Denis Bertholet – Sartre (2009)

Denis Bertholet, kaleme aldığı 20. yüzyıl Fransız entelektüellerinin biyografileriyle bilinen bir isim.

‘Paul Valéry’, ‘Sartre’ ve ‘Claude Lévi-Strauss’, Bertholet’nin yayımlanmış ünlü yaşamöyküleri.

Yazar, Jean-Paul Satre’ın biyografisini verdiği bu eserinde, düşünürü çok yönlü bir biçimde ele alıyor; metinlere, yazışmalara, yapıtlara ve anılara dayanarak, Sartre’ın kapsamlı bir biyografisini sunuyor.

Kitap, küçük yaşta babasını kaybetmesinin, Sartre’ın daha sonraki yaşamına yaptığı etkiyi, Varoluşçu felsefe ve Marksizmini, 1968 hareketindeki rolünü zengin ayrıntılarla verirken, aynı zamanda büyük dönüşümlerin yaşandığı 20. yüzyılın hikâyesini de anlatıyor.

  • Künye: Denis Bertholet – Sartre, çeviren: Zühre İlkgelen, İthaki Yayınları, biyografi, 639 sayfa

Paul Blackledge – Marksist Tarih Kuramı Üzerine (2017)

Karl Marx, kapitalizmin kalıcı olmadığını, kendisinden önceki köleci ve feodal toplumlar gibi tarihsel bir sürecin olduğunu ve misyonunu üstlenince tarih sahnesinden çekileceğini öngörmüştü.

Paul Blackdale de, bu şekilde özetlenebilecek Marksist tarih anlayışına, yeni siyasal ve toplumsal gelişmelerle değerlendirerek katkıda bulunuyor.

Blackdale, tarihin incelemesini amaçlayan Marksist yaklaşımı anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Marx ve Engels’in ölümünden sonra başta Lenin, Troçki ve Lukács olmak üzere, Marksist kuramcıların bu yaklaşıma getirdikleri özgün bakış açılarını da kapsamlı bir biçimde ortaya koyuyor.

Yazar bununla da yetinmeyerek tarihin hareketinde yapı ve öznenin etkinliği sorununa dair Sartre ve Althusser arasında geçen tartışmadan günümüzün dönemleştirilmesi konusunda Marksistlerin yürüttüğü güncel yaklaşımlara kadar uzanıyor.

Kitapta ele alınan kimi konular şöyle:

  • Marx, Engels ve tarihsel maddecilik,
  • Kautsky, Plehanov, Lenin, Troçki, Lukács ve Boris Hessen’in Marksist tarihçiliğe katkıları,
  • Üretim tarzları ve toplumsal geçişler,
  • Sartre’ın mekanik maddeciliğe karşı varoluşçu isyanı,
  • Edward Thompson’da etkin öznenin yeniden vurgulanması,
  • MacIntyre ve Callinicos’ta etkin öznenin sentezi,
  • Postmodern süreçte Marksizm…

Tarih meraklılarının yanı sıra, siyaset bilimine ilgi duyanların ve genel olarak da tüm kapitalizm karşıtlarının muhakkak okuması gereken bir eser.

  • Künye: Paul Blackledge – Marksist Tarih Kuramı Üzerine, çeviren: Şükrü Alpagut, Yordam Kitap, tarih, 336 sayfa, 2017

Sarah Bakewell – Varoluşçular Kahvesi (2017)

Jean-Paul Sartre’ın varoluşçuluk felsefesini nasıl geliştirdiğini, onun etrafında bulunan insanların hikâyeleriyle harmanlayarak anlatan keyifli ve aydınlatıcı bir kitap.

Yer: Paris

Tarih: 1933…

Üç genç arkadaş, Sartre, Simone de Beauvoir ve Raymond Aron, bir barda kayısı kokteyllerini yudumlamaktadır.

Bu esnada Aron, Sartre’a, “Bu kokteyl üzerinden felsefe yapabilirsin!” der.

İşte bu soru, Sartre’ın geliştireceği ve ardından Fransa’da olduğu kadar dünya çapında da ün kazanacak varoluşçu felsefesinin ilk nüvelerinin ortaya çıkmasına vesile olacaktır.

Sarah Bakewell’in çalışması, Sartre’ın yanı sıra Simone de Beauvoir, Albert Camus, Martin Heidegger, Edmund Husserl, Karl Jaspers, Maurice Merleau-Ponty ve daha birçok ismin, gerek hikâyeleri ve gerekse düşünceleriyle varoluşçu felsefenin gelişiminde ne gibi etkilere sahip olduklarını ilgi çekici ayrıntılar eşliğinde izlemesiyle dikkat çekiyor.

‘Nasıl Yaşanır’ adlı biyografi çalışmasıyla iki ödül kazanmış Bakewell, şimdi de okurunu, çığır açıcı bir felsefi sistemin yaratıldığı 1930’ların Paris’inde keyifli bir gezintiye davet ediyor.

  • Künye: Sarah Bakewell – Varoluşçular Kahvesi, çeviren: Emre Gözgü, Domingo Kitap, felsefe, 440 sayfa, 2017

Kolektif – Heidegger Paris’te (2014)

Sartre’dan Deleuze’e, Merleau-Ponty’den Foucault’ya ve Derrida’ya, Fransa’da Heidegger felsefesinin alımlanışı…

Çalışma, hem Heidegger’in son dönem Fransız fikriyatına ne denli önemli etkide bulunduğunu hem de Heidegger düşüncesinin Fransa’daki yeniden okuma stratejileriyle nasıl zenginleştiğini görmek için iyi bir vesile.

  • Künye: Kolektif – Heidegger Paris’te, derleyen: Sadık Erol Er, Otonom Yayıncılık

Peter-André Alt – Edebiyatta Kötünün Yeniden Doğuşu (2017)

‘Edebiyatta Kötünün Yeniden Doğuşu’, Peter-André Alt’ın uzun soluklu çalışmalarına dayanan ‘Kötünün Estetiği’ dizisinden dördüncü çalışması.

Yazar burada,

  • On dokuzuncu yüzyıldan itibaren yalnızca edebiyatta değil, gerçek hayatta da kendini göstermiş satanist ayinleri,
  • Dönemin ürkütücü cehennem tasvirlerini,
  • Ve genel ahlaka uymayan safahat âlemlerini anlatıyor.

Yazar bunu da, Patrick Süskind’den Marquis de Sade’e, Joris-Karl Huysmans’dan William Blake’e, Jean-Paul Sartre’dan Thomas Mann’e ve Leopold von Sacher-Masoch’tan Oscar Wilde’a uzanan birçok yazarın eserleri üzerinden izliyor.

Hem karanlık hem de kadim kötülüğün edebiyattaki izlerini daha iyi kavramak için harika bir fırsat.

Peter-André Alt’ın ‘Kötülüğün Estetiği’ dizisinden çıkan üç kitabının özetleriyle yazımıza son verelim:

  • İlk kitap, kötünün mitolojideki yaratılış efsanesindeki kökenlerini,
  • İkinci kitap, kötünün gotik roman, kara romantizm ve psikanalizdeki yolculuğunu,
  • Ve üçüncü kitap da Kant, Schlegel, Schiller, Hegel, Kierkegaard ve Baudelaire’in izinde, kötü kavramının felsefi ve yazınsal serencamını incelemişti.

Künye: Peter-André Alt – Edebiyatta Kötünün Yeniden Doğuşu: Cehennem Azabı, Şeytan Ayinleri ve Sefahat Alemleri, çeviren: Sabir Yücesoy, Sel Yayıncılık, inceleme, 109 sayfa