Ozan Doğan – Roman Aleviler (2025)

Ozan Doğan, Roman Aleviler adlı eserinde Türkiye’de hem etnik hem inanç temelli çok katmanlı dışlanmaya maruz kalan Roman Alevilerin toplumsal konumunu sosyolojik bir perspektifle çözümlüyor. Yazar, bu topluluğun yalnızca egemen kültür tarafından değil, Alevi alanının içinde de marjinalleştiriliyor oluşunu görünür kılıyor ve bu durumun bireylerde derin bir aidiyet kırılması yarattığını vurguluyor.

Çalışma, Uşak merkezli saha verileri üzerinden Roman Alevilerin gündelik pratiklerini, inanç ritüellerini ve kimlik anlatılarını analiz ediyor. Demirciler, elekçiler, sepetçiler ve abdallar gibi alt gruplar arasındaki farklılaşma, topluluğun iç heterojenliğini açığa çıkarıyor ve aynı zamanda grup içi tahakküm ilişkilerinin nasıl kurulduğunu gösteriyor.

Doğan, katmanlı ötekilik durumunun yalnızca yapısal bir baskı biçimi olmadığını, aynı zamanda öznel direnç stratejileriyle karşılandığını ortaya koyuyor. Umursamama, karşı söylem geliştirme, kolektif örgütlenme ve Cemevlerinde görünürlük kazanma gibi pratikler, Roman Alevilerin var olma mücadelesini somutlaştırıyor.

Yazar, bu topluluğu tanımlayan yaklaşımın sınır çizici değil, anlamaya yönelen bir tutum olması gerektiğini savunuyor ve Roman Alevilerin deneyimini yalnızca mağduriyet diliyle değil, özneleşme süreci üzerinden okumayı öneriyor. Böylece eser, Türkiye’de kimlik, inanç ve toplumsal adalet tartışmalarına eleştirel bir katkı sunuyor, görünmez kılınan hafızayı akademik alana taşıyor ve çoğul Alevi gerçekliğinin kavranmasını derinleştiriyor.

  • Künye: Ozan Doğan – Roman Aleviler, İletişim Yayınları, inceleme, 232 sayfa, 2025

Alper Çağlayan – Alevi Terim ve Deyimleri Sözlüğü (2025)

Alper Çağlayan’ın ‘Alevi Deyim ve Terimleri Sözlüğü’, Aleviliğin kültürel ve inançsal mirasını hatırlatan güçlü bir metin. Çalışma, yüzyıllardır Horasan’dan Balkanlar’a uzanan Alevî-Bektaşi yolunun kavramlarını, ritüel dilini ve sembolik dünyasını sistemli biçimde açıklayarak hem tarihsel sürekliliği görünür kılıyor hem de güncel tartışmaların dağınık hattına berrak bir yön çiziyor.

Doksanlı yıllardan itibaren Alevilik toplumun geniş kesimlerinde daha fazla konuşulur hâle gelse de, temel kavramların doğru anlaşılmasına yönelik bütünlüklü çalışmaların eksikliği sıkça yanlış yorumlara kapı aralıyordu. Bu sözlük, “Yol”un içinden gelen bir araştırmacının birikimiyle hazırlanmış olması sayesinde, terimlerin yalnızca sözlük anlamlarını değil, Alevi pratikte taşıdıkları derin sembolik ve ahlaki karşılıkları da açıklıyor. Hem eserlerde sık geçen ancak genç kuşakların aşina olmadığı sözcükleri aydınlatıyor hem de Alevi deyimlerinin yol içindeki gerçek bağlamlarını ortaya koyuyor.

Sözlük, Alevilikte sevgi, hoşgörü, doğruluk, merhamet gibi değerleri taşıyan kültürel sürekliliğin ancak terminolojinin doğru aktarılmasıyla korunabileceğini vurguluyor. Bu yönüyle çalışma, yalnızca bir başvuru kitabı değil, aynı zamanda Alevi geleneğinin özüne sadık bir öğrenme zemini sunan önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor.

  • Künye: Alper Çağlayan – Alevi Terim ve Deyimleri Sözlüğü, Nota Bene Yayınları, sözlük, 221 sayfa, 2025

Kolektif – Aleviler (2024)

  • Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunu, Alevilik açısından, sosyo-kültürel alanın bağlaşığı mıdır, yoksa Alevi dinselliğinin deneyimlenme biçimleriyle ilişkili midir?
  • Gerek kentleşme, gerekse en geniş anlamıyla modernleşmeyle baş etme konusunda Alevilerin büyük yükünü kadınlar çektiği halde, Aleviliğin kurucu mitik anlatılarında kadınlar ve dişil unsurlar başta geldiği halde Alevilerde kadın emeğinin görünmez kılınmasını, eril/erkek sözün kadını susturmasını nasıl açıklamak gerekir?
  • Alevi hareketi içindeki eril ve heteronormatif söylemlerle/pratiklerle yüzleşmenin zamanı gelmedi mi?
  • Bu yüzleşmeden kaçınıldığı ölçüde Alevi hareketinin bütün yüzeylerine yayılan erilleşmenin Aleviliğin her düzeyini de istila etmeye başladığına ilişkin tehlike çanları çoktandır çalmıyor mu?

Bu çalışma, kendisi de ezilen bir topluluk olan Alevilerin, Türkiye toplumundaki eşitsizlik ve tahakküm ilişkilerinin üretimindeki rolünü tartışıyor.

Çuvaldızı çoğunlukla Alevilere batıran kitaptaki yazılar, Alevileri eşitsizliği üreten toplumun bir parçası olarak ele alıyor; Alevi hareketi içindeki etnik kimlik, inanç, yaş, dil, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık örneklerini  irdeleyerek okurunu Aleviliğin kurucu eşitlikçi yapısının eril söylem tarafından aşındırılmasıyla, yalnızca cinsiyetçilik bağlamında değil, her tür negatif ayrımcılığa ve eşitsizlikçiliğe kapının ardına kadar açılmakta olduğunu fark etmeye çağırıyor.

Alevilerin, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimleri sebebiyle ayrıştırılan kesimlerle bir araya gelerek her türlü ayrımcılığa karşı ortak bir cephe kurmasının zeminini araştıran kitap; her tür negatif ayrımcılığa karşı, doğrudan bedenleri siyasal mücadelenin en önemli alanlarından biri olarak işaret ederken toplumsal bir bilinç geliştirmek yolunda alçakgönüllü bir eser niteliğinde.

Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: Gültan Kışanak, Eser Köker, Fatmagül Berktay, Cemal Salman, Nimet Altıntaş, Dicle Paşa, Ali Yıldırım, Remzi Altunpolat, Dilek Kızıldağ Soileau, Mehtap Tosun, Hişyar Özsoy, Ali Duran Topuz, Halise Karaaslan Şanlı, İlkay Kara, Çiğdem Boz, Ayhan Yalçınkaya, Çilem Küçükkeleş.

  • Künye: Kolektif – Aleviler: Din, Beden Cinsiyet Neşeden Kedere, derleyen: Çilem Küçükkeleş, Ayhan Yalçınkaya, Dipnot Yayınları, inceleme, 312 sayfa, 2024

Kâzım Gündoğan – Alevileş(tiril)miş Ermeniler (2022)

“Ermeniyseniz Hıristiyan(mı)sınız!”

“Biz konuşan dilsiz, gören körüz” cümlesi ne anlama gelir, bilir misiniz?

Kiminin “gâvur”, kiminin “dola Hermeni” (Ermeni dölü) dediği bu insanlar, Ermeni mezarlığında niçin Kuran okur, kilisede neden “ya Hızır ya Düzgün Bava” diye dua eder?

Kâzım Gündoğan bu önemli çalışmasında, “Biz İsa’ya tabiyiz, ama Ali’ye de mecburi” cümlesini kuran Alevilevmiş Ermenilerin dünyasına iniyor.

Devletin, yerel mütegallibenin, kilisenin ve diasporanın ayrı ayrı vurduğu bu “kuyruklu Ermeniler”in kuşaklar boyu acının imbiğinden geçirdiği kırılgan hikâyesinin üzerine cesaretle giden duyarlı ve açık yürekli bir kitap.

  • Künye: Kâzım Gündoğan – Alevileş(tiril)miş Ermeniler, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 528 sayfa, 2022

Erdal Gezik – Alevi Hafızasını Tanımlamak (2016)

Efsaneler, mitoslar ve menkıbelerden yola çıkarak Alevi hafızasının dinamiklerine inen iyi bir çalışma.

Cebrail ve Melek-i Tavus, Munzur ve Düzgün’ün sır oluşu, Sayê Moru (Şahmaran), Alevilik ve Hıristiyanlık arasındaki etkileşimler gibi pek çok ilgi çekici konunun irdelendiği kitap, bir yönüyle de incelikli bir sözlü tarih çalışması.

  • Künye: Erdal Gezik – Alevi Hafızasını Tanımlamak, İletişim Yayınları

Ağa Memiş – Müslüman Mahallesinde Alevi Olmak (2010)

Alevilik, Türkiye’nin yakıcı sorunlarından.

12 Eylül rejiminin, okullarda din derslerini mecburi hale getirmesi, herkesin malumu.

Yine aynı süreçte, bilindiği gibi iş, Alevi köylerine, hiç kimsenin gitmediği camiler yaptırma noktasına dahi varmıştı.

İşte Ağa Memiş ‘Müslüman Mahallesinde Alevi Olmak’ başlıklı kitabında, Alevilerin Türkiye’deki benzer uygulamalar karşısındaki hislerine tercüman oluyor.

Çalışma için bir araya gelen Aleviler, birebir tanıklıklarıyla, ne düşündüklerini, ne yaşadıklarını ve nelerden korktuklarını anlatıyor.

Kitabın, yüzyıllar boyunca tarifsiz acılardan, ateşlerden ve yangınlardan geçen Alevileri anlamak için nitelikli bir kaynak olduğunu söyleyebiliriz.

  • Künye: Ağa Memiş – Müslüman Mahallesinde Alevi Olmak, Federe Yayınları, din, 206 sayfa

Ünsal Öztürk – “Gizli Bilgilerin Sahipleri” ve Aleviler (2009)

Ünsal Öztürk “Gizli Bilgilerin Sahipleri” ve Aleviler’de, insanın doğumu veya yaratılışı gibi kavramları yerli yerine oturtmak amacıyla, düalizm başta olmak üzere, ruh, can, vücut, sorgu-sual, ruh göçü, baki ve fani gibi pek çok konuyu irdeliyor.

Sâbiîlerin düşünce sistemini kapsamlı bir biçimde irdeleyen Öztürk, Esseniler, Paulikienler, Bogomiller ve Katharlar gibi farklı akımları da inceliyor.

Alevilik konusunda, bugüne kadar birçok manipülasyon yapılmış olduğunu savunan Öztürk, ezoterik anlatıma başvurarak gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Öztürk bu kitabındaki tezleriyle, konu hakkında doğru ya da yanlış bilinenleri yeniden tartışmaya açıyor.

  • Künye: Ünsal Öztürk – “Gizli Bilgilerin Sahipleri” ve Aleviler, Yurt Kitap, inceleme, 327 sayfa

Oral Çalışlar – Aleviler (2015)

Alevi kanaat önderlerinin dilinden, Alevilerin değişik örgütlenmeler içindeki, farklı düşüncelere sahip temsilcilerinin bir toplu fotoğrafı.

Kitap, Aleviliğin güncel sorun ve taleplerinin ne olduğunu, bugüne kadar neden ve nasıl dışlandıklarını ve Dersim’de, Maraş’ta, Sivas ve Gazi Mahallesi’nde onları katliamdan geçiren anlayışı daha yakından görmek için birebir.

  • Künye: Oral Çalışlar – Aleviler, Everest Yayınları

Hamza Aksüt – Aleviler (2009)

Alevi toplulukları ve dede ocakları tarihi konusunda uzman isimlerden Hamza Aksüt, ‘Aleviler’ başlıklı bu kitabında, Alevi kimliği ve tarihini anlatıyor.

Alevi topluluklarının tarihini, dedelik kurumuyla birlikte ele alan Aksüt, bu tarihin izlerini Türkler, Kürtler, Zazalar, Araplar ve Romlar gibi halklar ile Türkiye, Irak, Suriye ve Bulgaristan gibi, çok geniş coğrafyalarda sürüyor.

Alevilik tarihinin resmi tarihten bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Aksüt, Alevilerin, hem etnisite hem de coğrafi anlamda geniş bir çerçevede değerlendirilmesinden yana.

Çalışmayı nitelikli kılan bir husus da, alan araştırması verilerinden hareket etmesi ve Osmanlı tahrir kayıtlarını kontrol etmesi.

  • Künye: Hamza Aksüt – Aleviler, Yurt Kitap, tarih, 475 sayfa

Cafer Solgun – Alevilerin Kemalizmle İmtihanı (2008)

Cafer Solgun, ‘Alevilerin Kemalizmle İmtihanı’nda, Cem evlerinde bir politik figür olarak Mustafa Kemal portrelerinin 12 İmam resimleriyle beraber asılı olmasını tuhaf bularak eleştiriyor.

Yazar, varolan Cem evlerinin özellikle Kürt Aleviler açısından asimilasyonun bir parçası rolü üstlendiğini söylüyor.

Solgun, üç bölümden oluşan kitabının ilk bölümünde, güncel-politik Alevi tartışmaları konusunda kaleme aldığı yazıları bir araya getirmiş.

Kitabın en dikkat çeken tezlerini barındıran ikinci bölümde, Alevilerin Cumhuriyet ve laiklikle ilişkileri ele alınıyor.

Kitabın son bölümünde ise okuru Alevi kültürü hakkında bilgilendirmeyi hedefleyen yazılar yer alıyor.

  • Künye: Cafer Solgun – Alevilerin Kemalizmle İmtihanı, Hayy Kitap, siyaset, 141 sayfa