Kolektif – Adaletin Hayaletleri (2024)

İnsanlığın üzerinde öteden beri bir hayalet dolaşıyor.

Hakkın hak sahibine verilmesinde ısrar eden, haksızlıkları haykıran, insanlığa musallat olmuş, yakasını asla bırakmayan bir hayalet bu: adalet.

Gerçek dünyanın acımasızlığında uğranan somut adaletsizliklerin soğuk gerçekliği karşısında bize “doğrusunu” buyuruyor.

Kulaklarımızı sözlerine tıkasak da kalbimize ve zihnimize sızmayı, bize yön vermeyi biliyor.

Toplama kamplarında gaz odalarına gönderilenlerden, haydut devletlerce kuşatılıp aç bırakılan, evleri bombalanan insanlara kadar, her yerde, her şartta, düşman kardeşler olarak bile onun çağrısına ortak bir tavırla cevap vermeden edemiyoruz.

Adaleti seviyoruz, arzu ediyoruz, hayal ediyoruz, onun için dua ediyoruz, onu takip ediyoruz, uğrunda savaşıp ölüyoruz ama adaletin kendisi ortada “yok”.

Gelecek diye bekliyoruz, umut ve kaygıyla.

Bu kitap Sema Cevirici Atilla’nın çağımızın en önemli düşünürlerinden ve felsefecilerinden bazılarıyla adalet üzerine yaptığı felsefi söyleşilerden oluşuyor.

Tanrı, etik, hukuk, demokrasi, insan hakları, insan doğası, yapısöküm, hermenötik, göç ve göçmenlik sorunu, anarşizm, postanarşizm gibi temalar ekseninde adaletin varlığı, neliği, geleceği ve insanlığın hâlleri gibi güncel meselelerin söyleşinin rahat ve anlaşılır diliyle tartışıldığı bu masada kimler yok ki: Noam Chomsky, Richard Kearney, Simon Critchley, Seyla Benhabib, John D. Caputo, Samir Haddad, Cristopher Norris, Todd May, Saul Newman, Michel Rosenfeld, Richard J. Bernstein ve Lewis Call.

Adaletin çehrelerini, adil bir dünyanın anlamını, olanağını, çıkmazlarını ve adaletsizliğin aldığı biçimleri günümüzün önemli düşünürlerinin prizmasından, yepyeni renkleriyle görmek isteyen herkes bu söyleşiye davetlidir.

  • Künye: Kolektif – Adaletin Hayaletleri: Çağdaş Düşünürlerle Söyleşiler, derleyen: Sema Cevirici Atilla, çeviren: Emrah Denizhan, Fol Kitap, felsefe, 256 sayfa, 2024

Seyla Benhabib – Sürgün, Vatansızlık ve Göç (2023)

Seyla Benhabib, ‘Göç, Sürgün ve Vatansızlık’ adlı kitabında, çağdaş düşüncenin sınırlarının muğlaklaştığı ama yine de ülkelerin sınırlarının giderek daha da belirgin ve kapalı hale geldiği günümüz dünyasına yeni bir yorum getiriyor; bu dünyanın düşünsel kategorileri ile toplumsal varoluşun sınırlarının dışına itilme ve yadsınma anlamına gelen göç, sürgün, vatansızlık, soykırım, ötekileştirme ve kimliksizleştirme gibi olgu veya kavramlarla insanlık tarihinin unutulamayan olaylarının düşünsel izini sürüyor.

Özellikle bu sınır dışı edilme durumuna en ağır biçimde maruz bırakılmış olan Yahudi halkının kendi varoluşunu belirleme çabasını, hem onun kendi tarihselliğinde, hem de o tarihsellik içinden çıkmış Yahudi düşünürlerin bu sınırları bozup yeni sınırlar çizme yolundaki teorik çabaları ile ortaya koyan Benhabib, çoğunlukla aynı amaç peşinde koşar gibi görünen bu düşünürlerin Yahudilik kimliği ile evrensel birer düşünür olma arasındaki gerilimli ve tarihsel açıdan “yüklü” ilişkiyi ortaklıklar ve farklılıklar üzerinden çeşitli konumlanmaları karşı karşıya getirerek gözler önüne seriyor.

Böylelikle bir düşünürün düşüncesi ile onun hayatı arasındaki ilişkinin ne kadar güçlü ve iç içe olduğu bir kez daha bizlere gösteriliyor.

  • Künye: Seyla Benhabib – Sürgün, Vatansızlık ve Göç, çeviren: Erkin Şen ve Enver Utku Batur, Livera Yayınevi, siyaset, 290 sayfa, 2023

Kolektif – Çatışan Feminizmler (2008)

  • ÇATIŞAN FEMİNİZMLER, kolektif, çeviren: Feride Evren Sezer, Metis Yayınları, feminizm, 190 sayfa

Feminizm ve postmodernizm üzerine sorular soran ‘Çatışan Feminizmler’in en dikat çeken yanı, bu iki “izm”in kesiştiği ve ayrıldığı noktaları irdelemesi. Kitap temelde, Seyla Benhabib, Judith Butler, Nancy Fraser ve Drucilla Cornell gibi, günümüzün tanınan feministlerinin bir sempozyumda bir araya gelerek yaptıkları tartışmalardan oluşuyor. Bu tartışmaların asıl zenginliği ise feminizmin sabit, içeriği ve sınırları belli bir alan olmadığını, aksine pek çok feminist perspektifin bulunduğunu ve asıl yapılması gerekenin de bunları sentezlemek olduğunu göstermeleri.

Şeyla Benhabib – Buhran Çağında Haysiyet (2013)

  • BUHRAN ÇAĞINDA HAYSİYET, Şeyla Benhabib, çeviren: Barış Yıldırım, Koç Üniversitesi Yayınları, siyaset, 352 sayfa

BUHRAN

Şeyla Benhabib ‘Buhran Çağında Haysiyet’te, 2. Dünya Savaşı sonrasında formüle edilmiş biçimiyle insan haklarının felsefi, ahlaki ve hukuki temellerini tartışıyor. Avrupa’da, özellikle Müslüman göçünün sonucu olarak, vatandaşlık tasavvurlarında yaşanan değişimin oluşturduğu arka planı irdeleyen Benhabib, insan haklarının karmaşık manzarasını incelemeyi ve insan haklarını demokratik yinelemeci bir siyaset vizyonu çerçevesinde konumlandırmayı amaçlıyor. 11 Eylül saldırılarından sonraki insan hakları yaklaşımlarındaki açmazlar ve devlet egemenliğiyle koşut biçimde dönüşen insan hakları anlayışı, kitapta ele alınan diğer konular.

Seyla Benhabib – Ötekilerin Hakları (2006)

  • ÖTEKİLERİN HAKLARI, Seyla Benhabib, çeviren: Berna Akkıyal, İletişim Yayınları, sosyoloji, 242 sayfa

‘Ötekilerin Hakları’, ‘Vatandaşlık’ kavramından hareketle bu kavrama dahil olmayan ya da edilmeyen yabancıları, göçmenleri, mültecileri, vatansızları ve vatandaşlıktan çıkarılanları anlatıyor. Seyla Benhabib, konukseverlik bağlamından yola çıkarak yerli yurtlu olmayı, yurtsuz kalmayı, vatandaşlığı, yabancı ya da göçmen olmayı tartışıyor. Bu tartışma çerçevesinde, imparatorluk sonrası dönemlerin keşiflerini, ulus-devlet sınırlarını ve geleceğe dair yeni bir yaşam biçimi için bu varolan ulus-devlet sınırlarının ne kadar mümkün olabileceğini ele alıyor. Bu aşamada, vatandaşlık çerçevesinin dışında kalanların, farklı inanç topluluklarının, yabancı sayıldıkları bir ülkede verili kimlikle nasıl çarpıştıklarını aktarmak çalışmanın başlıca amacı.