Ester Ruben – Bakırköy Güncesi (2007)

‘Bakırköy Güncesi’, Ester Ruben’in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Ergen Psikiyatrisi Kiliniği’nde kalan gençler için gönüllü yürüttüğü okuma etkinliğine dair günlüğünden oluşuyor.

Ruben, 2005 Ekim’inden beri, bu klinikte 14-20 yaş aralığındaki gençler için, haftada bir kez bu etkinliği düzenliyor.

İlk başlarda sıkıntılı olan bu etkinlik, daha sonra hem Ruben hem de klinikte yatılı kalan gençler için coşkulu bir deneyime dönüşmüş.

Bunu, Ruben’in coşku dozu gittikçe artan satırlarından da açıkça görmek mümkün. Ruben’in günlüğü, okuma ediminin hayatın kıyısına itilmiş bu gençler için taşıdığı önemi, hayatlarına getirdiği mucizevi değişimi göstermesi açısından okunmaya değer.

  • Künye: Ester Ruben –  Bakırköy Güncesi, Epsilon Yayıncılık, günlük, 144 sayfa

Umut Sarp Zeylan (der.) – Eğitimin Değeri ve Gençlik (2007)

  • EĞİTİMİN DEĞERİ VE GENÇLİK, derleyen: Umut Sarp Zeylan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, sosyoloji, 190 sayfa

egitimin-degeri

‘Eğitimin Değeri ve Gençlik’, Türkiye’deki genç nüfus ile eğitim arasında ilişki kurmayı, var olan sorunları saptamayı amaçlayan bir eser. Türkiye 2010 yılında, dünyada “genç nüfus oranı en yüksek ülke” haline gelecek. Türkiye’nin AB karşısındaki en büyük kozu bu genç nüfus iken, madalyonun öteki tarafında oldukça sıkıntılı bir tablo çıkıyor karşımıza. Çünkü Umut Sarp Zeylan’a göre şu anda Türkiye, gençlerin okuma-yazma oranı açısından birçok gelişmekte olan ülkenin altında bulunuyor. Okullaşma için de aynı durum söz konusu. Kitapta, on uzmanın gençlik ve eğitim konusundaki sıkıntılara odaklanan ve çözüm önerileri sunan yazıları bulunuyor.

John Shors – Mermer Gökyüzünün Altında (2007)

  • MERMER GÖKYÜZÜNÜN ALTINDA, John Shors, çeviren: Suat Kaya, Abis Yayıncılık, roman, 431 sayfa

mermer-gokyuzunun-altinda

John Shors, ilk romanı ‘Mermer Gökyüzünün Altında’da, kurucusu Babür Şah’tan dolayı Babür İmparatorluğu olarak adlandırılan devletin Şah Cihan dönemini ele alıyor. Şah Cihan, daha çok, karısı Mümtaz Mahal için yaptırdığı anıt mezar Tac Mahal ile hafızalarda yer etmiştir. Shors’un kurgusu, bu anıt mezarın yapılış öyküsünü, Şah Cihan ile oğulları arasındaki iktidar kavgasıyla çerçeveliyor. Shors, şehzadelerin iktidar kavgası üzerinden günümüzün ‘Medeniyetler Çatışması’ tezine de atıfta bulunuyor. Roman dinlerin ve medeniyetlerin değil, insanların ve çıkarların çatıştığı temasından hareket ederek medeniyetler çatışması tezine cephe alıyor.

 

Şengül Hablemitoğlu – Sessiz Ağıt (2007)

  • SESSİZ AĞIT, Şengül Hablemitoğlu, Bilgi Yayınevi, anı, 157 sayfa

sessiz-agit

Şengül Hablemitoğlu, bir suikast sonucu hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu’nun eşi. Şengül Hanım’ın ‘Sessiz Ağıt’ı da, bu beklenmedik cinayete kurban giden kocasının yokluğu karşısında hissettiklerine yer veriyor. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi, buradaki anlatımların çoğunluğu, böylesi muazzam bir acı karşısında duyulan öfkeyi ve çaresizliği dile getiriyor. Hablemitoğlu, yaşadıklarını neden yazıya dökmeye karar verdiğini şöyle açıklıyor: “Dostlarımızla ve kendi arkadaşlarımla her yan yana gelişimizde, Necip’le ilgili nokta koymadan, nefes almadan konuştuğumu, bunun bir tür bağımlılık olarak hastalıklı bir duruma dönüştüğünü, beni de sıkıcı bir insan yaptığını gördüğümde yazmaya karar vermiştim.”

Burhan Atan – Tarihimizde “İlk”ler (2007)

  • TARİHİMİZDE “İLK”LER, Burhan Atan, Karma Kitaplar, tarih, 200 sayfa

tarihimizde-ilkler

Burhan Atan’ın ‘Tarihimizde İlkler’i, Osmanlı ve Türkiye tarihindeki ilklere yer veren bu kitabı, uzun soluklu ve zorlu bir çalışmanın ürünü. Kitapta, dünyanın ilk arabalı vapurunun bir Türk’ün tasarımı olduğu, ilk nüfus cüzdanının 1863’ten sonra verilmeye başlandığı, ilk resim sergisinin Sultan Abdülaziz sayesinde açıldığı, ilk pulun 1863’te basıldığı, ilk hikâyeyi Ahmet Mithat’ın yazdığı, ilk iftar topunun Sultan III. Mustafa döneminde atıldığı, ilk Türkçe dilbilgisi kitabını bir sadrazamın yazdığı, ilk nüfus sayımının 1831’de yapıldığı, ilk kürekçilerin güreşçilerden oluştuğu, ilk futbol maçının Bornova’da oynandığı, ilk sinema gösteriminin 1896’da yapıldığı gibi, aydınlatıcı ve keyifli bilgiler yer alıyor.

Mike Davis – Gecekondu Gezegeni (2007)

  • GECEKONDU GEZEGENİ, Mike Davis, çeviren: Gürol Koca, Metis Yayınları, sosyoloji, 262 sayfa

gecekondu-gezegeni

Mike Davis kent kuramcısı, tarihçi ve aktivist. Kendisini bu kitabı da, Üçüncü Dünya ülkelerinin kentsel bölgelerinde halen bir milyar insanın yaşamakta olduğu gecekondu mahallelerinin tarihini ve günümüzdeki yapısını inceliyor. Çok sayıda alandan yararlanan Davis, bu yerleşim tarzının Mumbai, Kahire, İstanbul, Sao Paulo ve Seul gibi büyük kentlerdeki aldığı biçimleri analiz ediyor. Çalışmanın en büyük katkısı, IMF ve Dünya Bankası kıskacındaki ülkelerin, kentsel sorunları çözmek için giriştikleri çabanın, daha çok orta sınıfın işine yaradığını gözler önüne sermesi. Zorla tahliye edilen bu toplulukların yerine, orta sınıfın yerleştiğini belirten yazara göre, asıl sorgulanması gereken neo-liberal politikalardır.

Ahmet Oktay – Kaç Kişiyiz Kendimizde (2007)

  • KAÇ KİŞİYİZ KENDİMİZDE, Ahmet Oktay, İthaki Yayınları, şiir, 529 sayfa

kac-kisiyiz-kendimizde

‘Kaç Kişiyiz Kendimizde’, Ahmet Oktay’ın bütün şiirlerini bir araya getiriyor. Kitapta, Oktay’ın 1963-2007 zaman aralığında yayınladığı on üç şiir kitabı yer alıyor. Bu bütünde, kendisinin daha önce ödül almış dört kitabı da bulunuyor. Çalışma, Türkiye yazın dünyasını hem eleştirmen hem de şair kimlikleriyle etkilemiş bu ismin külliyatına önemli bir katkı. Oktay’ın ‘Gözüm Seğirdi Vakitten’ isimli kitabındaki ‘Kiraz Mevsimi’ şiirinden bir alıntı: “Güzel defterler almalıyım / kalan zamanlar için; / ne çok şey var kaydedilecek: / karşı komşu üç gündür yaz temizliğinde, / yan bahçede / domatesleri suluyor bahçıvan; / bir esrar esrimesinin görüntüleri / apartmanlar arasında son düşler. (…)”

Joseph Conrad – Batılı Gözler Altında (2007)

  • BATILI GÖZLER ALTINDA, Joseph Conrad, çeviren: Ayşe Yunus ve Mehmet Bakırcı, İletişim Yayınları, roman, 335 sayfa

batili-gozler-altinda

Joseph Conrad ‘Batılı Gözler Altında’yı, kısa hikâye tarzında düşünmüştü. Fakat geçen zamanla beraber bu kısa hikâye, epey uzun bir romana dönüştü. Romanın başkahramanı, Rus klasiklerini, özellikle de Dostoyevski’nin karakterlerini anımsatacak bir tip olan Sidoroviç-Razumov’dur. Kurgunun mekânı, sıkıntılı dönemler yaşayan Rusya’dır. Conrad, Razumov üzerinden dönemin Rusya’sından sağlam insan profilleri sunuyor. Bu profiller de, Razumov’un karakterinde doruğa ulaşan bir karamsarlıkla çizilmiş. Razumov tereddüt, öfke, aşk, özgürlük ve suçluluk duyguları arasında gidip gelir ve bu durum onu, önceden kestiremeyeceği, trajik bir sona götürür.

Mirsad Sinanoviç – Sinan’ın Gizli Eseri (2007)

  • SİNAN’IN GİZLİ ESERİ, Mirsad Sinanoviç, çeviren: Suat Ergüllü, L&M Yayınları, roman, 208 sayfa

sinanin-gizli-eseri

‘Mirsad Sinanoviç, ‘Sinan’ın Gizli Eseri’nde, Osmanlı zamanındaki iç hesaplaşmalar çerçevesinde, bir cami inşasını hikâye ediyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın padişah olduğu bu dönemde, Mimar Sinan’ın inşa ettiği camiler imparatorluğun en önemli mimari ürünleri olmuştur. Sinan bu dönemde, Süleymaniye’yle yarışan bir cami yapmaya hazırlanır. Fakat kimsenin haberi olmadan, proje birisi tarafından çalınmış ve cami bir yerde çoktan yaptırılmıştır. Tam bu esnada, padişahın gözdesi Asiye, her şeyini kaybetmiş Hasan Nazir isimli bir defterdara bu işin arkasındaki sırrı açığa çıkarmasını emreder. Nazir, bu kayıp projenin peşine düşerken farklı coğrafyalara birbirinden heyecanlı ve tuhaf maceralara sürüklenecektir.

Mustafa Pultar – Yıldız Adları Sözlüğü (2007)

  • YILDIZ ADLARI SÖZLÜĞÜ, Mustafa Pultar, İş Kültür Yayınları, sözlük, 139 sayfa

yildiz-adlari-sozlugu

Mustafa Pultar ‘Yıldız Adları Sözlüğü’nde, yıldızlar konusunda değişik dillerde, kültürlerde ve kaynaklarda geçen tanımları derlemiş. Sözlükte, yıldız adlarının Doğu’dan Batı’ya, mitolojiden gökbilime yaşadıkları serüvenlerin; Arapça, Farsça, Osmanlıca, Latince, Yunanca gibi çeşitli diller arasında çıktıkları çok anlamlılık yolculuğunun izini sürmek mümkün. Sözlüğün asıl ilgi çekiciliği ise, yıldız adlarının köken ve anlamlarının anlaşılmasını sağlaması ve bu adlara ilişkin imgelemlerin nasıl oluştukları hakkında fikir vermesi. Sözlükte yıldız, yıldız kümesi ve takımyıldızların adları ile bunlara ilişkin temel terimler de madde madde sıralanmış.