2021

Ty Tashiro – Tuhaf (2020)

Tuhaf büyülü, neredeyse İsviçre çakısı gibi çok işlevli bir kelimedir.

Bize benzemeyenleri anlamaya çalışmak, onları tuhaf olarak yaftalamaktan daha zordur.

Zira toplum zora gelmez, normal diye tutturup durur.

Bu kitap ise, tuhaf olmanın bizi nasıl özgür kıldığıyla ilgili.

Ty Tashiro, sosyal hayatta kendimizi rahat hissetmemize engel olan tuhaf kişilik özelliklerimizin, aynı zamanda olağanüstü başarıların tohumlarını atabileceğini söylüyor.

Psikoloji, nörobilim ve sosyoloji gibi alanlardan yararlanan Tashiro, bir kişinin neden tuhaf olarak tanımlandığını anlatarak kitabına başlıyor.

Yazar ardından, tuhaflığı nasıl güce dönüştürebileceğimizi, başka bir deyişle potansiyelimizi gerçekleştirmek için kişisel garipliklerimizi ve özgün yeteneklerimizi nasıl kucaklayabileceğimizi anlatıyor.

Kitap bunun yanı sıra, otizm spektrum bozukluğu ve Asperger Sendromu konuları üzerine sunduğu kapsamlı bilgilerle, kafa karışıklığı yaratan kimi özelliklerin ve durumların netleşmesine de olanak sağlıyor.

İnsanlarda iyi bir ilk izlenim bırakmak için neler yapılması gerektiği; duyguların işlevi; sosyal formalitelerin arkasında yatan mantık nedir; sosyal yaşamın anlaşılması güç kuralları; modern sosyal yaşamın hepimiz için nasıl tuhaf bir dünyaya dönüşmekte olduğu ve tuhaf bireyleri neyin mutlu ettiği gibi konularda aydınlanmak isteyenlerin muhakkak edinmesi gereken bir çalışma.

  • Künye: Ty Tashiro – Tuhaf: Sosyal Açıdan Tuhaf Olmanın ve Bunun Neden Harika Olduğunun Bilimi, çeviren: Esra Ergün, Paloma Yayınevi, psikoloji, 288 sayfa, 2020

James Hollis – Yaşamın İkinci Yarısında Anlam Arayışı (2020)

Bazen bir başkasının hayatını yaşadığımızı, seçimlerimizi onun değerlerinin yönlendirdiğini dehşet içinde fark ederiz.

Psikanalist James Hollis, anlamlı bir hayat sürmek için bizi bakış açımızı kökten dönüştürmeye davet ediyor ve bunu nasıl yapabileceğimizi adım adım açıklıyor.

Ancak orta yaşla birlikte gerçekten kim olduğumuzu bulabileceğimizi belirten Hollis, özellikle bu yaşlarında büyük ikilemlerle karşı karşıya kalmış kişilerin geleceklerine nasıl yön verecekleri konusunda kimi önerilerde bulunuyor.

Yaptığı işi anlamsız bulan, evliliklerinde ve ilişkilerinde yabancılaşma yaşayan, hayatı anlamsız bulan, kısacası yaşamı, kendilerine danışılmaksızın yazılmış bir senaryo gibi yaşayan okurlara, yani aslında pek çoğumuza seslenen Hollis, zorluklarla baş etmemizi sağlayacak yeni bir bakış açısı sunuyor.

  • Künye: James Hollis – Yaşamın İkinci Yarısında Anlam Arayışı: Sonunda Gerçek Anlamda Nasıl Büyürüz?, çeviren: Kerime Dalyan, İletişim Yayınları, kişisel gelişim, 304 sayfa, 2020

Michel Delagrave – Ergen Kullanma Kılavuzu (2016)

Biz yetişkinlere artık ihtiyaçlarının kalmadığını öne sürdükleri bir yaşta, ergen çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz?

Birçok anne-babaya ve eğitimciye ilham verecek bu kitap, ergenleri terslemeden onlara sevgimizi nasıl göstereceğimizi, olgunluk ve bağımsızlık yolunda onlara nasıl eşlik edebileceğimizi anlatıyor.

  • Künye: Michel Delagrave – Ergen Kullanma Kılavuzu, çeviren: Esra Özdoğan, Yapı Kredi Yayınları

İnci Vural – Zorlayan ve Zorlanan Çocuklar (2016)

Çocuğun iç dünyasına odaklandığı kadar, ebeveynleri de bu anlamda bir sorgulamaya tabi tutan, her anne-babanın kendinden çok şey bulacağı bir rehber.

Anne-babanın duygusal dünyası ve davranış şekillerinin çocuğun iç dünyasının oluşumuna nasıl etki ettiği, bebeğin ve çocuğun ruhsal dünyasının gelişimi konularında aydınlanmak için iyi bir fırsat.

  • Künye: İnci Vural – Zorlayan ve Zorlanan Çocuklar, Remzi Kitabevi