Harry Stack Sullivan’ın bu eseri, insan psikolojisini yalnızca içsel süreçlerle değil, kişilerarası ilişkiler ağı içinde anlayan devrimci bir yaklaşım ortaya koyuyor. İlk kez 1953’te yayımlanan bu kitap, klasik psikanalizin bireyin iç dünyasına odaklanan modelini aşarak, ruhsal bozuklukların toplumsal bağlamını merkeze alıyor. Sullivan’a göre kişilik, içe dönük bir yapı değil, ilişkilerde şekillenen dinamik bir süreçtir.
‘Psikiyatride Kişiler Arası İlişkiler Teorisi’ (‘The Interpersonal Theory of Psychiatry’), benliğin gelişimini erken çocuklukta kurulan sosyal etkileşimlerle açıklar. Sevgi, güven ve kabul görme deneyimleri sağlıklı bir benlik inşasının temelini oluştururken; reddedilme, utanç veya kaygı gibi deneyimler nevrotik örüntülere yol açıyor. Sullivan, kaygının kökenini bireysel içgüdülerde değil, başkalarıyla yaşanan gerilimlerde buluyor. Ona göre psikiyatrik rahatsızlıklar, iletişim bozuklukları ve kişilerarası kopuklukların sonucudur.
Kitap, özellikle şizofreni ve anksiyete bozuklukları üzerine yaptığı gözlemlerle dikkat çekiyor. Sullivan, bu tür rahatsızlıkların anlaşılabilmesi için hastanın toplumsal çevresiyle olan etkileşimlerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Terapide ise amaç, hastayı izole bir birey olarak değil, bir ilişki ağı içinde anlamaktır. Terapist, yalnızca dinleyen değil, etkileşime katılan bir kişi olmalıdır.
Kitap, psikiyatride “kişilerarası okul”un temel metni olarak kabul ediliyor. Sullivan’ın yaklaşımı hem dinamik psikiyatriye hem de çağdaş psikoterapiye derin etkiler bıraktı. Bugün bilişsel-davranışçı terapiden grup terapisinin ilkelerine kadar pek çok modelde onun izleri görülüyor. Kitap, ruhsal sağlığı bireysel değil, ilişkisel bir gerçeklik olarak tanımlayarak psikiyatri tarihine kalıcı bir yön kazandırıyor.
- Künye: Harry Stack Sullivan – Psikiyatride Kişiler Arası İlişkiler Teorisi, çeviren: Feyza Doğan, Albaraka Yayınları, psikiyatri, 432 sayfa, 2025










