Semih Gümüş – Roman Kitabı (2011)

  • ROMAN KİTABI, Semih Gümüş, Can Yayınları, eleştiri, 223 sayfa

Semih Gümüş’ün, aynı zamanda bir eleştiri serüveni olarak da değerlendirilebilecek ‘Roman Kitabı’, “iyi roman”ın ne olduğunu tartışıyor. Eleştirmenin bu kitabını ilgi çekici kılan hususların başında, başka bir sanatsal yaratım alanına gönül indirmeden, romanı nirengi noktası alarak çözümlemeye koyulması. Kitaptaki yazılarda, roman ve arayış, romanda tip, yazının kendiyle yüzleşmesi, romanda tarihsellik, roman ve tarihsel gerçeklik gibi konular ele alınıyor. Kitap bunun yanı sıra, eleştirel okuma, görüngü, içeylem, kitsch-roman, organik roman, retorik ve yanılsama gibi, roman türüne dair kavramları irdelemesiyle de rehber nitelikte bir eser.

Necdet Saraç – Alevilerin Siyasal Tarihi (2011)

  • ALEVİLERİN SİYASAL TARİHİ, Necdet Saraç, Cem Yayınevi, tarih, 496 sayfa

Necdet Saraç, iki cilt olarak tasarladığı ‘Alevilerin Siyasal Tarihi’nin elimizdeki ilk kitabında, 1300-1970 arası döneme odaklanıyor. Alevilerle ilgili mevcut çalışmaların “Sünni gölge”den mustarip olduğunu söyleyen Saraç, bu çalışmaların ele aldığı Alevilerin siyasal tarihlerinin, yer yer gerçeklerden uzaklaştığını ve abartıldığını belirtiyor. Resmi tarih ile abartılar ve efsanelerle örülü yaklaşımlarla arasına mesafe koymayı amaçlayan çalışma, Alevilerin devletlerin kuruluş süreçlerinin önemli aktörleriyken, devlet kurumsallaşmaya, merkezi iktidar kurulmaya başlandıktan sonra iktidardan nasıl tasfiye edildiklerini gözler önüne seriyor.

Konstantin Konstantinoviç Vaginov – Keçinin Şarkısı (2011)

  • KEÇİNİN ŞARKISI, Konstantin Konstantinoviç Vaginov, çeviren: Kayhan Yükseler, Everest Yayınları, roman, 213 sayfa

Sıkı sansür uygulamalarına maruz kalmasına rağmen yayımlanabilen ‘Keçinin Şarkısı’, Ekim devriminden sonra hayata tutunmaya çalışan bir kesim aydının yaşadıklarını hikâye ediyor. Rus devriminin olumlu yönlerine rağmen, bilhassa Stalin döneminde artarak, aydınlar üzerinde baskı kurduğu biliniyor. Bundan ‘Keçinin Şarkısı’nın yazarı Konstantin Konstantinoviç Vaginov da nasibini aldı. İşte Vaginov’un romanı, birebir mağduru olduğu bu ortamı anlatıyor. Romanı ilgi çekici kılan hususların başında, baskıcı ortamı işlerken sembolik tarzın iyi bir örneğini vermesi. Vaginov, yaşadıklarını anlatırken, eski Roma’ya ve Yunan mitolojisine uzanıyor.

Roy Boyne – Foucault ve Derrida’da Feminizm ve Ayırım (2011)

  • FOUCAULT VE DERRIDA’DA FEMİNİZM VE AYIRIM, Roy Boyne, çeviren: Ayşe Banu Karadağ, Sel Yayıncılık, inceleme, 91 sayfa

Roy Boyne, elimizdeki nitelikli makalesinde, Fransız düşünürler Michel Foucault ve Jacques Derrida’nın “cinsiyet”, “ayırım”, “kadın-erkek ilişkileri” ve “erk” konulu çalışmalarını inceleyerek, bu metinlerin feminizme ilişkin mesajlarının olup olmadığını araştırıyor. Yaptığı çalışmayı “metin kazısı” olarak  tanımlayan Boyne’un, iki düşünürün metinlerini ayrıntılı bir şekilde okuduğu görülüyor. Bir dönemin iki ünlü düşünürü Foucault ve Derrida’nın kadın özgürlüğü, kadının özne oluşu ve feminist mücadele konusundaki düşüncelerinin izini süren yazarın, aynı zamanda postmodern dönemin feminist harekete bakışını da ortaya koyduğu söylenebilir.

René Girard – Kültürün Kökenleri (2011)

  • KÜLTÜRÜN KÖKENLERİ, René Girard, çeviren: Mükremin Yaman ve Ayten Er, Dost Kitabevi, felsefe, 188 sayfa

‘Kültürün Kökenleri’, Fransız antropolog, filozof ve sosyal bilimci René Girard’ın söyleşi ve tartışmalarından oluşuyor. Türkçeye daha önce çevrilen eserlerinden de bildiğimiz gibi Girard, “kurban”, “mimetik arzu” ve “kurucu günah” gibi kavramları irdelemiş; bunu da ağırlıklı olarak, dinsel ve edebi metinleri analiz ederek yapmıştı. Yazarın elimizdeki kitabı da, toplumsal ve siyasal gelişmenin kendine has dinamiklerini irdeliyor ve çağdaş gerçekliği, söz konusu dinamikleri kavrayamadığı için eleştiriyor. Yazara göre toplumsal ve siyasal gelişme, nihilizm, postmodernizm ve “tarihin sonu” gibi formüllere indirgenemeyecek kadar karmaşık.

Kolektif – Kemal Özer İçin Anı Fotoğrafları (2011)

‘Kemal Özer İçin Anı Fotoğrafları’, 2009 yılında yitirdiğimiz sosyalist gerçekçi şiirin önemli isimlerinden Kemal Özer’e adanmış bir armağan kitap.

Özer’in kızı Simge Özer Pınarbaşı tarafından hazırlanan kitapta, şairin hayatı, şiirinin genel özellikleri, dergicilik ve yayıncılık alanındaki çalışmaları kapsamlı bir şekilde anlatılıyor.

Özer’i tanıyan, Türkiye edebiyatının ünlü birçok kaleminin tanıklıklarıyla katkıda bulunduğu kitap, görsel açıdan da oldukça doyurucu.

Uzun soluklu bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan eser, bu üretken ve değerli şairin hayatının, şiirinin ve eserlerinin hatırlanmasına, kuşkusuz önemli bir katkı sunuyor.

  • Künye: Kolektif – Kemal Özer İçin Anı Fotoğrafları, hazırlayan: Simge Özer Pınarbaşı, Yordam Kitap, armağan, 240 sayfa, 2011

Ester Ruben – İktisadın Unuttuğu İnsan (2011)

Ester Biton Ruben, iktisadın psikolojiden beslenmesi gerektiğini ve şimdiye kadar iki alan arasındaki işbirliğinin çok eksik kaldığını savunuyor.

Yazar, insanı merkeze aldığı bir iktisadi bakışı, ‘İktisadın Unuttuğu İnsan’da tartışıyor. İktisat ve psikoloji arasındaki ilişkiyle çalışmasına başlayan Ruben, B. Mandeville’in ‘Arılar Masalı’ adlı eseri aracılığıyla, geleneksel iktisadın insan anlayışını irdeliyor.

Yazar ardından, psikolojinin tanımladığı insana; kapitalizmin körüklediği korku, kaygı, bencillik, güvensizlik, hırs ve öfke gibi temel duygulara ve günümüz küreselleşmiş kapitalist dünyasının psikolojik etkilerine odaklanıyor.

  • Künye: Ester Ruben – İktisadın Unuttuğu İnsan, Bağlam Yayınları, iktisat, 96 sayfa

Erkan Aydoğanoğlu – Fabrikada Emek Denetimi (2011)

  • FABRİKADA EMEK DENETİMİ, Erkan Aydoğanoğlu, Evrensel Yayınları, inceleme, 195 sayfa

Sendikal örgütlenme ve işçi sınıfı tarihi konusunda yayımlanmış çalışmaları bulunan Erkan Aydoğanoğlu ‘Fabrikada Emek Denetimi’nde, Kocaeli metal işçilerine dair bir alan araştırmasından hareketle, fabrika sistemi içinde uygulanan emek denetimine odaklanıyor. Yazar bunu da, emek sürecinde yaşanan denetim uygulamalarının tarihsel gelişimini gözeterek yapıyor. Kitapta ilkin, bir bütün olarak kapitalist emek süreci ile kapitalist emek sürecinde denetim ve gözetim uygulamalarının kökeni ele alınıyor. Çalışmanın devamında ise, 20. yüzyılla birlikte belirginleşen teknolojik gelişme ve denetim uygulamalarının değişen boyutları değerlendiriliyor.

Franz Kafka – Dönüşüm (2011)

  • DÖNÜŞÜM, Franz Kafka, çeviren: Çiğdem Canan Dikmen, Versus Kitap, öykü, 72 sayfa

Franz Kafka’nın muhteşem öyküsü ‘Dönüşüm’, unutulmaz bir giriş cümlesiyle başlar: “Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş halde buldu.” Kafka’nın, ‘Değişim’ ve ‘Metamorfoz’ olarak da adlandırılmış bu uzun öyküsü, pazarlamacı olarak ailesinin geçimi üstlenen Gregor Samsa’nın bir böceğe dönüşerek güçten düşmesini ve ardından, babasının yıkıcı iktidarıyla yüzleşmesini hikâye eder. Böceğe dönüşen Samsa, artık çalışamadığı için de, babası tarafından istenmeyen varlık ilan edilmiştir. Samsa ise, onun acımasızlığı karşısında, kız kardeşi Grete ile annesine sığınmak zorunda kalacaktır.

A. Hicri İzgören – Verilmiş Sözdür (2011)

  • VERİLMİŞ SÖZDÜR, A. Hicri İzgören, Avesta Yayınları, şiir, 63 sayfa

İzgören’in ‘Verilmiş Sözdür’ü, ilk olarak 1987 yılında yayımlanmıştı. İzgören, burada, Türkiye’nin yaralanmış ve kanlı bir coğrafyasında yaşanan şiddete, imgeleriyle ad koymaya çalışmıştı. Şair, ‘Kitaplar Yazmaz’ adlı şiirinde şöyle diyor: “Elimizin ayasında kaya kınası / Sırtımızda çizgili fistan / Taylar kankardeşi canciğer / Ardımızda ikindi yeli / Yarpuz günebakan ve kenger // Memelerine süt yürümüş / Öpülmemiş kızlardık / Uçarı kuşlar inatçı oğlaklardık / Damlara serili yataklara dizilir / Geceleri yıldızlara şaşardık // Sonrası bir yangındır / Kimvurduya ve mezartaşsız / Sonrası bir yangındır hayatımızın / Kitaplar yazmaz (…)”