Frederick C. Beiser – Hegel (2019)

Hegel felsefesine giriş yapmak için iyi bir kaynak arayanlara bu kitabı öneririz.

Frederick Beiser, Hegel’in çalışmalarını oldukça geniş bir çerçevede ve rahat anlaşılabilir bir üslupla ele alıyor.

Yazar, Hegel’in dönemine ve fikirlerine odaklanırken, aynı zamanda Hegel düşüncesinin Spinoza ve Kant başta olmak üzere kendisinden önceki veya kendi dönemindeki düşünürlerle nasıl bir ilişki içinde olduğunu da aydınlatıyor.

Hegel felsefesinde önemli yer tutan ve daha sonra Marx’ın geliştireceği diyalektik kavramına da ağırlıklı yer veren Beiser, bu bağlamda Hegel’in toplumsal ve siyasi düşüncelerini, buna ek olarak filozofun etkilerini ve mirasını da ayrıntılı bir şekilde açıklıyor.

Hegel ile ilk defa karşılaşanlar kadar 19. yüzyıl felsefesi alanında çalışanların da çokça yararlanacağı bir çalışma.

Frederick Beiser, Alman idealizmi, Alman romanizmi ve genel olarak 19. yüzyıl felsefesi konusunda yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınan bir isim.

Beiser’in Hegel üzerine bu çalışmasının adeta her sayfasında, bu birikimini görüyoruz.

  • Künye: Frederick C. Beiser – Hegel, çeviren: Seçim Bayazit, Alfa Yayınları, felsefe, 416, 2019

Susan Buck-Morss – Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih (2012)

  • HEGEL, HAİTİ VE EVRENSEL TARİH, Susan Buck-Morss, Metis Yayınları, inceleme, 172 sayfa

 HEGEL

Susan Buck-Morss, yayınlandığı günlerde önemli tartışmaları da ateşleyen elimizdeki makaleleri, tarih ile felsefe arasındaki sınırda duruyor. Yazar, kitabının ilk makalesi olan ‘Hegel ve Haiti’de, Haiti devrimini, Hegel’in “efendi-köle” diyalektiği bağlamında ele alıyor. Burada Avrupamerkezciliği eleştiren Buck-Morss’un tartışma yaratmasının en önemli nedenlerinden biri, Batı modernliğinin mirasını merkezinden edip modernliği evrensel bir yönelim olarak değerlendirmesiydi. Kitabın ‘Evrensel Tarih’ başlıklı ikinci makalesi ise, Buck-Morss’un, ilk makalesine getirilen eleştiri ve yorumlara verdiği yanıtlardan oluşuyor.

Franco “Bifo” Berardi – Ruh İşbaşında (2012)

Franco “Bifo” Berardi, “ruh”u maddeci bir yolla tartıştığı ‘Ruh İşbaşında’da, ruhun adım adım maruz kaldığı yabancılaşmayı araştırıyor.

Berardi bunu, 1960’lı yılların yabancılaşma ve bütünsellik gibi Hegelci kavramlarını, günümüzün biyopolitika ve arzunun psikopatolojileri gibi kavramlar çerçevesinden mukayese ederek yapıyor.

Yazar, bir yandan o dönemdeki felsefeyle emek kuramları arasındaki ilişkiyi tasvir ederken, öte yandan da Deleuze ve Guattari ile Baudrillard’ın düşüncelerinden hareketle, çalışma süreçlerinin ilerleyen bir biçimde zihinselleşmesini ve bunun ruhu iş süreçlerine tabi kılıp köleleştirişini araştırıyor.

  • Künye: Franco “Bifo” Berardi – Ruh İşbaşında, çeviren: Fırat Genç, Metis Yayınları, felsefe, 193 sayfa, 2012